..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Didaktik > fadime göker




27 Temmuz 2006
Zeytin  
fadime göker
Elimizde köpek, kadýnýn arkasýndan bakakalmýþtýk. Belli ki; köpek içinde, kadýndan ayrýlmak zordu. Ahmet’in elinde, köpeðin tasmasý, köpek kadýnýn gittiði yöne doðru gitmeye çalýþýyordu. Ahmet’se köpeði zor zaptediyordu:- Zeytin, kýzým, sakin ol, yapma. Gibi, sözlerle, köpeði tutmaya çalýþýyordu


:BACE:
Sevgili arkadaþýmla, iþlerimizi bitirip, eve döneceðimiz sýrada, evcil hayvan dükkanýnýn önünde, vitrinde sergilenen, sibirya kurtlarýný hayran hayran izliyorduk. Arkadaþým hayvanlarý çok sevdiði için, ben de -her ne kadar düþkün olmasam da, hatta çok korkmama raðmen- nasýl olsa, vitrindeki hayvanlarýn, bana bir zararý olmaz rahatlýðýyla, arkadaþýma eþlik ediyordum.
Arkadaþým Ahmet , kurtlara bakýp, iç geçirerek:- Ah param olsa, þunlardan birini alýrdým. Dedi. Bende:- çok para mý ki,bunlar?Diye sordum. Ahmet umutsuzca:- Çoook para!... Dedi.
O sýrada, elinde, kapkara, küçük bir köpekle, bir kadýn, hýzlý hýzlý, bizden tarafa doðru geliyordu. Bizden biraz ilerde, oyun oynayan üç beþ çocuðun yanýnda durarak, çocuklara:-
Köpek ister misiniz? dedi. Ahmet’le ben, dikkat kesilerek, o tarafa doru yaklaþtýk. Çocuklardan bir tanesi:- Teyze, ben isterim. Dedi. Kadýn, çocuða: - Ama, bak, sokaða býrakmak yok, çok iyi bakacaksan vereceðim. Dedi. Kadýn ve çocuklar konuþurken Ahmet benle konuþuyormuþ gibi, onlarýn duyacaðý þekilde :- Þansý görüyor musun? Tüh be! Bizde köpek alacaktýk.Dedi. Bende: -Evet ya! Falan gibi bir þeyler geveledim aðzýmda. Kadýn, bu sefer çocuklarý býrakýp, bizden yana döndü: -Ýsterseniz size vereyim. Dedi Ahmet, her zamanki düþünceliliði ile: - Çocuklarýn kýsmetine engel olmayalým. Dedi. Çocuklar :-Yok aðabey, bizim zaten köpeðimiz var. Dediler. Bu kez kadýn, bize dönerek: -Alýn, sizin olsun, para falan istemiyorum. Dedi. Çantasýndan köpeðe ait kimlik kartýný çýkarýp, arkadaþýma uzattý. Kadýn, bir an önce, oradan gitmek ister gibiydi. Belli ki, köpekten ayrýlmak, onun için çok zordu. Alelacele: -Adý, Zeytin, altý aylýk, aþýlarý tamam, ona çok iyi bakýn. Dedi. Ve, köpeðe doðru eðildi. Köpeðe sarýldý, baþýný okþadý, öptü ve birden kalktý, hýzlý adýmlarla yürümeðe baþladý. En son sokaðý dönerken gördüm. Adete kaçar gibi uzaklaþtý. Gözlerinden ayrýlýðýn acýsý okunuyordu. Ben ise içimden :-vay be! alt tarafý bir köpek, bu ne sevgi. Diye geçirdim. Hayretler içindeydim. Bir an, köpeðin yerinde olmayý istedim.

Elimizde köpek, kadýnýn arkasýndan bakakalmýþtýk. Belli ki; köpek içinde, kadýndan ayrýlmak zordu. Ahmet’in elinde, köpeðin tasmasý, köpek kadýnýn gittiði yöne doðru gitmeye çalýþýyordu. Ahmet’se köpeði zor zaptediyordu:- Zeytin, kýzým, sakin ol, yapma. Gibi, sözlerle, köpeði tutmaya çalýþýyordu. Zaten hayvanlardan korkan, bense, Zeytin’den tarafa yaklaþmamak için, Ahmet’in, bir saðýna, bir soluna geçip duruyordum . Bir taraftan da ‘ iþimiz bitince sinemaya gideriz.’ Diye, bana söz vermiþ olan, sevgili arkadaþýma çýkýþýyordum:- Hani sinemaya gidecektik, söz vermiþtin, köpeði buldun, sözünü unuttun, deðil mi?Ben anlamam, ben sinemaya gitmek istiyorum. Diye, veryansýn ediyordum. Ama Ahmet, söylediklerimi pek ciddiye almadýðýný belli eden bir sýrýtýþla,sakin sakin :- Baþka zaman gideriz, söz. Diye karþýlýk veriyordu. Bir yandan da yolumuza devam ediyorduk, arada bir Zeytin inatlaþýyor, ya da araba seslerinden korkuyor ve duruyordu. O durunca haliyle bizde duruyorduk, ben hala söylenmeye devam ediyordum:- Ben bu itle, dolmuþa binmem. Diyordum. Ya o, ya ben. Diye söyleniyordum.Ben konuþtukça Ahmet gülüyordu. Onun bu tavrý beni susturmaya yetti. Baktým ne desem boþ, kendimi olayýn akýþýna býrakmaya, karar verdim. Dolmuþa bineceðimiz yere yaklaþmýþtýk. Tam bir parkýn önüne geldiðimizde; Ahmet boþta kalan eliyle alnýna :-tühhh!... Diyerek, vurdu ve devam etti: - evraklarý unuttum, ne yapacaðýz þimdi. Diye, çaresizce, bana baktý. Ýçimden bir hesap yaptým, nerden baksan on beþ dakika git, on beþ dakika gel, yanýmýzda da Zeytin, çok zordu.En az yarým saat daha yürümeyi göze alamazdým. Köpekten de çok korkmama raðmen:- Zeytin’le, ben parkta oyalanýrýz, sen git evraklarý al Dedim. Hayretle yüzüme bakan Ahmet: Emin misin? Dedi.Ben:- Eminim, ama elimden kaçarsa bir þey yapamam, onu göze alýyorsan, git. Dedim.Baþka çaresi olmayan Ahmet canýna minnet teklifimi, kabul ederek, tasmayý elime tutuþturdu. Elimde köpeðin tasmasý,- Allah’tan tasmasý uzundu- kalakaldým, parkta. Hayatým boyunca, hiçbir zaman, bir hayvanla, bu kadar süre, tek baþýma ve bu kadar yakýn vakit geçirmemiþtim. Bir yandan, içimde korku, bir yandan da; kendi kendime,’ küçücük bir hayvanýn, bana ne zararý olabilir ki, bu yavrunun korunmaya ihtiyacý var telkinleriyle içimi rahatlatmaya çalýþýyordum, bir yandan da kendi kendimi cesaretimden dolayý tebrik ediyordum. Bunca yýl boþuna korkmuþum. Bir yandan köpeðin tasmasýný sýmsýký tutarken, Öbür taraftan da, köpeði, kendimden, becerebildiðim kadar uzak tutmaya çalýþýyordum.Bu arada köpeði inceliyordum. Ýlk defa içimden bir sevgi dalgasý yayýldý. köpeðe karþý. Simsiyahtý. Adýný da bu karalýðýndan almýþtý galiba, adýyla öylesine özdeþleþmiþti ki.Sevimli bir köpekti, çipil çipil kara gözleri, etrafa ürkek ürkek bakýyordu. Parkýn içinde, beni nereye çekerse oraya gidiyordum. Park tenhaydý, birkaç yaþlý insan, gölgede dinleniyorlardý. Ve Zeytinle beni izliyorlardý. Ýnsanlara eðlence çýkmýþtý, sanýrým acemiliðim ilk bakýþta anlaþýlýyordu, ama bu durumdan hiçte rahatsýz deðildim. Parkýn içinden gelip geçen gençlerse, köpeðin baþýný okþayýp, seviyorlar, bazýlarý da :-Köpek diþi mi, erkek mi? Diye soruyorlar bende, köpeðin sahibi gibiymiþim gibi:- Diþi... Diye cevap veriyordum. Yarým saat nasýl geçti farkýna bile varmadan Ahmet, elinde evraklarýyla yanýmýzda bitiverdi. Hafif alay sezinlediðim bir tonla:- Sizi kaynaþmýþ gördüm.Dedi. Bende sinirlenmiþ gibi bir sesle aðzýmý yayarak:- Hýýýý... Diye bir ses çýkardým. Ahmet bana:- Korkmadýn deðil mi? Diye sordu ben de gururla sýrýtarak: Hayýr, korkmadým, aksine; hoþuma bile gitti. Dedim. Ve devam ettim:- dolmuþa nasýl bindireceðiz? Dedim Ahmet, bilmem, dercesine omuzlarýný kaldýrdý. Bende:- bir koli bulalým, içine koyalým. Dedim o da:- Olur. Dedi. Ben:- Parkýn çevresindeki dükkanlara bir sorayým, köpekle sen kal. dedim. Ahmet kabul etti. Ben parktan çýktým, bir iki dükkana sordum, yok dediler. Birkaç dükkan ilerde, bir manav gördüm, bir umut diye, girdim içeri:- Bana bir koli lazým, yardýmcý olabilir misiniz? Dedim. Adamcaðýz, sað olsun, hemen köþede, yýðýlý olan kolileri gösterdi. Ben bir tanesini aldým, teþekkür ederek çýktým, parka doðru yürüdüm. Parka gelince, bir baktým, köpek tasmadan kurtulmuþ, oradan oraya, kaçýp duruyor. Ahmet, köpeði yakalýyor, tasmayý baþýndan geçirmeye çalýþýyor, köpek havlayarak Ahmet’in elinden kurtuluyor, bir o yana, bir bu yana kaçýyor.Allah’tan uzaklaþmýyordu. Ama baktým, böyle olacak gibi deðildi. Ahmet, köpeðe kýyamýyor, havlayýnca, acýyýp býrakýyordu.
bu arada, park görevlisi geldi kýzarak:- Çimlere basmayýn kardeþim, çýkarýn köpeði de oradan. Diye çýkýþtý.Zaten köpekle mücadeleden, kanter içinde kalan Ahmet, kýzararak:-Tamam aðabey, çýkacaðýz. Dedi uysalca. Yan bankta oturup bizi izleyen bir adama:- Aðabey ,biz beceremedik, þu iþe bir el at, bize yardým et. Diye, rica etti.Ýri cüsseli kaba saba olan adam, çimlerin içine girdi, bir hamleyle zeytini kucaðýna aldý. Çok ürkek olan hayvancaðýz, acýklý acýklý havlamaya baþladý. Adam, hiç acýmadan, köpeðin, aðzýnýn üstüne okkalý bir tokat savurdu. Neye uðradýðýný þaþýran Zeytin’in havlamasý iniltiye dönüþtü. Medet umarcasýna Ahmet’e:’ beni kurtar, þu kaba heriften ‘diyen gözlerle bakýyordu. Ahmet’te köpeðinin, bu durumuna üzülmüþtü. Ama, bir an önce, bu durumdan kurtulmak istiyordu. Adamla birlikte köpeðe tasmayý geçirip koliye yerleþtirdiler. Adama teþekkür edip kolimizi alarak, minübüs duraðýna doðru yürüdük. Minübüsün bagajýna yerleþtirdik ve bizde minübüste yerlerimizi alarak, yaklaþýk, kýrk beþ dakika mesafede olan evlerimize gittik. Benim açýmdan eðlenceli ve güzel bir gündü, her ne kadar sinemaya gitmesem de,günümün, bu þekilde geçmesi beni hiç rahatsýz etmedi, aksine hayvanlara bakýþ açým deðiþti. Þimdi sadece ‘köpek’ deyip, yanýndan ürkerek geçtiðim, hayvanlarýnda duygu taþýdýklarýný biliyorum ve eskisi kadar korkmuyorum . Bu arada ilk günler yeni evine alýþamayan Zeytin, þu günlerde halinden oldukça memnunmuþ ve yeni sahiplerine de alýþmýþ, arkadaþýmdan ara sýra Zeytin’le ilgili haberleri alýyorum.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eylül Gizem ve Sait

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Var Gibi Yok Gibi... [Þiir]
Anlýk Duygusallýðým [Deneme]


fadime göker kimdir?

hayatýn güzelliklerini keþfetmeye çalýþan,dünyanýn anlamýnýn aþk olduðuna inanan,edebiyatýn ve aþkýn çok ilintili olduðunu düþünen; sade ,olduðu gibi görünen, iç dünyasý bir derya insaným

Etkilendiði Yazarlar:
atilla ilhan, necip fazýl kýsakürek,orhan veli,adalet aðaoðlu, vs


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © fadime göker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.