Bir-

Diyarbakýrdan kalkýp nemruta çýkmýþtýk
neyse gerekçesi-ya da gerekçeleri

gece þu saate kalkýp buraya gelmiþsem!



Ýki-

kimi yarý yolda býrakmýþsam
yalnýz onu býrakmýþým

kimi yarý yolda býrakmýþsam
yalnýz kendisi için býrakmýþým

kimi býrakmýþsam yalnýzlýðýmý götürmüþüm yanýmda
-o kadar!

kime gitmiþsem yalnýzlýðýmla gitmiþim
-o kadar!


Üç-

yýldýzlar göðe alabildiðine yayýlmýþ bu gece
gece ki uzamýþ uzamýþ uzamýþ- elim baþýmýn altýnda
öylece kalmýþým herbir yýldýz
baþka bir yüzü hatýrlatýyor bana

senin yüzün temsili bir yüz artýk!


Dört-

Taþlar üstüste-yedikule-isimler karýþmýþ-allak bullak esen rüzgar-ve bütün
doðrulardan
yanlýþlara
bir geçit var!

Taþlar üstüste-yedikule-isimler karýþmýþ-allak bullak esen rüzgar-ve bütün
oyunlardan
cinayetlere
bir sýzma var!

o rüzgarlarda üþüyorum ben!


Beþ-

Onüç kasým 1999.gece.belleðim bir sesin peþinde.kimin sesidir ya da neyin sesidir?ne
zaman duyulmuþtur, ne için nerede çýkmýþtýr? sormayýn belleðime! o sesten bana
kalan bir týnýdýr, bir renktir, bir izdir. bir resimdir.bir duruþtur. belki bir aþkýn
son sözcükleridir. Bilmiyorum

Onüç kasým 1999 . bu tarifsiz bu esrik bu uykusuz ses .




Altý-

Müftü deresinin kýyýcýðýnda bir adamýn kederli oturduðunu bu saatte, bir polisin kimlik, bir sarhoþun
yarasýna basmak için tütün sorduðunu, bir kadýnýn aþk ýsmarladýðýný, kurbaðalarýn ona vrakladýðýný,

adamýnsa onlara yalnýz nazik bir kederle cevap verdiðini biliyorum

çünkü müftü deresinin kendisi öksüzdür, beslemedir özlemle sýðýnýr akdenize
çünkü müftü deresi bir akþam kederlenmiþ ardýndan öfkelenmiþ ve taþmýþtýr-
kimse onu anlamamýþtýr- anlayamaz- sonradan küsmüþtür müftü deresi
o yüzden böyle azar azar akar-

adam ve müftü deresi ve mersinde gece: nazik bir kederle akýyorlar akdenize



13-14.11.1999