"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Geçenlerde, bir þiirsever, “þiirin okulu olur mu?” diye sorunca, “Olmaz olur mu? Günümüzde, þiirin okulundan haberdar olmayanlar yüzünden þiir basit bir þeymiþ gibi algýlanýyor ve gerçekten þair yetiþmiyor.”dedim. “Ben, hiç þiir okulu diye bir þey duymadým; konuyu biraz daha açar mýsýnýz?” diyince, þiirle uðraþan ve þiir yazan bir çok insanýnda bu kavramý tanýmadýðýný anladým. Aslýnda ortada þiir okulu diye bir bina ve kurum yok.Peki, nedir o zaman þiir okulu? En kýsa tanýmýyla þiir okulu, geleneðin kendisidir. Ýslamiyetten önceki dönemde yaþamýþ ve kopuz eþliðinde þiir söylemiþ ozanlarýmýzdan bugüne kadar yazýlmýþ bütün þiirler bu okulun yayýnýdýr. Edebiyatýmýzý ve þairleri bazý özelliklerine göre tasnif etmek yanlýþ olsa da, edebiyat tarihi ile uðraþan araþtýrmacýlar sadece inceleme kolaylýðý olsun diye Türk þiirini ve þairlerini belirli ölçüler içinde sýnýflandýrýrlar. Yoksa, edebiyat ve onun bir dalý olan þiir, her dönemiyle bir bütündür. Geçmiþ kültürümüz içersinde büyük þairlerin yetiþmesinde önemli rol oynayan usta-çýrak iliþkisi hemen hemen yok oldu. Son yýllarda teknolojinin yardýmýyla, hem þiir yayýnlama konusunda hem de tenkit ve övgü bekleme hususunda internet önemli bir görev üstlendi. Ýletiþim araçlarýnýn(televizyon,radyo...vb.) geliþmesiyle, geçmiþte sanat açýsýndan önemli bir yere sahip olan dergiler iþlevini kaybetmek üzere. Geçmiþte, romanlarýn bile günlük gazetelerde tefrika edildiði düþünülürse, teknolojik geliþmelerin hem sanat hem de insanlar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsetmek yanlýþ olmaz. Eskiden þairlerimizi, kalem þairi,halk þairi ve divan þairi diye tanýmlarken; günümüzde artýk herkese “þair” deniliyor. Þair kelimesinin anlamý daraltýldý ve geçmiþte “üstat” kelimesi, dalýnda uzman olanlara karþý söylenirken ,bugün þiir yazmaya yeni baþlayanlara bile, bu kavramla hitap edilmesi bir moda oldu. Þiir okulundan yetiþenler –geleneði tam manasýyla öðrenenler- ancak gerçekten þiiri bilebilir ve þair olabilir. Halk þiirini, Divan þiirini, þiirin nazým ve vezin þekillerini tanýmayanlar sadece þiir yazdýðýný zanneder. Þairin kelime daðarcýðý zayýfsa ve hafýzasýnda geleneðin içersinde yer etmiþ þiir örnekleri yoksa ; o þairden gerçek þiir adýna üretim beklemek hayalciliktir. Türkçeye ve Türk kültürüne her yönüyle hakim olmayan bir þair, geleneðe de katkýda bulunamaz. Þuara meclislerinden yetiþmeyen, hayatýnda nazireyi hiç duymamýþ ve þiirin ne kadar ciddi bir iþ olduðunun bilincinde olmayanlar, þiir yazabilir ; ancak adlarýný öldükten sonra bile unutturmayacak eser veremezler. Tabi, istisnalar kaideyi bozmaz, lafýný da unutmamak lazým. Ýþte, þiir okulu þiirsevere bu kültürü ve birikimi verir; yoksa yeteneði olmayan kiþinin güzel þiirler yazmasý mümkün deðildir. Günümüzde, þiiri þekil olarak sadece serbest þiir zannedenlerin cahilliði þiirimize zarar veriyor. Þair bütün nazým þekillerini ve vezinlerini bilen ama istediðini kullanan kiþidir. Geçmiþte yaþamýþ ve bugün büyük þair diye anýlanlarýn yanýnda yetiþenler, gerçekten þanslýydý; çünkü þiiri iyi bilenler ve bu iþin ciddiyetinde olanlar bir takým hesaplar peþinde koþmaz, doðru neyse onu acýmasýzca söylerdi. O günleri, bu günlerle karþýlaþtýracak olursak, Türk þiiri içersinde, eleþtirinin pek kalmadýðýný söyleyebiliriz. Artýk eleþtiriden çok alkýþ var; böyle olunca da Türk þiirinin büyük þairler yetiþtirememesinin sebebi anlaþýlýr. Gelelim meselenin bir baþka boyutuna. Ýnternet sitelerinin, þiir okulu içersindeki iþlevi nedir? Dinletiler, söyleþiler ve süreli yayýnlar þiir geleneðine ne kadar katkýda bulunuyor? Televizyon ve radyolardaki þiir programlarýnýn kalitesi ve amacý neye göre belirleniyor? Þiirin toplum içinde sevilmesi ve kitap çýkarmaya imkaný olmayanlarýn þiirlerini internet ortamýnda yayýnlamasý açýsýndan, teknolojinin olumlu bir iþlevi var. Bir kitapla veya dergiyle kaç insana ulaþabilirsiniz ki? Ýnternet sayesinde þairlerin ulaþtýklarý okuyucu sayýsý çok daha fazla; yalnýz unutulmamalý ki, sanal alemdeki eleþtiri ve övgüler mübalaða edilebilir. Subjektif yaklaþýmlar insanlarý havaya sokabilir. Eleþtirinin hele de yapýcý eleþtirinin olmadýðý yerde, insanlarýn kendilerini geliþtirmesi söz konusu olamaz. Þiir sitelerini kuran ve yönetenleri takdir etmeli ; fakat ticari ve psikolojik tatminin ötesine geçmeyen birçok þiir sitesi olduðu da unutulmamalýdýr. Þiirler yayýnlanýrken bazý kriterlere uyulmalý ve alt alta sýralanmýþ her mýsraý þiir olarak deðerlendirmemeliyiz. Televizyon ve radyoda da durum pek farklý deðil. Ýþin içine ses, görüntü ve bazý efektler girince, þiir daha da cazip olur. Bu yayýnlar þiiri sevdirebilir ama þiiri öðretmesi pek mümkün deðildir. Pek çok yerde düzenlenen þiir dinletilerindeyse durum daha da vahim. Þiirler okunur ve ardýndan alkýþlar, alkýþlar... Þiir pek konuþulmaz oralarda, konuþulsa bile insanlara yanlýþlarý, eksikleri söylenmez ve genelde taltif edici sözlerle insanlar kandýrýlýr. Þiiriniz güzeldi,tebrikler, vesaire... Peki, bu durumda þiirseverler ne yapacak? Ýlk önce, kýlavuzlarýný iyi seçmeliler, Türkçe dilini kurallarýyla tam olarak tanýmalý ve geleneði özümseyebilmek için onu öðrenmeye çalýþmalý, bunun içinde durmadan okuyup, þiiri sorgulamalýlardýr. Unutmayýn ki,eleþtiriden korkmak, ancak ve ancak iyi þiiri yazmayý göze alamayanlarýn iþidir. Þiir okuluna kayýt yaptýrmadan, mezun olmayý beklemek beyhudedir. Mezuniyet belgesine ulaþmak, sadece kitap çýkarmakla da mümkün deðildir. Herkesin hafýzasýnda yer edecek bir þiir bile yazamayan þairler, bu okuldan mezun olamaz. Yani, þiirin okulu her devirde birçok öðrenci kayýt eder; ama çok az mezun verir. Þiiri sevmek demek, onu asýl kaynaðýndan öðrenme sabrýný gösterebilecek kadar okuyup, araþtýrma içersine girmek demektir. Sizlere bir ipucu vereyim: Okulda tasvip edilmeyen davranýþlardan baþýnda, tembellik gelir. Herkese, bu okuldan mezun olabilecek güzellikte þiir yazabilme yolunda baþarý diliyorum."
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © MEHMET NURÝ PARMAKSIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |