Nasýl ki Kontrollü Araç Trafiði direksiyon baþýna geçince aþýrý adrenalinden canavarlaþan “insanlar” için devreye sokulmuþtur, Canavarlýðý Kontrol Mekanizmasý da yoldan çýkmýþlýðý yola getirmek üzere iþleme konulmalýdýr.

“Seni sollamaya çalýþan araca karþý kibarlýk sökmez, acýmasýzca haddini bildir!” der iç ses. Acý acý siren çalar dýþ ses, kontrol elden çýkmýþtýr bir kez. Canavar þahlanmýþtýr; kendini, arabaný cümle aleme gösterme anýdýr. Eski marka “Düldül”leri Bülbüldere’ye gönderme zamanýdýr. Akrep ne ki, jaguar gelse ezilmeli hezeyanýdýr.

Hamlet’in seyircisi ve söyleyecek dizeleri olmasaydý, intiharýn baþdöndüren büyüsünü hissedebilir miydi? Ýþte sürücünün de seyircisi var, büyüye varsýn tanýk olsunlar. Ýnsaný asýl besleyen nefrettir. Ondan doðan fikirler asaletlidir. Nefretin yeri Cennet’tir, mertebesi þehadettir. Bunu bilmeyen anti-teröristtir.

Kontrollu Canavarlýk Kursu’nda bu fikirleri kanýnýza sokan asi yazar Jean Genet’dir. Kötü zevkin uyumunu denge olarak görmesi kursumuzun dayandýðý ana temeldir. Þiddet bizi rahatsýz eden bir sükûnettir buyurmuþtur kendisi.Bu þu demektir ki:

Rahatsýzsanýz buyurun heyecana
Nerede þiddet orada bereket
Kaptýrmayýn kendinizi rahatlýða
Uyuþmak yaramaz insan olana
Balkona çýk þöyle bir bak etrafýna
Aklýný baþýna topla
Objektif bak durumlara

Batý kültüründe yer alan “Balkona çýkmak” deyimini yazýya sokmak üzere uydurduðumuz dizeler, þiddetin ruhu rahatlattýrdýðý iddiasýna þiirsellik katmak içindir.
Bu deyimin gereði olarak, duygusal patlamalara duygusal reaksiyonlar vermemek için balkona çýkmalýsýnýz. Oradan sizi sýkan durumu metaforik olarak kuþ bakýþý incelerken, olayýn hem içinde hem dýþýnda yer alabilirsiniz. Okudukça ve seyrettikçe sizi boðulma raddelerine getiren insanî canavarlýklardan kendinizi soyutlamak için çýkarsýnýz balkona. Soluklanýrsýnýz derin derin. “Neler oluyor böyle! Çivisi mi çýktý bu dünyanýn!” demenin tam sýrasýdýr. Siz balkonda soluklanýp dururken ve olaylara hâkim bir konumda olduðunuzu düþünüp böbürlenirken Papa’nýn balkonunda da sanabilirsiniz kendinizi hayalinizin yettiði ölçüde, iþte Roma’yý ve Dünya’yý kutsadýnýz bile:

Urbi Et Orbi
Kutsadýnýz Dünya’nýn çýkan çivisini, ama temelli kaybetti dinî dengesini!

Balkonlarýyla ünlü yüksek otoriteleri, Papa’yý, Hitler’i, Mussolini’yi ya da seçmen kapmaya çalýþan politikacýlarýn nutuk attýklarý balkonlarý; Romeo-Juliet’in ya da uzun burunlu Cyrano’nun edebî balkonlarýný ve son bir örnek olarak da, tarihe mal edilmeye deðer bulunmayan uslu kadýnlarýn “ büyük balkon” diye anýlan iri göðüslerini býrakýn bir yana, hem “kontrol” hem “zevk” içeren “bakma ve hükmetme” eyleminin marazî deyimine yüksekçe bir tepeden trafiði izleyerek de katkýda bulunabilirsiniz. Bir kaza olsa da ölü görsek gibi canavarca bir zevkle gözlerinizi kýrpmadan seyredersiniz trafik canavarýný bir vukuat yapsýn diye. Balkona çýkmak deyiminin içerdiði gibi olayýn hem içinde hem dýþýndasýnýzdýr o an. Bu evrede Canavarlýðý Kontrol Mekanizmasý devreye girmeli ve sizi içinizdeki þeytanla birlikte kutsayýp, iyi meleðe döndürmelidir. Yazýk ki kutsamalarýn da ölçüsü sýnýrlýdýr ve kimi zaman da etkisizdir. Öyle ki evinizin balkonunda nefeslenirken bile canavarlýðýn hedefi olabilir, manyak bir taraftar kurþunuyla insanlýðýnýzdan edilebilirsiniz.Günümüz liderlerine önerilse bile “Balkona çýkmak” tekin deðildir; onun yerine, ne kadar sýkýlsanýz da, salonda oturup internette sessiz C(i)HAT yapsanýz insanlýðýnýz bir süre daha sizi idare edebilir...


Ayten Suvak