..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdasý insanýn baþkalarýna duyduðu sevgidir; güç sevdasý insanýn kendine duyduðu sevgidir. -Hazlitt
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Ýstanbul > Kara Ýzahçý




30 Mayýs 2005
F. S. M.  
Kara Ýzahçý
"Eðer patron siz iseniz, gelin ve þirketin baþýna geçin... Yok eðer patron ben isem, size emrediyorum: Gelin ve þirketin baþýna geçin."


:BIIE:
Doðasý gereði yalnýz baþýna güzellik ifade etmeyen bir þey, baþka bir þeyin yanýnda gözükerek ilgi çekmeyi baþarabilir. Yol mesela... Asfalt, parke ya da toprak... Yalnýz baþýna güzel sýfatýný hak etmez. Ama eðer bir orman kenarýndaysa, bir tepeden manzaraya bakýyorsa ya da su kýyýsýný takip ederek uzanýyorsa örneðin, iþte o zaman deðiþir kaderi. Harem?den Beykoz?a kadar giden yol da, sahili takip etmesi sayesinde kaderini deðiþtirmeyi baþarmýþtý. O gün otomobilimle bu güzelim sahilyolunda ilerliyordum.

Salacak?a geldiðimde Ýstanbul?un vurdumduymaz ve kural tanýmaz þoförleriyle ayný caddede bulunmanýn, mayýn tarlasýnda ilerlemekten farksýz tedirginliðinden biraz olsun kurtulmak için, sol tarafýmýzdaki o muhteþem Ýstanbul manzarasýna kaçamak bakýþlar atmaya baþlamýþtým.

Bu yakadan geçenler bilirler, Üsküdar?a Salacak Burnu?nundan saða doðru birkaç sert dönemeçten sonra ulaþan yol, size Ýstanbul manzarasýný taksit taksit gösterir. Burnu döndüðünüz her metrede, manzarayý alabildiðince geniþletir, sanki Ýstanbul?un önündeki perdeyi her metrede biraz daha aralarsýnýz.

Önce karþýda silüet halinde görülen Bakýrköy Sahilyolu?ndan sað tarafa doðru, arkasýnda camileri ve adýný aldýðý sarayýyla Sarayburnu ve çirkinleþmeye baþlayan Ýstanbul görüntülerinin önünde Karaköy?e kadar uzanan kýsým... Birkaç metre sonra (karþýda birkaç yüz metre) Dolmabahçe ve Beþiktaþ taraflarý... Güneþli bir havada bakýyorsanýz ve uygun açýyý yakalamýþsanýz, karþýdan ince-uzun, kocaman bir aynanýn yüzünüze tutulduðunu düþünebilirsiniz, þaþýrmayýn, Barboros Bulvarý?nýn güneþi yansýtan asfaltýdýr o... Biraz daha açýnca perdeyi, tarihi Ortaköy Camii ve sonradan mecbur býrakýldýðý için komþuluk etmek zorunda kaldýðý, Ýstanbul?daki diðer birçok eski dostu gibi saygýlý ve uysal yaradýlýþý nedeniyle giderek daha iyi anlaþtýðý, belki de beraber çekilmiþ onca fotoðraftan sonra artýk alýþtýðý arkadaþý 1. Boðaziçi Köprüsü... Ve ona bütün çekiciliðini veren kývrýmlarýyla, Karadeniz?e kadar kilometrelerce uzandýðý halde, uzaktan ilk kez bakan meraklý gözleri bir koy olduðuna kolayca inandýrabilecek Boðaziçi...

Ýstanbul?a Anadolu?dan ilk defa gelenler Haydarpaþa?da trenden indiklerinde, manzaraya þöyle bir bakýp, þehrin büyüklüðüne hayran olacaklarýna, benim þu anda geçtiðimiz yoldan Üsküdar?a doðru gelseler, yolda, Boðaz?ýn giriþinin her metrede büyüyen, heybetini artýran bu görüntüsüyle biraz daha þaþýrýr, sonunda kendilerini yutacaðýndan endiþelenip biraz daha korkarlar bu þehirden.

Ýstanbul keþfedilmek ister, hem de her defasýnda yeniden... Keþfi sevmeyen insanlar sayýsýz tepelerine, sahille evlenmiþ yollarýna ve bu ikisini birleþtiren zorlu bayýrlara hiç çýkmasýn. Kilometrelerce uzaklarý görebileceðiniz bu yerler insaný boðazýna kadar Ýstanbul?a batýrýr, bir daha da çýkamazsýnýz. Her defasýnda ilk defa görüyormuþ gibi bakarsýnýz daha dün geçtiðiniz karþý kýyýlara, restorasyondansa yýkýma layýk görüleceklerinden korkarak aðaçlarýn arkasýna saklanmýþ eski evlere, içtimaya hazýr bahriyeliler gibi sýralanmýþ yalýlara... Birbirine bu kadar yakýn iki kýyý bana her coðrafyada daha çekici gelmiþtir sonsuz bir denizden. Her bir kýyý karþýsýndakine sunulmuþ bir manzara tablosu gibidir. Ya da bakýþan iki sevgili gibi. Komþu kýyýda olup bitenleri izlersiniz merakla, sizin de izlendiðinizi düþünmenin heyecanýyla.

Bu karþý kýyýlardan birinde serseri mayýnlarý kazasýz belasýz aþmýþ olmanýn sevinciyle Üsküdar?a göre daha boþ caddeleri olan Boðaz kýyýsýnda ilerlerken bir öykü geldi aklýma.

M'nin öyküsünü anlatacaðým size. M. yüzyýllardýr ticaretle uðraþan köklü bir aileden geliyormuþ. Ailesi iþ gereði hep yabancý ülkelerde bulunmuþ, büyük ticaret anlaþmalarýna imza atmýþ, birçok önemli ticari pazarda egemenlik kurmuþ. Zamanýn en önemli ailelerinden biri, belki de en önemlisi olmuþ. M. böyle bir ailenin veliahtý. Aile tam bir imparatorluk, tabii oðullarýný da sultanlar gibi yetiþtirmiþler. Ne de olsa o, sülalesinin yüzyýllardýr uðraþtýðý iþlerin baþýna geçecek, iþi daha da geniþletecekmiþ... Babasý bu yüzden ona eðitimi için en sert ama en iyi öðretmenleri tutmuþ.

Küçük M. 6-7 dil öðrenmiþ. Bilime, tarihe, felsefeye, güzel sanatlara ilgi duyarmýþ. Takma adla þiirler yazmýþ. Sonra, babasýnýn arzusuyla henüz 12 yaþýnda iþlerin baþýna geçmiþ. Gerçekten de 12 yaþýnda koca bir imparatorluðun baþýna geçmiþ.

Bu durumu fýrsat bilen rakip firmalar, babasý zamanýnda yapýlmýþ olan centilmenlik anlaþmasýný bozarak piyasada M.'nin iþini batýrmaya yönelik davranýþlarda bulunmuþlar. Bunun üzerine M. kýr evine dinlenmeye çekilmiþ olan babasýna þu mesajý göndermiþ: "Eðer patron siz iseniz, gelin ve þirketin baþýna geçin... Yok eðer patron ben isem, size emrediyorum: Gelin ve þirketin baþýna geçin."

Bunun üzerine baba M. gelmiþ ve þirketin baþýna geçmiþ. Centilmenlik anlaþmasýný bozan diðer þirketlere hadlerini bildirmiþ. Bu sýrada oðul M. de babasýnýn yanýnda parlak iþler sergilemiþ. Baba M. birkaç yýl sonra ölünce, oðul M. bu sefer, daha da saðlamlaþmýþ bir imparatorluðun baþýna, daha da saðlamlaþmýþ karekteriyle geçmiþ. Aile geleneðine uyarak, imparatorluðun baþýna geçen her patron gibi o da "S" ünvanýný almýþ: Artýk adý S. M. olmuþ.

S, o zamanýn genel müdürlerine verilen bir ünvan. Ama daha fazla otorite sahibi yapýyor insaný. Aslýnda bir çeþit diktatör... Ondan S.M. diye söz etmemin size hýrsýzlýk yapmýþ, cinayet iþlemiþ, gazetecilerin baskýda gözlerini bantladýklarý insanlarýn adlarýný hatýrlattýðýný tahmin ederim... "Gözü dönmüþ G.D., karýsý K.R. ve üç çocuðunu kasap býçaðýyla doðradý..." "Zavallý Z.V.; T.C., A.V. ve Ü.Z. adlý üç kiþi tarafýndan hunharca tecavüz edildikten sonra öldürüldü..." Bir de tabii bunlarýn en ünlüleri var, ondan tam adýyla söz edilir, Bay Faili Meçhul... Sizi yanýltmasýn, bizim S.M. gazetelere geçecek bu türden þeyler yapmamýþ. Ama patron olur olmaz çocukluðundan beri kafasýna koyduðu þeyi yapma hazýrlýklarýna giriþmiþ: O güne kadar kimsenin alamadýðý dünyaca ünlü Ý. ihalesini almak...

S.M. önderliðinde geceli gündüzlü bir ekip çalýþmasý yapýlmýþ. Neredeyse bir ordu insan bu iþ için hazýrlanmýþ. O güne kadar kullanýlan en modern aletler kullanýlmýþ. Þirket stratejik bazý yerlerde modern ve kale gibi saðlam yapýlar inþaa ettirmiþ. (Anadolu Hisarý?ný görünce geldi aklýma, kale gibi saðlam demek... Karþýda da Rumeli Hisarý gözüküyor.)

Evet, sonunda S.M. ihaleyi alabilmiþ. Ama sonuç, tam 53 günlük görüþmeler sonunda belli olmuþ. Bu süre içerisinde birçok üstün strateji sahnelenmiþ. S.M. rakiplerini bile hayran býrakacak akýl almaz planlarýný uygulamaya koymuþ. Sonunda karþý taraf pes etmiþ ve Ý. Ihalesi, S.M. ve donanýmlý uzmanlar ordusunda kalmýþ. Böylece hem S.M.?nin þirketi, hem de piyasa tarihinde yeni bir sayfa açýlmýþ, yeni bir çað baþlamýþ. Bazýlarý bu günü ekonomik strateji kitaplarýnýn çok öncelerden tahmin ettiðini söyler. Karþý tarafýn tüm saðlam sanýlan kaleleri fethedildiði için S. M.?ye F. ünvaný verilmiþ. Artýk adý F. S. M. olmuþ.

Evet ya F.S.M.... Ölene kadar daha birçok baþarýya imzasýný attýktan sonra tarihe geçmiþ. Hatta ihaleyi aldýðý þehirde adýna bir köprü bile yapýlmýþ. Daha doðrusu bir köprü yapýlmýþ ve onun adý verilmiþ: F. S. M. Köprüsü...

Tam bu sýrada Köprü de gözükmüþtü, artýk sahilyolunu býrakmýþ, "F. S. M. Köprüsü" levhalarýný takip ederek, Ýstanbul'un iki yakasýný, Avrupa ile Asya'yý birleþtiren 2. Boðaziçi Köprüsü'ne çýkýyordum.

Bilirsiniz, biz, büyüklerimizin adlarýný bir yerlere vermeye meraklýyýzdýr. Böylece onlara karþý saygýmýzý göstermiþ oluyoruz. C.R.R., A.K.M. örneðin. Böyle daha Avrupai oluyor deðil mi..! Koskoca bir tarihin yazdýðý adlarý bir levhaya doðru dürüst yazamýyoruz. Onlarý çaðýmýz deðerlerinin maskarasý yapýyoruz...

Bir süre sonra kelimelerle deðil onlarý ifade eden harflerle konuþacaðýmýzý düþünüyorum: "Ben bir þirkette YKB?lik yapýyorum, müzisyen olarak NKOTB?yi ve MFÖ?yü severim, modacýlardan DKNY?yi, takýmlardan BJK?yi, maðazalardan YKM?yi ve meclislerden ise TBMM?yi çok tutarým..."

Manzarayý seyrederek köprünün üzerinde ilerliyordum. Sol tarafýmda, yüzyýllar öncesinin teknoloji harikasý Rumeli Hisarý, kendinden yüzyýllar sonrasýnýn teknoloji harikasý köprünün yanýnda sanki aþaðýlýk kompleksine kapýlmýþ gibi duruyordu. Surlarýndaki toplarý hâlâ yerlerinde olsaydý, toplarýn menzilleri bu kadar yükseðe ve bu kadar uzaða ulaþtýrabilseydi güllelerini ve tabii bir de padiþah ateþ emrini verseydi, yerle bir etmez miydi koca Hisar kendini beðenmiþ Köprü?yü...

Bu düþünceden kurtarmak için mi sað tarafýma baktým, yoksa sað tarafýma baktýðým için mi bu düþünceden kurtuldum, bilmiyorum. Köprünün o tarafýndaki yaya yolunun üzerinde ortaoyunundan çýkmýþçasýna giyinmiþ birinin korkuluðun üzerin týrmanmaya çalýþtýðýný gördüm. Kýsa boyu nedeniyle bunu becermesi zor görünüyordu. Hýzlý gittiðim için, önümdeki yola dönüp aynadan baktýðýmda onu göremedim. Bir hayal olduðunu düþünerek kendimi rahatlattým ilk anda, ama sonradan kafama takýlan bir düþünceye de engel olamadým doðrusu: Ya atlamýþsa...

Zamanýnýn koskoca padiþahýnýn yarýnki gazetelere manþet olacaðýný düþünmeden edemedim: Çýlgýn F.S.M. onu amacýndan vazgeçirmeye çalýþan Ulubatlý Hasan?ýn baþkanlýðýndaki yeniçerilerin ikna çabalarýna aldýrmayarak intihar etti. Atlamadan önceki son sözleri þu oldu: "Adýmýn bu köprüye verilmesini istemiyorum. Deðiþtirin bu adý, yoksa atarým kendimi aþaðý..."

Rumeli Hisarý?nýn surlarýndaki toplar hâlâ yerlerinde olsaydý, toplarýn menzilleri bu kadar yükseðe ve bu kadar uzaða ulaþtýrabilseydi güllelerini... Padiþah ateþ emrini verirdi...

F.S.M. Köprüsü?nü geçip ara yollardan Bebek?e indim. Aþiyan?a doðru ilerlediðimde biraz önce geçtiðimiz karþý kýyýda, Küçüksu ve Anadolu Hisarý?nýn ortasýndan gözüken arka tepenin neredeyse üst üste çýkmýþ inþaatlarla nasýl tümüyle fethedildiðine bir kez daha tanýk oldum. Fetihçi bir milletiz ne de olsa...

Ýstanbul keþfedilmek ister, hem de her defasýnda yeniden. Yapýlan inþaatlarý ve yýkýlan deðerleriyle yeniden.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Fethetmek
Gönderen: Murat M. UÐURLU / Ýstanbul/Türkiye
6 Haziran 2005
Ýstanbul keþfedilir demiþsiniz. Doðru, önce keþfedilir, sonra fethedilir. Tezgah kurulacak köþe baþlarý, ototpark yapýlacak viraneler, kondu yapýlcak boþ arsalar, talan edilecek orman arazileri. Ýstanbul halen fethedilecek bir küffar diyarý gibi görülür. Erzurum fethedilmedi mi,Sivas fethedilmedi mi, Trabzon fethedilmedi mi,Ankara, Ýzmir,Adana, Antalya,Konya ve Anadolu boydan boya fethedilmedi mi??? Önce Ýstanbul'u özümseyeceðiz,benimseyeceðiz ve taþýný topraðýný talan etme güdüsünden kurtulacaðýz ki....

:: Þaka yollu bir eleþtiri...
Gönderen: Var Samsa / Ýstanbul/Türkiye
6 Haziran 2005
Hep beðendiðimiz yazýlara mý yorum göndereceðiz? Ey millet, ben bu yazýyý beðenmedim. Çünkü yanlýþ bir bilgi içeriyor.Yazarýmýz Fatih Sultan Mehmet'in günümüz gazetelerine F.S.M. gibi isimlerle, ortaya serilecek kötü iç çamaþýrlarý olmadýðýný ortaya atmakta. Katýlmýyorum ve kellesi tiz vurula. Günümüz gazeteleri öyle bir konu mankeni olurdu ki F.S.M. aklýnýz þaþar sayýn Kara Ýzahçý. Aslýnda Sultan olmasý beþlýbaþýna yeterli olurdu basýnýmýzýn manþetlerinden inmemeye. Ama onunla kalmazlardý. Ben bir kaç baþlýk örneði atayým ortaya, varýn siz kalanlarý tamamlayýn: "Genç Sultan zoru görünce babasýnýn eteklerine sýðýndý." "Çingeneyi Sultan yapmýþlar, ilk iþ gitmiþ kundaklýk yataktaki kardeþini kesmiþ." "Bu ahali müslüman deðil mi? Ne hakla bu Sultan resmini çizdirir?". "Millet açlýktan kývranýrken, burnuna tuttuðun gülün dikenleri saplansýn, e mi!" "Oðlancý dediler, Ukraynalý gelini vermediler" "Nedir bu Ýstanbul'a zorunlu göç? Biz Konya Aksaray'da halimizden memnunduk." "Beyaz ata çamur sýçradý, medrese ihalesinde yolsuzluk" "Onca büyük paþalar varken, nedir bu lalalara (öðretmenlere) verilen kýymet?" "Bu ülkeyi bir sarhoþ mu yönetiyor?" "Hani yaz tatilinde Ýtalya'daydýk?" F.S.M.'de bir eksiklik bulduðumdan da deðildir yazdýklarým. Basýnýmýzýn fazlalýklarýnýn yeterince dikkate alýnmamasýndandýr bu eleþtiri...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Önyargý Hakkýnda Önyargýlar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sevme Beni [Þiir]
Terkidi Yar [Þiir]
Nazlý Kum [Þiir]
Kompozisyon Ödevi [Öykü]
Ding Dong [Öykü]
Birbirimiziniz [Öykü]
Absürtük Metinler [Öykü]
Çirkin ve Vasat [Öykü]
Siz de mi Zekisiniz! [Deneme]


Kara Ýzahçý kimdir?

Kafka'yla bir elmanýn iki yarýsý gibiyiz. O kurtlu yarým. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Özdemir Asaf, Ýtalo Calvino...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kara Ýzahçý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.