..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Elif Bengü




17 Aðustos 2005
Gitmeseydi Ölecektim  
Elif Bengü
Gülümsüyor. Öyle masum ki bu gülümseyiþ… Ýlk tanýþtýðýmýzdaki gibi… Sonralarý bu gülümsemeyi esirgiyor benden, esirgediði bir çok þeyin yanýnda. Fakir býrakýyor beni. Rahat uykularý esirgiyor, anlamayý, anlatmayý...


:BDJD:
Kapýnýn çalýnýþýyla kendime geliyorum. Portakal, garip bir önseziyle miyavlayarak ayaklarýma sürtünmeye baþlýyor. Elimdeki bardaðý, telâþla ve nedense koltuðun üstündeki eski yüzlü minderin arkasýna saklýyorum. Gözlerimi ellerimle, ellerimi kotuma silip Portakal’ý kucaðýma alýyorum. Yanaðýmý ýsýrmaya çalýþýyor. Hay Allah, anladý mý ne? Hiç böyle yapmazdý. Patilerini yüzüme sürüyor. Miyavlýyor. Huzursuz. Hem de çok. Atlayýp kapýnýn önüne gidiyor.

     Kapý ýsrarla çalmaya devam ediyor. Kim acaba? Açmayacaðým. Her þey berbat olur çünkü. Her þey biter. Hoþ, kapýyý açmasam ne olacak ki? Gülüyorum. Ani bir kararla gidip açýyorum lanet olasý kapýyý. Portakal dýþarý fýrlýyor. Ben donup kalýyorum.

     “Merhaba.” diyor. Elinde koca bir buket kýrmýzý gül. Yüzümden, ellerimden, sýrtýmdan ter boþanýyor.

     …
     Þimdi olmaz, hayýr… Bu kadar çabuk deðil…
     …

     “Ne o? Beni hatýrlamadýn mý yoksa?”

     …
     Hareket et… Lütfen, hareket et! Kýmýlda!”
     …

     Buz tutmuþ bir halde yüzüne bakýyorum. O burada! Tanrým!
     
     “ Beni içeri almayacak mýsýn? Söylesene, iyi misin sen?” Elini uzatýyor. Ýþte sihirli hareket! Birden ayýlýyorum. Kenara çekiliyorum. O bildik kokusuyla içeri doluyor. Kapýyý kapatýyorum. Dönüp yüzüme bakýyor. Baþýmý eðiyorum.

     “Evet, sende bir þeyler var. Hasta mýsýn yoksa?”

     Yatak odasýnda yanan mumlarýn aksini fark ediyor, holün duvarýna vuran. “Yanlýþ bir zamanda gelmedim umarým…” Telâþla baþýmý sallýyorum. Dilimin üzerini kaplayan pas giderek artýyor.

     …
     Ýlk belirtiler bunlar mý? Hareket edememek, konuþamamak, dilde pas…Ve belki de hayal görmek?


     O devam ediyor: “Sevindim. Seninle konuþacaklarým var çünkü. Ama önce senin þu açýk nes’lerinden bir fincan istiyorum. Ýnan bana onu bile özledim…”

     Bunlarý söylerken fütursuzca salona giriyor. Salon darmadaðýn. Yerde izmarit dolu kül tablalarý, boþ þarap ve bira þiþeleri, resim ve öykü karalamalarýyla dolu bir sürü kaðýt parçasý. Dün giydiðim etek. Öðle yemeðinden sonra henüz içeri götürülmemiþ tabaklar. Portakal’ýn yere dökülmüþ bisküvileri. Portakal’ýn üzerinde uyuduðu eski hýrkam. Portakal’ýn yosun tutmuþ su kasesi. Battaniye. Yüzsüz bir yastýk. Açýk býrakýlmýþ ve sürekli meþgul sinyali veren telefon. Dergiler. Birlikte çektirdiðimiz güler yüzlü fotoðraflar. Yarýsý korniþten çýkmýþ tül. Bir de, eski bir dost; bez bebeðim Pakize Usul!

     Hayretle dönüp bana bakýyor. Ben onun gözlerindeki soruyu anlýyorum. Ama o benim yanýtýmý duymuyor.

     …
     Duymamalý. Ha gayret! O gidecek. Sen biteceksin!


     Hýzla yanýmdan geçip odama, eski odamýza gidiyor. Mumlar… mumlar! Bir mabede çevrilmiþ odanýn kapýsýnda duruyor. Aynanýn önü karmakarýþýk. Açýk býrakýlmýþ rujlar. Yarýsý yere dökülmüþ temizleme sütü. Aynanýn üzerine, filmlerdekine özenilerek, dudak kalemiyle yazýlmýþ ve sonra silinmeye çalýþýldýðý için okunmaz hale gelmiþ bir yazý. Daðýnýk yatak. Gardýroptan yerlere dökülmüþ, etrafa saçýlmýþ elbiseler, pantolonlar, bluzlar… Yataðýn yanýnda iki bira þiþesi.

     Dönüyor. Mutfaða gidiyor. Iþýðý açýyor. Mutfak karmakarýþýk. Uzun süredir yýkanmayan tabaklar, çatallar, býçaklar, bardaklar… Üzerine defalarca yemek taþýrýlmýþ ocak.

     Anlamýyor… Anlayamaz… Anlamamalý!

     “Ne oluyor burada?” Sesinde öfke dolu bir korku sezinliyorum. Dönüp mutfak penceresinin önünde duruyor, öfkesini dizginlemeye çalýþtýðý her seferki gibi. Porakal dýþarýdan ona bakýyor.

     “Tüm bunlarýn bir açýklamasý var, deðil mi?”

     …
     Ellerim öyle titriyor ki… Sanýrým anlayacak. Baþým dönüyor. Ense kökümden baþlayan aðrý birazdan olacaklarýn habercisi sanki… Haydi kýzým, gayret et. Konuþ onunla. Defet þu adamý, gitsin.


     Zorla konuþuyorum. Sesim önce fýsýltý halinde uçuþmaya baþlýyor, sonra ansýzýn aðýrlaþýp yere dökülüveriyor…

     “Bunlar… seni… … Bunlar seni ilgilendirmez!”

     Þaþýrýyor. Þaþýrýyorum. Ben mi konuþtum? Bu gerçekten ben miyim?

     “Ama sevgilim…”

     Sevgilim? Ne oluyor bu adama böyle?

     …
     Bu bir hayal! Zihnim oyun oynuyor bana… Eminim. Emin bundan!
     …


     “Ben… Biraz rahatsýzým da birkaç gündür…”

     Her þey normale dönüyor… En baþa… Baþtaki ona, sondaki bana…

     Masanýn üzerinden kenarý kýrýk vazoyu alýyor. Ýçine su dolduruyor. Yanýmdan geçip salonda elinden düþürdüðü çiçekleri almayý gidiyor. Mutfaða dönüyor. Çiçeklerin kaðýdýný açýyor. Býçaðý alýp önce köklerinden biraz, sonra da buketi tutan ipi kesiyor. Çiçekler esaretten kurtulup bir anda çoðalýyor elinde. Bu asi yýðýný zorla vazoya sokmaya çalýþýyor. Hareketleniyorum… O geldiðinden beri ilk defa… Elinden alýyorum buketi. Ýkiye bölüyorum. Ellerim titriyor. Önce bir kýsmýný sonra diðer kýsmýný vazoya, vazoyu da tekrar masanýn orta yerine koyuyorum… Yapraklarýn yarýsý yerde… Gözlerim yaþarýyor…

     …
     Lütfen biraz daha zaman. Yalvarýrým güçlü ol.


     Beni bir ritüeli izler gibi izliyor. Sonra birden sarýlýyor. Nasýl da sýcak… Tüm bedenimi bir titreme sarýyor. Ýyice kavrýyor beni.

     Ama anlamýyor.

     “Seni özledim. Ýnan çok özledim.”

     Yutkunuyorum. Koca bir yumruk boðazýmda. Ellerim iki yanda öyle sallanýyor.

     “Bu deðil dedim kendi kendime bu sabah uyanýnca. Ýstediðim bu deðil. Ben… Ben… Bak, bana biraz zaman tanýrsan her þey düzelir. Biliyorum, seni çok kýrdým… Ama… inan seni seviyorum. Öyleymiþ yani. Bunu ben bile yeni anladým. Sana nasýl gösterebilirdim ki?”

     Bayýlmak üzereyim…

     “Her þeye yeniden, en baþtan baþlayacaðýz, tamam mý? Artýk kuru gürültü yok. Yalan yok. Çaba var. Duyuyor musun?... Bak… Portakal bile sevindi bu iþe!”

     Zorla gözlerimi aralýyorum. Baþýmý pencereden yana çeviriyorum. Portakal iyice huzursuz. Bana bakýp miyavlayarak bir aþaðý bir yukarý gidip geliyor. Caným benim. Benim için kaygýlanýyor.

Baþýmý ondan yana çeviriyorum bu sefer. Gülümsüyor. Öyle masum ki bu gülümseyiþ… Ýlk tanýþtýðýmýzdaki gibi… Sonralarý bu gülümsemeyi esirgiyor benden, esirgediði bir çok þeyin yanýnda. Fakir býrakýyor beni. Rahat uykularý esirgiyor, anlamayý, anlatmayý, ayrý geçirilmiþ anlarýn asýl birlikteliðini, birlikteyken susabilmeyi, ben olabilmeyi, biz olabilmeyi, gururlu deðil onurlu bir iliþkiyi… Esirgiyor…

Öyle masum ve öyle kendinden emin ki…

Artýk bitiyor. Iþýðý sönüyor ruhumun. Karanlýkta kalýyorum. Zorlukla konuþuyorum bu sefer. Yüzümdeki gülümseme gerçek mi yoksa onun ki gibi sahte mi? Ben bile ayýrt edemiyorum artýk.


“Defol!”

Anlamýyor. Yine anlamýyor!

“Ama…”

Kollarýndan sýyrýlýyorum. Zorlukla ayakta duruyorum. Ayakta duruyorum!

“Beni duydun. Sana defol dedim.”

Bembeyaz kesiliyor. Yumruklarýnýn hýþýrtýsýný duyuyor kulaklarým. Tam bir þey söyleyecekken vazgeçiyor. Elini uzatýyor. Yüzümü son bir gayretle çeviriyorum.

Ýlk defa… Ýlk defa anlýyor.

Çýkýp gidiyor.

Ölüyorum. Onun gidiþiyle son geliyor.

Pencereyi açýp Portakal’ý içeri alýyorum. Kucaðýmda gergin, kaskatý, öylece yüzüme bakýyor. Birlikte önce odaya gidiyoruz. Karanlýðýmda el yordamý ilerliyorum. Mumlara yaklaþýnca üfleyip söndürüyorum. Sonra telefonu elime alýyorum… 3… 2… 7… 5…



“Hay deli kýz, neden yaptýn bunu? Haber vermeseydin, biraz daha geç kalsaydýn ne olurdu biliyor musun?”

Acilin ilaç ve kan kokan, iniltilerle, baðrýþmalarla dolu odasýnda, kolumda serum, ayakucumda hemþire, yaný baþýmda aðlaþýp duran kadýna bakýyorum.

      “Biliyorum. Gitmeseydi ölecektim!”


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Çok aðladým..
Gönderen: Ezgi / Ýzmir/Türkiye
27 Aðustos 2005
Yazýnýzý okurken gözümde canlandýrdýðým kareler, benim de yaþamýmdan bir kesintiydi. Sanýrým hepimizden öyle..Çok güzeldi..Çok aðladým. Ýçinize sevgilerimle..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Firuze
Þimdi Düþ Zamanýysa...


Elif Bengü kimdir?

Eskiden. . . Çok eskiden yani. . . Yani hayatýmýn üzerinden henüz anka kuþlarý geçerken. . . Ayaðýmý bastýðým her halý uçarken. . . Her düþümden bir prensin öpüþüyle uyanýrken. . . Böylesi uzak deðilken Kafdaðlarý. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Sait Faik, Orhan Veli, Ataol Behramoðlu, Özdemir Asaf


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Elif Bengü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.