Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Günlük yaþamda kullanýlan kelimelerin giderek azaldýðýndan söz ediliyor. Kimilerine göre birkaç yüz sözcük yetiyor günlük konuþmalarýmýza. Bu demektir ki ayný sözcükleri ayný biçimde tekrarlayýp duruyoruz. Bir düþünün isterseniz gözlerinizi açýp yeni bir güne baþlamanýzdan itibaren hangi sözcükler yer alýyor konuþmalarýnýzýn liste baþýnda? Acaba sözlüðünüzde hiç yer almayan ya da çok az yer alabilen sözcükler neler? Bu sorulara vereceðimiz yanýtlar, yaþamýmýzýn bir görünümünü de ortaya koyacaktýr. Çünkü söylediklerimiz, sözlerimiz ayný zamanda yaþadýklarýmýz ve yaþamak istediklerimiz deðil midir? Söylenmemiþ sözcükler yaþanmamýþ zaman kesitleri ve yaþantý dilimleri deðil midir? “Seni seviyorum” sözlerini kullanmadýðýmýzda, söylemediðimizde, eksilen yalnýzca sözlüðümüzden birkaç sözcük müdür? Ýç dünyamýzýn pencereleri de kapanmaz mý söylenmeyen sözlerden ve kurulmayan cümlelerden dolayý? Yalnýzca bizim kendi iç dünyamýzýn, ruhumuzun deðil sevdiklerimizin iç dünyasýnda da kilitli kalýr kimi kapýlar ve pencereler. Sözlerimiz ayný zamanda birer büyülü anahtardýr. Ama elbette aklýmýza gelen her þeyi, içimizden geçen her þeyi söyleyelim demiyorum. Bu zaten olacak þey deðil. Kim içinden geçen duygularý ve düþünceleri olduðu gibi, biçimlendirmeden, deðerlendirmeden söyleyebilir ki? Belki çocuklar ve bir de deliler... Kendimizi anlamak nasýl kendimizle konuþmayý gerektirirse, baþkalarýný anlamak da onlarla konuþmayý, diyalog kurmayý gerektirir. Her gün ne kadar çok kiþiyle konuþuruz. Ama çoðu zamanda bizi anlamadýklarýndan þikayet ederiz. Kimi zamanda karþýmýzdakini anlamakta zorluk çekeriz. Çeþitli nedenleri vardýr elbette bu gibi durumlarýn. Kendini düzgün biçimde ifade edemeyen kiþiler olduðu gibi, karþýndaki anlamazlýktan gelen kiþiler de olabilir. Çünkü anlamak ayný zamanda paylaþmayý, dayanýþma için de olmayý da gerektirir. Anlamak, ama bir insaný gerçekten anlamak kolay deðildir. Yalnýzca akýl deðil gönül kulaðýyla da dinlemek gerekir. Ama ne yazýk ki insanlar çokça konuþsalar da ayný oranda dinleme tutumu içinde görünmüyorlar. Anlamak ve anlaþýlmak için dinlemenin gereði unutuluyor. Belki de modern yaþamýn ritmi iletiþimlerimizde de sorunlara yol açýyor. Anlamaya zaman ayýrmýyoruz. Bir þiirinde Gülten Akýn þöyle diyordu: “Ah! Kimselerin vakti yok/Durup ince þeyleri anlamaya.” Zaman hep iþlerle, uðraþlarla, kazanmaya yönelik uðraþlarla geçiyor. Ekmek kavgasýný yoksaymak mümkün deðil. Ama yaþama anlam ve deðer veren þeyleri ve kiþileri ve eserleri anlamaya vakit ayýrabilmek de bizim elimizde olan bir þey deðil mi? Sözler: "Ne kadar çok bilirsen bil, söylediklerin karþýndakinin anlayacaðý kadardýr." (Mevlana) Dizeler: “Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoþ Dünle beraber gitti cancaðzým Ne kadar söz varsa düne ait Þimdi yeni þeyler söylemek lazým” (Mevlana)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Günay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |