Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Birazdan uyumaya çalýþacaðým. Sensiz bir hâlde... Odamda sensizlik; pencereyi açtýðýmda, kapattýðýmda, lambayý yaktýðýmda, yataðýma uzandýðýmda, hem içimde ve gördüðün gibi hem de dýþýmda... Üstüm, baþým; içim, dýþým sensizlik... Baþýmý yastýða yaslayacaðým; gözlerim, uyku adasýna yol alýncaya kadar pusulam sen olacaksýn. Bir o yana, güzel geçen günlere; bir bu yana, sensiz süren fýrtýnalý felakete sürükleyeceksin beni dalga misâli... Uyku adasýna vardýðýmda belki daha önce hiç görmediðim bir yer ile karþýlaþacaðým. Bunu, daha önceki yolculuklarýmdan biliyorum. Ne þekilde ve ne zaman çýkarsam çýkayým, her seferinde elbet bir yerde seninle karþýlaþýyoruz. Acabu bu sefer beni neler bekliyor? Sen, beklesen de, beklemesen de; ben, bu yolculuða çýkacaðým. Sana varacaðým. Ýstesen de, istemesen de... Bu rüyâlý yolculuk benim! Týpký senin gibi... Sen, inkar etsen ne fark eder ki! ? Kanýtlarým çok, yapabileceðin bir þey yok. Kanýtlarýmda þahitler hem de! Dudaklarým da, kalbim de, gözlerim de, ellerim de... Hakim olan, yaradan da þahit! Ceza olarak, hayâllerimi gerçeðe dönüþtüreceksin. Bizi mutlu edecek, keyfini süreceksin. Senin gibi bir suçluya da ancak böyle bir ceza yaraþýr. Ayrýlýk; mahkemenin tozlu, gün yüzü görmeyen, unutulan raflarýna; kavuþmamýz ise Gökkuþaðý'na karýþýr. Ona da ancak bu yakýþýr... Ebedi renklerin içinde olmak... Bereketli yaðmurlardan sonra ortaya çýkmak ve kutsal bir vazifeyi yerine getirmek... Her renk, tabiatýn bir parçasýný anlatýr anlayanlara... Bizde Aþk'ý... Aþýk olanlara! Beyazýn saflýðýný belki herkes anlar; ama Aþk'ý, sadece aþýk olan... Ýþimiz bittiðinde çekiliriz bilinmeyen köþemize... Kýrmýzýdan meþk alýp keyfini süreriz; ben, bana yakýþtýrdýðýn renkten, lacivetten bir tutam alýrým; sen, sevdiðim beyazdan bir damla ve baþlarýz dans etmeye, Aþk'ýn Dansý'ný renklere göstermeye... Dans bitti, alkýþlar çok hoþ... Renk, renk... Duyduðumuz bu aþýrý hhissin adý zevk... Peki ya bu üstümüze atýlan çiçekler! ? Bu, kulaða heyecan katan melodi? Bu kalabalýk? Gökyüzü'nün bir köþesi'nde bu olanlar! ? ... Nadide süslerle dolu bu yol, kimisinin adýný bildiðim, tanýdýðým; ama kimilerini daha önce hiç görmediðim bu gülümseyen renkler, çýlgýnca alkýþlar; yýldýzlarýn, yürüdüðümüz yolu aydýnlatmasý, Ay'ýn bana önce göz kýrpmasý ve alkýþlara katýlmasý... Rüyâda olsam; bu, benim düðünüm derdim, üzerine Siyah giyerdim. De! Bakýyorum da giysim zaten öyle... Yürüyorum sevdiðimle, el ele... Karþýmýzda sonsuz yükseklikte bir kapý, kollarýnýn iki yanýnda melek... 'Öp onu' diyor biri diðerime, 'Açýlmasý için öpmen gerek...' Öpüyor, dünyada asýrlar geçiyor; ama o asýrlardan biri bile bu sahne karþýsýnda bir ân sürmüyor, gelip geçiyor ve kapý açýlýyor, ilk adýmlarýmýzý beraber atýyoruz, hâl-i hazýrda ikram edilmeyi bekleyen, inciden kadehleri elimize alýp o benzersiz tadý yudumluyoruz; ama sarhoþ olmuyoruz. Zaten 'Biz sarhoþuyuz...' Nur renginde iki bulut bizi buyur ediyor; Güneþ'in tam karþýmýzda, Þeytan'ýn solumuzda, Azrail'in saðýmýzda olduðu, - bizim oturmamýzý bekledikleri her hâllerinden belli - üzerinde ne bir þeklin ne de bir rengin bulunmadýðý masaya... Oturduðumuz masa ve bulunduðumuz yer, görünmez bir hisle kaplý... Daha önce yaþamadýðýmýz bir mutlulukla... Güneþ, Þeytan'a dönüyor ve 'Þahit misin? ' diye soruyor. 'Þahidim' diyor Þeytan, 'Daha önceleri nicelerini yokettim; ama bu Aþk'ý silmek ne kelime, tozlu ayrýlýklarýnda bile elimden geleni yaptýðým hâlde baþaramadým. Asýl Þeytan o! Aþk! Bu yüzden þahidim...' Melekliðini çýkartýp ruhlarýmýza takýyor... Bu sefer Azrail'e dönüyor Güneþ, 'Þahit misin? ' diye sormadan; Azrail, 'Benden korkmayan, bana boyun eðmeyen aþýklarýn, bundan sonra þahitleri; ama bundan önce þahidiyim! ' diyor ve Tanrý'nýn buyruðuyla canlarýmýzý bize hediye ediyor... Güneþ lafa girip 'Ben, ilk þahidinizim, beni sözlerine katarak az iltifatta bulunmadýn Pýnara' diyor, gülüþmelerimiz kâinatta yankýlanýyor... Tanrý'm hediyesini en baþtan verdi: Beni, sana; Seni, bana... Ve öpüþüyorduk o ân; elin yanaðýmda, elim yanaðýnda... Tanrý'nýn huzuru'nda! SENÝ ÇOK SEVÝYORUM SENÝ ÇOK SEVÝYORUM 'SENÝ ÇOK SEVÝYORUM'
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Urungu Þad, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |