..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > umut saðlam




10 Aralýk 2004
Eskiden  
umut saðlam
yaþlý insanlarý anlatmaya çalýþtýðým bir öyküyü sizinle paylaþmak istedim. " bir bayram sabahýydý. kalkmýþ üstüne yeni aldýðý elbiselerini giymiþti." bir bayramý yaþlýlar nasýl geçirirler? nelerden mutlu olurlar? yazýmda bunlarý aradým.


:BJJA:
eskiden
     Bir bayram sabahýydý. Kalkmýþ üstüne yeni aldýðý elbiselerini giymiþti. Küçük bir çocuk gibi yerinde duramýyordu. Týrnaklarýný kesmiþ, güzel bir koku sýkmýþtý. Sürdüðü koku, gül kokusuna benziyordu.
Aynaya bakmýþ, yüzünün zayýfladýðýný farketmiþti. Yanýlmýþ olmayý çok istedi. Belli ki hiç istemediði bir þey- yaþlanmak -onu korkutuyordu. Sonunda; “Seni umursamýyorum ki; yaþlýlýk,” düþüncesiyle iþin içinden çýktý.
     Yaþamayý seviyor olduðunu düþündü. Peki yýllar nasýl bu kadar çabuk geçebiliyordu? Mutluluk ona yakýn sayýlýr mýydý? Yalnýz birimiydi? Kaldýðý yeri sevebiliyor muydu? Kendini bu sorularla cevaplarý arasýnda buldu. Þimdi bulunduðu yerde mutlu muydu? Yanýnda kimler yoktu ki? Arkadaþlarý, dostlarý, þu yeni çýkan cep telefonu... Bir de küçük hayalleri. Daha baþka ne isteyebilirdi? Ýstekler bitmez ki! Gerçekten de sizin istekleriniz bitiyor mu? Ya da zamanýn da oluyor mu? Sanmýyorum. Umutsuz muyum? Olabilir. Neden umutsuz olunmasýn ki? O da önünde sonunda bir duygudur.
     Bunlarý býrakýp, yeni bir düþünceye girmeden giyindi, süslendi, günün en güzeli olmak için özenle aynaya baktý, sonunda kapýdan çýkmayý o kadar iþin içinde baþardý. Holden geçti. Kahvaltý yaptýklarý yemek salonuna geldi. Peynir, çay, bir de diyet reçelini alarak yerine oturdu. Kara ekmek masadaydý. Biraz bayat olduðu için azýcýk aldý. Diðerleriyle beraber yemeðini yedi. Doyduktan sonra bahçeye hava almaya çýktý. Biraz soðuktu.
     Eski bayramlarý düþlemeye daldý. Kafasýnýn içi allak bullak olmuþtu. Babasý nasýldý? Ona kýzar mýydý? Onu sever miydi? Bayramý beraber mi geçirirlerdi? Yoksa o yalnýz mý olurdu? Anýmsayamadý. Bu son günlerde biraz aklý gidip geliyor gibiydi. Yeni olan hiçbir þey de aklýnda yoktu. Yanlýzca bugün bayramdý. Bir de onun için önemliydi. Nerede otururlardý? Evleri güzel miydi? Kibirli bir annesi vardý. Bazen bunu hatýrlardý. Kibir, biraz kendinde de olan bir duyguydu. Ne de olsa bu onu üzüyordu. Üzülmek mi? Bu kelime de kendine baþka þeyler düþündürdü. Bal gibi de bu duyguyla çok savaþmýþtý. Yenmiþ miydi; bilemedi. Bayram gününe geri dönmeyi becerebildi. Havanýn soðukluðu içine dek iþlemiþti.
     Üzerindeki yeleðin önünü örttü. Orada biraz daha oturmaya karar verdi. Soðuk bir yandan, geçmiþi öteden beriden ona bir þeyler anlatýyorlardý. Sanki biraz sonra annesinin sesini duyacakmýþ gibi hissetti.
     “ Baban þimdi gelir. Kýzým, gel de soðuk kapý eþiðinde üþüme!”
     “ Üþümem anne. Babamýn geliþini seyretmeyi seviyorum.”
     “ Biliyorum da sen yine de eve gir. Bak sonra üþüyüp...”
     Ne güzel günlerdi diye düþündü. O günleri özlemiþti. Birtek þey vardý; artýk o sesler sadece gerilerde yankýlanýyordu. Hem de çok gerilerde... Yalnýzlýðý öðrenmiþti. Bu ne kadar zor olmuþtu. Onun içini burkan soðukluðun bu olduðunu düþündü. Ýnsanlara karþý soðuk bir davranýþ biçimine dur diyemiyordu. Anlaþýlan bu yaþlý insan yine de birilerini bekliyordu ki; dýþarýda soðuk havaya karþý üþümeyi göze alarak duruyordu.
     “Kimi bekliyorum? Kim beni görmeye buralara kadar gelir? Hem de bayram günü. Bak hele þu düþüncelerime! Esas bu zamanlar gelmeleri beklenenler gelmeli ki; biraz avunabilelim. Gerçi benim kimsem yoktu ya; hadi boþverdim onu. Yine hayallerime döneyim. En iyi yaptýðým iþ bu. Düþlerde yaþamak. Bu yaþtan sonra ne yapabilir insan? Hiç mi? Evet hiç.” Diye düþündü. Karamsarlýðýný görmüþ kendine kýzmýþtý. Sonra eski bir sohbetin içinde kendini yerleþmiþ buldu.
     “Baban geliyor iþte! Sevindin mi? Üþüdüðün yanýna kaldý. Hadi artýk içeri!”
     “Biraz daha bekliyeyim. Boynuna sarýlayým, beraber içeri girelim.”
     “Hastalanacaksýn a... benim deli kýzým....”
     Deli kýzýn artýk yalnýz. Yine üþüyerek bekliyor. Babam da, sen de artýk yoksunuz. Kimse yanýmda deðil. sevgili eþim, çocuklarým... Kimse yok. Kimsesiz bir yaþlýyým. Bunlara karþýn yine de hayat bana bayramýný sunuyor. Onu seviyorum. Yalnýzlýðý bile sevmeyi mi öðrendim? Öðrenmek ne güzel deðil mi? Tek baþýna kalmayý öðrenebilmek... Kolay da sayýlmaz aslýnda; zor bile. Olsun bir kez öðrendik iþte. Yaþam bu! Hayat bu! Yalnýz kalýr insan bir gün. O gün aðlamak ister. Aðlamaz. Gülmez. Hiçbir þey yapmaz. Sanýrým yapmayý istemez. Ýstememek gibi bir üstünlüðe sahipse eðer, öyle yapmayý kendine göre doðru bir seçimmiþ edasýyla kabul eder. Bu mu iyi olan? Kim bilir ki? Aslýna bakýlýrsa bir bilen olmalý. Yalnýz kalmanýn ne zor olduðunu hissetmeli, hissedenler gibi...
     Aklýndakileri bir anda sildi. Artýk çok üþüyordu. Ýçeri girdi. Arkadaþlarýyla oturmayý istemiyordu. Bir çay aldý. Arkada yalnýz olabileceði bir masaya çayýný býraktý. Sandalyesini çekip oturdu. Sessizlik vardý. “Televizyon da bu saatlerde açýlmaz ki,” diye içinden geçirdi. Çay onu ýsýtmýþtý. Gözlüklerini çýkardý. Gözlerini kaþýdý. Yine gözlüklerini taktý. Bunlardan da sýkýlmýþtý artýk. Gözlük takmaya bir türlü alýþamamýþtý. Eþini anýmsadý. O da hiç sevmezdi. Huylarý birbirine çok benziyordu. Çocuklarýný sevmek ikisinin de mutluluðuydu. Artýk onlar yoktular. “Ya onlar erken öldü, ya da ben fazla yaþadým.” Bu ne kadar doðruydu bilemedi. Bunu fazla sürdürmenin yanlýþlýk olduðunu düþünerek aklýndan yok etti. Onlar artýk yanýnda deðillerdi. Daha fazla düþlerin içini yontmek ona ne getirirdi ki?
     Çayýný bitirdi. Kalktý, kitaplýða doðru yürüdü. Bir kitap seçti, geri dönüp yerinde okumaya baþladý. “Yaþlý birinin öyküsünü en güzel bu kitap anlatýyor,” dedi. Devam etti. Okudukça sýkýntýsý geçti gitti. Epey zaman okudu. Sonra kitabý yerine yerleþtirdi. Duvarda duran bir resme baktý. Çayýn parasýný ödedi. Sonra yine odasýna gitti. Yataða uzandý. Uzun uzun düþlerine devam edip, sonunda uykuya daldý.
     Saatler çabuk geçmiþti. Onu uyandýran birçok çocuðun sesi oldu. “Bu neyin nesi?” diye etrafýna bakýndý. Uykusunda düþlere dalmýþ gibiydi. Bu sesler hayal olabilir miydi? Sonra gözlerini odanýn her tarafýnda gezdirdi. Kulaklarý ayný seslere alýþmýþ mýydý ne? Uykuda olmadýðýný bir yaþlýlar yurdunda olduðunu hatýrladý. Kapýsýna biri hýzla vuruyordu. Yataktan kalktý. “Kimsiniz?” Kapýnýn ardýndan gelen ses tanýdýktý. “Efendim misafirleriniz var.” “Nasýl?!” Karþýdan; “Sizi bekliyenler var,” cevabý kadýna kapýyý açtýrdý. Bir görevliydi. “Tamam caným geliyorum.” Üzerini düzeltti. Dýþarý çýktý. Þaþkýn þaþkýn salona girdi. Öðrenciler, öðretmenler, veliler onlarý görmeye gelmiþlerdi. Kendi eskilerinden kimse kalmamýþtý. Onlarý düþündü. Sonra; “Bize gelmiþler. Demek dýþarda otururken bunu bekliyordum.” Bir koltuða doðru gidip oturdu. Biri gelip onun yanýnda durdu. “Nasýlsýnýz?” Kadýn ona bakmadan; “Ýyiyim.” Cevabýný verdi. Sessizlik oldu. Çocuk ona birçok soru sordu. Hepsini ona bakmadan cevapladý. En sonunda baþýný kaldýrdý. Çok zayýf bir çocuk ona sevgiyle bakýyordu. Konuþmayý sevdiði belliydi. Oysa o biriyle konuþmayalý çok olmuþtu.
     “Kaçýncý sýnýftasýn?” bunu yüzüne bakmadan sormuþtu. “Ýkinci sýnýftayým.” Dedi küçük kýz. “Okulunu seviyor musun?” “Bilmem, galiba... evet.” Kadýn þaþýrmýþ gibi ona baktý. “Okumak ne güzel. Þimdiden kýymetini bil ki; geç kalmayasýn.” Çocuk ona birþey anlamadan bakmýþtý. Düþündü. “Aslýnda babam olsaydý okulu sevebilirdim.” Yaþlý, “Baban nerde?” diyerek onu anlamaya çalýþtý. Ne ilgisi var diye düþündü. Kýz; “Öldü.” Kadýn üzgün bir þekilde baktý. Birþey diyemedi. Sadece okulu sev çocuðum diye ona destekleyici bir öðüt verdi. Çocuk; “Arkadaþlarým, onlar benim babam yok diye dalga geçiyorlar.” dediðinde kadýn ona aldýrmamasýný söyledi. Sonra aralarýnda bir bað varmýþ gibi konuþmaya devam ettiler. Bir müzik sesiyle büyülü an bitti. Þimdi hem kadýn, hem de çocuk eðlenmeye çalýþýyorlardý. Birbirlerinin sýkýntýlarýný bilerek ikisi de birbirlerine destek olmaya çalýþýr durumdaydýlar.
     Ses kesildiðinde ikisi de çok rahatlamýþlardý. Bir bayramýn bu kadar güzel geçmesini düþünemeyen iki insandýlar. Bekliyorlardý. Müzik kesilmiþti. Þekerler veriliyordu. Genç biri kadýnýn ve çocuðun yanýna geldi. Kýzýn annesiydi. Yaþlý bir sýrdaþý olan kýzýna birþey verdi. Onu yaþlý kadýna uzatan kýz; “Bu sizin.” Kadýn aldý. Baktý. Bir kolye olduðunu gördü. Ucunda bir taþ vardý. Ýçinde sizi seviyorum yazýlý bir kaðýt... Onu içine nasýl yerleþtirdiklerini düþünen kadýn teþekkür ederim dedi.
Veda aný artýk gelmiþti. Çocuklar, veliler, öðretmen hepsi çýkýp gittiler. Yine yalnýzlýk kadýnýn içinde kýpraþýyordu. Elinde kolye öylece kalakalmýþtý. Arkadaþlarý da farksýz deðildi. Hepsi bir sessizliðin içine gömülmüþlerdi. Yaþlý bedenleri yalnýzlýða alýþmýþ sayýlýrdý ama yine de onlara ayrýlýk zor bir þey gibi geliyordu. Çocuklar nasýl da cývýl cývýl onlarla konuþuyorlardý? Onlara sevgi getiren minicik bedenler... Kötü kokan bir ölü gibiydi yalnýzlýk. Bir balýk ölüsü... Sessizlik kokan tekbaþýnalýk.
     Kadýn, uzun uzun düþündükten sonra odasýna gitti. Yataðýna yattý. Kolyeye baktý. Bu ne güzel bir þeydi. Hiç tanýmadýðý bir çocuk onu mutlu etmiþti. Annesini anýmsadý. Babasýný, eþini, çocuklarýný. Þimdi bu kolye içinde bir çok sýr taþýyordu. Beklediðinin gelmesini artýk dilemiyordu. Gelmiþti. Bir melek. Çok güzel bir çocuk. Yattýðý yerden balkonun dýþýna baktý. Gök görünüyordu. Seyre daldý. Sonra gözlerini yumdu. Yine ayný düþü kurdu. Olmadý.
     Bayramýn birinci günü akþamý kadýn bir kalp rahatsýzlýðý yüzünden öldü. Kolye elinde duruyordu. Eli de kalbinin üstünde. Mutlu ölmüþtü. Zaten artýk beklediði biri yoktu. Kendinin beklendiðini düþünüyordu. Yaþamý sevmesine karþýn ölümü hep bekledi. Bu bayram ona göre çok güzel bitmiþti. Anlaþamadýðý aynayý bir daha görmeyecekti. Yaþlýlýðý, eski yaþadýklarýný da düþünmeyecekti. Onu kimse üzemezdi.
     “ Kýzým üþüyeceksin.”
     “Üþümem anne. Artýk dünyada deðilim.”
     “Ben de o topraðýn seni üþütmesinden...”
     Artýk üþümeyecekti. Kolyesi elinde gömülmüþtü. O kýz ona bu yolla ýsý verecekti.
                                   
                                         Umut Saðlam
20.11.2004
               
                                             



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Mevsimlik [Þiir]
Ýnciler [Þiir]


umut saðlam kimdir?

gözlem yapmak en güzel yaným. okumayý seviyorum. en çok yazarken kendim oluyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
buket uzuner, þait faik ve dayým.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © umut saðlam, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.