Sevgi dünyadaki yaþam ýrmaðýdýr. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
Ýnsanýn bir kentte ömür boyu yaþamasý için ne gerekir dense; doðrusu, bu soruya, Safranbolu’yu görmeden net bir yanýt veremezdim. Kafamda bugüne deðin oluþmuþ böyle hayali bir kent profilini, ancak Safranbolu’yu gezince son þeklini verdim. Adýný yýllardýr duyduðum bu dünya kentini bu yýl, Temmuz ayýnýn sýcak bir gününde gelebildim. Þu Japonlara bayýlýyorum doðrusu. Yolum bir gün Paris’e düþtüðünde onlar vardý karþýmda, Safranbolu’da da onlarý görünce, “Ýlahi Ömer, dedim, dünya ne küçük, bak yine karþýlaþtýn dostlarýnla !” “O kadar uyuþuksun ki, buraya gelmek için otuz yýl beklemen mi gerekiyordu? Özür dilerim Safranbolu senden….” Müflis Kamil Safranbolu’da bana gönüllü rehberlik yapan, deðerli meslektaþým Zafer Çomak, gerçek bir Safranbolu gönüllüsü... Onunla Safranbolu sokaklarýný arþýnlamak ayrý bir keyif oldu benim için. -Hocam, bir de þu Cinci Hana girelim, yorgunluk çayý içelim, deyince, daldýk haþmetli demir kapýdan içeri. Geniþ bir avluyu çevreleyen iki katlý hanýn yüzü ýþýl ýþýl, renk gelmiþ yüzüne. Merdivenlerden yukarýya týrmandýðýmýzda, yan yana dizilmiþ han odalarýnýn kapýlarýna, orada konaklamýþ kiþilerin ismi verilmiþ. Bu uygulama bana göre, güzel bir vefa örneði ve Cinci Hana farklý bir imaj da kazandýrmýþ. Onca ismi okurken, beni kendine çekecek bir isim karþýma çýkar mý, diye düþünüyordum. Tam da umudumu yitirmiþken, karþýma “Müflis Kamil” çýkmaz mý! Oh, dedim, bak iþte, sonunda aradýðýný buldun. Ardýndan çay içeceðimiz geniþ yayvan odaya geçtik. Nefis çayý yudumlarken düþündüm: Böylesi bir handa, günümüzde geceliði Dolarla ödeme yapýlan bu han otelde konaklamýþ ve bir odasýna ismi verilecek kadar tanýnmýþ Müflis Kamil kimdi? Onun mutlaka ilginç bir öyküsü vardýr, dedim. Arkadaþýmýn da bu konuda fazla bilgisi yoktu doðrusu. Onun izini sürmeye kararlýyým. Ey Safranbolu! Döneceðim sana yine bir gün… Kaim-Makam Evi Safranbolu’da günümüzde restorasyonu tamamlanmýþ bir çok ilginç Osmanlý konaðý ziyaretçilerin hizmetine sunulmuþ. Bunlardan birisi de Kaim-Makam Evi olarak adlandýrýlan konak, zamanýnda ilçenin yöneticiliðini yapan kiþi tarafýndan yaptýrýlmýþ. Günümüzde mirasçýlarý tarafýndan Kültür Bakanlýðýna hibe edilerek müzeye dönüþtürülmüþ. Konak, bende ilk anda Birgi Çakýraða Konaðýný anýmsattý. Yapý tarzý, iç mekan düzenlemesi konusunda büyük benzerlikleri olan konaðý gezerken; öfkeyle beton yýðýný durumunda, soluk alamadýðýmýz apartmanlarý yýkmak geldi. Kanyon Safranbolu’ya su taþýyan kemerlerin üzerinde gezinirken insanda ister istemez bir ürperti oluþuyor. Bu kemerlerin aþaðýsýnda kanyonun kýyýsýndaki küçük geniþ alaný gösteren arkadaþým Zafer, “Hocam, burada her yýl Bilkent Senfoni Orkestrasý Eylül ayýnda konser veriyor demez mi? Ýþte beni Safranbolu’ya çeken bir baþka cazibe noktasý! Batý Karadeniz daðlarýnýn gezilecek o kadar çok ilginç kanyonlarý var ki, salt onlarý ziyaret için ayrý bir zaman gerektiðini anlýyor insan. Zamanýmýz dar, istemeden de olsa kente geriye dönüyoruz. Kendimi bir gezi yazarý olarak görmedim hiçbir zaman. Bir kentin bende býraktýðý izleri paylaþmaya çalýþýrým bu tür yazýlarýmda. Safranbolu’ya yaptýðým bu kýsa geziyi, doðrusu parmaðýma çalýnmýþ bir parmaklýk bal gibi algýladým. Klasik deyimle, bu güzel yurdumuzun onca keþfedilmemiþ gizli hazineleri var ve biz bunlarý tanýma adýna fazla bir þey yapmamýn sýkýntýsýný yaþýyoruz. Burada ben yalnýzca kendime olan isyaný dile getirmek istedim. Eðer bana sorarsanýz; bir kez de olsa, bu, yeni Türkiye’ye kafa tutan “Safran” diyarýný gezip, görmenizi salýk veririm. Ýzninizle yazýmý bir þiirimle noktalayayým. Safranbolu yýllarýn yorgun tozu sinmiþ saçaklarýna, yavuklu bekleyen öksüz pencerelerde, aradým durdum kanadý kýrýk bir hayalini. dut yedim, kimsesiz sokaklara uzanmýþ dallarýndan geçmiþe, asýlý kaldý ellerim, hüzünle beslenen gözü yaþlý aðaçlarda. meðer yüreðimde taþýdýðým iç sarsýntý, bir safranboluymuþ benliðime sinerken, cinci handa müflis kamil olmak varmýþ. ömer akþahan 03.08.2004 / Alsancak-Ýzmir
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ömer akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |