..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzca sevgiyi öðret, çünkü sen osun. -Anonim
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > ERDEN ERKÝN




11 Þubat 2006
Kýsmet  
ERDEN ERKÝN
Aniden sýçradý uzandýðý yerden. Gidecekti buralardan. Ýstanbul'a, dayýsýnýn yanýna gidecekti. ERDEN ERKÝN


:BIDJF:
KISMET


( 1 )


Ankara-Ulus'ta varoþlarda oturuyorlardý. Ev demeye bin þahit ister. Tekmeyi vursan yýkýlacak cisten. Yýðma taþlarla örülmüþ, yýkýldý yýkýlacak bir ev. Bir oda, bir salon. Tuvalet ve banyo dýþarýda. Banyo ayný zamanda odunluk ve çamaþýr yýkama yeri. Çamaþýr leðeni duvardaki çiviye asýlý. Mutfak küçücük salonun dip köþesinde. Duvarda eski bir tahta raf. Bir kaç tabak, bir tava. Eski bir tahta masa, üstünde bir küçük tüp. Az ileride duvara dayalý paslý bir somya, üstüne eski bir battaniye örtülmüþ. Hem oturuyorlar, hem de yatýyorlar. Yerde eskimiþ, lime lime olmuþ bir Antep kilimi. Somyanýn üstündeki duvarda güvelerin yediði bir Suriye halýsý asýlý. Eskilerin tablo gibi kullandýðý, hani þu üstünde kahveci güzeli resmi olan, fal bakan ve oturan üçbeþ Arap kadýn resmi olan. Ýçmesuyu dýþarýdaki musluktan temin ediliyor. Her yer yokluk kokuyor, sefalet kokuyor. Hem de Ankara'nýn göbeðinde, bir zamanlarýn en ünlü ve en lüks semti olan Ulus'ta...

Saat gecenin ikisi. Kapý vuruldu: "Dan dan dan!" "Ayþe ký ayþe ký! Kapýyý aç Ayþe ký! diye baðýrýyordu dýþarýdaki Meyhaneci Ali namýyla ünlenmiþ olan Ayþe'nin kocasý. Ayþe yattýðý somyadan fýrlayarak kalktý. Her gece bu sahneler tekrarlanýyordu. Arkasýndan, geç açtýn erken açtým, uykudaydýn deðildim tartýþmalarý, kadýný dövmeler, sövmeler, zorla sahip olmalar. Aðzý hep soðan, sarýmsak, raký-þarap kokuyordu. Ayþe tiksiniyordu, imam nikahlý kocasýnýn dayaklarýndan, zorla sahip olmalarýndan býkmýþtý, tiksiniyordu, " Aðzý kenef gibi kokuyor!" diyordu zavallý Ayþe. Bu adamýn, Meyhaneci Ali'nin kendisine zorla sahip olduðu geceler kendinden iðreniyordu. Ertesi gün hemen dýþarýdaki banyoya giriyor, durmadan vücudunu ovarak yýkýyor, kendini kirlenmiþ hissediyordu.


Annesi hayattayken, 18 yaþýndaydý o zamanlar ve Ankara -Emek'te oturuyorlardý. Ýlk evliliðini o zaman yapmýþtý. Ýlk kocasý küçük bir fabrikada iþçiydi. Ýki yýl sonra bir iþkazasýnda ölmüþtü. Ne sigorta, ne emekli maaþý, ne de elinden tutaný olmuþtu zavallý Ayþe'nin. Çocuðu olmadýðýna çok sevinmiþti, yoksa bu sefaleti o zavallý da çekecekti. Sonra baba evine dönmüþtü. Derken, hep peþpeþe gelir derler ya, annesi hastalanmýþ, uzun bir süre yatmýþ ve vefat etmiþti. Ayþe babasýyla bir baþýna kalakalmýþtý.

Bir yýl kadar sonra bir gün babasý, evlenmek istediðini, bir erkeðin her zaman bir kadýna ihtiyaç duyduðunu uzun uzun anlatmýþ ve arkadaþlarýnýn aracýlýðýyla bulduðu dul bir kadýnla evleneceðini söylemiþti. Böylece, usulen de olsa Ayþe'nin onayýný almýþ ve bir gün eve bir kadýný getirmiþ, tanýþtýrmýþtý. Evin kýzýyla üvey anne arasýnda kaçýnýlmaz olan sorunlar, kavgalar, seni istemem, sen git, hayýr sen gitler baþlamýþ, babasý arada kalmýþtý.


Bir gün babasý Ayþe'ye, "Seni evlendireceðim," demiþti, "çocuksuz dul bir adam var. Seni istetti benden. Ne dersin?" diye sormuþtu. "Olur" demiþti Ayþe," kýsmet baba!"

Adamýn yaþý ellinin üstündeydi, varsýn olsundu, burada her gün üvey annesiyle kavga edeceðine, babasýnýn huzurunu kaçýracaðýna evlenirdi daha iyi. Evini, yolunu, yapacaðý iþi bilirdi. Ýþte böyle araþtýrmadan soruþturmadan nikahsýz olarak, adamýn sözde seni imam nikahýyla aldým demesiyle törensiz, sessiz sedasýz evlenmiþti zavallý Ayþe ve þimdi kendisine hayatý zindan eden bu adamýn evine, bu çilehaneye gelmiþti.

Meyhaneci Ali her gece iki ya da üçte zilzurna sarhoþ eve geliyordu. Aðzý hep Ayþe'nin tabiriyle "kenef" gibi kokuyordu. Bu adamdan daha ilk günden tiksinmiþti, pisti, bakýmsýzdý, teke gibi kokuyordu, üstü baþý sigara, raký-þarap, yað; aðzý soðan, sarýmsak, raký-þarap kokuyor, bu iðrenç kokular Ayþe'yi ondan daha da soðutuyordu; üstelik yýkanmýyordu da, on, onbeþ günde bir çamaþýr deðiþiyordu, iflah olmaz bir alkolik olup, durmadan içiyor, bazan altýna kaçýrýyor, farkýna bile varmýyordu. Ayþe'yi dövüyor, sövüyor, eðer ayakta duracak hali kalmýþsa, Ayþe'nin bütün direnmelerine karþý zorla sahip oluyordu Ayþe'ye, sonra arkasýný dönüp horul horul horlayarak uyuyordu. Ondan sonra uyumak ne mümkün! Zavallý Ayþe küçük odaya, depo gibi, ardiye gibi, yük odasý gibi kullanýlan odaya gidiyor, yerdeki küçük, kirli, pis bir yer yataðýna uzanýyordu. Biraz sonra Hacý Bayram Camiinden yükselen ezan sesiyle huzur buluyor ve her sabah bu sesle birlikte Allaha sýðýnýyor, dualar ediyor ve içi huzur buluyordu. Ayþe, kimsesizliðin, bir meslek sahibi olamamanýn, okuyamamanýn verdiði eziklikle katlandýðý bu adamýn çektirdiði iþkencelere artýk dayanamýyor ve bir çýkar yol bulmasý için Allaha yalvarýyordu.

Aniden sýçradý uzandýðý yerden. Gidecekti buralardan. Ýstanbul'a, dayýsýnýn yanýna gidecekti. Çocukken birkaç kez annesiyle gitmiþti Ýstanbul- Kadýköy'e, dayýsýnýn yanýna. Evi eliyle koymuþ gibi bulabilirdi. Ev, Kadýköy Yoðurtçu Parký'nýn arkasýndaydý. Yüklüðün üzerine uzandý, eski bir valizi yere koydu. Ýçerisine üçbeþ eski elbise ve iççamaþýrýný doldurdu. Eski püsküydü bunlar, her taraf yoksulluk, pislik içindeydi. Çantasýný açtý, kendisini Ýstanbul'a götürecek ve bir gün yetecek kadar bir para vardý, sevindi. Kapýyý açtýðý gibi hýzla Ulus Meydanýna yöneldi. Meydanda sýra sýra dizili minibüslerden hangisinin terminale gideceðini sordu. Gösterdikleri minibüse bindi ve terminalde Ýstanbul'a kalkan ilk otobüs için bilet aldý.



( 2 )



Günlerden pazardý. Günlük güneþlikti. Hava sýcaktý. Kadýköy Ýskelesinde dolaþmaktan yorulan Ahmet Usta, evinin yakýnýndaki Yoðurtçu Parkýna gitti. Bankýn birine oturdu. Ahmet Usta otuz yaþýnda, inþaat onarým iþleri yapan, güvenilir, titiz, temiz devamlý aranýlan, tamirat için evlere çaðrýlan bir insandý. Elinden her iþ gelirdi. Ýnþaat konusunda bilmediði yoktu: Demir, beton, duvar, sýva, fayans, karo, yer döþemeleri, çatý tamiri, boya-badana iþleri... Yanýnda çalýþtýrdýðý iki, iþine göre üç dört iþçisi bile vardý. Çok para kazanýyordu, durumu iyiydi.Asker dönüþü bu parkýn arkasýndaki evi satýn almýþtý. Evlenmek çaðý gelmiþ geçiyordu. Hiç sevgilisi olmamýþtý. Onu evlendirecek, aracýlýk edecek kimi kimsesi yoktu, olanlara da kendisi söyleyemiyordu, sýkýlýyordu. Artýk evlenmem gerek diye düþünüyordu; bu pazar günü çok dalgýn ve düþünceliydi. Evlenmeliydi, bir yuva kurmalýydý, böyle yalnýz olmaz, yalnýzlýk Allaha mahsustu.

Tam bunlarý düþünürken, az ilerideki banka oturmuþ, eski püskü elbiseli Ayþe'yi hüngür hüngür aðlarken gördü. Hemen yanýna gitti Ahmet Usta:" Niçin aðlýyorsun?" diye sordu Ayþe'ye,"Bir derdin mi var?" Ayþe, yaþlý gözlerini kaldýrdýðýnda, temiz bir insanýn yüzünü gördü. Birden bu adama karþý içinde bir güven hissi duydu ve dertleþmek istedi adamla.

Hikayesini olduðu gibi anlattý Ahmet Ustaya, Ahmet Usta derin bir ilgi, büyük bir dikkatle onu dinledi ve Ayþe sözlerini, " Dayýmlara geldiðimde artýk bu evde oturmadýklarýný öðrendim. Nereye taþýndýklarýný da kimse bilmiyor. Ben tek baþýma kaldým ortalýk yerde. Ne Ýstanbul'da kalacak bir yerim var, ne de Ankara'ya geri dönebilirim," diyerek bitirdi.

Ahmet Usta Ayþe'ye,"Bak," dedi"bana inan ve güven. Kendini bir pansiyoner gibi say, benim ev iki oda bir salon. Odanýn birinde sen kalýrsýn, birinde ben. Bir iþ bulup hayatýný düzene koyana kadar benim evimde misafir olarak kal. Senden para falan istemiyorum. Sana bir zararým dokunmaz. Daha sonra ister yine yanýmda kal, istersen baþka bir yere taþýn ama seni böyle ortada býrakmaya gönlüm razý deðil," dedi.

Ayþe'nin esasen yapabileceði baþka bir þey de yoktu, öyle çaresizdi ki, kýsmetim bu herhalde diye düþündü ve hemen kabul etti. Kalkýp eve doðru yürüdüler. Birlikte yemek hazýrlayýp sofrayý kurdular. Ýkisi de mutlu, ikisi de gülümsüyordu. Sanki yýllardýr birbirlerini tanýyorlar ve bu karþýlaþmayý bekiyorlardý.

Üç ay sonra evlendiler...


ERDEN ERKÝN...
KISMET...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn baþkaldýrý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mutluluk Nedir?

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mazi Ýçimde Yaradýr
Gidenin Ardýndan...
Bir Gidiþ Gittin Ki…
Bayramýn Ýlk Günü...
Samanyolu
Gonca Gül
Bu Gece Yýlbaþý
Bir Aný
Mankenler Dünyasý
Tuhaf Bir Raslantý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Seninle Aþkýmýz [Þiir]
Karanlýðýn Gözleri [Þiir]
Son Bölüm [Þiir]
Ýçimdeki Fýrtýna [Þiir]
Yalnýzlýk [Þiir]
Sen de Gittin Oldun El [Þiir]
Mutluluk Masallarý... [Þiir]
Armaðan [Þiir]
Sabah Saat Beþti [Þiir]
Doðanýn Deðiþen Dokusu [Þiir]


ERDEN ERKÝN kimdir?

Bilmiyorum þimdi kiminlesin, nerde? Eðer düþmeseydim ayrýlýklarla derde, seninle çok mutlu olurdum, olur olmaz her yerde. . . Ne olur gitme, kal! Bitmesin bu masal. . . ERDEN ERKÝN Uluslararasý Turizmci

Etkilendiði Yazarlar:
Aþk, martý kanadýnýn denize deðdiði andýr; yitirilen, kumsalda beklemekle geçirilen zamandýr. ERDEN ERKÝN


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ERDEN ERKÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.