Nasýl çýðlýk çýðlýða söylenir böyle bir þarký,

No Women, No Cry
Kadýn Yok, Aðlamak Yok (Hayýr Kadýn, Hayýr Aðlama!)

Söylenebilecek tüm dillerde bir aþkýn sýkýntýsýný anlatýyordu. Bir aþkýn yakýcýlýðý ancak bu kadar belli olabilirdi. Dinleyenler hep bu þarkýda eski sevgilileri düþledi, bir yakamozun sarhoþluðunda, biradan kalma bir akþam üstünde ve balýklý bir aðýz kokusuyla dudaklarý her gece ayný yerde birleþirdi. Hangi ülkeden olduklarý önemli deðil, kim bu þarkýyý aðlamaklý söylediyse o bizdendi. Hepside yakamozu, birayý, balýðý ve öpüþmeyi severdi.
Kimsesiz gezmelere bu þarkýyla çýkýlýrdý. Bilmem ne sokaðýnýn köþesinde bu þarký diline takýlýr ve içten içe sürüklenirdi, kadýnlarýn çokça olduðu caddeye. Iþýklý caddeler vardý, duvarlarda silik yazýlar, bazen çöpçüler bile uðramaz, aþktan arta kalan adamlar çöplüðün kenarýnda öylece pespembe kokarlardý. Sonra düþünmeler vardý, kollarýný kavuþturup sallanmalar, depresyon hallerinin en bilinmeyeni aþk sýkýntýsý idi, doktorlar sürekli hastalarýný iyileþtirmek için bu þarkýyý oral yollardan, yanýnda alkollü içkilerle alýnmasýný, tavsiye ederek yazarlardý. Bunun için barlar çok para kazanýrdý. Aþýklar hep sarhoþ.