..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Bayram Leventoðlu




5 Haziran 2005
Abuzittin  
Bayram Leventoðlu
Ülke gerçeðinde bir öykü, ister tebessüm edin, isterseniz düþünün. En iyisi siz, hoþ vakit geçirin.


:BGBJ:
Sevgili Abbas; Satýrlarýma baþlarken, sana ve aile efradýna selam eder sevgilerimi sunarým. Nasýlsýnýz,inþallah afiyettesinizdir? Ben Abuzittin karýndaþýný sorarsan, halim kötü.

Derdim, para, pul deðil. Hamd olsun bað bahçe zebil , çocuklar büyüdü iþe güce sarýldýlar, maddiyatýmýz,iyicene iyi. Benim derdim, kendim. Çarpýklarýn Haceliyi bildin mi? Geçen yýl sizlere ömür rahmetli oldu, ardýnda otuz yaþlarýnda dulunu býrakarak he mi de!Bir görsen, zavallý, öylesine güzel ve saf ki.

Komþuluk hakký; kocasýnýn hastalýðýnda, ölümünde , vazifemiz diye ilgilendik, rahmetlinin alacaklarýný ney topladým, dul karýsýna teslim ettim.Adýný söylemeyi unuttum, Meþküre haným, paralarý bana iade etti ve;

- Abuzittin aðam, para, puldan anlamam, Allah rýzasý için, bu iþleri hala yola sok, senden baþkasýna güvenemem.

Bilirsin, yardým severim, insaniyetliðim çoktur. Canla baþla, dükkan kiralarýný, banka hesaplarýný, veraset iþlerini bile hallettim. Meþküre haným,

- Benim tek güvencim sensin, Abuzittin aðam, Allah muradýný versin.

Zavallý dula ,yardým ettiðim için,sözleri beni de ,komþularý da memnun etti.

- Aferin len Abuzittin, adamlýk bu kadar olur!

- Allah’ýn sevabýný yüklendin len!

- Adama bu kadar iyliði,bubasý yapmaz!

Lakin, benim hanýmlar bu insaniyetliðimi,baþka türlü yorumlamýþlar.” -ulan eksik etekler,ben altmýþ yaþýnda otuzluk tazeyi neyleyim!Evlenecek çaðý geçti geçiyor,kýrk yaþýnda oðlum dururken bunu nereden icat ettiniz,acuzeler”,
diyerek ikisine de bastým þaplaðý. Arife ve Zarife yengen, dayaðý yediler ama yinede inanmýþ gözükmüyorlardý.

Hýrs arasýnda aklýma gelen Murþit oðlumu everme iþini,Meþküreye açtým,”gelinim olur musun” diyerek. Önce bir kýzardý, bozardý, boðuk ve mahcup ama kararlý bir sesle,

- Abuzittin aðam, öl de öleyim,lakin bu iþ olamaz. Murþit benden iyilerine layýk!Ben toy adamla yapamam, Haceliden, olgun kocanýn tadýna vardým, olgun herif, daha bir kýymet biliyor.

- Gel bu iþe olur de. Ne suna kýzlara seni deðiþmem. Seni baþ göz etmeden ölürsem, gözüm açýk gider.Gençsin,güzelsin seni rahat koymazlar, sen de üzülürsün, ben de Meþküre.

- Abuzittin aða, Abuzittin aða; Bunca yaþý nafile yaþamýþsýn,beni anlayamadýn mý,için için seni istediðimi farketmedin mi? Sen alýrsan varýrým, sende istemesen bir baþýma kalýrým, hepsi bu kadar.

Bende þafak attý, nutkum tutuldu,kaçarcasýna Meþkürenin evinden çýktým. Sabaha kadar yatakta döndüm durdum. ”Ulan olur mu,ben altmýþ,o otuz?” Zarife yengen,nane limon kaynattý,anason verdi,yine de uyuyamadým.


Sabah kalktýðýmda yirmi yaþ gençleþmiþ gibi idim. Ýçim kýpýr,kýpýr yerimde duramýyorum. Kahvaltýmý yaptým mý , yapmadým mý bilemeden çýktým evimden, doðru Meþküre’nin evine vardým.

- Sahi bana varýr mýsýn, dün söylediklerin essah mýydý kýz?

- Senden iyisini mi bulacaðým, sen, he de olsun.

- He Meþküre he, Abuzittin sana kurban olsun.

Meþküre’nin evinden çýktým, yerde miyim, gökte miyim bilmiyorum. Daðda, bayýrda gezdim akþama kadar, ne yorgunluðumun, ne de nerede olduðumun farkýndayým. Aklýmda Meþküre, gözlerimde yine o.


O gece, Arife’nin sýrasý, zarife den daha anlayýþlýdýr diye meseleyi ona açtým. Meþküre ile evlenme lafýmý duyar duymaz, yorganý yataðý bir yana fýrlatýp , bin bir figanla ayaða kalktý.

- Deyyus papaz, teneþir azgýný bunak. Kara yazýlý baþým, kara yazýlý zarife Abum.

Diye aðlayýp dövünmeye baþladý. Gecenin yarýsý, evi ve köyü ayaða kaldýrdý. Öte evden Zarife, gömlek paça seyirtti.

- Ne oldu kýz, ne aðlanýp baðýrýyorsun ,benim adýmýn, bu saatte senin aðzýnda iþi ne?

- Bu, caný çýkasýca papaz var ya, üçüncüye evlenecekmiþ, he mi de Haceli’nin duluyla.

- Vay baþýma gelen. Delirmiþ olmalý bu, sen sus güzelim, sýkma canýný, bu herif aklýný yitirmiþ, yarýn doktora neyim götürürüz.

Sonra bana döndü,

- Abuzittinim, yiðidim. Son iki senedir bacý kardeþe yatmýyor muyuz? Arife ile de öylesin biliyorum, bu halde evlenmek kim, sen kim?

”Ulan acuzeler,siz adamda iþtah mý býrakýrsýnýz” diyerek bastým ikisine de þaplaðý. Zarife,arife kumasýnýn yataðýnda bir birlerine sarýlmýþ halde uyuyarak, bense peykede uyanýk, sabahý ettik. Sabah oldu, olmaz olsaydý. Köylünün aðzýna sakýz olmuþuz, beni her gören; ” -Aða ne zaman düðünün? -Balayýna neyin gidecen mi? -Murþit oðlunun iþi yine yattý desene, -senden sýra gelmez ki. -Ula ne erkekmiþ sin,sana fazla yanaþmak da doðru deðil.” Köyün veletleri peþimde, “Damat aða” yaveleriyle dolanýyorlar.Oðullarým da, kýzlarým da bir surat, bir surat, Arife,zarife mahkeme duvarýnýn en yükseði. Dünyam karardý anlayacaðýn, köyün þebeði olmama mi, evimin huzuruna mý, Meþküre’me mi yanayým þaþýrdým. Ne yapacaðýmý bilemiyorum, iki ucu pis deynek arasýndayým. Gönlüm,evlen diyor,aklým,olmazlanýyor. Aklýmý baþýma toplamak , milletin zevzekliðinden kurtulmak için kasabaya inmeye karar verdim. Bir iki gün sonra köye dönmek istiyorum, dönmeye cesaretim yok. Meþküreyi de çok özledim.

Kadirin hanýnda geceliyorum, gündüzleri, Halil’in kahve de, düþünüp duruyorum. Kasabada dördüncü günümün sabahýnda, katýrcý Nizam’ýn dürtmesiyle uyandým.

- Abuzittin aða, seni aþaðýda bekleyen var.

Dýþarý çýktýðýmda karþýmda ki Meþküre’ydi.

- Beni o hal býrakýp nerelerdesin? Köye rezil oldum, üç günde beþ kere kapýmý týk týkladýlar. Köyün kahpesi mi olacam gayrý. Sen nasýl erkeksin, adýmý pis ettin, býrakýp gittin!?

- Aklýmý ters çevirdiler Meþkürem. Kendimi unuttum ama hep seni düþündüm, neylesek ki?

- Edeceðini ettin, gönlümü çeldin, adýmý çýkardýn, evlenmekten baþka yol kaldý mý?

- Kabasakalýn Ali hocayý çaðýralým, basalým imam nikahýný, kasabada bir de ev tutalým…..

- Yaðma yok. O kadar kolay mý? Hani benim garantim? Hükümet nikahý yapamýyorsun, bari mehir olarak mal tapula.

- Malý nideceksin, Haceli’den dünya mal kaldý, senin dünyalýða ihtiyacýn mý var?

- Ben kendime mal mý istiyorum sandýn, benim istediðim sensin. Lakin benimde kadýnlýk gururum var. Üstüme üç, beþ tarla tapula, bir de oturacaðýmýz evi tapula yeter. Benim olan senin deðil mi kocam olunca? Ele güne karþý, çýr çýplak evlendi, metres gitti dedirtmem kendime.

- Hele bir düþüneyim.

- Düþünecek ne var aða?

- Benim, çoluk çocuðum, iki tane acuze karým daha var, onlarýn malýný tapulamak kolay mý?

- Düþündüðün þeye bak. Onlarýn nereden haberi olacak, aha tapu oracýkta, takriri verdin mi bitti bu iþ. Mal yine senin sanýrlar, tellal baðýrtmasak da olur. Adý benim, tadý senin olsun, Haceliden kalanlarý da seninkiler eksin, biçsin.Ben bir þey istemiyorum, seninle olmak bana yeter.

Aklýma yattý, Hacelinin tarlalarý oðlanlarýn sesini kýsar, tapu Meþküre nin olmuþ,ne fark eder ki? Meþküre benim,malým Meþküre nin olmuþ, olsun be..

Tapuya gittik,üç tarla, bir de kasabada aldýðým evi Meþküre’nin üstüne yazdýrdým.



Evi dayadýk,döþedik.Kabasakalýn Ali hoca nikahýmýzý kýydý. Beþ aydýr Meþküre ile beraberim, yengelerin ve çocuklar epey zorlandýlar, zamanla sesleri kýsýldý, Haceli’nin tarlalarýný, ekip, biçmeye baþladýklarýnda keyif oldular. Arife ile Zarife yengelerini unuttum, yüzlerini bile görmüyorum. Meþküre, bütün dünyamý doldurdu, ondan gayrýsýný ne görüyor, ne duyuyorum. Karým beni seviyor, ben de onu seviyorum. Her þey öylesine kusursuz ve güzel ki, bana tuhaf geliyor.

Çok dertliyim Abbas; sinirlerim laçka oldu. Ne gündüzleri uyanýðým, ne de geceleri uyuyabiliyorum. Ýçimi kemiren þüphe mahf ediyor. Kasabada bir dedikodu ,güya “Meþküre beni,kasabanýn býçkýný,Zarbana Rüþtü denen kopuk la” aldatýyormuþ. Önceleri inanmak istemedim ama, þüphe bir býçak gibi beynimi kanatýyor.

Bir gece uyku ile uyanýklýk arasýnda bocalýyorum. Meþküre,bir melek saflýðý ile yanýmda uyuyor. Bir ara dalmýþým, uyandýðýmda Meþküre yoktu. Yataktan yavaþça kalkarak, ayak yoluna gittim. Tam hela kapýsý ve ýþýðýný açacaktým ki, kulaðýma bir takým fýsýltýlar çalýndý. Meþküre bir erkekle fýsýltýlý bir sesle konuþuyordu. Nefesimi tutarak, safi kulak kesildim.

- Bu kaçamaklardan býktým artýk.Yýllardýr sana hasret, elin moruklarýnýn kýçýný kokluyorum.

- Beni dinledin kötümü oldu? Haným aða oldun sayemde.Sefa beyin beslemesi, ondan bile zenginsin þimdi.

- Orasý doðru ama bu kadar mal yetmez mi bize? Haceli’nin dünyalýðý bile fazla deðil mi idi rahatýmýza, bu Abuzittin pezevengine ne lüzum vardý?

- Ulan feleksiz karý,dýrdýrý býrak,yüzdük kuyruða geldik.Moruk yukarda uyuyor, sen benim yanýmdasýn, böylesi daha bir güzel oluyor. Bu kýrmýzýlý çamaþýr, pek de yaraþmýþ sana.

- Tarlalarý evi tapuladý, maksadýmýza erdik, vurayým kýçýna tekmeyi ne olacaksa olsun?

- Abuzittini def etmek o kadar kolay deðil. Onu üzersen,iþin farkýna varýrsa ikimizi de yaþatmaz, Allah’ýma,dinime..

- Ya ne yapacaðýz,yoksa vuracak mýsýn herifi?

- Býçkýnýz hileciyiz, ama katil deðiliz. Adým Zarbana Rüþtü ve her iþin kolayý vardýr.

- Lafý gevelemeyi býrak ne yapacaðýz onu söyle!

- Bütün malýný satacaksýn, hem de kocanýn eliyle.

- Abuzittin bu iþi yapmaz ve de yaptýrmaz!

- Sen þeytanýn sol ayaðýsýn kýz. Bu herif sana öyle aþýk ki akýl neyim unutmuþ, sen ne istersen yapar, deðil tarlalarý, senin için maþa bile satar.

- Satýnca da, paralarý alýp, pýrr...

- Benim akýllý þeytaným, moruk uyanmadan yataðýna gidersen iyi olur.

- Yarýn öðlen bað evinde buluþalým tamam mý?

- Tamam, tamam, git hadi.

Hemen yataðýma koþtum, uyur taklidi yaparak beklemeye baþladým. Meþküre , parmak uçlarýna basarak geldi ve yattý. Derin, derin soluklanarak, dudaklarýnda bir tebessümle uykuya daldý. Ben de, derin düþüncelerimle baþ baþa sabahý ettim. Kullanmamakla hata ettiðim aklýmý kullanmaya karar verdiðim için sana bu mektubu yazdým. Senin aklýna ihtiyacým var, benimkine güvenim yok, beni bu çamurdan kurtar Abbas.

Abuzittin,Çemiþin Musanýn dükkanýndan mektubunu aldý ve zarfý açarak okumaya baþladý.

“Sevgili kardaþým Abuzittin. Gönderdiðin tafsilatlý mektubu aldým, içinde bulunduðun duruma çok üzüldüm. Bu konuda gerekli çalýþmalara baþladým. Sen, aklýn ve sabrýnla beraber ol yeter. Bu açmazýn hakkýndan geliriz, meraklanma.Benim her þeyden haberim olacak, iþaretsiz iþ yapmayacaksýn. Ýrtibat kuracaðýn kiþiler mektubun altýnda yazýyor, onlarý hafýzla ve mektubu yak. Selamlar,sevgiler.
Kardaþtan yakýn arkadaþýn, Abbas Geçvur.”

Abuzittin, yüzünde memnun bir gülümseme ile dükkandan çýktý.Kendine güveni geri gelmiþti sanki. Rastladýðý herkese selam verdi, hal hatýr sordu, neþe ile evine vardýðýnda Meþküre aðlýyordu.

- Ne oldu meþküre, niye aðlýyorsun?

- Çok hastayým Abuzittinim, kasýklarýmda dayanýlmaz aðrýlarým oluyor. Seni üzmemek için söylemedim. Ha bu gün geçer, ha yarýn geçer bu aðrý geçmedi arttý, bir doktora gitsek mi?

- Hemen gidelim, bir dakika aðrý çekmene dayanamam.

- Dandin Ayþe’nin þehirde bir doktoru varmýþ, ondan gün almýþ.

- Hangi gün?

- Yarýn saat üç gibi bekliyormuþ muayenesinde.

- Gidelim kanatsýzým, gidelim meleðim, yeter ki sen iyi ol Fizana neyim bile giderim.

-Ah, Abuzittin’im, yiðidim, hakkýný nasýl öderim? Bu hastalýk beni alýr götürürse, bensiz neylersin diye düþünmekteyim.

- Allah geçinden versin,o nasýl söz, ölüm bana daha yakýn.

- Allah senin eksikliðini göstermesin yiðitim, sen ölme ben öleyim.

- Gýz býrak bu laflarý,gel þöyle kucaðýma, aðrýlarýn buralarýnda mý kýz?

- Geçti valla, sen elleyince geçti.

Ulan hergele pezevenk dedim kendi kendime, Cilali Ýbo bile senin gibi rol kesemez, hadi hayýrlýsý. Ya bu Meþküre kancýðý ceyarýn diþisinden beter, yýlan emme güvercin gösteriyor.

Meþküre’nin gün aldýðý doktorun bina kapýsýna vardýðýmýzda, Zarbana Rüþtü kapýdan çýkýyordu.Eðleþtim, geldi ellerime sarýldý.

- Ne o Rüþtü nörüyon?

- Hastalandým da aða,doktora geldim.


- Geçmiþ olsun,geçmiþ olsun!

Bu iþte bir bit yeniði olduðunu anlamýþtým, hiç renk vermedim.

Doktor muayenesini bitirdi ve Meþküreye

- Haným, sen dýþarýda bekle, ben beyefendiye gerekli izahatý verir, ilaçlarýný yazarým.

Meþküre çýkýnca doktor kýsýk bir sesle

- Bu söyleyeceklerim aramýzda kalacak, sen dürüst bir adama benziyorsun, sana yalan söyleyemem.

- Ne yalaný doktor?

- Biraz önce bir býçkýn geldi beni silahla tehdit etti, kararlý görünüyordu.Senin getirdiðin hanýmýn çok hasta olduðunu, tedavisi için yüz elli milyar gerekeceðini söylememi istedi. Hekim yeminimi bozup bu alçaklýðý yapamazdým. Kabul etmiþ gibi yaptým, gerçeði söylüyorum kadýnýn hiç bir rahatsýzlýðý yok.

- Doktor bey, gerçeði söylediðiniz için teþekkür ederim. Hanýma sizin dediðiniz gibi çok hasta olduðunu, dediðiniz miktar para lazýmýný söyleyip sizi devreden çýkaracaðým, gerisini ben hallederim.

Turþu gibi bir suratla doktorun yanýndan ayrýldýðýmda, Meþküre,

- Bu ne hal yiðitim, kötü haber mi?

-     Kötü olmaya kötüde..çaresi varmýþ. Biraz masraflý olacak o kadar.

- Hastalýðým kanser mi?

- O kadarýný anlamam, doktor söyledi ya anlamadým!

- Masraf ne kadar?

- Yüz elli Milyar!

- Aboo, o kadar etmez ki Haceli’nin dünyalýðý.

- Yetmezse benimkileri de satarýz, yetmezse evi bile satarýz,c an mý ileri, paramý ileri.

- Abuzittinim, caným benim. Gün geçtikçe seni daha çok seviyorum. Sen ne insanlýklý adammýþsýn yiðitim. Bu dünyadan göçmek deðil üzüntüm, senden ayrýlacaðýma yanýyorum.

- Sevince candan sevecen, gerekirse candan geçecen.

Meþküre mayýþtý,mayýþtýkca sokuldu,þehrin caddelerinde sarmaþ dolaþ yürüyoruz,herkes bize bakýyor.Ne zormuþ,içi baþka dýþý baþka olmak,ne zormuþ böylesi sabýr.


Abbasýn, adamý Hýdýrýn Musa ile buluþtuk.Ýri yarý,dost canlý bir adamdý.Hoþ sohbetten sonra bana bir çanta uzattý,

- Bu çanta tedariklidir, bunu al karýn dýþarýda iken evde bir yere sakla,para dolu çantanýn benzeri bu.

- Çantalarý ben mi deðiþtireceðim?

- Ben deðiþtiremem ki tabi sen deðiþtireceksin. Ha unutmadan sorayým,Abbasýn mektuplarýný yok ettin mi?

- Hemen yaktým, yoklar artýk.

- Tapucu Mestan, muameleyi yapýnca sizi çaðýracak, öðlen sonunu bulur.

- Ben gideyim Musa kardeþ, þu çanta iþini halledeyim.

- Ulaa,az kalsýn unutuyordum, Abbasýn gönderdiði bir çanta var, seninmiþ, tamir mi ettirmiþ neyse bu çantayý da al.

Çanta benimdi Muhasebe evraklarýmý sakladýðým muamelat çantamdý.Büyükçe bir çanta idi.Çantanýn neresini yaptýrmýþ diye bakýnca altýnýn boþ olduðunu fark ettim. Canýna yandýðýmýn Abbasý, ne hin oðlu hinsin diye düþündüm. Abbasýn eski evrak çantamý niye istediðini anlamýþtým. Hýdýrýn Memiþ’in verdiði çantanýn üstüne benim çantayý geçirince, yepyeni çanta görünmez oldu. Muhasebe muamelatý çantamýn sapýndan tuttum ve yürüdüm. Hýdýrýn Musa ardýmdan,

- Zengin adamsýn Abuzittin aða, Abbas gibi aklýn var.

Doðru söze ne denir, yerden göðe haklý idi. Çantayý aldým, eve geldim. Meþküre not yazmýþtý"Dandin Ayþe abladayým,birazdan gelirim". Dolabýn kapaðýný açtým, çanta içinde çantayý görülecek þekilde yerleþtirdim. Muhasebe evraklarýný cebime yerleþtirerek uzanmýþtým ki Meþküre eve döndü.

- Hastalýk peydahlanalý, bu Dandin Ayþe karýsýndan ayrýlmýyorsun,doktor mu o?

- Can sýkýntýsýndan ne ettiðimi biliyor muyum, aðrýlarýmda azdý.

- Tarlalarýn evin pazarlýðýný bitirdim.

- Aman herif, daha önce söylesene,kaça verdin kaça?

- Neye seviniyorsun Meþküre, sanki ikimizin sefa parasý, doktora vereceðiz,doktora.

- Kaça verdin dedim?

- Yalvara yakara yüzelli milyara verebildim, hepsi doktorun,bize yolluk bile kalmýyor.

Eteðini kaldýrdý, belindeki keseden çýkardýðý bir tomar parayý bana uzattý!

- Al gözlerimin ýþýðý, gönlümün yakýþýðý, fedakarým, cefakarým.Bu para yolluðumuza yeter de artar bile.

- Peki Meþküre caným, öðlen sonu Tapucu Mestan çaðýracak, takriri verecen parayý alacaðýz. Yarýn sabah yola çýkar, doktorun dediði hastaneye varýrýz.

Yemeði bitirmiþtik, sofrayý toplamadan, Tapucunun ayakçýsý çýka geldi,

- Abuzittin aða, Mestan dayým istiyor, çabuk gelecekmiþsiniz.

- Peki oðlum, söyle birazdan oradayýz.

Tapu dairesinde, Meþküre, bütün varlýðýnýn takririni verdi, Hýdýrýn Musa, tapu müdürünün önünde parayý saydý, çantaya istifledim. Çantayý iyice kilitleyip anahtarý boynuma astým ve çantayý Meþküreye verdim.

- Aðam çantayý benim taþýmam olur mu, sen varken. Erkek sensin, para senin eline yakýþýr.

Eve geldiðimizde, çantayý koyarken dolaptaki çanta ile deðiþtirdim, iki hareket yetti, çektim çýktý, bastýrdým para dolu çanta benim eski muamelat çantasýnýn içine girmiþti bile. Büyüksün Abbas.
Menþure, dolabýn kapýsýný kilitledi ve bulaþýklarý yýkamaya mutfaða gitti.

Birden hatýrlamýþ gibi yaparak baðýrdým.

- Dolabý aç,Muhasebeye gitmeliyim, muamelat çantamý almalýyým.Ýstanbul da ne kadar kalacaðýz belli deðil, devletten ceza yemeyelim, ulan iyi ki aklýma geldi!

Meþküre dolabý açtý, büyük sarý çantamý aldým, para dolu çantanýn benzeri dolapta idi ve Meþkürenin gözü hep onda idi.
Çantayý, Hýdýrýn Musaya teslim ettim, talimat gereði söyleneni yapmýþtým.Cebimdeki evraklarý boþ ve eski çantanýn ceplerine yerleþtirerek muhasebecime gittim, evraklarý Muhasebecime teslim ettim, biraz para býrakýp ayrýldým.Dibindeki düzeneðini çýkarýp baþka yöne fýrlattým, eski çantayý muhasebecinin çöpüne attým. Verilen talimata uyarak görevimi tamamlamýþtým,”Dur bakalým ne olacak” diye düþünerek eve geldim.

Evde kimsecikler yoktu, bulaþýklar öylece duruyor, musluk boþa akýyordu. Dolaba baktým, çanta yoktu, konsolda bir zarf, “beni oku” diyordu.

“ Seni koca bunak, seninle ömür geçireceðimi mi sandýn? Sevgilim Zarbana ile gidiyorum. Sakýn ola beni arama. Hiçbir sýfatýn yok, polis, seni dinlemez bile. Senin için, bir karý bile çok, sen kendini ne sandýn. Hesabým olmasaydý selamýný bile almazdým ya, neyse, hakkýný helal et yine de.”

Abuzittin, derin iç geçirmesiyle daldý, gözleri nemlenmiþti.

- Bile bile tuzaða düþtüm, gideceðini zaten biliyordum. Ýhanet ne acý. Oh olsun bana, oh olsun öküz kafama, ben bunu hak ettim. Sende hak ettin Meþküre, sen de hakkýný helal et.

Meþküre’nin mektubunu, polise götürdü.Tutanak tuttular, “yapacak bir þey yok, kadýn reþit ve satýþ kanuni”.

Karakol dan çýktýðýnda rahatlamýþtý. Abbas’ýn planýný uygulamýþlar ve baþarmýþlardý. Ýki eli cebinde, ýslýk çalarak köye yollandý.


Meþküre ,bindiði otobüste, Zarbana Rüþtü’ye yaslanmýþ, mutluluk hayalleri kuruyordu. Para dolu çantayý bir eliyle tutuyor, Zarbanasýna bile elletmiyordu.
Otobüs, mola için durduðunda, çanta elinde tuvalete doðru yollanýyordu ki, Zarbana;

- Güzelim çantaný bana ver, çýkýnca alýrsýn. Helaya da çanta ile mi girecen? Tövbe, tövbe..

- Sen kapýda bekle ama, korkarým ben.

- Bekliyorum, haydi iþini bitir, bende sýkýþtým.

Meþküre helaya girince, Zarbana topukladý. Yanýna gelen taksiye atladýðý gibi uzaklaþtý.Taksi ile anlaþmýþ, otobüsü takip ettirmiþti. Meþküreye kazýk atmayý planlamýþtý. Sapa yollardan bilinmeyen bir yere doðru gittiler.

Meþküre,tuvaletten çýkýp Zarbana’yý göremeyince, saða sola seyirti, oyuna geldiðini anlayýnca aðlamaya baþladý.

- Gitti, gitti. Yýllarýmýn emeði, kahýrlý gecelerin bedeli gitti.

- Ne oldu haným,neden aðlýyorsun?

- Yanýmdaki adam, bütün paramý, servetimi alýp kaçtý.

- Jandarmaya haber verir yakalatýrýz, merak etme.

Jandarma geldi, Meþküre ifadesini verdi, yazýp çizdiler, “mutlaka yakalarýz, meraklanma” diyerek teselli edip gittiler. Yolcular, aralarýnda para toplayýp Meþküre’ye verdiler.
- Al bunlarý kardeþ, yolda lâzým olur.
- Sen,hiç meraklanma, ben sana iþ bulurum, yatacak yer buluncaya kadar bizde kalýrsýn. Bak bu haným eþim. Tanrý misafirimiz olursun.

Meþküre, acýlý gözlerle baktý adama ve karýsýna,
-     Allah razý olsun, baþka çarem yok ki. Siz olmasaydýnýz, aç açýkta kaldýydým.

Jandarmaya, iyi kalpli Abdullah amcanýn adresini verdiler, otobüs, Ýstanbul’a doðru yollandý.



Birkaç gün sonra, deniz kenarýnda ki kayalýklar da cesedini buldular. Katil kimse, kimliðini almamýþtý. “Rüþtü Karakuru”,namý diðer, Zarbana Rüþtü. Kasabada küçük bir araþtýrma, polisi , taksici Nizam Testere yi buldurdu. Biraz sýkýþtýrýnca itiraf etti,
-     O kadar parayý yürüttü, bana sadece taksi parasý vermeye kalkýnca kendimi kaybettim ve öldürdüm onu.
-     Peki paralar nerede?
-     Ne parasý? Çanta, bomboþtu, bir yerde eðleþtik, her halde oralarda bir yerde saklamýþtý. Çantayý salladým gitti yola.
Polis, çok araþtýrdý ise de çantayý bulamadý, taksici Nizam Testere, yirmi dört yýl ceza aldý, dosya kapandý. Kader,kötülerin cezasýný, biri birilerini harcatarak veriyordu.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Tebessüm...Düþünme... Hoþ Vakit...
Gönderen: Orkun Levent BOYA / Ankara/Türkiye
15 Kasým 2005
Hepsi için teþekkürler... Ama ne yalan söyleyeyim, öykünün sonunda "Abbas Vurgeç"in hepsine bir þeyler yapmasýný bekliyordum:)))




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alt Kimlik - Üst Kimlik
Alatrik
Kardeþlik Market

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adý Güzelsin Sultan-ý Gül [Þiir]
Seninle Dönerken Sana [Þiir]
Çuvaldýz Bile Deðil [Þiir]
Destan - I Net [Þiir]
Sensizliðin Þarkýsý [Þiir]
Sevda Zamaný Deðil. [Þiir]
Vici [Þiir]
Kardeþim [Þiir]
Ýþte Yazdým Þiirimi [Þiir]
Aþk'ýn Döngüsü [Þiir]


Bayram Leventoðlu kimdir?

Doðdum,yaþýyorum. Ýki nokta arasýnda zik zak bir ömür,aðlayan bir çift göz ve yanýk baðrýmda kömür. Baþkalarýnýn sorunlarý ile ilgilenmeyen yazar,sadece kendine yazar.

Etkilendiði Yazarlar:
Viktor Hugo-Mayakovski-O.Veli Kanýk-Nazým-NFK


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Leventoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.