Geçmiþte ve günümüzde birçok insan Atatürk ile sosyalizm düþüncesini baðdaþtýrmaya çalýþmaktadýr. Fakat þunu belirtmek isterim ki; Atatürk ve sosyalist düþünce sistemi birbiriyle baðdaþtýrýlamayacak ölçüde farklý olgulardýr....
   Þöyle ki;
   Atatürk kesinlikle sýnýf mücadelesini reddeder. Atatürk temelde sýnýfsýz bir toplum yaratmayý amaçladýðýný belirterek cumhuriyet devrimini gerçekleþtirmiþtir. Fakat Türkiye'nin toplumsal yapýsýna bakýldýðýnda; toplumun farklý kesimleri arasýndaki gelir daðýlýmý uyuþmazlýðý ve ekonomik farklýlýklar, temelde bir sýnýflar olgusunun varolduðunu gerçeklemektedir. Dolayýsýyla Atatürkçü cumhuriyet anlayýþý temelde varolan ve farklýlýklar taþýyan sýnýfsal kesimlerin karþýlýklý etkileþimler sonucunda toplumu belirli bir geliþim ivmesi içinde ileriye taþýmasý gerektiðini savunur. Sosyalist düþüncenin temelinde ise sýnýf mücadelesi bulunur. Sosyalizm; bu mücadele sonucu sýnýflar arasýndaki ucurumlarý yokederek sýnýfsýz bir toplum oluþturmayý amaçlar...
   Atatürk'ün düþünce sisteminde belirgin bir milliyetçilik olgusu söz konusudur. Sosyalist düþüncede ise milliyetçilikten öte enternasyonalýzm olgusu sözkonusudur. Ayný zamanda bu enternasyonalýzm olgusu; belirli insan topluluklarý özelinde deðil, ezilen halk kesimleri öncülünde varolmasý gereken birliði savunur...
   Atatürk ekonomik iþleyiþ açýsýndan devletçi politikalar izlemiþse de ayný zamanda bireysel giriþimciliði de desteklemiþtir. O; ýnsanlarýn, hayatlarýnýn çesýtlý donemlerýnde elde ettiklerý, gerek teorik gerekse pratik deneyimleri, ekonomik özgürlüklerini elde etmek amacýyla; kendi imkanlarýný olusturarak iþ hayatýnda kullanabýlmelerý gerekliligini savunmustur. Sosyalizm ise topluma belirli imkanlar sunarak,onlarýn bu imkanlar dahilinde çalýþmalarý ve yaþam sürmelerini saðlamayý amaçlar...
   Bunlar gibi daha bircok neden sayýlabilir...
   Ayný zamanda þunlarý da belirtmek isterim ki; Atatürk Milli Mücadele yýllarýnda bu mücadeleyi kazanmak amacýyla halký tek catý altýnda toplamaya calýsmýstýr. Bu amaçla halkýn birçok kesimine, farklý siyasi örgütlenmeler içinde olan, farklý görüþlere sahip gruplara da farklý yaklasýmlar sergilemistir.Örneðin Atatürk Türkiye'nin ilk komunist partisinin kurulmasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ayný zamanda, örneðin milliyetci gruplara komunizmin zararlarýndan bahsederken, komünist gruplara yolladýðý mesajlarda komunizmin gerekliliðinden bahsetmiþ ,muhafazakar kesimlere hitap ederken ýse Ýslam'ýn yüceliðini vurgulamýstýr... Ataturk bütün bunlarý yaparken tek birseyi amaclamýstýr. O da; toplumun bütün kesimlerini mücadele saflarýna katarak, vataný içinde bulunduðu iþgalden kurtarak cumhuriyet devrimini gerceklestirmektir. Ve bu siyasi polýtýkasýný bir baþka deyiþle stratejisini de baþarýyla gerçekleþtirerek Anadolu'yu iþgalden kurtarmýþtýr...
   Son olarak belýrtmek isterim ki; Atatürkçü düþünce ve sosyalist düþünce birbirinden farklý, iki ayrý düþünce sistemidir... Bunlarý ayný temele oturtmaya çalýþmak yanlýþtýr...

17.07.2005