Irak’ta olanlarla ilgili birçok þey yazýldý. Kimi zaman televizyonun kimi zamanda gazetelerin etkisinde kaldýk. Peki acaba hiç vicdanýmýzýn etkisinde kalabildik mi? Bu satýrlarý yazmamýn amacý gözlere hitap etmek deðil, vicdanlara hitap etmektir, en baþta kendi vicdanýma.

Irak’ta ilk iþ olarak bir Þii katliamý gerçekleþti ve bu katliamýn anlamlý kýlýnmasý, sadece Irak’ta deðil bütün dünyada olduðunu ispatlamak için, Pakistan’da da bir Þii katliamý yapýldý. Bütün dünyaya verilmek istenen mesaj aynýydý : “Olayýn suçlusu Sünnîler!”. Bu mesajý verenler öyle bir noktayý gözden kaçýrdýlar ki ; bu mesaja ne dünya ne de Þii ve Sünnîler inandý. Çünkü, Þiilerde bilir ki, ne kendileri ne de Sünnîler ibâdethanelere ve mescidlere saldýrmazlar. Hatta Yahudilerin ve Hristiyanlarýn ibâdethanelerine bile saldýrmazlar. Ýþte bu nokta birilerinin gözünden kaçtý ve gerçeðin anlaþýlmasýna vesile oldu.

Peki böyle bir oyunu kim yaptý? Kimin çýkarlarý vardý Irak’ta? Hepimiz bu sorularýn cevabýný gayet iyi biliyoruz. Bir iþgalci devlet olan ABD, Irak’ta kendisinin yaptýðý iþleri örtbas etmek için böyle bir kargaþa ortamý oluþturdu. Ayný zamanda, bu oyun, kendisine gösterilecek olan direniþin de azalmasýna yardýmcý oluyordu.

Þiiler, ABD’nin attýðý bu zehirli yemi yemediler, olayýn provakasyon olduðunu anladýlar. Þiiler, olayla ilgili yapýlan açýklamalarda da gerekenleri anlattýlar. ABD’yi suçlayacak net delilleri olmadýðý için (ABD yaptýðý bu iþte kendisini gizlemeyi bilmiþtir), en azýndan, ABD’nin Irak’ta güvenliði saðlayamadýðýný belirterek, bir sorumluluðu olduðunu söylediler. Ayrýca saldýrýnýn dýþ kaynaklý olduðunun üzerinde durdular.

Olayýn bir diðer boyutu da aklýmýza þu soruyu getiriyor : Eðer saldýrýlarý Irak Sünnî halký yapabiliyorsa, bu saldýrýlar için yeterli güçleri varsa neden bu güçlerini iþgalcilere karþý kullanmýyorlar? Bu saldýrýlarý yapabilecek bir Sünnî güç varsa, bu güçlerini önce A.B.D.’ye karþý kullanýrlardý. Bu soru doðrultusunda Irak’ta yaþanan olaylara bakmamýz bile A.B.D.’nin planýný gözümüzün önüne sermeye yetiyor. Þii – Sünnî çatýþmasý çýkarabilirmiyiz diye bir þeyler denediler, fakat Irak halký bu oyuna gelmedi.

24 – 25 Þubat 2006 tarihlerinde de bu oyunu bir kez daha denediler. A.B.D. bu kez þiddetin dozunu daha da arttýrdý ama Þii ve Sünnî liderler yine bu oyuna gelmeyeceklerine dair açýklama yaptýlar. Ýþte bazý önemli isimlerin medyada yer alan açýklamalarý :

Ayetullah Ali El Sistani (Iraklý Þii dini lider) : “Protesto edin. Þiddetten uzak durun.”
Ayetullah Ali Hamaney (Ýran’ýn dini lideri) : “Iraklý Þiiler, Sünnî müslümanlardan öç almayýn. Bunlar, Þiilerin Sünnîler için kutsal olan yerlere saldýrmasý için yapýlmýþ bir komplodur. Bu yolda atýlacak her adým Ýslam düþmanlarýnýn iþine yarayacaktýr. Ve Þeriat tarafýndan da yasaklanmýþtýr.”
Mukteda Es Sadr (Iraklý Þii lider) : “Bunun sorumlusu ya Amerikalýlar ya da Irak hükümetidir. Ýþgal güçleri ya hemen ya da bir takvim doðrultusunda burayý terketmeli.”
Mahmud Ahmedinecad (Ýran Cumhurbaþkaný) : “Bu olaylar, duygularýmýzý rencide etmek isteyen, yenilmiþ Siyonistlerin ve iþgalcilerin iþi. Camiye saldýrdýlar, çünkü Allah’a (c.c.) ve O’nun adaletine karþý çýkmaya çalýþýyorlar. A.B.D., bilmelisin, bu tarz hareketler seni Müslümanlarýn öfkesinden koruyamaz.”

Ýþte vicdanýmýza hitap eden bir yazý, deliller eþliðinde bize sesleniyor. Bu yazýyý ne kadar çok kiþiye ulaþtýrýrsak Müslüman kardeþlerimize yapýlan acýmasýzlýða karþý o kadar duyarlý oluruz. Baþka kiþilere ulaþtýramasak bile, en azýndan kendi bilgisayarýmýza kaydedip, devamlý okumalýyýz.