Uzun zamandan beri ilk defa bugün kendime biraz zaman ayýrdým ve þu merakla beklenen meþhur filmimiz Kurtlar Vadisi Irak`a gittim. Açýkcasý beðenmemek maksadý ile birazda önyargýlý olarak gittiðim film, kafamda kopuk kopuk duran bir çok olayý birlikte düþünebilmemi saðlayýverdi. Film gerçektende genellikle kötü taklitlerini yapmayý becerebildiðimiz ve fakat üstelik! birtürlü baþarýlý olamadýðýmýz Amerikan yada Avrupa sinemasýndaki örneklerini aratmayacak bir niteliðe sahip. Ama en önemli tarafý üslubu. Bu film saldýrgan, sözünü esirgemez, kimi kýrarýz acabalarý olmayan ve iþin tuhafý, içerisinde geçen tüm olaylar gerçek olmasada, çoðu gazetelerde yazýlmýþ ve halka yansýmýþ, yani bizimde bildiðimiz konular. Beni anlayamadýðým þekilde zevkten mest eden tarafý ise, bu filmde biz saldýrýyoruz. Yani darp anlamýnda deðil, Gece Yarýsý Ekspresi gibi. Doðru olmasada (yada olsada) içinde bariz taraf tutma var, film Amerikan düþmaný! Film gerçek, doðru, olmasý gereken Müslümanlýk nedir anlatmaya çalýþýyor. Kökten dinci hareketi yavaþça kýnarken, baþ kahramanlardan biri olan Marshall`in aðzýyla, Hýristiyanlýðýn, çok eskiden beri ortadoðu ve kutsal topraklar üzerine oluþturmaya çalýþtýðý politika ile ilgili iþaretler veriyor.
Bu yaziyi kaleme almadan ve filmi görmeden evvel, ayný gün erken saatlerde, þu Danimarka bayraklarýnýn yakýlmasýna sebep olan ve Ýslam dünyasýnda infial yaratan karikatürleri merak ettim. Internette buldum ve uzun uzun inceledim. Bu karikatürleri çizen kiþiler, kendi peygamberlerine "I will survive" þarkýsýný söyleterek klip çeken ve klip`in orta bir yerinde Hazret`i bir araba çarpmasý sonucu öldüren kiþiler. Burada dinlerimiz arasýndaki farklari iyice belirginleþtirmek için uzun uzun örnekler vermeye gerek yok. Bunlarýn katolikleri bile bizim normal dini vecibelerini yerine getiren bir vatandaþýmýzýn dine bakýþý açýsýndan, daha rahat daha serbest yada daha laçka daha saygýsýz, artýk nasýl isimlendirmek uygunsa...Kýzdýðýmýz kiþilerin Peygamberleri ile ilgili bu tarz bir saygý mekanizmasý yok. Yani kutba gittiðimizde Eskimolar bizi burunlarýný burunlarýmýza sürterek selamlýyorlar, çünkü el sýkýþmayý bilmiyorlar, yok öyle bir þey onlar için, kimse kýzamaz onlara "bu nasýl selamlaþma böyle" diye. Kendi Peygamberlerine yaptiklarina bakýlýrsa aslýnda saygýlý bir tutum içerisinde olduklarý bile söylenebilir.
Yazýya film ile sýrf bu yüzden girdim, film sayesinde anlayacaklarý bir dille cevap vermiþiz bu zamana kadar yapýlanlara. Karikatürlerde de ayný üslubu uygulamalýdýk cuma namazý sonrasýnda homurdanmak yerine. Mesela hemen aklimdan geçen, Vatikan`in eþcinsel papazlara saðladýðý hoþgörü ortamýnýn sapkýnlýðý, çarmýha gerilmiþ Ýsa`ya göz süzen tatlý bir papazcýk ile karikatürize edilip Hürriyetin yada büyük herhangi bir gazetenin manþeti üzerine konulsa, bence verilebilecek en güzel ! cevap olurdu bu dini hoþgörüsü yüksek ! vatandaþlara ve Vatikan`a.
Sözün özü, kendi silahi ile vurulanýn caný daha çok yanar. Yapýmýz gereði verdiðimiz ani kararlar, sert çýkýþlar, onlarý güçlendiriyor. Bu bir savaþ ise ki bence öyle, stratejiyi çok iyi belirlemek lazým. Ancak þuna da eminim ki bu savaþ, canlý bombalarla, terörist eylemlerle, yada bayrak yakmalarla bitmeyecek. Ýnsan öldürmeden, karakter ezerek, küçük düþürerek,soðukkanlý ve aþþaðýlayýcý davranarak yani onlarýn silahlarýný kuþanarak sonuç alýnacak. Ýlgisiz gibi gözüksede Kurtlar Vadisi Irak, bu konuda atýlmýþ küçücük, ancak savaþma üslubumuzla ilgili atýlmýþ dev bir adýmdýr.