Bu gün, bu satýrlarý okuduðunuzda dünyada pek çok ülkede gün yarýlanmýþ olacak, bir kýsmýnda ise baþlamamýþ yada henüz baþlýyor olacak. Ama bu gün tüm dünya için özel bir gündür.
Bu gün “ SEVGÝLÝLER GÜNÜ “ dür.
Sevdiðimize, sevdiðimizi söyleyeceðimiz, duygularýmýzý anlatabileceðimiz özel bir gün, onlarý ne çok sevdiðimizi anlatacak, hediyeler verecek, hediyeler alacaðýz.
Aslýnda duygularýn ortaya çýkarýlmasý, kiþilerin sevgilerini, ilgilerini belli edebilmesi için icat edilmiþ bir gündür bu gün.
Bütün toplumlarda kiþiler nedense duygularýný, sevgilerini, ilgilerini açýkça anlatamaz karþýsýndaki sevdiðine, bunun öyle geliþmiþlikle, eðitimle, kültürle, geleneklerle de pek ilgisi yoktur. Bu tamamen insanýn yaratýlýþ programýndan kaynaklanýr.
Erkek her zaman maðrur, güçlü.
Kadýn hep zayýf, bekleyen, ezik, duygusal.
Duygularýný göstermenin, kadýnlara özgü bir davranýþ olduðunu sanan erkekler açýkça sevgilerini ve þevkatlerini göstermekten hep utanýrlar.
Erkekler için duygular, kapalý yerlerde yaþanmasý gereken “ mahrem “ olaylardýr.
Kadýnlar için ise, hayatýn her anýnda yaþanmasý gereken bir olay olduðunu düþünürler ve bunu beklerler.
Bir dönemi gelir hayatýn, her þeyiniz, her hareketiniz, dünyada icat edilmemiþ hassaslýktaki duygusal, sezgisel bir analiz cihazýnda didik didik edilmeye, her þeyden bir anlam çýkarýlmaya baþlanýr kadýnlar tarafýndan.
Ýþten yorgun gelmeniz, biriyle takýþmanýz, taksitler, falanlar, filanlar önemli deðildir. Kafanýzýn yorgunluðuyla, bir an için dalmanýz, yada geç verilen bir cevap ;
“ – Kesin hayatýnda biri var “
þüphe tohumlarýnýn atýlmasýna sebeptir nedense ve bir gün gelir o tohumlar öyle çoðalýr ki, içinizdeki sevgi, yaþanan olaylarla nefret ormaný olur.
Artýk bir sevdiðiniz yoktur kalbinizde. Gülümseyiþiyle , saçýyla, gözleriyle, dudaklarýyla, cývýl cývýllýðýyla karþýnýzdadýr ama o kendi içinde kaybolmuþtur, yok olmuþtur. Sevginizin etrafýna aþýlmasý imkansýz þüphe duvarlarý örülmüþtür. Ona ulaþabilmek için türlü çýlgýnlýklar yaparsýnýz, öfkeyle baðýrýrsýnýz, yalvarýrýsýnýz, seviþirsiniz, hatta tehditler edersiniz ama o duvarlarý aþamazsýnýz.
Birde madalyonun arka yüzü vardýr. Erkeðinin çamaþýrýný yýkamakla, yemeðini yapmakla, hatta bir birinden güzel dünya tatlýsý çocuklar doðurmakla sevginizi gösteremezsiniz.
Sevgiyi gösterebilmek, bazen sýcacýk içten, merhametli bir bakýþtýr. Bazen yanýndan geçerken atýlan bir çimdiktir. Bazen sebepsiz bir öpücüktür. Bazen bir tek papatyadýr. Bazen de susmak, susabilmeyi bilmektir.
Yaratýlýþ programýndan dolayý kadýnlar belki sevgilerini çeþitli yollarla belli edebilirler. Ama erkekler asla sadece kendilerini seven, onlara hayatýný sunan bir kadýný deðil, hayatlarýný verecek kadar sevebilecekleri bir kadýný özlerler.
Pek çok erkek bunun farkýnda bile deðildir ama bilmeden uygular veya uygulamak ister ve Çehov’ un martý piyesindeki, dünya edebiyatýna damga vuran o büyülü, anlam dolu unutulmaz cümleyi söylemek ister.

“ - EÐER BÝR GÜN HAYATIMA ÝHTÝYACIN OLURSA GEL VE AL ONU. “

Kaç erkek söyleyebilmiþtir ve kaç kadýn hak edebilmiþtir bilinmez. Ama bu çok özel günde sevdiðinizi unutmayýn, hiç bir þey alamýyorsanýz sevginizi bir kuru yaprakla, bir damla göz yaþý ile içten gelen sýcacýk bir öpücükle belli edin. Yeter ki onlar sevginizle dolu olsun.

Hayatýnýza ihtiyacý olanlarýn ve onu hak edebilenlerin
olmasý dileðiyle..

Hepinizin
“ SEVGÝLÝLER GÜNÜ”
sevgiyle dolu olsun.