..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk > NUMAN MAS




29 Nisan 2006
Fahiþe Ruhlar (1)  
Deðersiz RUH! Deðerli BEDEN!

NUMAN MAS


Ve bu seferde, ihanetlere alýþýlmýþ olur. Yani ruh fahiþeleþir. Çünkü, artýk aþk sanýlan þeyin zanný dahi ortadan kalkmýþtýr...


:CEBB:

Ýnsan olmak mý çok zor yoksa insanlar zor olaný tercih edip insanlýktan mý çýkýyor? Evet çoðu zaman kendimize sorular sorarýz. O sorulardan birtanesi de budur. Genelde bu tür sorularý, bu tür sonuçlarý gördükçe sorarýz. Sonuçlarý ya da cevap olarak nitelendirdiðimiz olaylarý yaþadýktan sonra sorabiliyoruz bu sorularý. Neden acaba muhtaç olmadan, ya da zarar görmeden yapamýyoruz bunu. Cevaplarý yaþamadan bulamýyoruz acaba. Kim bilir belkide insan olmak zoru tercih etmeyi gerektiriyordur. Þu an bu sorunun cevabýný bilmesekte, bir gün mutlaka öðreneceðimiz kesindir. Nede olsa, yaþadýðýmýz, gördüðümüz veya hissettiklerimizin bize kazandýrdýðý, veya daha çok þeyler almak üzere verdiði birikimler bunu gerektiriyor. Sanýrým bu gereksinimlerden de kurtulmamýz mümkün deðil. Çünkü muhtaç olduklarýmýza olan arzumuz, onlarý elde etmeden bitmeyecektir. ama Bu süreçte neye niçin muhtaç olduðumuzun sorgusunu yapamýyoruz. Elde ettiðimiz bu arzularýn aslýnda bizden olmadýðýný gördüðümüz zaman, yani sonuca ulaþtýðýmýz zaman, ancak sorulara baþlýyoruz; Cevabýný gördüðümüz sorulara...
Genelde herþeyi mantýðýmýzla çözmeye çalýþýrýz deðil mi? elbetteki bu yoluda kullanmalýyýz. ancak þunu göz ardý etmemeliyiz; bazý gerçekler mantýksýzdýr. en azýndan buda mantýklý bir yaklaþým olabilir. Öyle veya böyle mantýðýmýzý kullanýyor, ama yanlýþ ama doðru sonuçlarý elde ediyoruz. Bu sonuçlar kendi açýmýzdan güzel olarak nitelendiriliyorsa, kendimiz için ondan ötesini düþünmüyoruz. Deðiþik açýlarý bir türlü mantýðýmýza sýðdýramýyoruz o anlar. Bazen de hakimiyeti duygularýmýza veriyor, ve ýsrarla mantýk kurguluyoruz. Çünkü biz mükemmeliz. çünkü bizim için iyi olan herþey, aslýnda kötü de olsa, iyiden de ötedir. Birazcýk! enaniyet mi yapýyoruz ne?

Yaþama amacý, inanç, kültür ve gelenek gibi bazý faktörlerle belirlenir. Amaç ne olursa olsun, amaca ulaþýlmakta kullanýlmasý gereken herþey araç diye bilinir. Ancak ne varki, araçlar artýk amaçlarla karýþtýrýlýr olmuþ. Üstelik gerekçeleri de hazýrdýr. Hayat boyu elde edilen herþey amaç olarak görülür olmuþ. Evlilik amaçlanýr, evlenilebilecek bir eþ bulunduðun da, evliliðin de amacý zaten eþtir gibi bir geçerli! bir mazeretle, o kiþinin evlilik için bir araç olduðu unutulur ve yoðunluk tamamen muhataba çevrilir. doðal olarak asýl amaç unutulmuþtur. Ve asýl amacýn unutulmasýyla araçta elden gidebilir. Araç elden gittiðinde ise, kiþi kendisini ortada hisseder, ve sonuça ulaþtýðýný sandýðý zaman ki mantýðýna lanet etmekten kortuðu için yeni mantýklar üretmeye çalýþmakla büyük bir boþ zaman deðerlendirmesi yapmýþ olur. Yani sonuç alýnmýþtýr, cevap görülmüþtür, artýk o cevaplara soru üretmektir iþ. Aksi takdirde o cevaplar, geçmiþteki mantýksýzlýðýn mantýðýný çürütmektedir. hemde en hýzlý bir þekilde. Buna önlem olarak güzel ve mantýklý sorular ve nedenler üretilir. Ýþte bu örnekte de olduðu gibi insan zor olaný tercih etmiþtir. Hatalarýn ve mantýksýzlýklarýn üzerine gitmesi gerektiði yerde, gizlemeye çalýþmýþtýr. Paspas altý pisliktedir çare o zihniyet için.

Tüm bunlarýn temelinde yatan, temel bir olgu görünüyor; korku. gerçek bir neden se korkudan korkmak oluyor. Korkunun tek karþýlýðý sevgidir. Sevmek bilinmelidir ki, korkularýn üzerine gidilebilsin. Aksi takdirde korkulardan kaçýlýr. Ve arkada hep korku olacaktýr. Korkununda verdiði korku ile de, öndeki sevgiyi, sevgileri göremeyecektir insan. Sevmek yerine sevmekten korkmayý tercih ediyor insan. Ve sevmekten korkmak yerine, sevilenden korkmayý bilmiyor. Sevilenden korkmanýn gerektirdikleri, mantýklý mantýksýz, sevgiyi yüceltir. Ve bu sevginin birde çocuðu olacaktýr oda saygý. Bunun muhasabesi iyi yapýlabilmeli. Ve hatta muhasabede bütün modüller birbirleri ile nasýl entegrasyon içerisinde ise, hayattaki bütün bu duygularda birbirine öyle baðlýdýr. Birini diðerinden ayýrdýðýmýz vakitler kendimizi bualamayacaðýmýz mutlak bir sonuçtur. Çünkü bütün bu duygular insanda vardýr. Ve birini sildiðimiz zaman kendimizden bir parçayý silmiþ oluruz. Buna baðlantýlý olarak kendimizdeki eksiklikleri sorgulamaya baþlarýz. Galiba bu kiþilik ve benlik kaybýnýn baþlangýcý oluyor. Benliðini kaybeden bir insan da, kendini boþlukta hisseder. Ve bu en kötü sonuçtur insanoðlu için. Çünkü boþlukta kendimizi göremeyiz. Ve o kadar alýþýrýz ki o boþluða, tüm gerçek duygularýn yerine, boþluðu kendimize adapte ederiz. Ve bizler herþeyi mantýkla baðdaþtýrmaya çalýþtýðýmýz için, ve daha öncede söylediðimiz gibi kendimiz için iyi olduðunu düþündüðümüz sonuçlara mantýklý bir gerekçemiz vardýr her zaman. Boþluðun mantýklý gerekçesi, kendisi farkedilemediði için, geniþ bir ufuktur. Yani ufkumuzun geniþlediðini düþünürüz. Boþluðun o devasa büyüklüðünü, kendi beynimizin yüceliði sanýrýz. Buda en doðal hakkýmýzdýr zaten!. Çünkü beynimiz o büyük alanda o kadar dar kalmýþtýr ki, farkedememekteyiz beynimizi. Görememekteyiz kendimizi orda. Var olaný kendimiz sanmaktan baþka çaremiz kalmamýþtýr artýk. Çünkü biz varýz. göremesekte bunu biliyoruz. Bildiðimiz þeylere de kýlýf uydurmak, biz insanlarýn ustalýkla baþardýðý iþlerden biridir.

Bu yollardan uzak durabilmek için aslýnda o kadar imkanýmýz varki... Kendimizi küçük görmemek, büyük görmemek bunlardan bir iki örnek olabilir mesela. Ve bunlardan uzak olmak o kadar kolay ki. Kolay olaný yapmayý tercih etmek kadar kolay. Sadece kendimizi görmek yeterlidir. Ama kendimizle bütünleþtirdiðimiz o kadar olumsuzluk var ki bir türlü bu çarktan kurtulamýyoruz. Dediðimiz gibi, muhtaç olduklarýmýzýn farkýnda deðiliz. Ve muhtaç olup olmamamýz gerektiðinin bile farkýnda deðiliz. Ýnsanlarý sevmeliyiz, buna baðlý olarak onlardan korkacaðýzdýr. Ama çekingenlik deðildir bizdeki duygu. onlarý inciltmekten, üzmekten, kýrmaktan, mutlu edememekten, sevmemekten ve sevdirememekten korkarýz. Ve bütün bunlara baðlý olarak saygýlý olmuþ oluyoruz sevdiklerimize karþý. Ve iþin güzel tarafý aslýnda biz bütün bunlarý yaptýðýmýzda kendimize iyilik yapmýþ oluyoruz. Yani amaç biziz. Ve bütün herþey araçtýr bizim için. Ama araçlarýmýzýn deðerlerini biliriz. Yani “ben” merkezli güzellikler. Çünkü bütün bu olgularý kullandýðýmýz zaman, en güzel sonuçlar kendimize dönecektir. Sevdiðimiz zaman sevileceðizdir, saydýðýmýz zaman sayýlacaðýzdýr, mutlu ettiðimiz zaman mutlu olmayý bileceðizdir, aðladýðýmýz zaman etrafýmýzda bizi teselli etmek isteyen ve bu yolla aslýnda kendisini mutlu etmeye çalýþan ama kendi açýmýzdan baktýðýmýzda, bizi mutlu etmeye çalýþan bir sürü insan olacaktýr. Yani güzellikler çarký. Döndüðü ve gösterdiði herþey güzel olacaktýr bizim için. bu tezde de görüldüðü gibi aslýnda herþey bizim için. Çünkü hayat biziz. “Ben varsam yaþam” var. Onun içindir ki, “ben” merkezli yaþam, ama gerçek ve iyi niyetlerle her zaman bizim kurtarýcýmýzdýr. Hem bu mentaliteye de uydurabileceðimiz bir çok mantýðýmýz olabilir. Üstelik hem bizim için iyi, hemde muhataplarýmýz ve çevremiz için iyi olan sonuçlara buluruz bu mantýklarý. Aþýk olmanýn nedenini bulmak gibi...

Hep derler aþk nedir? diye. Ama bir türlü cevabý bulunamamýþtýr bu sorunun. Çünkü, cevabý bulunsaydý bu sorunun, sanýrým sorunun müsebbibi ortadan kalkardý. Yani aþk olmazdý. Cevabýný bulamadýðýmýz bir duygu yoðunluðunu çeþitli sýnýflara ayýrabiliriz tabi. Nelere nasýl aþk duyduðumuzu, neden aþýk olduðumuzu sýnýflara ayýrabiliriz, ancak onlarýn nedenlerini genede bulamayýz. Her insan kendisini bir þeylere aþýk eder. Çünkü bir insan için aþk, sevebildiðinin þahikasýdýr. Kimse kendi aþkýný bir diðerinden küçük saymaz. Çünkü, dediðimiz gibi birey için en büyük sevgi aþktýr, ve kendisine göre kendisinin sevgisi en büyük sevgidir. Zira gidebildiði nokta odur. Peki ya ihanet edenler? onlarda aþýk olmamýþlar mýydý? olmuþlardý. Kendilerine göre sevgilerinin en büyüðünü yaþamýþlardý. Ama sonucunda, kendilerini ihanet etmekten alý koyamadýlar. Çünkü sevgileri yüce bir sevgi deðildi. Sadece aþýk olduklarýný, sevdiklerini sanmýþlardý. Ve sonunda, her ihanet edenin dediði gibi, “sevmediðimi anladým, ben baðlanamýyor muþum” derler. Aslýnda sevgide deðil onlarda noksan olan sadece. Akýldan da söz edemiyoruz onlar için. Çünkü insan sevip sevmediðini anlamayacak kadar aptal olmamalý. Yada sevdiðini sanýp “aþýðým” diyecek kadar. Aslýnda tartýþýlmasý gereken bu insanlarýn yaptýklarý deðil fikirleri, zihniyetleri. Acaba deðerleri nelerdir bu insanlarýn? Sevmek dediklerinde akýllarýna gelen þey nedir bu insanlarýn? Bastýrýlmýþ duygularýnýn açýða çýkmasýna yardýmcý olan insanlara karþý alýþmýþlýklarý mý sevgi? Yoksa o insanlarýn kendilerine karþý sarfetmiþ olduklarý aþk terennümlerimi onlara aþýk olduklarýný hissettiren. Öyle olmalý ki, belli bir zaman aþýmýndan sonra, týbbi bir baðýmlýlýða sebep olmayan bütün alýþkanlýklar gibi o sevgi sanýlan alýþkanlýðýnda sonu geliyor. Ve daha da tuhafý þudur ki, ihanet ettikleri ana kadar sevmedikleri, sadec alýþkanlýk haline getirdikleri þahýslarý, kaybettikten sonra gerçekten sevmeye baþlarlar. Ve bu sefer de dönüþüm yoktur. Ve bu seferde, ihanetlere alýþýlmýþ olur. Yani ruh fahiþeleþir. Çünkü, artýk aþk sanýlan þeyin zanný dahi ortadan kalkmýþtýr. Günümüzde “bir gecelik aþk” diye tabir edilen sex tutkusu yerini almýþ olur. Ve o kadar sýradanlaþýr ki, olmazsa olmazlarý arasýna girer o tip hain ruhlarýn. Zira alýþkanlýklardan vazgeçmek kolay olmuyor. Zamanýnda aþkým dediði insanda öðrendiði, bastýrýlmýþ duygularýn açýða çýkarýmýný, bütün insanlarda ruhsuzca deneyebilir gecelik aþklar sayesinde. Elbette ki burda bedenin tesliminden bahsetmiyoruz. Ama, satýlmýþ ruhun bedeninin tek baþýna ne mana ifade ettiðini merak ediyorum doðrusu. Zihinde bitmiþ bir sevginin, aþk nameleriyle var olduðunun ispatlanmaya çalýþýlmasý gibi bir þey sanýrým. Ýnandýrýcýlýðý da tartýþýlýr.

Evet cesur insanlardan bahsediyorum tam olarak. Sevdiðini üzmekten korkmayan, kýrmaktan korkmayan, ihanet edip, hain damgasý yemekten korkmayan cesur insanlar. Fahiþeleþmiþ ruhlarýnýn tatminini saðlamak adýna tüm deðerlerini hiçe sayan aptal insanlar. Yani boþluktaki, kendi yokluklarýný var sanan, ufku geniþ! olan insanlar. Ne derece sevebilirler acaba. Sevdikleri uðruna korkak olabilirler mi? Sevdiklerinden korkabilirlermi bu insanlar. Ya da bizler, sevdiklerimizden korkmuyorsak þayet, ruhlarýmýzý fahiþeleþtirme yolunda büyük adýmlar mý atýyor oluyoruz. Kim bilir belki de öyledir. Bu adýmlarý geriye doðru atmamýz için gerekli olan þey, mantýklarýmýz mýdýr acaba? Aslýnda olabilir. Görüldüðü üzere, piþman olunan duygular bizi bu yola itiyor. Piþman olunan duygularýnda müsebbibi, yaptýðýmýz hatalar zinciridir. Bize verilen aklý yerli yerinde kullandýðýmýz her an, dönüþümsüz hatalardan uzak olduðumuzu, olacaðýmýzý göreceðiz. Bir çok ihanet eden insan, hep piþman oluyor dedik. Ve geride dönemiyorlar dedik. Ve yaptýklarý hatalarý incelediðimiz vakit, hatalarýn ne kadar aptalca olduðunu ve dönüþümsüz olduðunu görüyoruz. Ýnsan elbetteki hata yapar. Ama hatalar sýnýrlý olmalýdýr. En fazla tecrübe ve bilgisizliklten hata yapýlmalýdýr. Çünkü bu hatalarýn dönüþümü vardýr. Ancak akýl yetersizliðinden dolayý yapýlan hatalardan geriye dönülmez. Zira hatayý yapan kiþi zaten aklýný kullanamamýþtýr. Daha doðrusu onda o yaptýðýnýn hata olduðunu anlayacak bir akýl yoktur. Doðal olarak ancak ve ancak o þeyin hata olduðunu sonuca vardýðýnda anlar. Sonuca ulaþmýþ hatalardan ise geriye dönüþüm olmaz.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -*****- - - - - - - - - - - - - - - - - -- -


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Dil de bir araçtýr
Gönderen: M.yilmaz / /
16 Haziran 2006
Güzel bir konuya deðinmeye çalýþmýþsýnýz ama ne yazýk ki dili kullanma konusunda acemiliðiniz, anlatmak istediklerinizi anlaþýlmaz ve zor kýlýyor. Mesala bir paragrafta kaç defa mantýk kelimesi kullandýðýnaza bakar mýsýnýz? Ýmla kurallarýna deðinmek bile istemiyorum. (YORUMA CEVAP: Müteþekkirim... Aslýnda tamamýyla haklýsýnýz. Açýklama ihtiyacý hissettiðimi belirterek, Bu yazýyý, yazarken bulunduðum þartlar (þehirlerarasý otobüs yolculuðu esnasýnda), böyle yazýlmasýný gerektiriyordu. Ve o an bigisayarýma nasýl kaydettiysem, düzenleme yapmadan buraya eklediðimi belirtmek isterim. Ayrýca bilinmesi gereken birþey de þudur; ben bazan, okuduðum yazýlarda, yazýlandan çok, usluba, yazým þekline ya da hatalarýna dikkat ederim. Amacým da, yazýyý yazanýn hata ve uslubundan o anki durumunu ve psikolojisini çözme çabasýdýr. Genede, dikkatiniz için zaatýnýza teþekkürü borç biliyorum.)

:: HAYAT MAALESEF BU!
Gönderen: Ýdris Aþamaðlý / Ýzmir/Türkiye
6 Mayýs 2006
evet numan bey! yazýnýzý okudum. Ve inanýn bir insan sosyoojisi ancak böyle özetlenebilir. Gerçi pek özet olduðnu söyleyemeyiz :) ama bir ömür boyu sren insan iliþkilerinde, muhataplarýn psikolojileri ancak bu kadar güzel tarif edilebilir. Ellerine saðlýk




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sevgi ve aþk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fahiþe Ruhlar (3)
Fahiþe Ruhlar (2)
Kýz Olmak, ve Sevmek mi? Ýspatlayýn...

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kalbim Aðlarken, Kýçým Güldü!
Ünlü Olmak Ýçin Kime Vermem Lazým?
Herþey Anlaþýlmayacak Kadar Basit!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Mavi Bir Ölüm [Þiir]
Sýktý Artýk Bu Aptallýk! [Eleþtiri]
Atatürk Karikatürü! [Eleþtiri]
Kendimi Seviyorum! [Eleþtiri]
Hitler'in Piçi Ýsrail [Eleþtiri]
'Seni Mankenle Yakalayalým!' [Eleþtiri]
Vah!vah! Sen Çok Hastasýn Gel Baþbakan Ol! [Eleþtiri]
1 - 1,5 - 2 - 2,5 - 3 - 3,5 - 3,5 - 3,5 - ,35... [Eleþtiri]
Böyle Haklý Çýkmaya Lanet Olsun! [Eleþtiri]
Ýnsan Olmaktan Ýstifa Edelim mi Hep Beraber! [Eleþtiri]


NUMAN MAS kimdir?

Hep insaný, insaný ve insaný düþünürüm. Ýnsaný düþündükçe, Allah'a ulaþýrým, insaný ona sorarým, Hep sevdiðini söyler bana, rahmet edeceðini, istedikçe affedeceðini. Allah'ý düþünürüm, insana ulaþýrým, insana sormama gerek bile kalmaz, hep ihanet! ihanet! ihanet!. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum herkesten, ama az ama çok etkilenirim. Abdurrahman Dilipaktan tutun, Dostyevskiye kadar...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © NUMAN MAS, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.