..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüðüm þeyi Montaigne'de deðil, kendimde buluyorum. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Ender




11 Mayýs 2006
Bozuk Musluðun Tiz Sesiyle Yeni Güne Akort!  
Ender
Ýçinde, sabahýn ilk süprizi gibi durduðum sisli aynadan, ani bir ürpermeyle geri savrulmuþ bedenimi toparlamaya çalýþyorum. Gözlerimi, kafa kafaya gelmiþ aðýr tonajlý bedenimden ayýrmadan. Ellerimle körebe'nin taklidini yaparak, uykumla beraber, korkumu da uðurlayacak olan su birikintisinin kilidini bulmaya çalýþýyorum. Yoklayarak.


:AGEB:
Günün hangi saatine "motor!" denilirse sabah sayýlýr. Güneþ, sabaha, misafir olmak istediði zaman birimine, hangi yüzle gelir? Burun kývýran bir surata ev sahibi olmak kadar eðreti durmak, iþgüzarlýk mý? Sahipsiz bir pazar sabahýnýn vekaleti bana mý verildi?

Yenigüne selam veren, teybe kaydedilmiþ ve son kullanma tarihi geçmiþ naðmesiz cümlelerim. Yataðýmdan lavoboya, kaportasý ve farlarý yamuk ruhumun taþýdýðý ve muhtemel beyninin canlýlýk göstergesi ehliyetine el konmuþ, yasa dýþý bir yolcuk yapýyorum. Rahattan zora, zoraki bir yolculuk ; fýrtýnalý. Ellerim, gözlerimde silecek misali. Ayna da kendime bakýyorum. Sisli havada son anda farkedilen aðýr tonajlý araç gibi aynadaki sülietle karþýlaþýyorum. Uykumu uðurlamak için bir avuç suya gerek kalmýyor. Böyle bir görüntüyle karþýlaþma korkusu, bir daha uykuyla ayný bedeni paylaþmayacaðým duydusu uyandýrýyor.Duygusu uyanan insanlarýn, uykusuzluðu bahane etmeleri bundandýr herhalde. Ya o gelecek ben terk edeceðim bu bedeni ya da ben buradayken o'na yer yok bu mekanda. Zaten uyku, ölümün kýz kardeþi deðil midir?

Ýçinde, sabahýn ilk süprizi gibi durduðum sisli aynadan, ani bir ürpermeyle geri savrulmuþ bedenimi toparlamaya çalýþyorum. Gözlerimi, kafa kafaya gelmiþ aðýr tonajlý bedenimden ayýrmadan. Ellerimle körebe'nin taklidini yaparak, uykumla beraber, korkumu da uðurlayacak olan su birikintisinin kilidini bulmaya çalýþýyorum. Yoklayarak. Ama çok uzun sürüyor bu zaman. Gerçekten körüm ve ebeyim. Ellerimin ulaþtýðý vanadan, nihayet hayat doðurtuyorum. Bana hayat olan bir hayat. Çok zaman geçmiyor. Ne yazýk ki musluða,bana ölümcül bir darbe gibi gelen, hayat veriliyor. Canlanýyor musluk. Tiz bir çýðlýk koparýyor. -Genelleme yapacak olursak, sinir bozucu þeylerde özne kullanýlmaz. -Nabzýný tutuyorum ve ellerim ýslanýyor. hayat var ; bana ölüm gibi gelen bir hayat. Musluðun aðlama sesleri, kulaðýmýn dar çeperine matkap etkisi yaparken sinir krizi geçirmesin diye bir avuç suyu, bir avuç hayatý, boca ediyorum suratýma. Ýþ iþten geçiyor. Bünyem, sinirlerim, artýk, yeni güne, bozuk ve aðlayan musluðun tiz sesiyle akort olmanýn kýlýfýný geçiriyor üzerine. Kaportama, donanýmýma, tüm sanrýlý baþlangýçlarýna sebep olan sisli aynanýn konuðuna, yani bana, sellektör yapmadan, son sürat, en yasa dýþý yolculuklarýmdan birini daha gerçekleþtiriyorum. Allah'tan koridor tenha. Mutfakla oturma odasýnýn arasýna, antrede kurulmuþ ve beklemekte olan, boy aynasýný görmeden sývýþýyorum koridordan.

Bir an önce evimi benden kurtarmalýyým. Dýþarý atmalýyým kendimi. Üzerimi deðiþiyorum. Hem de ne giydiðime bakmaksýzýn. Portmanto'mun bugün izin günü herhalde. Yerinde yok. Ya da hala kör. Artýk gibi yere býrakýlmýþ postallarýmý ayaðýma geçiriyorum. Halbuki hiç iþim yok. Fakat beni gören, 24 yýlda bir geçecek fýrsatý deðerlendirmek için acele ettiðimi düþünür. Dairemin çýkýþ kapýsýný açýyorum ,ki o da ne? Ebelik hala üzerimde ; muslukla ayný özelliklere sahip bir erkek kardeþin dünya'ya gelmesine vesile oluyorum. Yaðlanmasý gereken menteþelerin çýkardýðý acý feryat, komþular tarafýndan linç edilmeme sebep olacak nerdeyse. Yeni bir hayatýn bedeli olacak gibi bedenim. Saçýma, baþýma, þeklime, þemalime bakmadan, pýr topuk, güneþin yarýsýný esaret altýna aldýðý yerkürenin, oksijen-karbonmonoksit karýþýmý kokteyline atlýyorum. Tamamen açýk ceza evi dünya. Kafamýn, fýrtýna geçirmiþ aðaçlýk bölgesi saçlarý, eminim kokteyle acý bir görüntü veriyordur.

Uzunlarý yakmýþ, ürkekliðin izleri üzerimde, hýzla seyir ederken. Þehrin aziz kiyafetini giymiþ ama imam asaleti olmayan caddesinde buluyorum kendimi. Ýki farklý kutbun nötür þeridindeyim yolun. Azami hýzýmý, maðazanýn açýk kapý ve penceresinden dýþarý sýzan müzik ritimleri belirliyor. Naðmelerinde hýrçýnlýkta barýndýrýyor dinginlikte. Sanki uzun yollarýn kenarlarýnda bulundurulan, içlerinde alkol barýndýran hanlarýn konuþlandýðý, daha sonra da cezasý, ya Devlet ya da Allah tarafýndan verilen, ruhsat arasý para görünümlü sandiviçle geçiþtirilen, yolsuzluk aperitifi gibi bilinmezlik vardý; Yýðýnlaþmýþ insan trafiðinde. Yýðýnlarýn yarýsýyla ayný yöne akýyorum. Tabi yýðýnlar arasýnda yere yapýþmýþ istisnalar var. Zabýtanýn muhtemel ani baskýný karþýsýnda kolay manevra yapabilmek için hafif malzemeli iþportacýlar. Yýðýnlarýn üzerinden akan çamurlarý, yere serdikleri mendille temizlemeye çalýþan dilenciler. Diðer saydýklarýmla ayný amaca sahip fakat dolaylý yoldan ekmek derdine düþmüþ, iþini piþkinliðe vurmuþ, dükkanlarý önünde durup, ayaküstü yiyecek pazarlayan amigo kýlýklý teþvikatçýlar. Karþýlýklý, köþe baþlarýný kapmýþ polis ve pezevenkler. Akan yýðýnlar arasýndan sevdiðini yada aþk yaþamak istediði kiþiyi çamurdan kurtarmaya çalýþan, karizmatik iþsizler. Hepsi ama hepsi akan yýðýnlar arasýnda kurumuþ kalmýþlar. Yerlerine yapýþmýþ, haraketli ve hareketsiz birikintiler. Evdeyken benim de aralarýnda bulunduðum sefiller. Egom, adýmlarýmýn dengesiz savruluþlarý arasýnda, gördükleri sayesinde sabah kahvaltýsý yapýyor. Ruhum doyuyor. Yaþadýðým çarpýk metropolleþme ve hormonsal dengesizlik nedeniyle gözüm ve midem boþ.

Ýþlek gibi görünen ama iþlemeyen cadde de yürüyorum. Bedenimin tavan arasýný, güne katmam gereken biþey var mýydý diye karýþtýrýyorum. Ama zihnim o kadar daðýnýk ki aradýðým þeyi bulamýyorum. Aslýnda ne aradýðýmý bilmiyorum. Belki de yok. O an ki donanýmýma, yaþanmasý gereken þeyleri yaþamýþ süsü vermek için, insanlarýn beni dopdolu gibi görmeleri için, ucuz marka sigaramýn paketininden, þeytan tarafýndan, içi intihar komandasý eðitimiyle doldurulmuþ kýsa namlulu bir sigara çýkarýyorum. Bu kararý caddenin azgýnlaþmýþ kýsmýnda vermemden dolayý, diðer birikintiler gibi olduðum yerde tutunmam çok zor oluyor. Saçmalamýþlýk havasý veren, bu adapsýz, senkronize hareketimde ateþliyorum sigaramý. Artýk, zaten acý olan bu hayat kokteyline, dumaný tüten yanar-döner havasý katýyorum.

Bütün insanlýk, pazara hak eden deðeri verme gayretinde. Bense olmayan yada olmamasý gereken varlýðýmla haftanýn sekizinci günündeyim. Tek güven ve huzur verici zamanlarýn lideri pazar, emrindeki yelkovan ve akrebe yavaþlamalarý için talimat vermiþ sanki. Zaman cahilleþiyor. Yalnýzlýðým, yaþadýklarýmla doðru orantýlý, içimde kalabalýklaþýyor. Ayný zamanda dýþ dünya'ya, kulaklarý kapatacak kadar büyük desibelli seminerler veriyor. Yalnýzlýðýmýn içimde irileþmesi, bedenimin zayýflamasýna neden oluyor. Yanlýzlýðýn içimi evcilleþtiren, dýþýma deðen tatsýz, tuzsuz, susuz, aþsýz kampýndayým. Ýlk insanlarýn son görüntüsüyle yürüyorum. Az önce, sigarama ateþi bulmanýn verdiði rehavetle adýmlarýn boyutlarý da evrim geçiriyor. Ben yürüdükçe kocaman cadde küçülüyor, cadde küçüldükçe adýmlarým büyüyor. Kafa karmaþasý nedeniyle, üç hamle öncesi unutulan eylemsi faliyetlerim. Ne kadar seri olursa ve ne kadar büyük olursa ve de ne kadar güçlü olursa, ödüle layýk görülen adýmlar. Alalade koþuþturmacalardan daha anlamsýz gibi görünüyor.

Rotam, daha çok yanlýzlarýn tercih ettiði caddeye nazaran, biraz daha ýssýz olan güzergaha seyirtiyor. Yanlýzlarýn, karþýsýndakini anlar selamlarýna sahip garip sokaða dalmak, ilk baþlarda daha tehlikeli gibi. Yanlýz, içimde taht kuran yanlýzlýk, bana verdiði, pek kýsa sayýlmayan eðitiminden dolayý, profesör edasý yüklediði için. Bu tehlikeyi kýsa sürede atlatýyorum. Böyle sokaklar, tansiyonu düþük, çeperini fazla zorlamayan ince damarlar gibi. Fazla ilerlemeden sebebini de anlýyorum. Karþýlýklý dizilmiþ kýrathaneler gözüme çarpýyor. Altýmdan akan asfalt, kepçe misali, dünyayý dolaþan insanlarýn taþýdýðý ayaklardan dökülmüþ kum tanecikleriyle örtülü. Ýnce bir tül gibi. Bu durumu fark ettiði için mi yoksa can sýkýntýsýna meþgale olsun diye mi tercih ettiði anlaþýlmayan bir adam, kýraathanesinin sýnýrlarýndaki tül perdeyi, elindeki hortumdan fýþkýran tazyikli suyla kovalýyor. Bende adama saygý duyuyorum. Saygý duymak ; güneþe ihtiyaç duyan odanýn, penceresinden sarkan kalýn perdeyi aralamakla eþ deðerdedir. Gayri ihtiyari tebessüm ediyorum. Adam gözlerinde kara bulutlarla karþýlýk veriyor. Titreme sarýyor bedenimi. Adama çok yaklaþmama raðmen, tazyikli akan hortum suyunu yolumdan çekmiyor. Önümde tül savar bir bariyer var. Tereddüte kapýlýyorum, geri dönmek yada yoluma devam etmek konusunda. Tazyiðin etrafa sýçrattýðý milyonlarca su zerreciði, evde yýkamayý unuttuðumu sandýðým suratýma konuþlanýyor. Üþüyorum. Üþümenin yüzüme yaptýðý garip makyaj, adama da garip gelmiþ olacak ki, nihayet çekiyor sudan sebebini yolumdan. Özür dilemesine fýrsat vermeden uzaklaþýyorum ordan.

Kapsýndan kükremeler yükselen, yüksek tavanlý, ticari amaçla nostaljik görünüme dönüþtürülmüþ, ahþap kýraathanenin kapýsýna kýsa süreli dekorluk yapýyorum. Tüm bu yaþadýklarýma, üç þekerli, sýcak bir tavþan kaný çayýn iyi geleceðini düþünerek, ödül almasý için hýzlanmasý gereken adýmlarýma, tavan arasýndan emir gönderiyorum. Zaten bozuk bir musluðun tiz sesinin, güne kötü akort yapmýþ olmasýný, baþka ne deðiþtirebilir ki ? Hiç biþey düþünmeden teselli naralarý atýyorum içime. Uzun süredir içimde sanat faliyetleri festivali veren yanlýzlðýmýn, yorulduðunun da dolaylý bir göstergesi gibi. Ýçime savurduðum naralar, yanlýzlýðýmý, güne ithaf ettiði, seranat esnasýnda yakalýyor. Yanlýzlýðým þarjý bitmiþ telefon kadar iþlevini yitiriyor.

"Buyrun kime bakmýþtýnýz?" diyor, Allah tarafýndan, görünümü mesleðine göre yaratýlmýþ adam. "Kimseye" diyorum. " Sadece bir bardak çay içecem. o kadar." Suratýmda ikna edici bir bakýþýn tokat izleri beliriyor. Þaþýrýyorum. Ya da bazen korku, maskesini þaþýrmýþ bir yüz ifadesiyle gösterebiliyor. Gözlerimi, yüksek tavanda kýsa bir tura çýkardýktan sonra, "bunu kim çýkardý karþýma" anlamýný taþýyan ifademi, içinde küçültücü anlamda barýndýrmasý nedeniyle ve de adam alýnmasýn diye, talaþlarla örtülse daha iyi olurmuþ gibi gelen, dekoru tamamlayan, tahtadan tabana indiriyorum. Bedenim, gözlerimin yaptýðý manevra sayesinde güvende. Ama insan kimyasýnýn çözülememiþ tarafý olan merakla karþý tarafýn bir sýr gibi duran küpününün çatlamasýný bekliyorum. Adam susuyor. Susmanýn da bir iþkence biçimi olduðunu hatýrlatýrcasýna susuyor. Bende susuyorum. Vücudumdan sýzmaya baþlayan kimyasal artýklarýmýn yerini doldurmak için beliren bir istek bu. Pazarýn, zamaný yavaþlatmak için ihaleyle satýn aldýðý yan þubesi gibi duran ahþap mekandayým. Zaman... Kuyruðunu havaya dikmiþ bir kedi, karþýmdaki adamýn bacak arasýnda slalom yapýyor. Kedinin dikilmiþ kuyruðu, o hal bölgesi kývamýndaki çaresiz durumuma beyaz barýþ bayraðý gibi geliyor. Adam, kedinin sürtünmesiyle elektriðini alýyor ve þarjý dolan robot gibi kendine geliyor. Sonra, çok zaman önce kurduðu cümlenin bir benzerini daha kuruyor.
" Burda yer yok!"

Tiz bir ses hala kulaðýmý týrmalýyor. Kendimi musluðun yaný baþýnda buluyorum. Ayný hal ve tavýrla ürkek. Musluk, altýný baðlamayý bekleyen bi çocuk gibi aðlýyor. Tüm olanlara anlam vermeye çalýþýyorum. Sonra ses kesik kesik geliyor kulaðýma. Bir ara da kaygýlý bir kalabalýðýn, bilmediðim birþeyi çözümlemeye çalýþan tartýþmalarýna da tanýk oluyor kulaðým. Aynadaki görüntümde, sellektör yapýyorum gözlerimle kendime. Gözlerim birden alev alýyor. Þimþekleri aratmayacak bir parlaklýk yayýlýlýyor gözlerimden. Ellerimi gözlerime götürüp, vücudumdan fýþkýran kimyasallarla karþýlaþmasýna sebebiyet veriyorum. Sonra, yoldan, yokuþ aþaðý bir ýrmak gibi akanlara semazen gösterisi yapýyorum sanki. Dünya durmuþ ben dönüyorum. Bir ara o kalabalýðýn arasýndan geçen ve rahib'in arkasýndan yürüyen rahibeyle gözgöze geliyorum. Bana tebessüm ediyor. Anlam fukarasýyým ve belki, benim vereceðim anlama rahibenin ihtiyacý vardýr. Ama veremiyorum iþte. Tekrar tiz bir ses peyda oluyor ortalýða. Cadde de etrafýma bakýnarak sesin annesini bulmaya çalýþýyorum. Küçük bir çocuk, povoretti konseri veriyor, yere serdiði mendile bahþiþ yaðsýn diye. Bir an olsun kendimi toparlamak için bedenimin tavan arasýnda ne varsa dýþarý atmak istiyorum. Ama olmuyor. Olamayor iþte. Yapamadýðým biþey var galiba. Eksik olan biþey. Ama sanrýlar üzerime öyle bir akýn baþlatýyor ki, nutkum güneþ tutulmasýnýn en canlý þahidi oluyor.

Bir süre sonra dayanamýyorum. Aðzýndan beyaz salyalar akan kuduz köpek kadar saldýrgan hissediyorum kendimi. Kendime, kendime gelmesi için bir uyarý yokatý atýyorum. Düþüncelerim, tesbih taneleri gibi ardý ardýna oturuyor. Önce, "vanasý bozuk musluðun çýkardýðý tiz ses, herkesin deðer verdiði -hatta müslümanlarýn bile- pazar günüme neden bu kadar aðýr bir müdahalede bulundu." diye, çýkarýmlar, hipotezler, savlar türetiyorum. Soðuk çarþafýn bedenime dokunmasý ve ayný anda muþambaya sürtmesi. Çýkan ses. Zaten kapalý olan gözlerimi aralamama sebep oluyor. Bulanýk bir görüntüyle gösterimde hayat. Yeþilleri giymiþ muhabir kýlýklý hasta bakýcý, avcunun içiyle alnýmýn metre karesini ölçüyor. Þaþýrmanýn korku maskesi taktýðý kanýtlandý. Aðzýmý zar zor aralayarak "nerdeyim? Noldu bana?" diyorum. Muhabir alnýmdaki mikrafonu kendine çekerek "az önce yoðun bakýmdan çýktýn. Seni hastahaneye zor yetiþtirmiþler. Az kaldý, kan kaybýndan ölüyordun. Ama verilmiþ sadakan varmýþ hemen bulundu ihtiyacýn olan kan." Ne söylediðini bir çözebilsem. Ne anlattýðýný bir kavrayabilsem. Filmin son dakkasýný gören seyirci gibi hissediyorum kendimi. " Ne kaný? Ne ölmesi? N'oldu bana? Ne diyorsun sen?" Tekrardan sakin olmam için mikrofonunu uzatýyor bana. Sustum ve susuyorum mikrofona. Hasta bakýcý, kaydettiðini sandýðým ayný tebessümle " Sen, kafacý muharremin kahvesine gitmiþsin. Tartýþma çýkmýþ aranýzda. Ve sen birden ona küfürler savurarak baðýrmaya baþlamýþsýn. Muharremde asabi adamdýr. Dayanamamýþ. Ve iþte sonuç."

Hayat, neden-sonuç iliþkisini sona saklayan, ilginç bir filmdir. Figüran olup olmaman yada yönetip yönetmemen, iraden dýþýnda geliþir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Ender kimdir?

yazar mýyým ? bilmem. ben yaþarým. yaþamak, bazen bam telimin sýzlamasý bazen de ince telden oynatmasý tanýmýna karþýlýk verebilir. . sýfatým olmasýn, mühim deðil tek malzemem harflerimi almayýn yeter.

Etkilendiði Yazarlar:
tuttuðum günlükler...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ender, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.