Ýnsanlara karþý duyulan derin güvensizlik yorucu, bir o kadar da yýpratýcýdýr. Meðer ki, kafanýz, her türlü entrikaya yatkýn, keskin görüþ açýsýna sahip, duyarsýz bir makine gibi iþlemiyorsa.

Yýllar geçtikçe, etrafýnýzda dönen dolaplarý algýlamakta, önlemini alýp kendinizi korumakta güçlük çekeceðinizi bilmenin rahatsýzlýðýyla kaplanýr içiniz. Her ne kadar kendinize bile söylemekten kaçýnsanýz da, güvensizlik adýna inþa ettiðiniz o kalýn, aþýlmasý zor duvarlarýn arasýnda sürdürdüðünüz hapis hayatýnda düþlediðiniz, eriþmek için yanýp tutuþtuðunuz tek þey; güvenebileceðiniz, hesapsýzca kendinizi açabileceðiniz insanlardýr. Bu ümitsiz arzunun ne zamandan beri içinizde yandýðýný ayrýmsadýðýnýzda, gelip göðsünüze oturuverir yorgunluk.

Sahtekarlýðýn yorgunluðudur bu. Testlerde kadran kýrsa bile, hayatýn içinde size hizmet etmekte pek de gönüllü davranmayan zekanýzýn ihanetini telafi için yaratýp þekillendirdiðiniz kiþilikleri giyip çýkarmanýn yorgunluðu. Rengini, þeklini unutacak kadar uzaklaþmýþ olduðunuz gerçek kendinizi yitirmenin kaygýsýdýr. Ayrýmsadýðýnýz her bir gerçekliðin sizi size yaklaþtýrmak yerine, gerçekte birlikte olmaktan büyük zevk aldýðýnýz, mutluluðunuzun ana kaynaðý kendi kiþiliðinizle ne kadar baþkalaþtýðýnýzý iþaret ediyor olmasýndan duyulan acýdýr.

Rahat tavýrlý insanlara imrenirken buluverirsiniz kendinizi. Olduklarý gibidir onlar sizin gözünüzde ve küçük heykellerini dizersiniz hapisanenizdeki hayranlýk raflarýna. Onlarý idealize etmekten bir an için vazgeçebilseniz, görürsünüz ki, aranýzda çok da büyük fark yoktur.

Kimileri Bizans oyunlarýný görme becerisini iyice geliþtirmiþ, bizzat bu piyese katýlýp baþrole göz dikecek kadar uyum saðlamýþtýr düzensizliðin düzenine. Bu tür insanlarýn güvensizlikle ilgili sorunlarý olmadýðý gibi, yaþamlarýnýn olmazsa olmazlarý arasýnda baþ köþeye kurulmuþ bu dürtüleri sayesinde oldukça da eðlenirler. Ýnsanlara duyduklarý güvensizliðin tek yýkýcý yaný, kafalarýnda geliþtirdikleri alternatif senaryolar için masum insanlarý da seçebilmeleri ve olan bitenden habersiz, biçimsiz bir öykünün kahramaný olarak seçilmiþ aktör adaylarýna kendilerini iftiraya uðramýþ hissettirmeleridir. Haklý ya da haksýz çýkmak onlar için bir kiþisel yarýþ konusu deðil, yönünü saptamalarýna yardýmcý bir pusula; yollarýný açýk tutup kendi güvenliklerini azamiye çýkaracak bir savunma yöntemidir.

Kimileri de, homosapiens türünün yarýþýp, dalaþmadan, savaþýp öldürmeden evrim sürecindeki varlýðýný rahat ve huzur içinde sürdüremeyeceði gerçeðini özümsemiþlerdir. Kiþilik çatýþmalarýnýn, tarih sayfalarýný renklendiren öyküler olmanýn ötesine geçirilerek, sosyolojik ve teknolojik geliþmenin ana besini haline getirilen ve bilimin sadýk hizmetkarý rütbesiyle onurlandýrýlan savaþlar, cinayetler, felaketlerle özdeþleþtirildiði gerçekliðini benimsemiþlerdir. Güvensizlik ve savunma dürtülerinin insanlýðýn tekamül sürecindeki ana etken olduðu düþüncesiyle yürüyenler, çevrelerindeki geliþmeler karþýsýnda tedirginlik duymak yerine, izlemek ve öðrenmek yolunu seçerler. Bu yolda incinebilecekleri gibi zarar verebileceklerini de kabullenmiþlerdir.

Herkesin her þeyin farkýnda olduðu reel dünya üzerinde sizler ve onlar ayýrýmýný yapmanýza neden olan; kendiniz için hayýflanýp, mutlu adlederek özendiðiniz insanlarla aranýza uçurum koymanýza yol açan tek þey; sizin gerçekleri görmenize raðmen, yel deðirmenleriyle savaþan Don Kiþot misali, nafile bir çabayla uhrevi doðrularýn var olabileceði, erdemli bir asýl dünya hayallerinizin peþinde koþmanýzdýr. Çocuksu korunmasýzlýðýnýzýn illüzyonlarýna hapsolduðunuzu farkedene kadar...