..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Banu




12 Temmuz 2006
Necati Amca  
Necati Amca'nýn Anýsýna...

Banu


Bir an cep telefonumun yanýp sönen ýþýðýna takýldý gözüm, mesaj gelmiþ olmalýydý..."Cenaze evindeyim “ demiþti en son, “sonra cevap vereceðim sana”…Sanýrým saatlerdir boðulma hissi yaþamama sebep olan bu cümlelerdi…Mesajý okumaya baþlamamla, boþluða düþmem bir anda oldu sanki. ”Necati amca’yý kaybettik!..”


:BCDA:

Çok uzun bir aradan sonra kollarýmdan sürüklercesine dýþarý çýkarmýþtý beni…Öyle yadýrgamýþtým ki güneþ ýþýðýný, akþamüstünün o yorgun ýþýklarýnýn bile, gözlerimi bu kadar kamaþtýrmasýna þaþýrmýþtý…Sanki yýllardýr kendimi bir kozanýn içine hapsetmiþtim ve rahatsýz edilmekten hiç hoþlanmýyordum…Bunu bilmesine raðmen bana olan sevgisi, kozalarýmý yýrtmasýný gerektirmiþti. O’nu anlayabiliyordum, hesapsýz seven yüreði ile kocaman bir dünyayý bana bahþetmek istiyordu…

     Yorgun akþamüstünün ýlýk esen rüzgarýnda bir iki kadeh bir þeyler içmek için oturduk…Karþýmýzda yýðýnla yükselen betonarmeler yüreðimi daraltýyordu…Tüm bu beton yýðýnýna inat, sanki bir yerlerden deniz havasý geliyor, garbi yelini anýmsatan serinlik saçlarýmý okþayýp, yanaklarýmdan boynuma doðru yayýlýp daðýlýyordu…Her zaman ki gibi derin konulara dalmýþtýk, gözlerinin içinde ki hüzün, zaman zaman kýzgýnlýða dönüþüyor ve isyan ediyordu…Bense çok baþka yerlerde, uzaklara taþýnmýþtým, dinlemekte zorlanýyordum…Bir an cep telefonumun yanýp sönen ýþýðýna takýldý gözüm, mesaj gelmiþ olmalýydý..”Cenaze evindeyim “ demiþti en son, “sonra cevap vereceðim sana”…Sanýrým saatlerdir boðulma hissi yaþamama sebep olan bu cümlelerdi…Mesajý okumaya baþlamamla, boþluða düþmem bir anda oldu sanki. ”Necati amca’yý kaybettik...”

Hesapsýz seven yüreðiyle konuþmaya devam ediyordu, derin konulardan bahsediyordu, gözlerindeki hüzün, zaman zaman kýzgýnlýðýn verdiði ýþýltýlarla parlýyor ve bir iki damla gözyaþýný gözbebeðine hapsetmeye çalýþýyordu.Artýk duymuyordum, gözlerine bakýyor, dudaklarýnýn kýpýrdayýþýný görüyor , kafamý sallýyordum...Necati amcayý kaybetmiþtim…

Bir balýkçý köyünde, küçük bir ev hayal ediyordum..Bahçesi derli toplu, temiz ve düzenli..Minik meyve aðaçlarýnýn olduðu bahçenin az ötesinde, denizin akýllara durgunluk veren güzelliði, deli çoþkusu, dalgalarýn ritim atýþý ve sonsuzluðun kulaklarý saðýr eden çýðlýklarý... Uzaklarda, baþýnda eskimiþ þapkasý, hiç gülmeyen asýk suratýnýn altýnda gizlediði maðrur ifadesiyle , yorgun bacaklarýna raðmen, dimdik ve aðýr adýmlarla yürüyen Necati amcayý görüyordum…Omzuna attýðý oltasý ile büyük iþler baþarmýþ olmanýn haklý gururu ve akþama ýzgarada ki balýk keyfinin yanýnda atacaðý iki kadeh rakýnýn hesabýný yapan Necati amca’yý…O uzun ve dar yolu aðýr adýmlarla yürüyüþünü seyrediyor, yüzünde oluþmuþ yýllarýn acýmasýz çizgilerini, yaklaþtýkça daha net fark edebiliyordum. Yaþanmýþlýðýn çizgileri, yüzüne bir derinlik katýyor, çizgilerden yol bulup yüreðine akmak isteyebilecek herkese set vurmak için, kaþlarýnýn tam ortasýna kondurduðu sert iki çizgiyle birleþen keskin bakýþlar, sanki onu dýþ dünyanýn tehlikelerinden koruyacak bir siper oluþturuyordu.Aksi bir adam olduðu attýðý adýmlarýna yansýmýþtý. Neredeyse hiç konuþmuyordu… Konuþtuðunda daha çok kavga eder bir ifadeye bürünüyor, kýzýyor, baðýrýyor çokça küfürler yaðdýrýyordu… Katý prensipleri olan, kurallarýný kendisinin koyduðu dünyasýnýn ihlal edilmesine asla hoþgörü göstermeyen , maðrur ve dik kafalý yapýsýnýn altýnda, aslýnda oldukça naif, duygu dolu, eðlenceyi, içkiyi ve kadýnlarý seven delikanlý bir adamý saklýyordu. Ýki kadeh rakýnýn ardýndan, akýcý bir üslupla, tadýna doyulmaz sohbetlerin babasý olan bu ihtiyar adam, ertesi sabah ayýldýðýnda bambaþka bir adama dönüþüyordu sanki. Çok sevdiði eþini kaybettikten sonra hiç evlenmemiþ ve büyük bir tutku haline dönüþen balýkçýlýk onun tüm dünyasýný doldurur olmuþtu. Yalnýzlýðýný seviyordu... Zaman zaman ziyaretine gelen torunlarýyla çokça kavga ediyor, ardý arkasý kesilmeyen emirler yaðdýrarak, iþgal edilmiþ dünyasýný kurtarmanýn yollarýný buluyordu. Ama yüreðinin derinlerinde bir yerlerin onlarý sevdiðini biliyor, içten içe torunlarýndan haz alýyor ve bildiði tek yol olan kavgasýyla, emirleriyle gizli sevgisini açýða vuruyordu. Tüm bu çekilmezliðinin yaný sýra, kadýnlara olan düþkünlüðü dillere destan olmuþtu. Ama eþini hiç unutmamýþtý, onun yerine koyabileceði hiçbir kadýna rastlayamamýþtý... Zaten ; eþi gibi bir kadýnýn tekrar dünyaya gelemeyeceði üzerine rivayetler vardý ve Necati amca eþinin ardýndan, bu rivayeti doðrularcasýna yaþamýþtý hep. Kadýnlara olan düþkünlüðü, þýk flörtlerden öteye geçmemiþti hiçbir zaman. Kavgacý, küfürler yaðdýran , yaþýna raðmen hala yakýþýklý sayýlabilecek o aksi adam, güzel kadýnlarýn karþýsýnda tam bir centilmen oluyor, kibarlýðý, vakur ve zarif ifadesi, kadýn ruhunu okþamasýný öðrenmiþ engin tecrübeleri, sert ve keskin bakýþlarýnýn çapkýn ýþýltýlarý ile baþ döndürücü bir Kazanova'ya dönüþüyordu. Ýþte öyle anlarda kadýnlarýn baþýný döndüren Necati amca, deli fiþek bir delikanlý gibi, sanki yeni kýtalar keþfeden kahraman bir komutanýn ifadesine bürünüyordu... Sanýrým hayatý boyunca çok az kadýn ona karþý koyabilmeyi baþarmýþ olmalýydý… Bu denli karmaþýk ve renkli kiþilikleri tek bir vücut içinde harmanlamýþ olan bu adam, yýllarýn eskitemediði direnci ve inadýyla artýk sadece küçük bir balýkçý köyünde yaþayan ,yalnýz bir balýkçýyý canlandýrýyordu. Ta ki cep telefonumun yanýp sönen ýþýðýný fark edene kadar…

“Necati amca’yý kaybettik…”

Düþtüðüm boþluðun derinliðinde yüzüyordum sanki… Göðsümün sol tarafýndan vurulup, tatlý bir ýlýklýðýn içime doðru akýp gitmekte olduðunu hissettim bir an. Oysa ben Necati Amca’yý hiç tanýmamýþtým... Hiç görmemiþtim bile… Ama þimdi o hiç var olmamýþ Necati amcayý kaybetmenin sýzýsý içime çöreklenmiþti. Gözlerimin nemlendiðini hissettiðimde, hesapsýz seven yüreðiyle konuþmakta olan sevdiðim sustu... Þaþýrmýþtý... Titreyerek “Necati amcayý kaybettik” dedim O’na. Bakakaldý gözlerime, daha önce dudaklarýmdan adýný hiç duymamýþ olduðu bir adamý kaybetmekten bahsediyor oluþuma, anlam vermeye çalýþýyordu...Kimdi bu Necati amca?..

Sahiden de kimdin sen Necati Amca?..

Ah Necati amca ah!.. Sen benim hayallerime gelip oturmuþ olan, tutunduðum birkaç dalýmdan biriydin… Oysa biz birbirimizi hiç tanýmamýþtýk… Aksi ve tatlý bir ihtiyar adamdýn sen , gidiþinle çok üzdün herkesi , seni hiç tanýmamýþ olan beni bile… Sarsýcý bir boþluk býraktýn geriye... Hiç bir þeyden haberin yokken, bir çok anlamlar yüklemiþtim ben sana… Gökyüzünün mavisi, denizlerin derinliði seninle anlamlý oluyordu bende… Ben sende küçük balýkçý köyünün yaðmur kokan topraðýný özlüyor, seninle küçük bir teknede balýða çýkýyordum oysa… Beni hiç yanýna almamýþ olsan bile, uzak kýyýlarda oturup seni bekliyordum her akþamüstü... Garbi yeline olan özlemimi seninle hafifletiyordum bir nebze… Serin buðulu sabahlarda aðlar atýyor, kolyozlar, mercanlar, karagözler çekiyorduk denizin derinlerinden… Izgarada balýk yapýyor, raký sofrasýna mezeler hazýrlýyorduk birlikte… Sen hiç konuþmuyordun benimle ama, çok þeyler anlatýyordun yüzündeki derin çizgilerle… Sen yorgun düþmüþ düþlerimin maðrur konuðuydun… Sen kaybolan dünyanýn güçlü savaþçýsýydýn… Sen aþktýn… Sen umuttun… Sen, “Ýhtiyar Balýkçýydýn”…

Seni hiç tanýmadým Necati Amca… Ama seni çok sevdim… Kadýnlara düþkündün, çapkýndýn, beni tanýyabilseydin eðer “hiç affetmezdin” , öyle belledim seni… Gittin... Ömrün boyunca kasýrgalar estirip, ardýndan serin bir yel býrakarak gittin... Bir akþamüstünün yorgun ýþýklarýndan süzülerek, hiç görmediðin bana bir göz kýrparak gittin… Ve giderken fýsýldadýn bana, anladým… Sen kaybolmadýn Necati amca, olsa olsa bu kez biraz fazla açýldýn...

   
   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Atatürk Bu Þarkýyý Sever Miymiþ Anne?
Çið Damlasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sus Yüreðim [Þiir]
Hayal [Öykü]


Banu kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Banu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.