..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaþamýnýz boyunca yaþarsýnýz. -Swift
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Etem Levent Bakaç




13 Aðustos 2006
Tarif  
Etem Levent Bakaç
Aþkýn tarifi herkes için farklý olabilir. Acaba doðru olan hangisi?


:BJAA:
TARÝF

Öylece yanýmda çýrýlçýplak yatarken bile onu kaybetmekten korkuyordum. Daha doðrusu ansýzýn ve hiç bir þey söylemeksizin çekip gitmesinden. Çünkü zaten benim deðildi ki, hiç bir zaman da olmamýþtý tanýþtýðýmýzdan beri. Hep kayýtsýz kalmýþtý benim aþk gösterilerime. Onlarý geri çevirmeyen, fakat beni deli eden acýmasýz bir kayýtsýzlýktý bu. Belki de ‘seni sevmiyorum, senden hoþlanýyorum yalnýzca’ deseydi, daha rahat hissedecektim kendimi. Bütün düþüncelerimin üstüne çöreklenen belirsizlik yok olacak, ýstýrabým son bulacaktý. Yine de istemiyordum aðzýndan böyle bir þeyin çýkmasýný. Bekliyordum öylece, köþeye sýkýþtýrýlmýþ bir fare gibi. Beklemeye alýþmýþtým, hep bekleyebilirdim.

‘Kolunu yukarýya kaldýrsana’ dedim birdenbire aklýma bir þey gelmiþçesine. Gelmemiþti oysa, yalnýzca koltuk altýný görmek istiyordum. Ýtiraz etmeden kolunu kaldýrýp elini baþýnýn altýna yerleþtirdi. Sonra belli belirsiz gülümsedi. Belki de bana öyle geliyordu. Üstüne uzanýp kuru dudaklarýmý koltuk altýnýn yumuþak ve hafif nemli teninde ýslattým. Güzel kokusunu kýsa kýsa içime çekerek dilimin ucunu teninde gezdirdim. ‘O kadar tatlý ve deðiþik öpüyorsun ki’ dedi, ‘senden herhalde bunun için vazgeçemiyorum.’ Ne kadar da acýmasýz davranýyordu bana. Demek onu böyle öpemesem gidecekti.

Dudaklarýmý ve dilimi koltuk altýndan uzaklaþtýrýp geri çekildim, onu uzaktan seyretmeye koyuldum. O kadar güzeldi ki, bana eziyet veriyordu onu seyretmek. Çok farklýydý diðer kadýnlardan, her þeyiyle farklýydý. Gözleriyle, burnuyla, çenesiyle, aðzýyla, omuzlarýyla, koltuk altlarýyla, göðüs uçlarýyla, gülüþüyle, konuþmasýyla, somurtmasýyla, suskunluðuyla, mimikleriyle ve hatta nadiren yükselen öfkesiyle. Beni kahreden, umutsuz kýlan bir farklýlýk. ‘Keþke bu kadar güzel ve farklý olmasaydý’ diye geçirdim içimden bir an için, ‘belki o zaman beni býrakýp gidecek diye böylesine korkmazdým.’

Aniden karar vererek kalktým ve giyinmeye baþladým. Soru sormadan ve kayýtsýz gözlerle beni seyrediyordu. Kapýnýn önünde geri dönüp ‘gitmem lazým’ dedim, ‘aklýma bir þey takýldý, sormam gerekiyor.’ ‘Tamam’ diye þarký söyler gibi seslendi, ‘sor ve öðren, ben burada seni bekliyor olacaðým.’

Ýlk önce Ferdi’ye gittim. Her zamanki gibi okuyor ve birbiri ardýna yaktýðý sigaralarý masanýn üstündeki beþ kül tablasýndan birisinde söndürüyordu. Ben de bir sigara yakýp karþýsýndaki koltuða oturdum. Hiç vakit geçirmeden konuya girmek istediðim için hemen sorumu yönelttim: ‘Aþk nedir?’ Þaþýrmýþ gibi baþýný kaldýrýp gözlerime baktý. ‘Aþk ne midir? Çok basit. Aþk karþýlýk beklemeden verilen sevgidir.’ Bu yanýt beni hiç tatmin etmemiþti. Hararetle itirazda bulundum. ‘Peki ama benim karþýlýk beklemeden sevdiðim bir sürü insan var, annem, kardeþlerim, hatta seni bile bazen karþýlýksýz sevebiliyorum, hepinize aþýk mýyým yani?’. ‘Tabii’ dedi, ‘özünde hiç fark yok, bu bir taným meselesi, insan yalnýzca seviþtiði kiþiye aþýk olabilir diye bir kural mý var sanýyorsun?’ ‘Hadi ordan be’ diye söylenerek yerimden kalkýp dýþarýya yöneldim, ‘sana aþýk olduðumu duymaya gelmedim buraya.’ Ben evi terkederken arkamdan baðýrýyordu:’Beðenemedin mi geri zekalý. Sana aþkýn bilimsel tarifini yapmaya çalýþtým. Sen ise bir takým mistik saçmalýklar duymak istiyorsun. Baþkasýna git o halde, madem biliyorsun, ne diye soruyorsun.’

Ýkinci duraðým Sadýk oldu. Her zamanki gibi bir yandan raký içiyor, bir yandan da önündeki kaðýda bir þeyler yazýp duruyordu. Ben içeriye girince kafasýný kaldýrýp ‘çok güzel bir roman olacak, ortalýðý kasýp kavuracak’ dedi, ‘dünyayla baðlantýsýný cinsel organýyla kuran bir adamý anlatýyorum, çýlgýnca bir hikaye.’ Hiç birisi yayýnlanmayan sayýsýz roman yazmýþtý son yýllarda ve inatla yazmaya devam ediyordu. Sanki her yazdýðý kitap için ayrý bir ödül almýþçasýna. Kendime bir bardak bol sulu raký hazýrlayarak karþýsýna oturup hemen sordum: ‘Sana bir sorum var, kýsa ve öz cevaplamaya çalýþ. Aþk nedir?’ ‘Yakaladým seni þimdi’ demek istercesine hýrýldayarak güldü ve arkasýna yaslandý. Konuþmanýn kýsa süreceðini ima etmek ister gibi elindeki kalemi býrakmamýþtý. ‘Aþkýn tek tarifi vardýr’ dedi, ‘istemek fakat elde edememek, kavuþamazsan aþk olur, bu denli basit.’ Biraz düþündükten sonra kendimi tutamayýp itiraz ettim:’Fakat elde ettikten veya kavuþtuktan sonra da aþýk kalmaya devam eden o kadar çok insan tanýyorum ki, bu dediðin doðru gelmiyor bana. En azýndan bir þey eksik, hepsi bu olamaz.’ Söylediklerimi bir sinek výzýltýsý gibi geçiþtirmek üzere elini sallayarak devam etti:’Sahip olunca aþk eninde sonunda biter. Er veya geç. Ayrýca istisnalar da kaideyi bozmaz.’ ‘Fakat’ diye ýsrar ettim, ‘belki de sahip olmakla bir ilgisi yoktur bunun ve aþk baþka bir nedenle biter, öyle olamaz mý?’ ‘Ýlginç bir bakýþ açýsý’ dedi, ‘hiç böyle düþünmemiþtim, fakat bana inandýrýcý gelmiyor, tarihteki büyük aþklarýn hepsi kavuþamamaktan doðup, kavuþunca sona ermiþlerdir, dediðim gibi, er veya geç.’ Rakýmý bir dikiþte bitirip ayaða kalktým. Ben dýþarýya çýkarken, o kaðýdýnýn üstüne eðilmiþti bile.

Ferruh’un yanýna vardýðýmda kocaman bir pizzayý midesine indirmekle meþguldü. Sorumu sormama fýrsat býrakmadan aðzýný þapýrdatarak konuþmaya baþladý: ‘Biraz önce Ferdi, ondan sonra da Sadýk telefon etti. Ferdi sana çok kýzmýþ. Ne soracaðýný biliyorum ve sorunun cevabý hazýr. Aþk kontrolden çýkmýþ sevgidir ve bir hastalýk halini alan bu duruma ihtiras adý verilir. Ýnsan kendisini kötü hisseder, yemeden içmeden kesilir. Bazý insanlar bu hastalýðý yenerler, bazýlarý ise hastalýk tarafýndan yenilirler. Hepsi bundan ibarettir, fazla abartmamak gerek. Biraz pizza alýr mýsýn?’ Tam oturmak üzereyken ayaða kalkýp ‘hastir lan’ dedim, ‘bunca yolu bu salakça açýklamayý dinlemek için mi gelmiþ oldum yani?’ Evi terkederken arkamdan baðýrýp duruyordu: ‘Sensin salak, senin gibi salaklar aþkýn peþine takýlýp giderler zaten. Büyü artýk, hep çocuk kalamazsýn.’

Eve geldiðimde yataðýn üzerinde ayný býraktýðým gibi uzanýk yatmaktaydý. Yalnýzca kolunu tekrar aþaðýya indirmiþti. Soyunup yanýna uzandým. ‘Öðrenmek istediðin þeyi öðrenebildin mi?’ diye sordu. ‘Evet’ dedim, ‘galiba öðrendim. ‘Neydi öðrenmek istediðin?’ oldu bir sonraki sorusu. ‘Aþkýn ne olduðu’ diye yanýtladým. ‘Neymiþ?’ dedi. Biraz düþündükten sonra cevap verdim: ‘Aþk senin güzel ve çekici olmaný istememektir. Yüzüstü yatar mýsýn lütfen?’ Hiç itiraz etmeden yüzüstü yattý. Saçlarýný toplayarak ensesinden sýrtýnýn bittiði yere kadar binlerce kez öptüm. Derin bir nefes aldý ve ‘her öpüþün bütün vücudumu ürpertiyor’ dedi, ‘bence aþk nedir biliyor musun?’ ‘Nedir?’ diye heyecanla sordum. ‘Güzel öpülmek’ dedi, ‘ve öpülürken ürpermek.’



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Osuruk Otu Salatasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Anlamsýz Þiirler [Þiir]
Ters Akan Irmak [Roman]


Etem Levent Bakaç kimdir?

Beþ yaþýmdan beri okuyorum. Aradan geçen 47 yýl boyunca herhalde 1000'in üzerinde kitap okumuþumdur. Okumadan yazmanýn soytarýlýk olduðunu düþünüyorum. Roman, þiir ve hikaye yazmaya üç yýl önce baþladým. Yazmaya ne olursa olsun devam edeceðim.

Etkilendiði Yazarlar:
Þiirde Lautreamont'un Maldoror'un Þarkýlarý, Düzyazý'da Stanislaw Lem, Thomas Mann, Edgar Allen Poe.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Etem Levent Bakaç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.