..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Meslekler & Ýþ Yaþamý > Hülya Atakan




5 Ekim 2005
Bacon, Montaigne, Russel ve  
Hülya Atakan
Yetki sahibi olanlarýn dört kusuru olur: oyalama, rüþvet alma, sertlik, uysallýk.


:GIEJ:
Üç düþünür, ilk ikisi 16. yy’da yaþamýþ diðeri ise 20. yy’da, üçünün de ortak özelliði, her biri kendi üslubunca, kendi deneyimlerinden ve tarihte yaþanmýþlardan yola çýkarak harmanladýklarý “Denemeler” ile bu dünyanýn gelecek kuþaklarýna, özgün düþünceler býrakmýþ olmalarý.

Denemeler diyince hepimizin aklýna ilk önce Montaigne gelir. Kim bilir belki Fransýz olmasý belki eserinin hemen her bölümünde mitolojiye kadar giden alýntýlarla zengin bir düþünce ve görüþ kaynaðýna sahip olmasý, belki düþündüklerini özgürce, yalan dolandan uzak, bildiði gibi içinden geldiðince, doðrudan, yalýn bir dille ifade etmesi bunda etkili olmuþtur.

“..Boyum ortanýn biraz altýnda, bedenim saðlam ve topluca…” þeklinde fiziksel tarifini yaparak baþladýðý yazýlarýnda; “…dünya durmayan bir salýncaktýr.., hikayemi saati saatine yazmam gerekiyor, az sonra deðiþebilirim, yalnýz halim deðil amacým da deðiþebilir.., ruhum sürekli bir arayýþ ve oluþ içinde” diyecek kadar yüreklidir. Etkileyici bir tarzda okuruna seslenir, “Okuyucu bu kitapta yalan dolan yok..., kitabýn özü benim, boþ zamanlarýný bu kadar sudan ve anlamsýz bir konuya harcaman akýl karý olmaz, haydi uðurlar olsun.” Bu baþlangýç cümleleri yazýlarýnda, iki yüzlülükten uzak, o içten havayý daha baþýndan ortaya koyar. Montaigne’in “Denemeler”i insana ait bazen yüzeysel bazen derin bir çok konudaki düþünceleri birinci tekil þahsýn aðzýndan ifade eder.

Ayný dönemde, yani 16. yy’ýn son yarýsýnda Ýngiltere’de bir baþka düþünür daha insan yaþamýna ait çok çeþitli konularda fikir ve öðütler içeren “Denemeler”i yazmaktadýr. Francis Bacon, Kraliçe Elizabeth döneminde Cambridge’deki hukuk eðitiminin ardýndan milletvekilliði ve Adalet Bakanlýðý yapar ve rüþvet aldýðý iddiasý ile görevinden alýndýktan sonra kendini tamamýyla ilmi çalýþmalara verir. Montaigne’in tek kitabýna karþýlýk Bacon felsefi, ebedi ve hukuki alanlarda bir çok eser býrakmýþtýr geriye.

Bacon’un “Denemeler”i ilk kez 1579 yýlýnda, diðer kitaplarýnda kullandýðý Latince’nin aksine Ýngilizce olarak basýlýr. Bir yýl sonra ise Monteigne’in kitabý Latince olarak Fransa’da yayýnlanýr. Ünlü düþünür Montaigne bu kitabý yazmak için 1572 yýlýnda Bordeaux Belediye Meclisindeki görevinden istifa eder. Bacon ise rüþvet iddiasýnýn ardýndan hayattaki belki de tek amacý olan devlet kademesindeki üst düzey görevinden ayrýlmak zorunda býrakýlýr. Her iki yazarýn o dönem için son derece özgür ve esnek düþünceleri, araþtýrmacý tutumlarý, zamanýn din ve ahlak yapýsýna mesafeli, akla ve deneye dayalý geliþtirdikleri fikirler ortak özellikleri gibidir.

1576 yýlýnda Bacon, "Devleti Yönetme Sanatý"ný öðrenmek için Fransa’ya gönderilir ve 1579 yýlýna kadar orada kalýr. Bacon ve Montaigne’in ayný zaman diliminde, ayný coðrafyada birbirlerine benzer konularda bir yýl arayla “Denemeler”ini yazmalarý, ister istemez eserlerini okuyanlarda her iki düþünürü fikirleriyle ve tarzlarýyla hatta karakterleriyle karþýlaþtýrma merakýný doðurur.

Bu yazýnýn amacý iki yazarý ve yaþam felsefelerini karþýlaþtýrmak deðil. Bu iþi konunun üstatlarýna býrakmak en doðrusu tabi ki, nitekim ben de öyle yapacaðým. Bu yazýda asýl deðinmek istediðim husus Francis Bacon’un “Yüksek Mevkilere Dair” düþünce ve öðütlerine iliþkin. Bundan dört asýr önce ifade edilen düþüncelerin bugün gibi geçerliliðini korumasýný görmek hayli þaþýrtýcý olsa gerek.

Bertrand Russel, 20 yy’da yaþamýþ, týpký Bacon gibi o da Cambridge’deki Trinity Kolejinde -400 yýl sonra-, öðrenim görmüþ bir diðer Ýngiliz düþünür. Uðruna hapis yattýðý toplumsal ve siyasal konularla ilgili düþünceleri, bilimsel dünya görüþü ve matematik ile ilgili kitaplarý ile ünlü. En uzun ömürlü -98 yaþýna kadar yaþadý-, Nobel ödüllü bilim adamý olarak bilinen Russel yazdýðý “Denemeler”de ilk çaðlardan bu yana insan doðasýnýn çok az deðiþtiðini söylemiþtir.

Aþaðýda Bacon’un “Denemeler” isimli kitabýndan alýnan “Yüksek Mevkilere Dair” düþünceler bu iddiayý doðrular gibi görünüyor.
***
“Yüksek Mevkilere Dair”

“Yüksek mevkide olan kimseler üç kat kuldurlar: hükümdar yada devlet kulu, þöhret kulu, iþ kulu. Bir mevkie eriþmek için sýkýntýya katlanmak lazýmdýr. Öyle ise insan sýkýntý çekerek, baþýna daha büyük iþler açar; bazen alçalýr; haysiyetsizlikle haysiyet sahibi olur. Bastýðý yer kaypaktýr. Geri dönmek yada düþmek yada gölgede kalmak acý verir. “Ýnsan gördüðünden geri kalmýþsa yaþamak istemesine hiçbir sebep yoktur” Böyle kimseler istedikleri zaman iþten çekilemezler, zaten gerektiði zaman da çekilmek isteyemezler; ihtiyarladýklarý veya hastalandýklarý zaman, evde rahat etmeleri gerektiði durumlarda bile iþsiz kalmaya dayanamazlar. Yüksek mevki sahipleri kendilerini mutlu sayabilmek için þüphesiz baþkalarýnýn fikirlerini eðreti olarak almaða mecburdurlar. Çünkü kendilerine kalýrsa bir mutluluk duymazlar. Ama baþkalarýnýn ne dediði, nasýl onlar gibi olmak istediði akýllarýna geldi mi, sanki baþkalarý böyle diyor diye mutlu olurlar; ama belki de içlerinden bunun tam tersini duyarlar. Çünkü böyle insanlar kendi acýlarýný herkesten önce, hatalarýný ise herkesten sonra anlarlar. Kesindir ki yüksek mevki sahipleri kendi kendilerinin yabancýsýdýrlar. Ýþe dalarlar; maddi ve manevi durumlarýný kollayacak vakit bulamazlar. Mevki sahibi iken hem iyilik hem de kötülük yapmakta serbesttirler. Kötülük yapmakta serbest olmak bir felakettir. En iyisi insan kötülük yapmak istememeli; bu elinden de gelmemeli. Ýyilik yapabilmek insanýn haklý ve meþru bir emeli olmalýdýr. Zira iyi bir fikir Tanrýca takdir edilse de, insanlar için iþ haline konmadýkça tatlý bir hülyadan baþka bir þey deðildir. Ýþ baþarmak, vaziyete hakim olmakla mümkündür. Çalýþmalarýmýzýn amacý, deðer kazanmak ve övülmeye layýk iþler görmektir. Bize huzur veren þey de iyi iþler gördüðümüzü bilmememizdir. Zira Tanrý gibi, iþimizi baþarýp, karþýdan seyrine bakabilirsek, Tanrýnýn erdiði huzura ereriz.

Memur olduðun iþleri yaparken en iyi örneklere göre hareket et. Çünkü iyiyi taklit, öðütlerin özünü almak demektir. Bir zaman sonra da kendi verdiðin örneði göz önünde tut. Ýlkin “Elimden geleni yaptým mý, yapmadým mý?” diye kendini sýký bir sýnavdan geçir. Ayný mevkide bulunup da kötülük etmiþ olanlarýn ettiklerini de ihmal etme; tabii onlarýn namýný lekeleyip büyüklenmek için deðil, nelerden kaçýnman lazým onu bilmek için. Bu sebeple, kendinden önce geçmiþ zaman ve insanlarýn hatýrasýný yere çalmadan, gösteriþ yapmadan, kendi halini düzelt; ama yine de iyi örneklere adým uydurduðun gibi, örnek olacak baþarýlar göstermeyi de gaye bil. Her þeyin ilk kurulduðu zamanki halini öðren, nerede ve nasýl bir düzenden çýktýðýna dikkat et. Hem eski hem de yeni zamanlardan ders al; eski zamanlardan neyin iyi olduðunu, yeni zamanlardan da neyin en isabetli olduðunu öðren; hareketlerin birbirini tutsun ki herkes senden ne umulacaðýný önceden bilsin. Çok sert davranýp bir iþi birden kestirip atma. Kurallardan ayrýldýðýn zaman neden böyle yaptýðýný iyi anlat. Mevkiin sana verdiði yetkiyi iyi kolla; ama ortaya mahkemeye düþecek anlaþmazlýklar çýkarma. Yetkiyi, baðýrýp çaðýrýp, kafa tutarak deðil, sessizce iþ görerek eline al. Daha aþaðý memurlarýn yetkilerini de taný. Ýþleri bir baþ olarak çevirmeyi, her þeyle bizzat uðraþmaktan daha þerefli bil. Memur olduðun iþi yaparken yardým iste, fikir danýþ, sana el altýndan haberler getireni dedikoducu diye yanýndan kovma, iyi karþýla.

Yetki sahibi olanlarýn dört kusuru olur: oyalama, rüþvet alma, sertlik, uysallýk. Ýþi olaný oyalamamak için yanýna zorluk çýkarmadan kabul et. Sözleþtiðin zamaný unutma.Elindeki iþi sona erdir. Zorunluluk olmadýkça iþinin arasýna baþka iþler karýþtýrma. Rüþvete gelince: yalnýzca kendini veya adamlarýný rüþvet almaktan menetmekle kalma; sana yüz suyu dökenlerin de rüþvet teklifine mani ol. Rüþvet almamak için dürüst hareket etmen, verdirmemek için de, her türlü ayartýcý iþten nefret ettiðini ilan ederek dürüstlüðünü açýkça söylemen gerekir. Yalnýz bu kusurdan deðil herkesin kuþkulanmasýndan da kaçýn. Bir çizgide durmayan, görünürde hiçbir sebep yokken açýkça deðiþen adamýn rüþvet yediðinden þüphe edilir. Bunun için fikrini veya hareketlerini deðiþtirdin mi bunu açýkça söyle; seni bu deðiþikliðe götüren sebeplerle beraber herkese bildir, hem bu iþi gürültüsüz patýrtýsýz yapabileceðini sanma. Sertliðe gelince: bu hal yok yere hoþnutsuzluk uyandýrýr. Ciddilik, korkuyu, sertlikse kini doðurur. Yetki sahiplerinin uyarýlarý ciddi olmalý ama kalp yýkmamalý. Uysallýða gelince bu, rüþvet almaktan da beterdir; çünkü rüþvet ara sýra verilir. Ýnsan ýsrarlara kanmaya, yok yere hatýrýný saydýðý kimselerin sözüne göre hareket etmeye alýþtý mý sonradan bunlarsýz yapamaz. Süleyman’ýn dediði gibi “Hatýr gözetmek iyi deðildir, zira böyle insan bir lokma ekmek için günah iþler.”

Eskilerin “bir insanýn ne olduðu mevki sahibi olunca meydana çýkar” sözü gayet doðrudur. Mevki insanýn ya iyiliðini yada kötülüðünü meydana çýkarýr. Þan ve þeref kazanýnca insanýn düzelmesi ruhunun yüksek ve deðerli olduðunu gösterir. Þan ve þeref fazileti barýndýran yerdir. Ýktidar mevkiine insan daima dolambaçlý merdivenlerden çýkar. Bu sebeple memlekette partiler varsa, insan yükseldiði sýrada, bunlardan birine baðlanmalý; yerini bulduktan sonra da tarafsýz kalmalý. Yerine geçtiðin kimselerin hatýrasýna hürmet et. Dürüst ve yumuþak davran, yoksa öyle bir borca girmiþ olursun ki muhakkak, sen gidince aynen ödenir.”
***

“Yüksek Mevkilere Dair” baþlýklý konu, kitapta iþlenen 58 ilginç baþlýktan yalnýzca biri. Gençlikten dostluða, siyasetten psikolojiye, dinden ahlaka, güzellikten çirkinliðe, saðlýktan ölüme kadar çok geniþ bir yelpaze içerisinde iþlenen fikirler 400 yýl önce yaþamýþ bir insanýn kaleminden dökülüyor satýrlara. Kýsaca özetlemeyi düþünmüþtüm yukarýdaki düþünceleri ve öðütleri ama her cümle atlanamayacak kadar önemli göründü gözüme birden ve hepsini olduðu gibi yazmaya karar verdim. Ýnsanýn doðasýna ve yaþamýna has bir çok konunun günümüzde nasýl hala geçerliðini koruyarak sürüp gittiðini görmek açýsýndan bile Bacon’un “Denemeler”i okunmaya deðer görünüyor. Ne dersiniz?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hiç mi Deðerleri Yok?..
Arka Bahçeli Ev…
Karafatmaya Karþý Gelin Böcekleri
Batýdan Doðuya Ilýk Esintiler
Küçük Dostum
Marguerite Duras ve Karasineðin Ölümü
Serin Sýcak Bir Aðustos Gecesi
Haremden Boðaz Manzarasý
Charles Köprüsünden Notlar
Gerard Tepesinden Budapeþte

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Karlovy Vary'de Bir Gün... [Öykü]
Beyaz Sessizlik [Öykü]
Salih Ustanýn Düþü [Öykü]
Zor Yýllar [Öykü]
Benimle Uðraþma Kýzým! [Eleþtiri]
Türkçe Nereye Gidiyor? [Eleþtiri]
Türkülerle Kimlikler [Eleþtiri]
Katar; "Doha Tartýþmalarý", Hamas [Eleþtiri]
Aðaçlar Konuþur Mu? [Eleþtiri]
21. Yy'da Savaþlar Nasýl Deðerlendirilir Ki? [Eleþtiri]


Hülya Atakan kimdir?

-

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hülya Atakan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.