Dünyaya geldiðinden, dünyada bulunduðundan, dünyadan gideceðinden hoþnut olan bir kimse görmedim. -Namýk Kemal |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Türk þiirinin üstatlarý birer birer aramýzdan ayrýlýyor.Bu durum Türk þiiri adýna bir hayli endiþelendiriyor bizi.Çünkü pýnar baþtan kuruyor.Yeni sesler ve yeni renkler geliyorsa da bunlar bir balon misali kýsa zamanda sönüyor.Þiirimiz,o eski ihtiþamlý günlerini mumla arýyor.Her iþte olduðu gibi sanatta da arz ve talep dengesi söz konusudur.Talep olmayýnca araz da olmuyor.Günümüz insaný,güzel sanatlara zaman ayýrmayý gereksiz buluyor.Bu iþ,bir avuç gönüllünün üstün gayretleriyle yürüyor. Geçtiðimiz yýllarda Türk þiiri bir büyük üstadýný daha kaybetmiþti. “Ölümden þimdi daha çok korkuyorum” diyen Mehmet Çýnarlý,Hakk’ýn rahmetine kavuþmuþtu.17 Aðustos depreminin ülkeyi sarstýðý o yoðun günlerde öldüðü için pek gündeme gelmedi.Deprem þehitleriyle beraber ayný gün Kocatepe Camiî’nde kýlýnan cenaze namazý sonrasýnda defnedilmiþti.Ama O, Ankara’da yaþýyordu.Yani depremde ölmemiþti. Çýnarlý,1925 senesinde Ermenek’te dünyaya gelmiþti.Antalya Lisesi’nden mezun olduktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi.Okulunu bitirdikten sonra deðiþik müesseselerde baþarýlý görevlerde bulundu.Sekiz aylýk bir Amerika macerasý yaþadý.Ülkemizin en kritik kurumlarý olan Sayýþtay’da ve Anayasa Mahkemesi’nde üyelik vazifesini ifa etti.Daha bunun gibi pek çok kurum ve kuruluþlarda çalýþtýktan sonra 1990 yýlýnda her þeyden elini eteðini çekerek emekli oldu. Çýnarlý hem iyi bir hukukçu,hem iyi bir yazar,hem de iyi bir þâirdi.Bunun gibi daha pek çok meziyete sahipti.Yani bir elinde iki karpuz tutabilenlerdendi.Ýlk þiirlerini “Çýnaraltý” ve “Doðu” isimli dergilerde yayýnlamýþtýr.Onun ilk gözaðrýsý ve en büyük eseri,bir kýsým arkadaþlarýyla birlikte çýkarmýþ olduðu “Hisar Dergisi” dir.1950’de Ankara’da yayýn hayatýna baþlayan Hisar Dergisi,zamanla bir edebî mektep olmuþtur.Bu derginin etrafýnda toplananlar,ortak görüþler etrafýnda birbirinden güzel ve orijinal eserler vücuda getirmiþlerdir.Bu insanlar hiçbir siyasî görüþe itibar etmemiþlerdir.Daha deðiþik bir ifadeyle,sanatý siyasallaþtýrmamýþlardýr.Sanatçýnýn baðýmsýz olmasý gerektiðini savunmuþlardýr.Sanatýn millî olmasýndan yanaydýlar.Yazdýklarý eserlerde yaþayan dili kullanmýþlardýr.Hisar pek çok kez yayýnýný kesmek zorunda kalmýþsa da uzun soluklu bir dergi olmuþtur.Bugün bu dergi yayýn hayatýndan çekilmiþtir. Bir edebî ekolün zeminini teþkil eden Hisar Dergisi’nin kurucularýnýn baþýnda gelen Mehmet Çýnarlý,þiirlerini daha çok aruz vezniyle yazmýþtýr.O eski Türk þiirini çok iyi biliyordu.Türkçe’ye uymadýðý söylenen aruzu ustaca kullanmýþtýr.Aruz kusurlarýna pek rastlanmaz þiirlerinde.Hem aruzla yazdýðý þiirlerinde yaþayan Türkçe’yi kullanmýþtýr.Bu Hisarcýlar’ýn ilkelerinden biridir ayný zamanda.O da bir Hisarcý olarak bu kurala harfiyen uymuþtur.Çok rahat bir söyleyiþi vardýr.Aruz vezninin rafa kaldýrýldýðý bir dönemde,bu ölçüye hayat veren þiirler yazmasý onun þiirde radikal bir anlayýþa sahip olduðunu göstermektedir.Çýnarlý’nýn aruz ölçüsüyle alâkalý enteresan fikirleri vardýr: “Þiirde ahengi,musikiyi zaruri görürüm.Bunu saðlamakta aruz vezni çok deðerli bir vasýtadýr.Bu vezne yöneltilen (Türkçe’nin bünyesine uymadýðý,Arapça,Farsça kelimeler,terkiplerle yazmak zarureti doðurduðu ve rahatsýz edici bir takýrtý yarattýðý gibi) suçlamalarý,Mehmet Akif,Yahya Kemal ve onlardan sonra gelip aruzu iyi kullanan þâirler eserleriyle çürütmüþ bulunmaktadýr. Ancak,þunu belirtmeliyim ki bu vezin yeteri kadar ustalýðý olmayan,þiir yazma kabiliyetine gerçekten sahip bulunmayan kimselerin eline düþtüðü zaman çekilmez bir hâl alýyor,dayanýlmaz bir sýkýntý veriyor.Ben aruz veznini huysuz bir ata benzetirim.Usta bir binici bu atla hedefine rahatlýkla ulaþabildiði hâlde,acemi bir binici atýn daha ilk þahlanýþýnda tepetaklak yuvarlanýr yahut da dizginlere hakim olamayarak kendi istediði yere deðil,at nereye götürürse,oraya gitmeye mecbur olur.”(Türk Edebiyatý Dergisi,Ekim 1983) Mehmet Çýnarlý,Türk þiirinde belirgin bir iz býrakarak ebediyete göçtü.O,sanatta þahsiyeti ön planda tutuyordu.Günübirlik deðiþimler onu pek ilgilendirmezdi.Topluma ayna tutan bir insandý þüphesiz…Zaten þâirleri cemiyetten kopuk bir vaziyette tasavvur etmek muhâldir.Çünkü onlar da sonuçta insandýr.Toplumun yaþadýklarý,onlarý yakýndan ilgilendirir.Hatta eserlerinin altyapýsýný cemiyetin ahvali teþkil eder.Gerçi kendi dünyasýna hapsolmuþ,cemiyete sýrt çevirmiþ þâirler de mevcuttur.Fakat Çýnarlý bunlardan deðildi.O,millî deðerleri yaþam tarzý olarak benimsemiþ vefalý bir insandý.Onun þiirlerinde güzelliði ve çirkinliðiyle,toplumun gerçeklerini bulabilirsiniz.Her þâir gibi,insanlarýn gidiþatýný o da beðenmez.Doðru bildiklerini söylemekten hiç sakýnmaz.Hiciv onun þiirlerinde bambaþka bir hâl alýr.Toplumun aksayan yönlerini eleþtirirken ,bazý þâirler gibi aðzýný bozmaz.Ahlâkî ölçüler içerisinde kalmaya özen gösterir.Bununla beraber yanlýþlara da asla rýza göstermez.Gün gelir beyitlere siner kýzgýnlýðý: “Sustuk sabýrla, her þeyi öðrettiler bize. Sevdikçe, nefret etmeyi öðrettiler bize. Bir silkiniþte ülkeye peygamber oldular, Çektik, bütün günahlarý yüklettiler bize. Bin bir düzenle saygýyý, imaný öldürüp, Ýnkarý, kini, þüpheyi devrettiler bize. Kaynarken ortalýkta cehennem kazanlarý, Cennet, barýþ masallarý dinlettiler bize. Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri, Her gün bizimle güçlenerek, yettiler bize.”(Gerçek Hayali Aþtý) Çýnarlý’nýn þiirlerine bakýnca,þiirde þekle,mânâya ve ahenge ehemmiyet verdiðini görürüz.Sanýldýðý kadar çok miktarda þiir yazmamýþtýr.Kemiyetten ziyade,keyfiyete deðer vermiþtir.Daima þiirsel kaliteyi ön planda tutmuþtur.Þiirlerini bir sarraf titizliðiyle iþlemiþtir.Bir çýrpýda þiir yazmaktan kaçýnmýþtýr.Her hususta ifrat ve tefritten sakýnmýþtýr.Þiir kitaplarý Güneþ Rengi Kadehlerle(1958),Gerçek Hayali Aþtý(1969),Bir Yeni Dünya Kurmuþum(1974)’dur.1943 yýlýndan 1983 yýlýna kadar kýrk yýl boyunca yazmýþ olduðu þiirleri “Zaman Perdesi” isimli kitapta bir araya getirmiþtir.Bunlarýn yanýnda deneme ,edebî hatýra ve gezi notlarýný içine alan Halkýmýz ve Sanatýmýz(1970),Söylemek Yaraþýr(1978),Sanatçý Dostlarým(1979),Hatýralarýn Iþýðýnda(1986),Ayný Yolda(1987),Mýsralarda Gezinti(1991) adlý kitaplarý da vardýr. Þâir Çýnarlý,Mýsralarda Gezinti adlý eserinin “Ölüm” bahsinde,19 yaþýnda geçirdiði bir hastalýktan bahsediyor.O zaman ölümden kýl payý kurtulmuþtur.Yaþamla ölüm arasýnda gidip gelmiþtir.Bu trajik hikâyeyi anlattýktan sonra þöyle devam ediyor: “O zaman(19 yaþýnda) ölseydim,ne kitaplarým olacaktý,ne þâir dostlarým,ne de birlikte çýkardýðýmýz Hisar Dergisi!..Ne çeþitli alanlarda kazandýðým baþarýlar,ne aþký tadabilecek,ne de çocuk ve torun sahibi olacaktým!Bunlarý gösteren ve bu günlere ulaþtýran Tanrýma þükürler olsun.Yurdumuz insanlarýnýn ortalama ömrü kadar yaþamýþ,bir þeyler yapmýþ oldum.Ama,itiraf edeyim ki,ölümden þimdi daha çok korkuyorum.Belki,içimde 19 yaþýn güveni ve cesareti kalmadýðýndan;belki de,nasýl olsa ulaþýlacak olan bir sonun yaklaþtýðýný hissetmiþ bulunmaktan.”(Mýsralarda Gezinti,s.63) Merhum Çýnarlý,bir þiirinin bir mýsrasýnda “Bilmem benden ne kalacak geriye?” diye soruyordu.Ondan geriye þiirleri,denemeleri,hatýralarý kaldý.Býraktýðý bu kýymetli eserler,onun bedenen olmasa da ruhen ve fikren aramýzda yaþamasýný saðlayacaktýr.Gençlerimiz onun sanat eserlerinden istifade ederek,bu sanat ve edebiyat halkasýna yeni eserler ilâve edeceklerdir.Ölümsüzlük,arkamýzda hatýrý sayýlýr eserler býrakmakla mümkündür.Mekânýn cennet olsun Çýnarlý…Seni hiç unutmayacaðýz.Eserlerini okuyarak hatýraný tazim edeceðiz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |