Taksimin keþmekeþinden kurtulmak için kendini Bostancý dolmuþuna attý. Her çok içtiðinde, sarhoþluðunu, ruh durumuna gore, farklý bir yerinde hissederdi. Trafikten durup kalkan dolmuþun içinde gözlerini kapattý. Sarhoþluðunu bacaðýnýn ön tarafında bir yerlerde hissetti. Bahsi geçen yer o kadar cok uyuþmustu ki, ayaða kalktýðý an sanki devrilecekti. Tam olarak o yerin neresi olduðunu ifade edemeyecek kadar çok içmiþti. Alt baldýrýyla, kalça kemikleri arasýnda bir yerdi ama oraya ne dendiðini bir türlü hatýrlayamýyordu. Fena halde takýntý yapmýþtý. Eve gelir gelmez gazete promosyonu saðlýk ansiklopedilerinden birini eline aldi. Bütün kitaplýk bu ansiklopedilerle doluydu; ömrün boyunca atamayacaðýn, bir zamanlarýn dolduruþuyla toplanmýþ kuponlarla alýnan bir düzine ansiklopedi.....
Bacaklarýnýn bilinmez bir yerlerindeki uyuþukluk, yukarýlara dalga dalga yayýlýrken eline aldýðý bir ansiklopedi ile öylece ayakta boþluða bakýyordu. Elindekini niçin aldiðýný çoktan unutmuþtu. Aklýna yýllar once þu anda durduðu noktada yaþadýklarý geldi. Bu sahneyi ise aklina kitaplik da para ile satýn alýnan tek ansiklopedi getirdi...
Eve bir akþam orta yaslarýnda yakýþýklý sayýlabilecek bir adam gelmisti. O zamanlar daha ne gazete promosyonlarý baþlamýþtý nede ailecek gezmeye gidilen süper marketler kurulmuþtu. Satýþ yapan kiþilerin, akþam ziyaretleriyle ürün tanýtýmý yapýp, evin reisine bir þeyler satmaya çalýþtýklarý eðlenceli bir donemdi. Satýþ temsilcileri tarafýndan akþam ziyaretlerinin –çýkartmalarýnýn- tercih edilmesinin nedeni; para kazanan evin reisi evde bulunsun, böylece ev kadýnýn bir kocama sorayým kaçýþýnýn önüne geçilsindi. Komþu, kendine gelen satýþcýya karþý komþunun ismini, telefonunu verir. Karþý komþu ziyaret edildikten sonra satýþçý, kendisini üst komþuya önermesi için ev sahibine rica da bulunurdu. Zaten çoðu zaman satýn alamadýklarý için mahcup veya akþamýn kör vaktine kadar para kazanmaya calýþan satýcýya acýdýklarýndan bu istek seve seve yerine getirildi.
Onlar eve gelen sayýsýz satýþ temsilcisinden bir tek ingilizce ansiklopedi aldýlar. Aðabeyi o yýl hazýrlýk sýnýfýný bitirmiþti ve ileride ödevlerini yaparken ihtiyaç duyabilirdi. Ama bunun gerçek olmadiðýný herkes biliyordu. Evde bir yabancý dil kompleksi vardý. Bunu yenebilecek tek kisi icin elinden geleni herkes yapýyordu. O tek kisi aðabeyi idi, cunku ansiklopedi satýcýsý gelmeden birkac saat önce, þimdiki kitaplýðýn olduðu yerde, annesi ona derslerine çok çalýsmasý gerektiðini çünkü aðabeyi gibi onu koleje gönderemeyeceklerini açýklamýþtý. Babasý evin küçük erkeðine yatýrýmý uygun bulmuþtu.
Ailesinin onun yerine aðabeyi ile bu kadar ilgili olmasý onu kendi baþýnýn çaresine bakmasý gerektiðini belki taa o anda öðretmisti.
Elinde ki ansiklopediye baktý. Tam aradýðý sayfanýn açýk olduðu fark etti. Anatomi resminde aðrýyan yerinin üstüne “diz” yazmýþlardý….