Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Yok bana göre deðil bu iþler. Söyledikleri külliyen yalan, buldu ya kendini saf saf dinleyen kalabalýðý, þiþirdikçe þiþiriyor. Tamam aðzý laf yapar Hakký'nýn ama -zaten herkes ondan dikkat kesilmiþ, ceplerindeki paranýn hesabýný yapmadan çaylarý ardý arkasýna içeriyor ya; ben sadece bir tane çay içtim, çünkü biliyorum doðru deðil anlattýklarý. Sanki dünya etrafýnda dönüyordu. Gözü karamýþtý bizimkinin. Önceden de tanýrým, coþkulu çocuktur, bir þeyi anlatmaya baþladý mý -hele bir de kendini ilgilendiren bir þeyse- eli ayaðý zangýr zangýr titrer, aðzýndan tükürükler saçarak konuþurdu. Þimdi de zangýr zangrdý, bir de üstüne, aradý bir coþkuyla oturduðu sandalyeden kalkýyor, elini kolunu sallýyordu; dibine girmiþ cemaat korkuyla geri çekiliyordu. Elini þimdilik kimseye çarpmasa da, bir bardak çayý dirseðiyle dökmüþtü. Kalabalýk bir kez daha irkilmiþ, bu sefer ön saflardakiler yerlerinden kalkmýþtý. Ancak bu tür küçük aksilikler bu kadar insanýn þevkini kýrmazdý, çaycý da onca çay sattý ya, kýrýlan bir bardak olsun diyor. Ben kalkýyorum diye ayaklandým, burada bana göre bir þey yok! Bir süre dolaþtýktan sonra tek baþýma, dayanamadým geri döndüm. Hala anlatýyordu, nereden buluyordu anlatacak bunca þeyi? Kimseye takýlmadan, bana ayrýlan sandalyeye oturmadan öfkeyle baðýrdým: " Benim de anlatacak bir þeylerim var!" Herkes olmasa da, arka saflardakilerin çoðu dönüp bir þeyler dememi bekledi. Hakký konuþmasýný kesince neler oluyor diye sesimi duymayanlar bile dönüp baktý. Oysa yeteri kadar güçlü baðýrmýþtým. "Neymiþ?" dedi Hakký. Ben burada, sen dünyanýn merkezindeyken nasýl anlatýrým? Kim dinler beni? Baðýrsam da sesim duyulmuyor ki. -Ama anlatmayacaðým. -Nedenmiþ o? -Çünkü anlatmamak için söz verdim. Anlatýrsam ayýp etmiþ olurum. -Kime söz verdin? -Kendime. Bunca sýrrý açýða çýkarmak terbiyesizliktir. Bir tek kendini önemli sayma, herkesin söyleyecek önemli bir þeyleri vardýr. Hem böyle davranmak beni erdemli kýlýyor. -Erdemli? -Evet, erdemli. -Ee, söylemeyecek misin? -Hayýr! "Ýyi o zaman." dedi. Herkes kafasýný tekrar önüne, Hakký'dan tarafa çevirdi. Hakký bütün heyecanýyla konuþmasýna devam edince, ben olduðum yerde kalakaldým. Kimse bakmýyordu bana. Ýyi o zaman, dedim. Bir tane daha çay söyledim, ikinci bardaðýmdý. Hakký'yý dinlemesem de anlatýlacak bunca hikayemle çýkamadým kahveden.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Utku Gürtunca, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |