..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > onur güner




23 Mayýs 2005
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý III  
onur güner
O ve þeytan… Yýllarca birlikte oturup oynadýklarý birinin þeytan olmasý ona çok garip gelmiþti. Fakat buna itiraz edebilecek bilgisi yoktu. Çünkü o hiç þeytan görmemiþti. Demek ki herkes þeytan olabilirdi.


:BJFD:
V.bölüm


     Kasýlmalar gittikçe azalmaya baþlýyordu. Artýk çenesini tutmaya baþlamýþtý. Bütün bunlar bittikten sonra; vücudu boþ bir çuval gibi yere düþtü. Sýrt üstü yatýyordu; göz kapaklarý açýk. Ve sadece geceyi görüyordu; birazdan doðacak olan güneþle aydýnlanacak geceyi. Neler umuyordu ve iþler nasýl geliþmiþti. Hala düþündüðü tatlý hayallerdeydi aklý. Hani bazen çok tatlý bir rüya görüp de onu anlatamadýðýmýz olmaz mýydý? Kimseye bir þey söyleyemezdik ama o gün öðlene kadar onun tadý damaðýmýzda, bize huzur verirdi. Onun durumu iþte böyleydi. Fakat bu düþün tadýnýn uzun sürmesi insanlara ulaþmasýna baðlýydý.
     Ah ne yapmalý? Burada hiç kimse yok ve bu düþünde anlamý yok!
     Þu an yaþadýðý azap belki de en baþta ölüm olaylarýyla uðraþýrken yaþadýðýna göre kýyaslanamayacak kadar çoktu. Bir þeyleri görüpte eyleme dökememek, eli kolu baðlý olmak.
     Bir anda kendisine küfür eden insanlarý düþündü. Onlar ona niçin küfür ettiklerini bile bilmiyordu. Sadece onlarýn sevdikleri daha doðrusu saygý duyduklarý bir insanýn düþmanýydý O. Ve onun fikirlerine ters gelen onlara da ters gelmiþ oluyordu. Zaten bu çoðu zaman böyle olmaz mýydý? Bir þeyin iyi mi, kötü mü olduðunu anlayamýyorsak; bize göre saygýn olan bir kiþinin fikirlerini kabullenmez miyiz? O kiþinin yanýlma ihtimali bizim ona verdiðimiz saygýnlýk sýfatýyla nasýl baðdaþabilirdi? Ýþte onun karþý çýktýðý en önemli þey buydu. Önyargý yada bazý fikirlerin sýrf güvenilir bir insandan dolayý kabullenilmesi. Düþünmeden inanmak!
     O aslýnda bunu en baþýnda düþünmeliydi. Sen ki; kör olduðunu düþündüðün toplumu düþünmelerini isteyerek kurtarmaya çalýþýyorsun. Ah budala! Onlar bunu görebilselerdi; böyle bir þeye gerek mi kalýrdý?
     Daha fazla düþünüp aslýnda kendini aklamak istiyordu. Bu meseleyi böyle kapatýp; kendi vicdan sesiyle boðulmaktan korkuyordu. Zaten kendi hatalarýmýz bize en büyük acýlarý vermez miydi? Ne dayak, nede küfür; vicdan huzursuzluðunun yerini alabilir miydi?
     Ben her þeyi onlar için; iyi niyetle yaptým. Bunlar onun kendi vicdaný için söylediði yalanlardan baþka bir þey deðildi. Vicdanýmýz bu kadar kolay avutulmasaydý. Bu dünya zindana dönerdi herhalde. Olsun O yinede kendini ýstýraptan kurtaracak düþünceleri bulmuþtu.
     Derin bir of çekti. Yalnýzdý; eskiden de yalnýzdý, ama onun þuan insanlara ihtiyacý vardý. Kendi ipini yine kendi çekmiþti.
     Ah büyücü sen olmasan ve biz insanlar daha güçlü bir zihinle yaþasak. Sen belki topluma huzur saðlýyorsun; öbür dünya inancý ile. Onlara bu dünyanýn bütün eziyetlerine katlanmalarý gerektiðini, intiharýn asla baðýþlanamayacaðýný söyleyerek; onlarý olmayan bir cennet vaadiyle, bu ýstýrap ve acý dolu boktan dünyada yaþamalarý için teþvik ediyorsun, ama yine de görmüyor musun; bu bulanýk zihinlerin nasýl azap çektiðini. Ona anlamaya çalýþmamasýný söylüyorsun; Onun çektiði azabýn; bir inlemesini, bir “Allah kahretsin” demesinin veya okuduðu lanetin bir kelimesinin anlamýný biliyor musun? Toplumda adalet ve huzur böyle mi saðlanýr? Senin acý çekene öbür tarafta ödüllendirileceksin demenin; Onu ne kadar tatmin ettiðini bilebilir misin? Ve O insan ki sonunda toprak olacak! Sen onlara hayatlarýný düþ gibi yaþamalarýný söylüyorsun; öyle bir düþ ki azap ve eziyet dolu. Ah sen; bunlarýn bu rüyadan uyanamayacaklarýný bilmiyor musun? Ah! Piþman olmaya bile fýrsatlarý yok onlarýn. Acý ve ýstýrap dolu 50 – 60 yýl yaþa ve yok ol. Bundan daha büyük bir lanet var mý? Bir söz söyleme haklarý olsa; h,ç þüphe yok sen lanetten boðulurdun, buna yemin ederim.
     Ve o onda yaptýðý en büyük hatayý fark etti. Kesinlikle acele etmiþti. Sabýrsýzdý. Yüzyýllar süren bir geleneði, tek darbeyle yýkacaðýný sanmýþtý. Bunun bu kadarda kolay olmasý beklenmezdi haliyle. Bu mücadele uzun yýllar gerektiren bir savaþtý. Ve Onun kesinlikle zamana ihtiyacý vardý. Gençliði en büyük silahýydý artýk.
     Geri dönmeli o lanet yere ve sonra nasihatler, yalvarmalar ve iki yüzlü bir azap. Tek kurtuluþu bu olduðu halde niye durmadan kurcalayýp; kendi huzursuzluðunu artýrýyordu. Git ve yaþa! Ama bunu yapmak onun için gerçekten zordu. Birden bu koþuþturmanýn zorluðu, anlamsýzlýðý ile birleþti. Toprak olacak bir beden için fazlasýyla yorucu bir mücadeleydi. O anda intihar fikri tekrar zihnini bulandýrmaya baþladý. Bir mezar dolusu toprak oluvermek cazip gelmiþti nedense. Ve bu yüzden; intihar fikrini savuþturmak pek kolay olmamýþtý. Etrafýna toprak olmadan önceki son bakýþlarýný atýyordu. Her þeyi en ince detayýna kadar inceliyordu. Ölüyordu belki de. Hafif bir rüzgar içinin ürpermesine sebep oldu. Ýþte o an kararýnýn kesinleþmiþ ve ölmüþ olma hayali gözünün önüne geldi.
     Vücudu yavaþ yavaþ topraklaþýyordu. Ayaklarýndan baþlayan bir sýtma nöbeti tüm vücudunu sardý. Hayýr! Hayýr! Bunun için çok erkendi. Birden bire topraklaþma durdu. Toprak bedenini istemiyordu. Debelenmekten ter içinde kalmýþtý. Öylece yarý et, yarý toprak bir þekilde duruyordu. Acýlarý hissediyor, ama ayaða kalkamýyordu. Belinin üstünde böcekler geziniyordu. Baþka bir tanesi karnýndan, boynuna doðru týrmanýyordu; tam göz göze geldikleri an bir çýðlýk attý.
     Her þey eskisi gibiydi. Derin bir oh çekti. Gerçekten bir kabus muydu, yoksa bir iþaret mi? Ah þu rüyalar; hiçbir zaman ne anlatmak istediðinizi tam olarak anlayamayýz; zihnimizin tatlý oyunlarý. Her zaman bir yerler bulmaya çalýþýrýz sizler için. Bazen bir umut, bazen ise hüsran. Kötü bir rüya yüzünden iþleri berbat ettiðimiz olmaz mý? Onlarý hiç kurcalamamak gerek aslýnda, orasý baþka bir alem, kurallarý farklý mekan olgusu yok, ölüm yok. Böyle uçuk bir ortamda yaþanan bir olayý; nasýl da kabullenip; ondan medet umarýz, yada ondan çekiniriz.
     Ah þu insanlarýmýza nasýlda tatlý geliyordu; kaynaðý belli olmayan inançlar (fikirler). Delirmememiz için gerekli olan zihin boþalmasýný bile nerelere çekiyoruz. Gerçekten bu dünyadan bu kadarda çok mu korkuyoruz? Her þeyde bir iþaret, bir destek arýyoruz. Ve Oda þu an bunu bir iþaret olarak görüyordu ve intihar etmemesi gerektiði sonucuna varmýþtý.
     Ayaða kalktý, nehre doðru yürümeye baþladý. Baþý daima öndeydi ve ayaklarýnýn birkaç parmak ötesinden baþka hiçbir þeyi görmüyordu. Nehre geldiðini ayaklarý ýslanmadan az önce fark etti. Eðildi yüzünü yýkadý. Buz gibi su; bir an sýçramasýna sebep oldu. Karþýya geçmemesi için bir sebep daha çýkmýþtý. Ayaklarý suya deðecek þekilde uzandý. Zamanla oyun oynamaya çalýþýyordu. Sanki orada ölene kadar kalacaktý ve bu çilede burada bitiverecekti. Böyle olmasý için neler vermezdi ki. Yada bir þekilde erken yaþta ölecekti; ama insanlar durup dururken ölmüyorlardý.
     Uyku zamana karþý galip gelebilen tek kavram ve onun vücudu da zihnine yardýmcý oluyordu. Esnemeye baþladý. Gökyüzüne bakýyordu, tamamen anlamsýz gözlerle. Göz kapaklarý onun için faydalý bir yolda ilerlemeye baþlamýþtý artýk. Güneþ yoktu artýk ve bunun tek nedeni de bulut deðildi. Karanlýk ve huzur veren zifiri siyah…

Evet çaresizlik dolu bir kiþi, ölümü yaþamdan çok isteyen bir insan, kendi kendini zincirlemiþ bir zavallý; beklide kahraman. Bu, bu þekilde daha nereye kadar gidebilir? Onun bu kadar inandýðý fikirleriyle yok olmasý bu sizin olduðu kadar benimde hoþuma gitmedi. Yazar olarak onun çaresizliliðine bir çözüm yolu bulmam gerektiði düþüncesi beynimi kemirdi bütün akþam. Tabi ki bunu insanlýðýn kurtuluþu için yapýyorum. Ve sonunda onu bu iki yüzlü dünyadan ve çektiði azaplardan biraz rahatlatacak bir yol çýkarmaya karar verdim. Zaten çoðu zamanda bu böyle olmaz mý? Her zaman bizim tamamen bilmediðimiz bir etken yüzünden iþler ya düzelir yada rayýndan çýkar. Tamamen bize baðlý þekilde geliþmez hiçbir þey. Hayatta her zaman açýk kapýlar vardýr ve bunlar bize hayatýn anlaþýlmaz olmasýný saðlar. Hayatýn formülü yok hiç kimse her þeyi hesaplayamaz.
                         

VI. BÖLÜM



          Uyanmýþtý gerçektende bu kadar çaresizlik içinde bile zamandan çalabilmiþti. Birden gökyüzüne baktý gökyüzünü görmüyordu. Ne bir bulut vardý nede yýldýzlar… Yapraklarla kaplý dallardan baþka hiçbir þey görmüyordu havada tam olarak kararmamýþtý. Nehri görmek umuduyla ayak ucuna doðru baþýný hafifçe uzattý,nehirde yoktu. Çevresinde bir ayak sesi vardý ve bu ses ne uzaklaþýyor nede yaklaþýyordu hemen etrafýnda biri dolaþýyordu. Kafasý allak bullak olmuþtu. Ne olmuþtu? Yoksa o korktuðu þeyimi yapmýþtý? Uyurken karþýya geçe bilir miydi? Ama zihni o kadar bulanýktý ki o an her þey ona olmasý mümkün gözüküyordu. Gözlerini kapadý hiçbir þey görmek istemiyordu. O lanet insanlarý görmek onlara yalvarmak onlardan af dilemek bunlar karþýda olmak tan daha korkunçtu. Diþleri sýkýlmýþ biçimde bekliyordu. Ama hiçbir þey olmuyordu. Çevresinde biri geziniyordu. Bir an öldüðünü düþündü, ölmüþ ve yok olmamýþtý bu onun için tam anlamýyla bir felaketti. Ýnanmadýðý yaratýcý onunla eðlenmek için ona oyun oynuyordu ve birden ayaða kalktý. En saðlam savunduðu fikirlerden korkuyor olmasý ona utanç verici gelmiþti. Hýzla sesin geldiði tarafa baktý. Orada öyle beklediði gibi korkunç bir þey yoktu. Bir genç kadýn vardý ve yerden kuru dal parçalarý topluyordu. Donup kalmýþtý kimdi bu kadýn ve bu tarafta ne arýyordu. Çünkü artýk karþýya geçmediðinden emindi .Bir süre kadýný izledi. Yere çöktü elleri baþýnýn iki yanýnda kadýný izliyordu.aslýnda dýþardan öyle gözüküyordu. Onun hayattan koptuðu anlardan biriydi. Dudaklarýnda bir tebessüm vardý, bir þeyler düþünürken vücudu böyle tepki veriyor olmalýydý. Çünkü ne mutluydu nede neþeli. Allak bullak bir zihin…
          Kadýn…? Kimdi bu kadýn ve ne yapýyordu? Yinemi belirsizlerle dolu bir olayýn aydýnlanmasý? Bunlar onu iyice sýkmaya baþlamýþtý. Hep bir þeyler oluyor ve O buna anlam yüklemeye çalýþýyordu. Bazen anlamýný buluyor bazen de zihni onu daha adlandýramadan olaylar kopuveriyordu. Düzen kelimesinin onun için bir anlamý yoktu. Düzenli bir hayatý hiç olmamýþtý. Küçükken bile O düzenli bir çevre içinde kopuk, kopuk yaþýyordu ve onun istediði düzende zaten bu deðildi. Bir koyunun hayatý ne kadar da düzenli deðil mi?
          Bu duygular ve zihninin bunalýmlarý nerdeyse onun tek kurtuluþu olan þeyi bile reddetme noktasýna getirmiþti. Bir an kadýný tersleyip kovmak geçiyordu aklýndan. Bu insanlarýn hepsinden nefret etmiyor muydu daha birkaç saat önce O? Fakat eðer yaþýyorsa ki artýk buna emindi Ona insan (insanlar) lazýmdý. Amacý ne olursa olsun yalnýz yaþamamalýydý. Evet belki yalnýz yaþayabilirdi ama en azýndan bir hayvan gibi türünü devam ettirmeliydi. Bu güzel düþünceler onunla birlikte yok olmamalýydý. Ondan sonra en azýndan bir kiþi bu fikirlerle doðmalýydý. Mücadeleye yeni bir kan lazýmdý. Peki öyle olursa ne olacaktý o yok olmayacak mýydý zaten niye bu kadar uðraþýyordu. Gece gündüz… Ýþte en can alýcý soru inanmayan bir insanýn bu dünyada amaçsýz olduðunu düþünenlerin keskin kýlýcýdýr bu. Amaçsýz insan, amaçlý insan ne kadar da saçma bir ayrým. Tarih boyunca insanlýða ölümle yok olmak aðýr gelmiþtir. Hiçbir zaman bunu kabullenmek istememiþtir zavallý insanoðlu. Oysa bence olay çok daha farklý bir boyutta. Nasýl meydana geldiðimizi bilmeden yaþýyor ve nereye gittiðimizi bilmeden ölüyoruz. Bu yüzden zavallý insanoðlu . En inançlýsýnýn bile ölüm anýnda ya cennet cehennem yoksa diye tereddüde düþmemesine imkan yok. O saniyenin belki binde biri bir süre içinde geçer aklýmýzdan. Hiçbir zaman tam bir güven yoktur öbür dünyadan. Bunun böyle olmasýndan da daha doðal bir þey olamaz zaten. (Nerden nereye geldik) Sonuç olarak herkesin bir amacý var bu dünyada… Onunda amacý tamamen istem dýþý yaþayan biri olarak mutlu ve savunduðu fikirlerle ölüp ”yok” olmak.
          Bir an kadýný incelemeye baþladý. Gençti güzeldi. Bir kadýna göre uzun sayýlabilecek boyu vardý, esmerdi. Ýnsaný çýldýrtacak bir esmer ten ve uzun kývýrcýk saçlar. Boynunun birkaç karýþ altýnda sallanan uzun siyah saçlar. Eðilip kalkarken yüzünü kapýyordu. Ateþ yakmak için bir þeyler topluyordu. Hareketlerinden bu iþin acemisi olduðu gözüküyordu. Yanmasý zor olan dallarý kýrmak için uðraþýyordu. Vücudu fazla kaslý deðildi fazla iþ yapmadýðý belli oluyordu. Nihayet yakmak için gerekli olan dallarý istiflemiþ ve ateþi yakmaya uðraþýyordu. Havada onun bu gayretine pek zorluk çýkarmýyordu. Birkaç zayýf alev ve atýlan kuru yapraklar ve küçük dallarla kendinle gelen ateþ ve biraz daha kalýnlarý iyice canlanan alevler…
     Artýk iþin tadýný çýkarmaya gelmiþti sýra. Yavaþça yere çömeldi. Birazdan ateþe atacaðý dalý elinde tutuyordu. Yorulmuþtu nefes alýþýný düzene sokmak için yavaþ, yavaþ nefes alýp veriyordu. Gözlerini ateþten ayýrdý karþýsýnda duran ve sabit bir yere (kendine) bakan insaný incelemeye baþladý. Uzun boylu iri yarýydý, oldukça güzel gözleri vardý.Yüzü sakallarýndan neredeyse gözükmüyordu. Ve vücudu diken çizikleriyle doluydu. Fakat halkýnýn düþündüðü gibi zararlý görünmüyordu. Zaten haklýda onun bedenini deðil de fikirlerini zararlý buluyordu. O ise onun fikirleri hakkýnda hiçbir bilgisi yoktu. Bildiði tek þey ona “þeytan o” dendiðiydi. Aslýnda çoðununda bundan baþka bir þey bildiði yoktu ya neyse… O ise þimdiye kadar hiç þeytan görmemiþti. Babasý ona þeytanýn bütün kötülüklerin kaynaðý olduðunu söylemiþti bu çoðu için ve onun için yeterliydi. Bundan sonrada hep þeytandan uzak durmuþtu. Öyle deðil mi ki kim kötüyle birlikte olmaktan kaçmaz. Ama bu sefer O kötünün yanýndaydý ve þeytanla birlikte karþý karþýya oturuyordu ve hiçbir korku hissetmiyordu. Çocukken yaptýklarý gibi ayný ateþin çevresinde oturuyorlardý.
     O ve þeytan… Yýllarca birlikte oturup oynadýklarý birinin þeytan olmasý ona çok garip gelmiþti. Fakat buna itiraz edebilecek bilgisi yoktu. Çünkü o hiç þeytan görmemiþti. Demek ki herkes þeytan olabilirdi. Ve asla babasýna güvenemezlik edemezdi. O kimdi ki babasýna, herkesin akýl danýþtýðý yüce bilgeye karþý gelsin.
     O bu sefer ilk defa kendi iç güdüsüne göre hareket etmiþti. Bir anda karþýya geçme isteði içinde bulmuþ kendini ve geçmiþti. Ona bu sefer kötü bir þey yapýyormuþ hissi uyandýrmamýþtý bu davranýþý.
          Elindeki odunu ateþe attý. Bir anda canlanan ateþin etkisiyle onun yüzünü biraz daha net görme fýrsatý doðmuþtu. O kirli ve yorgun yüzü. Ortalýðý ölüm sessizliði kaplamýþtý. Yanan dallarýn çýtýrtýlarý ve nefes alýp veriþler bunlardý sessizliði bozan. Ellerini baþýnýn arasýna aldý. Bir þeyler yapmak istiyordu ama çýkýþ yolu bulamýyordu. Hýçkýra, hýçkýra aðlamaya baþladý tamamen çaresizlik içindeydi ve dua etmesi gerekiyordu ama þeytanýn yanýnda dua edemezdi. Bir þeyler düþünmek istiyor ama beceremiyordu. Tamamen eli kolu baðlanmýþ durumdaydý. Bu hýçkýrýklar hayatý boyunca düþünmemiþ bir insanýn tanrýdan da uzaklaþtýðýný da anladýðý andaki hýçkýrýklarýydý. Oysa daha öncede çaresizlik içinde olduðu zamanlar olmuþtu o zaman dua ederek bu azaptan kurtulmuþtu. Gene de kurtuluþu tanrýya yalvarmakta bulmuþtu. Ama bu defa ilk kez biraz utanmýþtý belki de.”…….. Amin…”
     Gerçekten de iyi dileklerde bulunmuþtu. Yaptýðý kötü bir þey yoktu bu güzel insanýn. O toplumuzdaki çoðu insan gibiydi inanýyordu ve din hayatýný çok kýsýtlamýyordu. Onun iyi davranýþlarda bulunmasýný saðlýyordu. Bir de huzur iç güven.” Temiz Din …”
     Ayaða kalktý. Yeter artýk sýkýlmýþtý. Gitti ve onun yanýna oturdu. Acayip tedirgin olmuþtu ama samimi olmasý gerekiyordu. Þu an birini kazanmak için uðraþýyordu (bulunduðu toplumdan nefret etmiþ birini). Ve bunu tamamen iyi niyetle karþýlýksýz yapýyordu. Ama bunu karþý tarafa hissettirmesi gerekiyordu. Elini bacaðýnýn üstüne koydu. Vücut ýsýlarý farklýydý bir an içinin ürpermesine sebep oldu.
     Ey iyi kalpli okuyucu bu benimde gerçekten anlatmak istediðim ve zorlandýðým bir durumdur. (Bakalým becerebilecek miyim.) Bizim yaþadýðýmýz toplumda da bu tip olaylarla oldukça sýk karþýlaþýlýr. Birbirini hiç tanýmayan iki insan bir araya gelir ve bir sessizlik. Bu sessizlik sonsuza kadar sürebilir. Bir ýþýk bir mucize beklenir taraflar birbirini tartar ve eðer bu tedirginlik kalkarsa sonsuz kahkaha baþlar. Nedir bu çaðlar boyunca iki insaný yan yana getiren onlarý konuþmadan önce tedirgin eden. Ýki insan birbirinden hoþlanýp konuþmaya baþlayamaz mý? Nedir bu insanlarý tanýmadýðý biriyle konuþurken tedirgin eden? Güvensizlik… Elbetteki bu ama asýl soru zaten þu : Neden iki insan birbirine güvenmez? Ýnsan gerçekten de bu kadar korkunç bir yaratýk mý ki? Bir yýlan edasýyla çekiniriz birbirimizden. Kendi cinsine bu kadar daha soðuk yaklaþan bir cins daha yoktur yeryüzünde. Birbirini hiç görmemiþ iki köpeðin oynaþmaya baþlama süresi 4-5 saniyedir. Oysa yýllarca ayný binada oturup birbirine selam dahi vermeyen bir sürü insan tanýyorum ve bunu yazarken gerçekten insanlýðýmdan utanýyorum. Ýlk oturuþ konuþmaya baþlama evreleri ortak arkadaþ arayýþlarý (güven tazeleme adýna ), konuþma için konu bulma evresi tutulan takýmlar,burçlar lanet olasý kümeler. Ve kümelenmiþ insanlar.
     Neyse ki kahramanlarýmýz (niye kahraman diyorsak onlarýn) zamanýn da böyle lanet kümeler yok onlar daha doðal þekilde yaþýyorlar hayatlarýný. Gerçek birer insan gibi maske yok güven kaygýsý yok. Mutluluk var. Evet bu yüzden onlarýn nasýl kaynaþtýklarýný yazmayacaðým. Çünkü böyle bir zaman dilimi yok o arada olan bir olay zinciri yok. Tamamen gerçek iki insan ve kurulan sýcak bir bað. 1-2 saniyelik bir olay oda mekan deðiþikliðinden kaynaklanan nefes alýþ veriþ süresinin eski düzene geçme süresi. Ne karizma kaygýsý nede lanet kümeler. Bence bu gerçekten de böyle olmalý O ikisinden daha zýt iki insan daha yoktur bu dünyada ama samimi duygular ve cinsine gözü kapalý duyulan bir güven bence budur olmasý gereken.
          Ýkisi de sanki yüzyýllardýr birbirlerine hasretmiþlerde, Þu an o sonsuz özlemi bitiriyorlardý. Bir baþkasýnýn tenine duyulan özlem ve bunun bitmesiyle oluþan ebedi mutluluk. Yaþanan her þeyden daha farklý ve tatlý bir duygu. Ne kin, nefret nede o lanet insanlar sanki bunlarýn hepsi baþka bir zaman diliminde yok olmuþtu. Sadece ikisi vardý bu dünyada, ve keyiflerini kaçýracak hiçbir þey olamazdý artýk.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý I
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý II

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradan [Þiir]
Çocuk [Þiir]
? [Þiir]
Mucize [Öykü]
Yanak [Öykü]
Hayal [Öykü]
Aksi Bir Gün [Öykü]
Ufak Bir Adým I [Öykü]
Son Sayfa [Öykü]
Kapý I [Öykü]


onur güner kimdir?

Birden kendimi bir kumar masasýnda buldum. "Kumarbaz" ölümsüz yazarý tanýmama sebepti. Ve sonra "yeraltýndan notlar" ondan sonra hiç kopamadýk. Yaþasýn yeraltý!

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur güner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.