"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Gözlerimin içerisine bakýp öyle bir gülümseyiþi vardý ki giderken, sanki bir hücre hapsinden kurtulur gibi. Suratýnda en küçük bir imasý yoktu hüznün, Gitti… Bir kapý ardý vedasý bile yaþanmadan gitti, Kapýyý araladýðýnda bir daha dönüp bakacaðýný sandým, bir þiir gibi ayrýlýk bekliyordum en içli bestelerde tekrar tekrar anýmsanacak; bu gece seni de ortak etmek vardý o hüzne, ben yazacaðým sen aðlayacaksýn, sen teselli edeceksin,ben mutluluk oyunlarý oynayacaðým, sonra… Sonra o bakýþýn vesikalarý kazýnacak hafýzama ve hep onu öyle, o kapý aralýðýnda ki suratýyla anýmsayacaðým… Neden deðiþti bu senaryo? Hani bu dramýn yürek kanatan sözleri, nerede bu "son" un alçak volümlü titrek notalarý… Baktý… Gülümseyerek gözlerimin içerisine hissiz bir "hoþçakal"la bir baþýma býrakarak kapýnýn "cart" sesiyle çekip gitti. O kadar basit, o kadar sade, o kadar yalýn… Sanki çayýnýn içerisine bir küp þekeri bir hamlede atar gibi, o kadar kolay yani… Sanki bir aðacýn altýnda oturup da yediðin karpuz ekmek gibi, o kadar sade yani, sanki bembeyaz bir kaðýdýn üzerine bir tek nokta koyar gibi, o kadar yalýn yani… Þimdi fiyakan bozulmasýn diye yýrtmýyorum dünkü yazdýðým sayfalarýný, ama dedim ye sen unut onlarý… Meðer ben sýradan vedalarýn sýradan figüraný, o yalanlarýn içerisinde en yalan olaný… Bundan böyle gözlerinin tasvirleriyle dolmayacak satýrlarýn, hayali seviþmelerimizin anektodlarýna boðulmayacaksýn ve dudaklarýnýn kýrmýzýlýklarýyla boyanmayacak sayfalarýn… Oysa bitmeyecekti bu gidiþle her þey, þen þakrak suratý iki saniyeliðine sahte de olsa buruklaþsaydý, çýkarken bir kere daha dönüp baksaydý yüzüme ve biraz daha yavaþ kapatsaydý kapýyý giderken, þimdi deðiþecekti bütün renkler… Gitti… Öylesine birleþtirerek bakýþlarýný gözlerimle, adi bir "Hoþçakal"la avutarak, kapýnýn kulak týrmalayan sesiyle býrakýp gitti. O kadar duygusuzca, o kadar umursamazcasýna, o kadar anlamsýzca… Sanki mahalle aralarýnda ellerindeki sapanlarla serçe avýna çýkmýþ serseri çocuklar gibi, o kadar duygusuz yani… Sanki bir körün þaheser bir manzara tablosuna tepkisizliði gibi, o kadar umursamazcasýna yani, sanki bir dere kenarýndaki kurbaðalarýn hiç býkmadan ayný sesi çýkarmalarý gibi, o kadar anlamsýz yani… Böyle mi olur vedalar, böyle mi yaþanýr ayrýlýklar? Dün ona aldýðým o boncuklu kolye vardý ye, akþam eve dönerken karþýma çýkan bir çingene kýzýna verdim onu da. O vedanýn kapý aralýðý sahnesine ayýrmýþtým o kolyeyi, avucumun içinde kapýnýn "cart" sesiyle öylece kalmýþtý ya… Sen yüreðini ferah tut günce, seninde bitecek sayfalarýn birgün, seninle de gelecek ayrýlýk zamanýmýz, benim vedam böyle olmaz, yani böyle sade, böyle basit, böyle kolay… Yani fala bakýlacak þekersiz, acý bir kahve kadar sade, yani "iki artý iki eþittir" problemi kadar basit, yani uzanýp da yataðýna hayallere dalmak kadar basit olmaz benim vedalarým. Hiç olmazsa bir kýrmýzý gül koyarým son sayfalarýna, bir kurumuþ gözyaþýnýn iziyle süslerim bir iki satýrýný yavaþça kapatýr kapaðýný, gürültü yapmadan býrakýr giderim…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © alper kutay erke, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |