Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Yanýmda gönülsüz duranlarýma “beni biraz sessizliðimle býrakýn” dedim. Sað olsunlar beni benimle býrakýp biraz daha ýsýnacaklarý bir kuytuya gittiler az geride. Biraz daha baktým dalgalarýn siyahýna. Ýçime çektim denizin kokusunu. Ne kadarda karanlýktý. Ah ettim kocaman, içimden. Oturdum sonra lambanýn yanýndaki banka. Þalýma sýký sýký sarýldým. Bankýn ortasýna geldim. Deniz müthiþti. Gece lacivertti, deniz de lacivertti. Gri bulutlar hareket ediyordu aðýr aðýr. Derin bir nefes aldým aþina olduðum iyot kokusundan. Çevremdeki hareketleri izlemeye devam ettim. Sol tarafta Ortaköy Camisine takýldý gözüm. Yerden yansýtýlmýþ ýþýklar camiye ulvi hava vermiþti. Avludaki balýk tutan 3 kiþiye takýldý gözüm. Zevkle ve hallerinden gayet memnun oltalarýný en uzaða atmaktaydýlar. Ne kadar mutluydular. Etraftaki kimseyi görmüyordu gözleri adeta. Sonra avlunun bahçe demirlerine asýlý yazýyý okudum. “Avluda balýk tutmak yasaktýr”. Güldüm, balýk tutmak için oltalarýný hýrsla fýrlatan balýkçýlara. Sanýrým yazý pekte önemli deðildi onlar için. Ne kadar da huzurlu görünüyorlardý. Gýpta etmiþimdir hep kimseyinin dediðini umursamayan insanlara. Tek kendilerini umursarlar, o da bazen. Sað tarafýmdaki bankta iki kiþi oturmuþ konuþuyordu. Hararetli hararetli iþ hayatlarýný, baþlarýna gelen kötü olaylarý, nasýl kazýk yediklerini, hayatýn ne acýmasýz olduðunu anlatýyorlardý. Uzun zamandýr birbirlerini görmeyen iki dost olduklarý o kadar belli idi ki. Dostluk ne güzeldi ya! Benim de Ýstanbul da böyle bir can dostum yok muydu? Beraber olduðumuz da hiç ayrýlamamýþ gibi kaldýðýmýz yerden devam ettiðimiz can dost. Kaç tane can dostum vardý benim acaba? Epeyce vardý þükürler olsun. Hatýrladýklarým beni mutlu etti:)) Sonra önümden geçen bir kýz ve ardýndan takip eden annesinin kýsýk sesle yaptýklarý tartýþmaya kulak misafiri oldum. Gülümsedim yine. Problem neydi acaba? Anne kýzýna neden bu kadar kýzgýndý ki? Az ilerde 3 kýz 1 erkek kumpir yiyen guruba baktým baþýmý çevirip. Kýzlarýn, o muhitin þýmarýk kedisi olduðu belli kediye kaþýk kaþýk kumpir yedirmelerini izledim. Kedi hopladýkça nasýlda þen kahkahalar atýyorlardý. Böylesi genç olmak, genç kalabilmek, neþeli kahkahalar atabilmek. Ne güzel, ne güzel! Sonra sýmsýký kravatý baðlý beyefendi ile samimi ama seviyeli sohbet eden bayaný izledim birazda. Aleni flört müydü bu acaba? Sohbetten çok keyif aldýklarý görülüyordu. Ayakta nerdeyse yarým saati geçik konuþtular. Sonra gecenin karanlýðýný yarýp bir küçük çocuk geldi koþarak, elinde kýrmýzý gonca güllerle. Beyefendi almak istedi. Ama hanýmefendi aldýrmadý. Beyefendi bir türlü cesaretini toplayýp alamadý gülleri. Tavrýný görmeliydiniz ama, çok hoþtu. Çok çok hoþlardý zaten:)) Çiçekçi çocuk banktaki kumpir yiyen gençlere yöneldi. Ama onlardan da gül alan çýkmadý. Çocuk, elerlinde güllerle geldiði gibi koþarak kayboldu gecenin içinde. Bu sýrada önümden geçen bir tipi fark ettim. Ayný kiþinin 3 üncü geçiþiydi bu. Yanýmdaki banka oturan az önceki anneye kendini anlatmaya baþladý sebepsiz. Tesisat iþi yapýyormuþ, Ankaralý imiþ, buralar yaþanacak yer deðilmiþ, iþi çok güzelmiþ ama, çok para kazanýyormuþ. Ne kadarda yüksek sesli konuþuyordu. Sýrf gürültü kirliliði diye düþündüm. Hoþlanmam ben sýrf konuþmuþ olmak için konuþanlardan. Birden denizin sanki bana seslendiðini duydum. Nasýl olurdu ki bu? Bu deniz benim sevgim denizim deðildi ki! Beni tanýyor olmasý imkansýzdý. Ýmkansýz mýydý? Derinine baktým denizin. Iþýklar nasýlda oynaþýyordu, týpký benim denizimin oynaþtýðý gibi. Yoksa deniz hep ayný deniz miydi? Sevgim miydi? Nerdeydim ben peki? Sevgim neredeydi? Ýçimde mi? Yanýmda mý? Bende mi? Kendimle sohbet etmemiþtim uzun zamandýr. Sorular sormamýþtým. Peki bu sorularýn cevaplarýný biliyor muydum ben? Ya da cevaplarý var mýydý? Yalnýzdým ben. Ama yalnýzlýðýmla deðildim. Özlediðim birilerini yanýmda hissetmek istedim uzaklardaki kýz kulesine bakarken. Ansýzýn gelmesini istedim. Gönülden çaðýrdým. ” Gel ya lütfen, gel” dedim. Kýzdým neden beni duymuyor diye. “Duy beni, duy” dedim. Bir gün duyar mýydý acaba? Duysa ne süper olurdu. Þöyle ansýzýn gelse mesela. Çok özlemiþtim. Her zamankinden çok belki de. Evet evet. Her zamankinden çoktu özlemim bu defa. Baþkaydý da. “Hiç bu kadar yakýnýmdayken uzak olmamýþtýn bana” demiþti. Uzak mýydým gerçekten? Gelseydi iþte sesimi duyup ne kadar yakýn olduðumu anlayacaktý. Ben nasýl uzaðýnda olabilirdim ki? Ýmkansýzdý bu. O bu kadar içimdeyken üstelik, uzak olmam biraz zordu. Canýmdan çaðýrdým, duymuyordu beni. Ben böyle dalmýþken kendimle konuþmaya biri belirdi yanýmda. Elinde kocaman bir bardak çay tutan garsondu. “Arkadaþlarýnýz size çay ikram ediyorlar” dedi. Bir uzattýðý kocaman bardaða baktým, bir garsona baktým baþýmý kaldýrýp, bir de ardýma dönüp baktým. Kimsecikler yoktu. Beklemediðim, çaðýrmadýðým en alakasýz kiþi gelmiþti. Boþ bulunmuþtum ve çok korkmuþtum. Þüpheyle elindeki bardaðý alýrken garsonun nereden gelmiþ olabileceðini tahmin etmeye çalýþýyordum. Öyle dalmýþtým ki yine düþüncemin derinine, herkesler, her þeyler silinmiþti etrafýmdan. Öyle yürekten çaðýrýyordum ki özlediðimi, kimseleri göremezdim. Çayýmýn þekerini karýþtýrýrken tekrar dönüp ardýma baktým. Karanlýkta oturan arkadaþlarýmý görmüþtüm nihayet. Görmeseydim kendimden þüpheye düþecektim. Gerçekten Ortaköy Sahiline yalnýz geldiðimi falan düþünmeye baþlamýþtým. Bir yudum aldým çayýmdan. Sýcaktý. Gecenin soðuðuna karþý ýsýtmazdý ama en azýndan aðzýmda güzel bir tad oluþurdu sýcaklýðýyla. Koca bardaðý yudum yudum içtim sevgimmiþ gibi gülümseyerek. Sevgim denizim gelemese de benimleydi iþte. Huzurumdu o benim. Çayýmý içene kadar sabýrla beklediler arkadaþlarým beni. Isýnmak için birbirlerine sokulmuþlardý. Ben, belki de bu soðukta, denizin kenarýnda oturmamla çok anlamsýz geliyordum þu dakikalarda onlara. Yazdýðým yazýlarda anlamsýz geliyordu zaten çoðu defa. Aldýrmadan keyifle içtim ben çayýmý. Madem benim için gelmiþtik buraya, tadýný çýkartmalýydým. Çayým bitince son kez gökyüzünün lacivertliðine baktým, geçip giden gri bulutlara, yýldýzlarýn parlaklýðýna, köprünün uzaktan gözüken asaletine, kýz kulesine, uzaklarda ama bir o kadar da yanýmdaki sevgim denizimin yansýmalarýna, her þeye her þeye baktým. Unutmak istemediðim her þeye baktým. Bu geceyi sevmiþtim. Canýmdan, yüreðimden çaðýrdýðým gelmemiþti ama yine de bu geceyi sevmiþtim. Ortaköy Sahilinde güzel bir gece geçiriyordum. Sevgim denizimle ayný havayý soluyordum. Ýçime çektim müthiþ havasýný. Ayakta duruyordum sevgim denizime bakarak. Vermese miydim geri nefesimi acaba? Huzuru düþündüm. Bunu düþünmeliydim. Ve bana bu geceyi armaðan eden arkadaþlarýmý artýk azad etmeliydim. Donmak üzereydiler. Bu gece için teþekkür etmeliydim. Ettimde elimdeki bardaðý masalarýnýn baþýndaki garsona uzatýrken. Yine görüþelim baþka yerde baþka zamanda sevgim denizim dedim. Sevgimle kal ve de………
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serpil Baþol, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |