Gürlek yamaçlarýnda
Kar altýnda kazan kaynatýp
Çamaþýr yýkarken
Terli halinele su içmen yok mu anacýðým....
Gözlerimin önünde hala...
Kar suyunu kýzgýn ciðerlerine akýtttýn..
O an , senin ciðerlerin yandý,
Yýllar sonra da benim yüreðim.....

Ah caným annem,
Ciðerlerini paralayan amansýz öksürük yok mu ?
Yýllar geçse de
Bu acý yüregimde közleniyor anne.

Doktorlara göre tahta gibi olmuþ ciðerlerin.
Çok yaþamaz demiþler babama.
O günden sonra ,
Ellerinden bir daha tarhana çorbasý yiyemedim.

Hastaneye babamla gelip giderken
Gezmeye gider gibiydim.
Bilemezdim ki ; yüreðinin köz gibi yandýðýný...
Gözbebeklerin pýnar olup
Ciðerlerini delice yaktýðýný....

Çok fazla dayanamadýn ýstýraba,
Ciðerlerini paralayan amansýz öksürüðe.
Bir Ramazan sabahý,
Ablalarýmýn çýðlýklarýyla uyandým.
Meðer; ben mýþýl mýþýl uyurken
Sen, kýnalý saçlarýnla yýldýzlara koþmuþsun.

Ve gittin anne,
Yýldýzlara koþarak ...
Ama biz “ Firdevs’ in kuzularý”
Ellerimizi açýp çektiðin ýzdýraplarýn,
Günahlarýna kefaret sayýlacaðýný diliyoruz..

Ve karanlýk bir gecede,
Yýldýzlar yaðarsa baþ ucuna
Tatlý bir sýcaklýk hissedersen ayak ucunda,
Sakýn korkma.
Yýldýzlar, dualarýmýz;
O sýcaklýk ise, yüreðimizdir anne..

Yýllar geçti , ama
Ciðerlerimi yakan o öksürmelerin,
Hala yüreðimde közleniyor anne.