Bugün þunu anladým. Arabanýz yoksa sokaða çýkmayýn. Taksi belki bir yere kadar bir alternatif. Ancak iþ çýkýþ saatlerinde dýþarýsý cehennem gibi olduðundan, taksi bulmak mümkünsüz oluyor ve zaten çok çok pahalý bir ulaþým aracý. "Araba alýrým daha iyi" ye geliyor sonuç ki; iþte bu yüzden arabanýz yoksa sokaða çýkmayýn diyorum, tabii mümkünse. Yani bunu saðlayacak bir lüksünüz varsa. Ama böyle bir lüksünüz varsa, niye araba almayasýnýz ki, eþek diilsiniz ya!
Ýþ çýkýþý Etiler'den Levent, Metro'ya yürüdüm, Migros'a uðrayýp alýþveriþimi ederek, metro muhalefetiyle Þiþli'ye ulaþtým. Þiþli minibüs duraklarýnýn olduðu köþede yaklaþýk 20 dakika bekleme raðmen, boþ bir taksi edinemedim. Böyle zamanlarda taksilerin durmadan geçtiði çok oluyor ki; en nefret ettiðim durum bu. Elinizde poþetler bekleyeduruyorsunuz, ve adam geçip gidiyor. Ha bazen de duraklayarak "Neresi?" salak sorusunu sorup, öyle gidiyor ki; bu daha nefret bir durum. Taksiciler yakýn mesafe sevmiyor. Ben çok istikrarlý bir taksi müþterisiyim, yakýn-uzak epeyce kullanýyorum maalesef. Ama Þiþli'den binip Etiler'e giderken memnuniyetle seni alan adam, Þiþli'den eve gelirken almayýnca deliriyorum. Neyse 20 dakikanýn üstüne yaðmur da bastýrýnca, gözümü karartýp minibüse binmeye karar verdim. Minibüs sýrasýnýn sonu görünmediðinden, ayakta gitmeye gönüllü kalabalýðýn arasýna iliþtim ve týklým týkýþ minibüse bindim. Elimde poþetler, iki büklüm bir halde ve pala býyýklý bir aðbimizin koltukaltý tam burun mesafemde, aðbi feci ter kokuyor. Yapacak birþey yok, bir tek trafik olmasa da bu iþkence bir an evvel bitse diye dua edilebilir, ancak çok geç trafik var. Öylece yarým saat geçirerek evin duraðýna geldim.
Ýnsanlar kokuyor, ama adamýn ne iþ yaptýðýný bilemiyoruz ki, belki inþaat iþçisi. Ýnþaatlarda da duþ yok ki, adam iþ çýkýþý yýkansýn da yola öyle çýksýn. Kimi neyle suçlayacaksýn. Tek çözüm bu týklým týkýþlýðý hafifletmek olabilir, o da devletin iþi. Her zaman ki gibi konu gelip devlete dayandý.