Muhteþem bir müzik... Baþdöndüren bir baþlangýç...
Sanat ve yaþamýn içiçe olduðu filmin ilk sahnelerinde Egon Schiele’ye rastlýyoruz. Ve ardýndan büyük usta Klimt hasta yataðýnda karþýmýza çýkýyor. Ve Klimt’in yaþamýna doðru bir yolculuk baþlýyor.

Yönetmen Raoúl Ruiz’in 19.yüzyýlýn tarihsel yaþamýný büyük bir ustalýkla perdeye taþýdýðý film, Klimt’in tablolarýndan farksýz. John Malkowich harkulade oyunuyla tam bir Gusti. Ve onun yaþamý ile içiçe geçmiþ Franz Matsch, Egon Schiele, Carl Moll, Adolf Loos, Ludwig Wittgenstein gibi dost çevresini film de görmek mümkün.

Peki kimdir Klimt?
1862-1918 yýllarý arasýnda yaþamýþ, art nouveau üslûbuna yakýnlaþan resimleriyle tanýnan avusturyalý ünlü ressam. Film de ayný Klimt gibi çarpýcý desenler, parlak renkler, sevgililer, hem zengin hem de çökmüþ düþ dünyasýný birebir yansýtýyor.

Viyana Üniversitesi için yaptýðý resimler, pornografik oluþu ile ilgili aldýðý eleþtirilere duyduðu vurdumduymamazlýk. Hayat görüþü filmde oldukça iyi bir þekilde yansýtýlmýþ bir adam.

Bazý sahnelerde etrafta dolaþan çýplak kadýnlar abartýlý gelse de, film bir insanýn kaç yüzü olduðu konusunda durup düþünmemiz için fýrsat veriyor.

Gustav ve kadýnlar...

Tutucu anne ve ablasý, çocuklarýnýn anneleri ve Klimt’in onlar karþýsýndaki gülüp geçen rahat tutumu.

Gustav ve kadýnlar...

Resimlerindeki ve hayatýndaki kadýnlar.

Veronica Ferres´in oyunculuðu ve Nikolai Kinski´nin Egon Schiele´yi canlandýrmasý filmi görmek için geçerli sebeplerden. Saffron Burrows’un DIE TÄNZERIN rolündeki büyüleyici güzelliði ise dillere destan olabilecek nitelikte.

Filmin küçük bir handikapý, Klimt’i tanýmayan bir seyircinin onu yalnýzca, pornografik, kadýn delisi,sapkýn bir kiþilik olarak tanýnmasýna neden olabilecek bir içerikte olmasý. Filmin bir çok sahnesinde ortaya çýkan çýplak genç kýzlar birçoðunuza antipatik gelebilir. Aslýnda Klimt’in resimlerindeki kadýnlar çýplaklýktan çok daha fazla þeyi dile getirirler. Klimt erotizmi cesur, bir o kadar kýrýlgan ve ustaca yorumlar. Resmettiði figürlerde, kadýnlarýn hepsine kendinizce bir geçmiþ yazabilirsiniz. Klimt'in kadýnlarý çoðu kez çýplaktýr ve çýplak, gerçek. Resimlerdeki bu çýplak kadýnlar, doðurganlýklarýyla sonsuzluðu da temsil ederler.



Kýsaca, insanda, yaratýclýk, çoþku, aþk gibi duygularý uyandýran film. Klimt’in sanatsal hýrsýný isteðini tüm çýplaklýðý ile gözler önüne seriyor. Ýnsaný biraz daha vurdumduymazlýða, huzura ve yaratýcýlýða çaðýrýyor. Tabii gelmek isterseniz.

Ömür Ýsfendiyaroðlu
Nisan / 2006