Eski siyah-beyaz bir fotoðrafýn ardýna gizlediði küçük çocuk hüznünü aradý, bir yanýyla eski, bir yanýyla yeni ýþýklý gece þehrinin içinde. Uykusuzluðu yola çýktý ilkin bu arayýþta. Þehrin dar sokaklarýnda, küçük çocuk hüznünün peþini býrakýp, tiktaklarýnýn acýyý anlattýðý, yaðmurunun acýya yaðdýðý dar sokaktaki,zayýf ,saçlarý topuz, karalar içindeki yalnýz kadýnýn yalnýz
salýnýmlarýnýn görüntülendiði filmin karesine koþtu uykusuzluk. Yaðmur,zayýf
bedenini ýslattýkça kadýnýn, aðýrlaþtý bedeni. Makinalarýnýn tiktaklarý bir
aðlayýþýn ritmini vurdu, kadýn aðýrlaþtý. Düþtü kadýn. Düþ gördü kadýn. Sehrin acý gündüz bagýrýþlarýnýn gizledigi ölü akýþýnýn kaynagýna kostu.Kalktý kadýn.Düþ kadýný gördü.Saçlarý açýldý, nehrin akýþýný buldu. Saçlarý acýdý, bedeni nehir oldu. Düþ oldu kadýn. Nehrin çýðlýðýnda uyandý uykusuzluk.

Ayný sokak. Uyku çýðlýðýný bozdu kadýnýn sessizliði. Uykusuz býraktý onu kadinýn çýðlýðý. Ayný sokak deðil. Nehrin akýþýnda deðil saçlarý. Kendisi gittiði yeri bilmeyen bir nehir.
Sokaðýn rengi fotoðraf siyah beyazlýðýnda deðil artýk. Sokaða uzun uzadýya yatmýþ
bir beden kadýn. Iþýk yanýp sönmeleri sýkýþtýrýyor bedenini. Sokak çýðlýk oluyor sanki.

Baþka sokak. Pencere kenarý sigara içiþleri. Duman rengi sokak.
Iki pencere arasý bir ip kadýn, boðaza geçirilmiþ.

Yeni bir sokak, sýradan. Bir renk cümbüþü. Siyah bir nokta kadýn, bir cümleye son
veren. Yeni bir cümle kadýn, sonu getirilmeyen, devrik. Yüklemlerinin, iyelik
zamirlerinin yok edildiði.

Yýkýk bir sokak, uçurum kenarý. Bir kanat kadýn, uçamayan. Bir ruzgar,
sadece kendi içini daðýtan.

Bir labirentin çýkýþýmý, yoksa giriþimi olduðu bilinmeyen bir sokak.
Baþlandýðýnda bitirilemeyen, bitiþinden baþa ulaþýlamayan bir giriþ kadýn.

Þiir olmuþ bir sokak. Dizelerinde kaybolmuþ bir kelime kadýn. Uzun bir þiir,
sonuna ulaþýlamayan.

öyküsü yazýlmýþ bir sokak. Içinde görülmeyen yitik bir kahraman kadýn.

Bir þarký sokak. Notalarýnýn yanýnda bir sus iþareti kadýn. Þarkýnýn bitiþiymiþ
gibi görünen ama hep baþa dönülen.

Bir film sokak. Bir filmin baþýnda “bu film gerçek bir öyküden uyarlanmýþtýr”
yazýsý kadýn, inanýlmaz konulara imzasýný atan.

Bir þarap sokak. Bir içim sonrasý kusmasý (susmasý) kadýn, gerçek hayatýn kalýntýsý.

Bir heykel sokak. Heykelin gözünde görülmeyen gözyaþý kadýn; akamayan, kurumuþ.

Bir aðlayýþ sokak. Içte kalmýþ bir hýçkýrýk kadýn; sessiz, rahatsýz edici.

Soðuk bir sokak. Bir buz kalýbý kadýn; su içinde eriyen.

Bir beden sokak. Sancýlarýný ilaçlarýn örtemediði bir aðrý kadýn.

Bir elbise sokak. Iliðinden geçirilememiþ bir düðme kadýn; iðne ipliðin
saðlamlaþtýramadýðý kopuk bir düðme.

Bir kalabalýk sokak. Gürültüsünde yalnýzlýðýn sessizliði kadýn.

Bir kahkaha sokak. Farkedilmeyen acý bir gülümseyiþ kadýn.

Kalabalýðýnýn, soðuðunun, aðlayýþýnýn, þarap kokusunun, melodisinin ve
býrakýlmýþlýðýnýn rengine boyadýðý elbisesini giydi kadýn. Her teline bir anlam
taktýðý saçlarýný, bir palyaço yüzünün renklerinin ardýnda kalan acý ifadesiyle
topladý arkasýnda. Topuz saçlý kadýn oldu ,çýktý sokaktan dýþarýya. Dolaþmaya
baþladý. Gittiði heryer sokak oldu, isimsiz. Birinci sokak dedi ilkine karýþtýrmamak
için. Saðda kalan ikinci oldu. Baþka sokaða girdi, rengine baktý , üç olmalýydý bu.
Dört, beþ, dökuz, onyedi. Sayýlar büyüdü, unutmu saymayý. Sayýlar tükendi, isimsiz
bir kentteydi. Bir sokak oldu kadýn, baþka sokaða çýkmayan. Kocaman bir yazý
yerleþtirdi topuzuna ve yerleþti yerine.”Bir çýkmaz sokaðým ben.”

çýkmaz sokak oldu kadýn.