..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Selçuk Küçükyýldýz




12 Mart 2006
Sözünde Durmak  
Selçuk Küçükyýldýz
Hayata baðlanan mahkumlar ve bir dram.


:BIJA:
Öðretmenler odasý sigara dumaný altýndaydý. Kadir Hoca dumandan rahatsýz olmuþ ve her zamanki gibi camý açmak için yerinden doðrulmuþtu. Daha camý açamadan nöbetçi öðrencinin kendisine geldiðini hissetti.
-Hocam, müdür bey bu yazýyý size gönderdi.’Okuduktan sonra yanýma uðrasýn.’dedi. Kadir Hoca yakýn gözlüðünü cebinden çýkarýrken kapýdan çýkmakta olan öðrenciye camý açmasýný rica etti. Çantasýnýn bulunduðu yerdeki koltuða oturup gelen yazýyý okumaya baþladý. Yazý cezaevi müdürlüðünden geliyordu.Adalet Bakanlýðý yeni bir uygulamayla cezaevlerinde mahkûmlara okullar açmýþtý.Türkçe öðretmenine de ihtiyaç vardý.
Hoca cezaevi kelimesini okuyunca öðrencilik yýllarýný hatýrladý. Yüksek okulu okumak için gittiði þehirde öðrenci olaylarý nedeniyle tutuklanan arkadaþlarýný ziyarete giderdi. O karanlýk, dar koridorlardaki dört-beþ kat tel örgülü görüþ yerleri , birbirlerinin konuþmalarýný duyamayan mahkum ve ziyaretçiler,gözyaþlarýna hakim olamayan anne ve babalar,kireç boyalý duvarlardaki siyasi sloganlar bir bir gözlerinin önüne geldi. Bir arkadaþýnýn o yýllarda kendisi için cezaevinde yaptýðý, üzerinde adý yazýlý boncuk anahtarlýðý on senedir hiç yanýndan ayýrmýyordu zaten. Göreve talip olursa daha önce içini görmediði cezaevinde mahkûmlara dýþarýdan okul bitirme kursu verecekti.
Karmaþýk düþüncelerle müdürün kapýsýný týklattý. Oraya derse gidebileceðini söyledi. Müdür, okul tiyatrosu hazýrlýklarýný; tiyatronun þubat ayýna yetiþip yetiþmeyeceðini sordu. Anlaþýlan Kadir Hoca’nýn cezaevine derse gitmesi, okul faaliyetleriyle ilgili aksama ihtimalini gündeme getirmiþti. Hoca bunu fark etti. Müdürü rahatlatmak için:”Endiþeniz olmasýn, buradaki iþler her zaman önceliklidir.”dedi.
Ders günü gelip çattý. Bu binayý dýþarýdan sayýsýz defa görmüþtü. Hatta bina inþaatýnýn baþladýðý yýllarda daha öðretmen okulunda yatýlý okuyordu. Acaba yüksek okul yýllarýnda sadece görüþ yerini bildiði o cezaevine benziyor muydu burasý? Görevli gardiyan elindeki elektronik arama aletini kendisine uzatýnca oldukça heyecanlandý. Bu aramalar o zamanlar da yapýlýrdý ama böyle aletler yoktu. Ýlk kapýdan geçtikten sonra müdür odasýna gitmesi gerektiðini söylediler.
Cezaevi müdürü kendisinden yaþça oldukça büyük biriydi. Ayakta karþýladý hocayý ve ona yer gösterdi. Zile basýp görevliyi çaðýrdý, çay söyledi. Yeni uygulamanýn mahkûmlar açýsýndan yararlarýndan konuþuldu. Artýk ders zamaný gelmiþti. Hoca, müdürden izin istedi.
Ders yapacaðý koðuþu bulmak için geniþ koridorda ilerlerken üst kýsýmlarýnda küçük pencereli demir kapýlar dikkatini çekmiþti. Her demir kapýnýn önünde bir gardiyan bekliyordu. Bu küçük pencereler de kapalýydý. Gardiyanlar bunlarý zaman zaman açýyorlardý. Elindeki ders programýnda 10.koðuþ yazýyordu.
Nihayet bulmuþtu ders yapacaðý koðuþu .Gardiyan kapýyý açýp onu içeriye aldý. Koðuþun kapýsý sert bir þekilde örtüldü. Hoca endiþeli adýmlarla 7-8 metrekarelik bir salona girdi. Endiþeliydi çünkü o bir süreliðine de olsa mahkumdu artýk. Mahkumlar hep birlikte ayaða kalkýp hocaya “Hoþ geldiniz.”dediler. Yere tutturulmuþ demir sýra ve masalarda oturuyorlardý. Hoca:”Geçmiþ olsun arkadaþlar, buyrun oturun.”dedi.Ön sýrada oturanlardan biri elindeki maket býçaðýyla mukavva kesiyordu. Arka sýralarda da boncukla bir þeyler yapmaya çalýþanlar vardý. Tek demlikten oluþan çay faslýndan arta kalan boþ bardaklar bekleþiyordu masalarda. Dolaplarýn aralarýna tutturulmuþ iplerde çamaþýr asýlýydý.
Tanýþmadan sonra o günkü dersini anlatmaya baþladý Kadir Hoca. Ýþ yapanlar ellerindekileri býrakmýþlardý. Onlarýn ilgiyle dersi takip etmeleri doðrusu hocayý þaþýrtmýþtý. Bu durum onlarýn dýþ dünyadan kopmadýklarýnýn; hayattan, gelecekten beklentilerinin olduðunun iþaretiydi. Dersten sonra çay ikramýnda bulundular. Aftan, memleketin gidiþatýndan sorular soruldu.
Ertesi gün, ertesi ay dersler devam etti. Hoca oraya, oradakiler hocaya alýþmýþlardý.
Mayýs ayýnýn ilk günlerinde yine 10.koðuþta ders anlatýyordu. Ýlk derslerde ön sýrada oturup mukavva kesen mahkûmun önünde bu defa çok güzel bir gemi maketi duruyordu. Hoca, mahkûma yaklaþtý:
- Veysel Abi, harika bir iþ çýkarmýþsýn; ne zaman öðrendin maket yapmayý, dedi. Mahkûm Veysel, derin bir iç çekerek hikâyesini anlatmaya baþladý: ÝTÜ Gemi Ýnþa Mühendisliðini bitirmiþ. Üç yýl önce cezaevine düþmüþ. Ýlkokul sýralarýnda öðretmeninden öðrenmiþ maket yapmayý. Þimdi de dýþardan kendisine para gelmediði için yaptýðý maketleri satýp harçlýk yapýyormuþ.
O gün dersten sonra bir gemi de kendine ýsmarladý Kadir Hoca.
Ertesi gün derse gittiðinde Veysel‘i göremedi. ”Hasta, yukarda yatýyor.”dediler.
Üzülmüþtü.”Ýnþallah kötü deðildir .”diye içinden geçirdi..Fazla da bir þey soramadý.
Aradan bir hafta daha geçti. Bu defa Veysel maketin baþýndaydý. Onu sýhhatli görmek sevindirmiþti hocayý. Ders sonunda “Hocam cuma günü geminizi bitireceðim, ýþýklandýrma istiyor musunuz? Ýstiyorsanýz malzeme almanýz gerekiyor da.” dedi Veysel.
Cuma günleri öðleden sonra dersi vardý. Namazdan sonra bir arkadaþýnýn arabasýyla gittiler cezaevine. Beraber cezaevi öðretmeninin odasýna uðradýlar. Cezaevi öðretmeni, hocaya:
-Hocam, bugün 10.koðuþta ders yapýlmayacak, mahkûmlardan birisi vefat etti, diðerlerinin de moralleri çok bozuk…Epeydir derse girdiðinden tek tek tanýyordu onlarý Kadir Hoca. Merak etti.”Kim acaba?”dedi.
-Veysel adýnda biriymiþ Bir yýldan beri tüberküloz tedavisi görüyormuþ. Maket yapa…
Cezaevi öðretmeni sözlerini tamamlayamamýþtý. Kadir Hoca’nýn koltuklarýn üzerine yýðýldýðýný gördüler. Doktor çaðrýldý. Gelir gelmez doktor, hocanýn kravatýný gevþetti; gömleðinin düðmelerini hýzla açtý, bacaklarýný yukarý kaldýrttý etraftakilere. Öðretmenden kolonya istedi. Hoca yavaþ yavaþ kendine gelmeye baþladý, gözlerinden yaþlar dökülüyordu, alnýndan terler boþanmýþtý. Gemi maketinin ýþýklandýrýlmasý için aldýðý malzemeler yere düþmüþtü. Kendisine verilen suyu içince daha da açýldý, doðrulup oturdu . Bir gardiyan savcýnýn kendisini çaðýrdýðýný söyledi hocaya.
Maket savcýnýn masasýnýn üzerinde duruyordu. Savcý:
-Baþýnýz sað olsun, hepimiz çok üzüldük. Ayrýca size de geçmiþ olsun, bir rahatsýzlýk geçirmiþsiniz, dedi. Olayý anlattý:
-Veysel sizin maketle uðraþýyormuþ. Dün akþam yemeðinden sonra rahatsýzlanmýþ. Dinlenmesini söylemiþler. Gemiyi bitirmesi gerektiðini, yoksa size mahcup olacaðýný belirtmiþ. Gece de nöbetçi gardiyandan izin alýp maketi bitirmek için çalýþmaya devam etmiþ. Sabah kahvaltýsý için yemekhaneye inen bir mahkûm onu maketin üzerine kapaklanmýþ vaziyette bulmuþ. Hastanede otopsi yapýldý, ciðerleri tamamen çürümüþ, Allah rahmet eylesin,dedi. Sözlerin anlamsýzlaþtýðý,kelimelerin boðazlara düðümlendiði anlardý.Yarým kalan maketi göstererek “Sizin için çok kýymetli bir hatýra olacak…” dedi.
“Çok kýymetli” kelimeleri bu zarif hatýra için elbette ki yetersizdi… Kadir Hoca, ne zaman þu an yatak odasýndaki komodinin üstünü süsleyen ;sonradan kendi ýþýklandýrdýðý maket gemiye baksa cezaevini ve mahkûmlarý,hepsinin ötesinde sözünde durmak için amansýz hastalýðýna bile aldýrmayan mahkum Veysel’i hatýrlayacaktý.


Kastamonu/1990



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni Bir Yuva


Selçuk Küçükyýldýz kimdir?

Emekli öðretmenim, yazmayý seviyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Selçuk Küçükyýldýz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.