..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Nells




14 Aðustos 2005
Sigara ve Genç Bir Kadýn  
Nells
Sigara dedi sadece. Kardeþi, hemen oksijen maskesini takýp doktoru çaðýrmaya koþtu. Ama o doktorun geliþini görmedi.


:BDGF:
Oðlu 1,5 yaþýnda idi o zamanlar. Kýþ tüm gücü ile kaplamýþtý þehri. Grip olmasýna raðmen, sigaraya aynen devam ediyordu, hiç ara vermeden hemde. Ani gelen bir öksürük ile içinde birþeylerin koptuðunu hissetti. Aldýrmadý. O gece uyudu, sabaha karþý, boðulduðunu hissederek uyandý. Nefes almaya çalýþýyordu, ancak nefes borusu çalýþmýyordu. Ciðerlerine hava gitmiyordu.

Eþi hemen evlerinin yakýnlarýnda ki bir özel hastaneye götürdü. Orada çekilen röntgen ile, ambulansa attýklarý gibi, Yedikule Göðüs Hastanesi’ne yetiþtirmeye çalýþtýlar... Gerçi götürürlerken nereye gittiklerinin farkýnda bile deðildi... Bir de giderken ambulans kaza yapmasýn mý? Sedyeden yuvarlanmýþtý... Neyse ki çok önemli bir kaza deðildi...Tekrar hastaneye ulaþmak için yola koyuldular... Acile aldýlar hemen... Çekilen filmlere bakan doktorlar koþturmaya baþladý. Aletler getirdiler ne olduðunu anlamadýðý. Biri, canýn çok acýyacak ama dayanman gerek dedi. Seni uyuþturmaya zamanýmýz yok. Biraz dayan olur mu dedi. Ve aniden neþteri attýlar göðsüne canlý canlý. Kurbanlýklar gibi kesiyorlardý bir yerlerini. Çýðlýklarý hastaneyi kaldýrýyordu. Ki nerde, hangi hastanede olduðunun farkýnda deðildi. Sadece bir bayan doktorun, onu sakinleþtirmeye çalýþan sesi ve duyduðu acý vardý. Birden herþey kapkara oldu… Bayýlmýþtý, yüksek acýdan... Kendine geldiðinde, bir ameliyathanenin, yoðun bakým kýsmýnda yatýyordu... Kýpýrdamaya çalýþtý, caný çok yanýyordu... Derin bir nefes aldý, ciðerlerine nefes gidiyordu... Öldüm heralde ben dedi. Gözleri kapanýyordu.

Üç gün sonra, kendisini daha iyi hissediyordu... Tuvalete bile kendisi yavaþ yavaþ gitmeye baþlamýþtý. Onu, kontrole gelen hastane yönetici doktoru, takýlan aletin çýkarýlabileceðini, artýk nefes alabildiðini söyledi. Nasýlda sevinmiþti. Hemen hayallere baþladý... Eve gidecekti, yavrusunu öpüp sevecekti. Yüzü gülücükler ile dolu idi. Ve Doktor Bülent içeri girdi. Hocam erken deðil mi dedi. En azýndan þansýmýzý deneyelim dedi hocasý.

Ve denediler.

Anýnda ciðerleri çöktü. Dr. Bülent resmen hocasýna küfretti. Henüz yeni, dikiþ attýðý yerden keserken, çýðlýklarý hastahane koridorlarýnda yankýlanýyordu.

Bedeni çok hýrpalanmýþtý. Bitkindi. Ayný odada birlikte kaldýðý, Romen kadýn, ikide bir ona “Sen Kaput” diyordu. Ýlk önceleri ne demek istediðini anlamýyordu. Sonra farketti ki, kadýn ona ölümden döndün demek istiyordu.

Aradan bi kaç gün daha geçmiþti, bu sefer o kadar kolaylýkla ayaklanamamýþtý... Daha kolay nefes almasý için, taktýklarý dren kalbini acýtýyordu... Nefes aldýkca batýyordu, drenin ucu... Uyuþturucu yapýlýyordu devamlý ancak, pek etkilemiyordu... Nefes almaya korkuyordu... Ne garip, insan nefes alamasa, ölür, o ölmekten deðil nefes almaktan çok korkuyordu...

Zaman kavramýný yitirmiþti artýk... Yavrusu hiç aklýndan çýkmýyordu... Kendinden çok ona üzülüyordu...

Ziyaretci almýyorlardý yanýna... Sadace hareket etmesine yardým etmesi için tek bir kiþi refakatciye izin vermiþti doktorlar. Kardeþi kalýyordu hep yanýbaþýn da idi... Ýyi ki varsýn kardeþim diyordu hep...

Aradan uzun bir zaman geçmiþti yine, tekrar içindeki drenin çýkarýlmasýný istedi hoca… Bülent, içinden küfrediyordu...

Bütün gün, yok oldu Bülent ortalardan... Sanýrým o çýkarmak istemiyordu... Diðer doktorlar çýkarsýn diye yok olmuþtu... Ama onlarda çýkarmadý... Gece geç saatte geldi, yanýna... Sohbet ettiler biraz, çýkarmak istemiyorum ama, sabah hoca geldiðinde, bunun takýlý olmamasý gerek dedi... Görev baþýndaki doktor olmuþtu yine... Bir canlý müdahale gece 1 gibi baþlýyordu... Bu sefer daha dayanýklý olmak istedi... Çok caný yansa da diþlerini sýkmaktan mahvolmuþtu... Ama yine bazen dayanamayýp aðladý usul usul... O halde bile, yavrusu gözlerinin önünde idi... Ýþte buna dayanamýyordu Dr Bülent... Çýðlýklarýna ve aðlamasýna... En sonunda çýkarmýþtý ve dikiyordu deldikleri yeri... Çok rahatlamýþtý... Nefes de alabiliyordu, kalbi de acýmýyordu ya, ondan iyisi yoktu... Bülent ile þakalaþmaya bile baþlamýþtý..

10 dakika olmuþtu, Dr Bülent yanýndan ayrýlalý… Birden bire, sol göðsünün þiþtiðini farketti. Balon gibi þiþiyordu... Nefes aldýkca, hava ciðerlerine deðil, deri altýndan, göðsüne gidiyordu... Þu hemþireyi çaðýrma düðmesi nerdeydi? Bulamýyordu bir türlü... Kardeþi de yoktu ortalarda. Seside çýkmýyordu bi türlü... Baðýrmak istedikce boðazýnda þiddetli aðrý oluyordu. Nihayet düðmeyi buldu ve son gücü ile bastý...

Hemþire onu görünce, öyle bi doktor diye baðýrmýþ ki, Bülent anýnda geldi... Soðukkanlýlýðýný korusada, gözlerinden çok korktuðu belli idi... Bu sefer onu korkutmamak için dayanmaya çalýþtý... Bu adam onu yaþatmak için gece gündüz yanýnda idi... O da onun için en azýndan bunu yapabileceðini düþündü… O halde bile baþkalarý için, yapabileceði þeyler olmasý onu mutlu etmiþti. Kararlý idi. Baðýrmayacaktý...

Enjektörlerin ucundaki iðnelerden istedi hemþireden… Akapunktur yapar gibi deri altýna sapladý hepsini… Göðsüne dolan havayý dýþarý vermeye baþladý... Olmuyor du çýkmýyordu bi türlü hava... Gözlerine baktý, ne olur dayan dercesine… Sadece gözkapaklarýný, peki dercesine zorla kýpýrdattý...Göðsünün, üst kýsmýna neþteri attý, doktor... Baðýrmadý... Deri altýnda biriken havayý dýþarý attý… Olayý duyan tüm hastane doktorlarý gelmiþti. Bülent’e yardým eden hemþire hariç, hepsi seyrediyorlardý. Bütün havayý dýþarý atýnca, kürek kemiklerinin ordan bi yerden delip ciðerlerime ulaþýp, dren taktý yine. Son dikiþini de atýnca, elini tuttu. Teþekkür ederim dedi ve gitti...

Gece yaþamýþ olduklarý, tüm doktorlar tarafýndan konuþuluyordu... Tabi Bülent'in de nasýl müdahale yaptýðý günün konusu olmuþtu.

2 gün görünmedi ortalarda Bülent... Kayýplarda idi. Bu hasta onu çok yýpratmýþtý. Hatta aðlamasýna dayanamayýp, küçük oðlunu, bile gizlice hastahaneye sokmak istemiþ, ama sonra, ameliyathane kýsmý olduðu için bebeðin, kolaylýkla mikrop kapabileceðini düþünerek bundan vazgeçmiþti. Onunla sohbet etmek çok hoþuna gidiyordu. Ayný kitaplarý okumuþlar, ayný filmlerden hoþlanýyorlardý. Müdahale ederken, onu rahatlatmak için, sohbet ederken, bir çok ortak noktalarý olduðunun farkýna varmýþtý. Hatta, Aziz NESÝN’in hikayelerini okurken, ikiside kahkahalarla güldüklerini itiraf etmiþlerdi. Bir tek onun kitaplarýný okurken kahkahalar attým demiþti. Bunu duyunca çok þaþýrmýþ, çünkü ayný þeyi oda yaþamýþtý. Bu sohbetler, diðer hastalardan ayýrmýþtý onu. Tüm boþ zamanlarýnda, daha önce bu hastalýðý geçirenlerin tedavi aþamalarý hakkýnda araþtýrma yapýyordu. Diðer hastalarýn rahatsýzlýklarý sað tarafta iken, bunun sol tarafta, kalbine yakýn yerde, akciðer zarý patlamýþtý. Ciðerleri kötü durumda idi. Bu halde bile, gülümsemesi gözlerinin önünden gitmiyordu. Ona birþey olamasýna izin veremezdi. Mutlaka yavrusuna kavuþmasý için, elinden geleni yapacaktý. Bu düþünceler içinde olduðu yerde uyuyakalmýþtý Doktor Bülent.

Sabahýn, ilk ýþýklarý ile hastanede hareketlilik baþlýyordu. Soðuk havaya raðmen, güneþ yüzünü çýkartýyordu. Karþýsýnda yatan Romanyalý kadýna baktý. Vatanýndan çok uzaklarda, yabancý bir ülkede, beþ parasýz bir þekilde hastahanede yaþamaya çalýþýyordu. Ne kadar da güçlü bir kadýndý. Tek hayali, iyleþip, ülkesine dönebilmekti. Bildiði tek tük Türkçe kelimeler ile hayatýný anlatmaya çalýþýrken, keþke ikide bir þu “kaput” kelimesini kullanmasa, diye düþündü.
Dýþarýyý seyretmeye baþladý… Kýþ þiddetlenmiþti dýþarda. Acaba oðlu nasýldý.Bir sýzlama oldu içinde,ama bu hastalýktan deðil, ona kavuþamama korkusundan dý. Nasýlda özlemiþti onu koklamayý.

Hoca geldi yanýna. Seni çok uzun sürecek bir ameliyata alacaðýz. Ancak Amerika’dan bir alet gelmesi gerek, o elimize geçer geçmez, acil ameliyat listesindesin dedi ve gitt Bu hocalar, daha bi duygusuz oluyor. Gözleri hiç parlamýyor diye düþündü içinden. Komik bayan doktor nerdeydi acaba? O Romen hastanýn doktoru idi, ama Dr Bülent’e de çok yardým ediyordu. Ona özel bir ilgi duyduðu belli idi. Ama Bülent bunun farkýnda deðilmiþ gibi davranýyordu. Hemþire elinde enjektörlerle girdi. Sabah, akþam aðýr antibiyotik iðneler yapýlýyordu. Kalçalarý delik deþik olmuþtu. Bazý iðne yerleri çok acýyordu...

Hemþire iðneyi batýrdýðýnda, iðnenin yakmasýný hissetmemek için baþka þeyler düþünmeye çalýþtý.
Babasý geldi aklýna. Tam hastahaneye yattýðý gün babasýnýn birinci ölüm yýldönümü idi. Bu kadar tesadüf de çok ilginç gelmiþti ona... 6 Ocak onun hayatýnda kötü bir gün olarak kalacaktý hep.

Bulunduklarý binanýn koridoru çok uzundu... Ýlk giriþte, merdiven baþýnda bekleme koltuðu koymuþlardý bir tane. Ayakta olan hastalar ancak orda ziyaretci kabul edebiliyorlardý. Tuvalete gitmek istedi. Kardeþinin yardýmý ile kalktý. Ayakta çok duramýyordu. Koridorda, yan odada yatan yaþlý hasta ile karþýlaþtý. Adam saati sordu. Kýzkardeþi, 11:30 diye cevapladý. Tuvaletten çýktýðýnda, adamýn koridorda yerde yattýðýný gördü. Bir doktor kalp masajý yapýyordu. Hemen sedye getirdiler ve acil müdahale odasýna aldýlar ama, nafile, çoktan ölmüþtü yaþlý adam .

Gecenin karanlýðý çökmüþtü hastahaneye. Bir sessizlik hakimdi her yerde. Kimsenin aðzýný býçak açmýyordu. Doktor Bülent, kapýdan nasýl olduðunu sorup, gitmiþti hemen. Ýþi çok heralde diye düþündü. Gündüz yaþadýðý olay aklýndan çýkmýyordu. Adam sanki ölüm saatini öðrenmek istemiþti. Saatin kaç olduðu öðrenir öðrenmez ölmek, nasýl birþey diye düþündü. Ölüm saatini bilmek garip geldi. Ben bilmek istemiyorum diye düþündü. Hemþire elinde, iðnelerle girmiþti içeri yine. Eyvahh gitti kalçalarým dedi.

Geç saatlerdi yine, koridorda bir koþturmaca yaþanýyordu. Baðrýþlar, çýðlýklar gittikce yükseliyordu. Aðlama sesleri geliyordu. Hemþire ziline bassa gelemezdi sanýrým kargaþada. Kardeþinin yanýna gelip, neler olduðunu anlatmasýný bekledi. Geldi. Bir aþiret reisi, kurþunlanmýþ. Tüm aþireti orda idi. Zorla çýkarmýþlar dýþarý, adamý acil ameliyata almýþlar. Ameliyat doktoru Bülent imiþ. Bu adam hiç uyumuyordu sanýrým. 24 saat acil müdahalede idi. Biyonik doktordu o.

Ameliyat baþarýlý geçmiþ, hastayý yoðun bakýma almýþlardý bi kaç saat sonra. Aþiretinden bir nöbetçi býrakmýþlar, o meþhur bekleme yerinde. O da sanýrým heyecan ve korku etkisi ile bir sigara yakmýþ. Keþke yakmasaydý. O yakar yakmaz, pencere açýk olmasýna raðmen o uzun koridora raðmen, nefes alamýyordu yattýðý yerde. Sigara dedi sadece. Kardeþi, hemen oksijen maskesini takýp doktoru çaðýrmaya koþtu. Ama o doktorun geliþini görmedi. Bayýlmýþtý. Kendine geldiðinde, kardeþi anlattý neler olduðunu... Bülent koþarak gelmiþ ve onu o halde görünce, adamý iterek atmýþ dýþarýya. Tekrar dren çýkarýlýp, yenisi takýlmýþ. Gözlerini açtýðýnda Dr. Bülent sandelyede oturmuþ uyukluyordu.

Doktor'cum, yataðýndan mý kovdular seni diye uyandýrdý :) Gülümsediðini görünce rahatladý ve gitti...

Hoca geldi yine, alet gelmiþ. Sabah erkenden ameliyata alacaklarmýþ.

Ameliyattan korkmuyordu. Bülent kurtaracaktý onu, ölmesine izin vermeyecekti, bunu çok iyi biliyordu.

Gece geldi yanýna. Hemþirelere sabah için talimatlar vermeye baþladý. Heyecanlýmýsýn dedi. I ýhh. Korkmuyor musun dedi. I ýhhh. Güldü, buna çok sevindim dedi... Ben ameliyatýnda olmayacaðým, hoca kendisi girecekmiþ, adým yok listede dedi. Ýþte o zaman korktu. O gözleri parlamayan hoca, onu kurtaramazdý. Ölümü onu üzmezdi. Baþamadýk, hasta x oldu der evine gidip, viskisini içerdi.

Sen ameliyatta olmazsan ben de ameliyat olmam. Sen kurtarýrsýn ancak beni, yalnýzca sana güveniyorum ve o kadar doktor içinde ölürsem bir tek sen üzülürsün, bunu biliyorum. Sen olmayacaksan hocan evime yollasýn beni dedi.

Peki, üzülme hoca ile konuþacaðým dedi ve gitti. Sabah onu ameliyat edecek ekip de hocanýn, yardýmcýsý Bülent idi.

9 saat sürmüþ ameliyat. Çok uzun ve yorucu bir ameliyat olmuþ. Yine yoðun bakýmda idi.

Hemþirenin geldiðini, tansiyon ölçtüðünü hissettim kendime gelirken... Yine dr diye baðrýnýyordu. Ne olmuþtu yine ya. Yeter artýk sus diye sayýklýyordu. Bülent koþarak geldi yine, hemþirenin ölçümü ile tansiyonu alamadýðýný söyledi. O tansiyon sadece ölü de olurmuþ. O sadece nefes aldýkca acýyan canýný hissediyordu. Bir de çýplaktý, üþüyordu. Tansiyon yüzünden uyuþturucu ve aðrý kesici yapamadýlar. Ýnlemeleri durmuyordu. Bülent sabaha kadar baþýnda bekledi. Sandalyede oturup onunla konuþtu... Elini tuttarak, acýsýný hafifletmeye çalýþtý…
Sabah, gerçek anlaþýldý... Hemþirenin aleti bozukmuþ.
Doktor Bülent yine kýyametleri kopardý.

Düzeliyordu nihayet. Nefes almaya baþlamýþtý.

Ve taburcu oldu.

Tam bir buçuk ay, yoðun bakýmda kalmýþtý... Dýþarda hayat ne güzelmiþ... Oðluna sarýlmasý, an meselesi idi artýk. Çok özlemiþti onu çok.

Bülent onu yolcu ederken, "Kendine çok iyi bak, bir daha buraya hasta olarak gelme, sadece doktor arkadaþýný ziyareten gelen bir dost ol" dedi. Peki sana söz veriyorum dedi. Sözünü tuttu. Sigara da içmedi, hasta olarak, o hastahaneye de gitmedi...

Bülent de, Ýngiltere’ye master yapmaya gitmiþti. Sonra geri gelmedi. Geldiyse de o hiç bilmedi. Görüþemeseler de hala ona verdiði sözü tutuyordu.
   

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Ah þu hastalýklar...
Gönderen: Olgun ONUR / Ýzmir/Türkiye
19 Aðustos 2005
Çok güzel bir anlatýydý...

:: tebrikler
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
19 Aðustos 2005
Sevgili Nells; Çok etkilendim.Çok güzel kaleme alýnmýþ bir anýydý.Kutlarým.....Sevgiyle kalýn...Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Can Kuþum

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Arkadaþým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dostun olurum [Þiir]
Gittin..! [Þiir]
Özlemek buysa aþký [Þiir]
Sen Çaresizliðimsin [Þiir]
Temmuzda rastladým sana [Þiir]
Güle Güle Git Aþk! [Þiir]
Zamansýz Yazýlanlar (1) [Þiir]
Öpüþün Asýlý Kaldý [Þiir]
Güzeldi [Þiir]
Zamansýz Yazýlanlar (2) [Þiir]


Nells kimdir?

Gülümsemek, Hüznün ve umutsuzluðun kara kýþýný bahara çevirir. . . Dünyaya gülümseyen gözlerle, bakmasýný bilen, yüreðinden çevresine sevgi tohunlarý saçan, onlarýn sabýrla filizlenip yeþermesini bekleyen olmak için savaþan biriyim sadece. . . .

Etkilendiði Yazarlar:
M.MUNGAN...Bir kadýnýn ruhundan anlayan yazarlarýn baþýnda geliyor...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nells, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.