..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevmek bir baþkasýnýn yaþamýný yaþamaktýr. -Balzac
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme > Tayyibe Atay




15 Ekim 2004
Sandýk  
Tayyibe Atay
ziyaret bile etmemiþim...Ahmet Arif’in baharý müjdeleyen yeþil soðanlarýndan bir tane olsun götürmemiþ, baharý unutturmuþum ona...aman ne iyi!..


:DJGB:
burasý küçük bir Anadolu kasabasý...küçük dediðime bakmayýn siz; burasý yaþadýðým, tanýdýðým, kültürüne adapte olduðum, havasýný soluduðum, sokaklarýnda salýnarak yürüdüðüm, kime rastlarsam rastlayayým “merhaba” diyebildiðim, az katlý evlerinin geniþ odalarýný sevdiðim, sadece insan sayýsý az, kalabalýk bir yer iþte!...öyle çok sarýp sarmaladý ki beni, ondan ayrýlmam, terk edip baþka bir þehre yerleþmem mümkün deðil...hani derler ya ”gözünün açýldýðý yer!” açýlmakla kalsa iyi, kapanacak da sanýrým...

insanýn yaþadýðý yere “küçük” deme gibi bir lüksünün olmadýðýný düþünürüm hep...çünkü bitmez tükenmez gibi gelen ömür, yaþadýðýmýz yerde tükenir sonuçta..zaman zaman .hayallerimiz kaysa da uzaklara, yaþadýðýmýz yerde çürür bedenimiz...etimiz, kemiðimizle yaþadýðýmýz köyün, kasabanýn ,þehrin ayrýlmaz bir parçasý olarak nefesleniriz hayatý...

arada bir gurbet oluruz
arada bir sýla!..

iþte ben, hayatýn tüm çýkmazlarýný burada yaþayan, burada insanlarla haþýr neþir olan, burada geleceðe kök salan bir insan olarak sevgimi, ilgimi, iþ gücümü, yerine göre nefretimi, acýlarýmý yüzüne kustuðum bu kasabayý küçük göremem...benim için en görkemli binasýndan tutun, tek pencereli, tek odalý evi bile önem taþýr...

ev dedim de aklýma geldi...aþaðý yukarý son üç yýlda turizme yönelik geliþmeler yaþanmaya baþladý burada...cumhuriyet öncesi devirlere ait eski evler yenilenmeye, boyanmaya, restorasyonu tamamlanýp turizmin hizmetine sunuldu. þimdilik sayýsý az da olsa, o ihtiyar, yorgun, bacasý uçmuþ, pencere camlarý kýrýlmýþ, sývasý dökülmüþ bu evlerin gençleþtiðini görmek sevindiriyor beni...sevincim öyle çok ki çocuklar gibiyim adeta...onlara takýlmadan duramýyorum...ne mi yapýyorum bu konuda,:çok þeyler...mesela karþýlarýna geçip hayran hayran bakýyorum, ahmak bir çocuk gibi!...duvarýna dokunup sobeliyorum...camlarýný kýrmak geçiyor içimden ya,sapankaya yoksunuyum...ve baðýrýyorum durup dururken: siz,gelinlik giydirilmiþ kocakarýdan baþka bir þey deðilsiniz!...

her benzetmeden bir uyarlama yaparým kendime, huyumdur!..iyi bir huy ama!..hayatla, kendinle dalga geçmek, birçok olumsuz þeyi lehine çevirmenin tek yoludur biliyor musunuz? iþte bu düþüncenin arkasýna takýlýp çok zamandýr açýlmayan, içi týkýþ týkýþ çeyiz eþyasý diye yaptýðým ama hiçbir zaman iþime yaramayan þeylerle dolu sandýðýmýn bir köþesinde durmaya mahkum gelinliðimi bulmaya karar veriyorum. onu bulup muhakkak giyinmeli, kýskandýðým o evlere hava atmalýyým...aklýmda “pamuk prenses ve yedi cüceler” masalý...

yatak odama giriyorum...tam da kapýnýn arkasýna koymuþum sandýðý...üzerinde yorganlar, battaniyeler, yastýklar hurçlara girip yýðýlmýþ....çarçabuk indiriyorum onlarý yere, acelem var!...ne kadar çabuk gençleþirsem, o kadar çok gençlik alametleri yaþayacaðým...sahi hepimiz genç olduk, ya da olacaðýz...o zamanlar niye böyle düþünemiyoruz ki...salaklýk sanýrým..ya da bile bile salaklýk oyununda kabul ediyoruz ebeliði...farkýnda bile olmadan geçiveriyor gençlik denen o rüzgar...yakala bakalým yakalayabilirsen!..ne mümkün! sadece yýllar sonra piþman olma fýrsatý buluyorsun yaþayamadýklarýna...hele bizim zamanýmýzýn gençliði!.. altmýþ sekiz kuþaðý yani!...

erkek gözlerine çizemedik güzelliðimizi...
utandýk!
uyanýþýn mahmurluðuna teslim ettik onu...
bir de baktýk ki yaza gelmiþiz...
yazsa kankýzýl!...
elimizde hala yeþil erikler...
safrasý acýttý midemizi...

aklýmý bir noktada tutmak ne mümkün!...çekirge gibiyim, zýpla o yana, hopla bu yana...bir türlü arýndýramadým gitti kendimi siyaset denen þu þirretten...neyse! onu yapanlar çok bu ülkede..ama böyle, ama þöyle...olan halka oluyor öyle de olsa, böyle de olsa nasýlsa...”bana ne” demek yakýþmaz ya.....diyorum iþte: BANANE!

Yapacaðým iþlerde kendimi bekletmek en büyük handikabým!...

alýþmýþýz bir kere!.
hastanede doktor beklemeye,
bankada kuyruk...
evde eþ!
yolda çocuk...
aþk dersen davetsiz gelir kapýmýza,
hazýrlýksýzdýk...
oturtacak yerimiz olmadýðý gibi
önüne koyacak yemeðimiz de olmadý
ne yazýk!...

eh yani
dönüp gitse de artýk
diyecek sözümüz olamaz
el sallamaktan baþka...
biz de böyle yaptýk!..
çok oldu
onu
yolda duraksayan baþka bir yüreðe bindirip
uðurladýk...

bir þiir döktürmek uðruna gelinlik bekledi beni bu kez...sandýðýn baþýnda da þiir yazýlýr mýymýþ! yazýldý bile!...

iþime koyuluyorum þiiri ortada býrakýp...hýþýmla indiriyorum sandýðýn üzerindekileri yere...ne çok battaniyem, yorganým, yastýðým varmýþ meðer...onlarý sýrtýnda taþýyan, taþýrken GIK’ý bile çýkmayan sandýða acýyorum...ellerimi gezdiriyorum üzerinde, seviyorum sandýðýmý...ne garip, bana benzediðini fark ediyorum birden, içim yanýyor!...öyle ya!..kadýnlar sandýk gibidir bu ülkede!..hem kilitli, hem içi dolu, hem de üstü yýðýlý...yorgun ve bitkin düþerler hep!...ýngýraþ bir hayatýn izlerini taþýrlar yüzlerinde...sevgiyle bakýlmayan gözleri donuklaþýr gitgide...derin çizgilerle vurulur hayat tenlerine...iþi düþen birileri hatýrlar ve dokunur onlara, aynen benim bu sandýða dokunduðum gibi...beklemedikleri, istemedikleri zamanda hem de!..hem de sorulmadan....iþlerini bitirirler ve giderler, onu gene bir baþýna býrakarak...bir baþka zamana kadar...saðol demeden üstelik...saçlarýný bile okþamadan öylece...zaten saçlarýnýn bile farkýnda deðillerdir ki onlar...ama ben deðiþtireceðim bu durumu, çok kýzgýným çünkü ve de kararlý!..nasýl mý? önce þu gelinliðimi çýkarmalýyým sandýktan, sonrasý kolay!...

hangi düþünceye kulluk edip en dibe koymuþum onu!..bekaretimi teslim ederken duyduðum nefretin acýsýný ondan çýkarmýþým besbelli!...evlilik denen kurumla erkeðe getirilen lükslerin, bende çileye dönüþen acýlarýnýn bedelini çektirmek istemiþim anlaþýlan ona...öyle bir cezaya çarptýrmýþým ki, yýllarca sandýk denen hücresinde kilitli tutmuþum...ziyaret bile etmemiþim...Ahmet Arif’in baharý müjdeleyen yeþil soðanlarýndan bir tane olsun götürmemiþ, baharý unutturmuþum ona...aman ne iyi!..

nihayet buldum!..kýrýþ kýrýþtý ve tam sol göðsümün hizasýna gelen yerde sarý bir sandýk lekesi oluþmuþtu...þöyle bir üstüme tuttum, denk gelecek haldeydi. alelacele üstümdekileri çýkartýp, gelinliðimi giyindim...ellerimle kýrýþýk yerlerini düzeltmeye çalýþtým, baþardým da...aynanýn karþýsýna geçip baktým, fena durmuyordu. sadece göbeðim fýrlamýþtý biraz, o kadar...demek ben onca yýl hiç kilo almamýþtým!..”bu kapýda iyi bakýlmadýðýmýn bir iþareti olarak mý deðerlendirmeliyim acaba bunu” diye düþündüm...hayýr ilgisi yoktu!..zayýf kalmayý ben istemiþtim çünkü..çünkü ben, her devrin tek mankeniydim!....

saçlarýmý tepemde topladým, gözlerime far, yanaklarýma allýk, kirpiklerime rimel, dudaklarýma ruj sürdüm. “ söyle bakalým ayna!.. ben mi, yoksa o evler mi daha güzel” diye sordum, yanýt yoktu...aynalarýn aðzý dili okur muydu hiç!..ama ben aðzý dili olsun istiyordum...eðilip aynada yansýyan dudaklarýmý öptüm...iki konuþmayan dudaðý oldu þimdi aynanýn, dudaklarýma benziyordu: suskun ve incelmiþ!....

bu kasabada ne bendim aslýnda deðiþen, ne de evler!..zaman her þeyi deðiþtiriyordu ister istemez...yüzler eskiyor, çizgiler derinleþiyor, derman kesiliyordu gitgide...önüne geçilemeyen bir rüzgarýn hýzýný ölçen saatlerdi yalnýzca...yelkovan ve akrebin birbirini kovalamasýndan doðan bir oyunu seyrediyorduk biz ve evler....bazen gülüyorduk ,bazen aðlýyorduk...gözümüze býraktýðý ýþýltýlarda mutlu oluyor, karaltýlarda kahroluyorduk...ölüm ise tek kurtuluþ gibi geliyordu ya bize,iþ ciddiye binince istemiyorduk...kim isterdi ki ölüm denen kurtuluþu allahaþkýna!...

bu kasabada deðiþen bir þey daha vardý ki bu da belediye binasý!..son genel seçimlerde AKP rüzgarýna dayanamayýp düþen þimdiye göre eski belediye baþkaný zamanýnda yapýlmýþtý bu bina!..boyasý, cumbalý pencereleri, ahþap kapýsý, mermer merdivenleri, saraylara taþ çýkartan görkemi, cam kaplamalý çatýsý ile muhteþem bir binaydý bu!..sözde daha eski olan belediye binasýnýn tarihi yapýsý bozulmadan yapýlmýþtý bu bina ya, neyse!..tek tahtasý, tek tuðlasý bile benzemiyordu eski binaya...benim itirazým o eski binanýn yerine bunun yapýlmýþ olmasý deðildi elbet...onu önce yadýrgamýþ, sonra da alýþmýþtýk nasýlsa...hatta sevimli bile görünmeye baþlamýþtý gözümüze...benim itirazým, son seçim rüzgarýyla baþa gelenlerin ,bir daha deðiþiklik yapmasýydý onun üzerinde. demek dedim” her seçilen baþkan bu bina ile aþk yaþayacak!”

öyle de oldu!..binanýn iki kapýsýný yoldan geçen herkes görürdü...iki kapý da birbirini!..biri belediye çalýþanlarýnýn bulunduðu bölümün, diðeri ise düðün ve konferans salonu olarak kullanýlan binanýn kapýlarýydý. biri, diðerine “merhaba” derdi her sabah, gülümserlerdi...geceleri ise yalnýzlýklarýný üleþip, korkularýný sustururlardý...hatta kahve bile içmeye giderlerdi birbirilerine eminim!..aralarýndan sýzmayan suyu içerler, kimselere tattýrmazlardý...onlarýn bu hoþ dostluðunu kýskandýlar ve ilk iþ olarak ayýrýverdiler baþa gelenler...batýya bakan salon kapýsýný söktüler, binanýn kýbleye bakan duvarýna raptiyelediler...insan gözlerinden kaçýrdýlar...baktýðýnda, acaba bu binaya nereden girilir diye düþünüyorsun...bulabilmek için merdiven çýkacaksýn, saða döneceksin, köþeyi geçeceksin, iþte kapý!...

iþte o kapý bir gökyüzünü görüyor þimdi, bir de kýbleyi kestiriyor...namaz kýlacak ya, dua bilmiyor...sanýrým dualarý da öðretirler ona!..ne de olsa akýllýdýr benim kapýlarým, ezbercidir, batýya bakmalarý yasaktýr, yalnýz yaþamaya alýþýktýr, uysaldýr!...

sözde binanýn içerisinde yapýlan deðiþikliklere uygun olduðu için yeri deðiþtirilmiþ bu kapýnýn, inanýr mýyým hiç!..bunlarýn amacý düpedüz binaya namaz kýldýrmak! kaçýn kurasýyým ben!..yaþadýklarý aþka bak!...

eh yani “zamana göre kemane çalacaksýn...” bende mi söksem ne yapsam evimin kapýsýný!..kuzeye doðru açýlýyor da!..bakarsýn adým çýkýverir komüniste, baþým bir kapý yüzünden belaya girer..neme lazým, yaþayýp gidiyorum þunun þurasýnda...kazaya kurban gitmek istemem doðrusu...doðrusu, onlarýn varsa yaþadýklarý aþk, bir aþk da biz buluruz de’ mi yani!..

kör topal
dili bal
teni þal...


kapýsý mý?
açmasý kolay
oymalý dal.....

Mudurnu.15.10.2004



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: benzetme çok güzel:))
Gönderen: ayse candan / Ýstanbul/Türkiye
23 Ekim 2004
Merhabalar yazınızdaki sandıga benzetilmeye bayıldım:)))) okuduktan sonrada inceden inceye düşündüm de nekadar güzel bir tespitti dogrusu sandık olmayı bizler kabulleniyormuyuz,yoksa mahkummu ediliyoruz?elinize yüreginize saglık..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yüzleþme kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Selam Efendim
Acý Tatlý
Çatýlar
Hey Kadýnlar
Bakla
Anneyiz Biz
Münazara
Portakal
Milli Seviþmeler
Mektup

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Maldivler
Ýmam Olacaðým
Hýyar
Türlü Yaptým Türlü
Çocuk ve Et
Nüfus Artýþý
Baðýrdaklý Bebekler
Açlýk Sendromu
Benciform
Emekli Meselesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Semazen [Þiir]
Damlacýklar 3 [Þiir]
Çulluk [Þiir]
Damlacýklar 1 [Þiir]
Çek As [Þiir]
Makas [Þiir]
Nohut [Þiir]
Adsýz Alfabe [Þiir]
Týrnak Ýçi Söylence [Þiir]
Mektup [Þiir]


Tayyibe Atay kimdir?

Yeni þiirin,uzun yýllar yazmama raðmen yeni þairiyim. Ýnternet ortamý sayesinde okuyucu önüne çýktým henüz. Ne kadar þair olduðumun yanýtýný ise okuyucuya býrakýyorum. Bayan yazarlarýn çok az olduðu bir ülkede,duygu ve düþüncelerimi,þiirin ruhu okþayan ,elleyen tarafýyla anlatmaya çalýþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Ahmet Arif,Behçet Necatigil,Nihat Behram...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.