..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Ersen Yoldaç




17 Aralýk 2006
Tavþan  
Ersen Yoldaç
Durdum.. Yelkovanýn bile akrepten gizlediði o durulmasý imkânsýz anda.. Durdum.. Sonra bilmiyorum devam etti mi zaman. Bilemem yelkovan akrebi daha ne kadar aldattý..


:BFCG:
"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun."
Fuzuli (Leyla ile Mecnun)

   Ýþte yine buradayým. Acele sularýn sakin denizlere karýþtýðý sessiz kýyýlardan birinde. Kendine bir ad bulabilmiþ tüm delilerin firar ettiði duvarsýz tel örgüsüz ama kaçmasý imkânsýz hapishanelerden biri burasý. Ufuktan ötesine bakmanýn yasak olduðu bir ülkede ufuðun ardýna yelken açan denizcilerin týkýldýðý bir sürgün cenneti.

   Aslýnda tuhaf bir yer burasý karþý kýyýlarla kýyaslayýnca, ama alýþýyor insan sýk sýk geldikçe. Zaten bir kere gelmiþ olmak yetiyor ruhunu karþý kýyýlarýn kirinden arýndýrmak için. Kaçmasý imkânsýz demiþtim ya. Ruhun sadakati yüzünden o da, kendini arýndýðý kýyýya adamasýndan. Bu yüzdendir belki de buraya yolu düþen herkesin bir yanýný burada býrakýp kaçmasý ve yýllar sonra bir gün kaybettiðini sandýðý sesini aramak için yelken açtýðýnda - hem de hiç hesapta yokken- yine burayý bulmasý. Hatta bu yüzdendir belki de yýllarýn biriktirdiði arýnmýþlýkla karþýsýna çýkan diðer yanýyla karþýlaþtýðýnda - tam da o anda- yýllarca peþinde sürüklediði yanýnda hissettiði o tuhaf suçluluk duygusu. Baþka bir açýklamasý da olamaz zaten böyle bir dönüþün. Ya da vardýr belki, emin deðilim… Hiçbir þeyden emin deðilim aslýnda. Her þeyin mümkün olduðu bu garip yerde emin olmak mümkün olmayan tek þey diyebilirim. Bildiðim tek þey, bedenini alýp gidebilenlerin kaçak sayýlmadýklarý. Zaten nereye kadar gidilebilir ki baþýboþ bir bedenle? Hangi kýyý kabul eder ki kimliksiz bir mülteciyi? Hadi baþka bir kýyý da bulundu diyelim gidilecek. Yine de gidilir mi?..

   Ben de gitmiþtim bir aralar demir almayý unutup. Epeyce gittim de aslýnda. Çok uzaklara, karþý kýyýlarýn da ardýna.. Dönülemeyecek kadar uzak denizlere açtým yelkenimi. Günlerce, aylarca süren fýrtýnalar atlattým. Günler, aylar boyunca dalgalarýn soluk vermediði ölü denizlerde gezdim. Sonra bir gün yoruldum. “Gerçekten” yoruldum. Son bir fýrtýnayla daha yüzleþip sessiz bir kýyýya sýðýndým mercanlarla çevrili. Kumdan hayaller yapan çocuklarla oynadým kýyýda. Ne aradýðýmý sordular bir ara; cevap veremedim. Beni ormanýn kenarýndaki bu ýssýz yerde yükselen sarmaþýklara bürünmüþ duvara getirdiler. Sonra kayboldular o çocuk gülüþleriyle sarmaþýklarýn içinde. Ardýna baktýðýmda duvarýn, buzdan bir melek diz çökmüþ aðlýyordu beyaz elbisesi içinde. O an iþte, yalnýzca bir kez ve yalnýzca benim için durdu zaman. Belki de ben dur dedim tam da o anda bilmiyorum. Durdum.. Yelkovanýn bile akrepten gizlediði o durulmasý imkânsýz anda.. Durdum.. Sonra bilmiyorum devam etti mi zaman. Bilemem yelkovan akrebi daha ne kadar aldattý.

   Ve iþte yine buradayým. Kaybettiðim sandýðým sesim kýyýda kumlarla oynuyor, býraktýðým ruhum bembeyaz elbisesiyle duruyor karþýmda. Kaçmasý imkânsýz demiþtim ya. Dairesel bir oyun yalnýzca.

   Ýlk geliþimde çok küçüktüm. Daha doðrusu ruhum bedenimden biraz eskiydi o kadar. Zaten bu yüzden atmýþlardý beni buraya. Çok arkadaþým olmuþtu burada. Ama küçük yeþil bir tavþan vardý ki mavi ormanýn sakinlerinden; neden bilmem ama ben en çok onu sevmiþtim. Kendisi pek anlatmazdý ama yemesi gerekirken âþýk olduðu fare yüzünden yýllardýr burada yaþayan pembe kediden duyduðuma göre bu tavþan eskiden bir sihirbaza aitmiþ. Onunla birlikte þehir þehir gezer, gösterilere katýlýrmýþ. Her gösteriden sonra da bir sepet havuç verirmiþ sihirbaz buna. Aslýnda çok mutluymuþ tavþan. Bir tavþan ne kadar mutlu olabilirse, kendini o kadar mutlu hissedermiþ kendi yerinde olmak isteyen binlerce tavþan aklýna geldikçe. Seyircilerin özellikle þapkadan çýkma numarasýný çok sevdiðini ve çok yetenekli bir tavþan olduðu için en çok onu alkýþladýklarýný düþünerek rüyalara dalarmýþ her gece. Her þey o kadar güzelmiþ ki..

   Hani her þey çok güzel giderken mutlaka bir terslik olmalýdýr ya hep; tersi de mümkündür tabi.. Bir gün hastalanmýþ tavþanýmýzýn küçük bedeni. Gösteriler tavþansýz yürümüþ birkaç gün. Sonra baþka bir tavþan bulunmuþ bir süreliðine þapkadan çýkmasý için. Bizimki perdenin ardýnda hasta yatarken kopan alkýþlarý duyunca duramamýþ yerinde, üstüne alýnmýþ. Sahneye çýkýp sevenlerini selamlamak gelmiþ içinden. Yine de çýkamamýþ; sýradan bir tavþan gibi çýkamazmýþ onu hep parlak kýyafetlerle görmeye alýþmýþlarýn karþýsýna. Yine de merak edip perdenin arasýndan izlemek istemiþ gösteriyi. Gösterinin onsuz nasýl yürüdüðünü merak etmiþ sadece. Sadece merak yani, suç bile deðil. Hâlbuki sicili en kabarýk mahkûmlardan kendileri..

   Perdeyi aralayýp izlemeye baþlayýnca kendi gösterisini, seyircilerin alkýþlarý arasýnda þapkadan çýkartýlan beyaz tavþanýn þaþkýn suratýyla karþýlaþmýþ bir anda. Hani bazen aynaya bakarken arkasýnýn boþ olduðunu ve aslýnda birinin orada sizi aynen taklit ettiðini düþünürsünüz ya.. Hatta bazen aynadakini atlatmayý deneyenler bile çýkar. (Bu konuda da yalnýz olmadýðýma eminim) Ýþte ancak o anda anlayabilmiþ tüm olaný biteni.

   Hemen kaçmýþ o çadýrdan, þehirden, hatta ülkeden. Günlerce, aylarca sürmüþ denizleri aþmasý. Tabi kolay olacak deðil ya bir tavþanýn çadýrdan kaçmasý.. Uzun bir yolculuktan sonra bu tuhaf yerde bulmuþ kendini. Pembe kediyle de o zaman tanýþmýþlar zaten. Bizim kedi de o aralar “aþk karýn doyurmaz” sözü üzerine derin derin düþünmekte.. (Þimdi vejetaryen kendisi, ama artýk âþýk deðil) Bir süre burada yaþamýþ yeþil tavþan. Çok sevmiþ burayý ama gelen herkes gibi o da gitmiþ bir gün. Yýllar boyu da gören olmamýþ onu buralarda.

   Uzun bir yolculuktan yeni dönmüþ gibiydi onu ilk gördüðümde. Yorgun görünüyordu aslýnda ama sevinçle parlayan o küçük gözler o yorgun bedene ait deðildi sanki. Geliþimin ikinci günüydü sanýrým. Üzerimde annemin giydirdiði beyaz giysilerle sahilde yalnýz oturduðum yaðmurlu gecenin sabahýydý. Çok korkmuþtum o gece. Küçük bir çocuk gürültülü bir geceden nasýl korkarsa öyle.. Küçük yeþil tavþanla karþýlaþtýðýmýzda bir duvarýn ardýnda oturmuþ aðlýyordum. Duvar sarmaþýklara bürünmüþtü. Donuyordum..

24 Eylül 2004/ Beytepe
Pencerenin pervazý/ Geceye yakýn, sabaha karþý..

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Benzetmeler harika, mühürler de açýk olsa.
Gönderen: özgür yenigün / Kýrýkkale/Türkiye
5 Ocak 2007
Merhaba, Öykünüzü büyük bir zevkle okudum. Hayatýnýza mührünü vurmuþ insanlar ve bu mühürlerin ta kendisini mapushane, tavþan, akrep-yelkovan gibi benzetmeler aracýlýðla gayet güzel anlatmýþsýnýz. Fakat bu mührü vuranlar çok da açýk deðiller. Belki de özellikle böyle yapmak istediniz. Kaleminize saðlýk. Benim yazýlarýmý da okumanýz dileðiyle. Tebrik ederim. Saygýlar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Uyku Perisi [Þiir]
Def (Arasý) Ter [Þiir]
Gölgeme [Deneme]
Uyandým [Deneme]
Yol Üstü [Deneme]
Aynalarla Yaþamak [Deneme]
Okyanus Balýðýyla Röportaj [Eleþtiri]
Önce O Çizdi! [Ýnceleme]


Ersen Yoldaç kimdir?

Takvimin 83. noktasýnda yer_yüzüne_düþtü. . Giderayak lüzumsuz cümleler kurma uzmaný. Yeterince büyüdüðünde çocuk olmak istiyor. .

Etkilendiði Yazarlar:
Sað omzumdaki melek.. Özdemir Asaf, Cemal Süreya, Murthan Mungan, Franz Kafka, O. Henry


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ersen Yoldaç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.