..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Fatih Yalçýn




7 Temmuz 2004
Bir Yol Hikayesi  
Fatih Yalçýn
Arkasýna baktý yolcu. Geride býraktýklarýna… Bir fotoðraf karesine sýðabilecek kadar küçük þehrin, sokak lambalarýnýn cýlýz ýþýklarýyla býraktýðý gölgesine… Zifiri karanlýktan þehre ve otobüsün camýna düþen kar tanelerini fark etti sonra. Titredi. Soðuðun


:BAFD:
Arkasýna baktý yolcu. Geride býraktýklarýna… Bir fotoðraf karesine sýðabilecek kadar küçük þehrin, sokak lambalarýnýn cýlýz ýþýklarýyla býraktýðý gölgesine… Zifiri karanlýktan þehre ve otobüsün camýna düþen kar tanelerini fark etti sonra. Titredi. Soðuðunu hatýrladý þehrin. Sokaktayken yakan, soba baþýndayken keyif veren soðuðunu… Þaþýrttý düþündükleri onu. Hayýr, dedi kendi kendine. Bu þehrin, insanoðlunun ayrýlýk kelimesine yüklediði zafiyetleri, kullanmasýna müsaade etmeyeceðim. Bana çektirdiklerini tasdik edermiþçesine, adi bir gülümsemeyle veda etmeyeceðim bu þehre. Sonra bakmaktan vazgeçti buðulanmaya yüz tutmuþ otobüs camýndan, bir fotoðraf hükmündeki yaþadýklarýna. Gözlerini kapadý. Bu terk ediþe yüklediði hayalleri hatýrlamaya çalýþtý. Hiçbir þey gelmedi aklýna. Tekrar düþündü. Iþýklarý gördü önce. Sevindi bir an. Ama bu ýþýklar hayallerinin ýþýklarý deðildi. Tanýdýk bir siluet belirmeye baþladý sonra. Þehir yavaþ yavaþ bir gölge gibi düþtü yüreðine. Açtý kapadý gözlerini. Açtý kapadý defalarca. Olmadý. Ne þehri silebildi gözlerinden ne de hafýzasýndan gölgesini. Ne zaman baþlayacak bu yolculuk diye haykýrdý, otobüs þoförüne. Þoför, bir yolcu gelmedi, onu bekliyoruz dedi. Sonra gelince hemen hareket edeceðini eklemeyi de unutmadý. Her otobüs kalkýþýnda, beklemekten sýkýlan yolcularýn isyanýnýn sebebini anladý ve hak verdi onlara yolcu. Her yolculuk vaktinde baþlamalýydý. Ne vaktinden önce, ne de sonra. Bu isyan kaçma ile kalma arasýndaki kavgada yolcunun kaçýþtan yana tavýr koyuþuydu. O güne kadar küçümsediði düþmanýnýn elinin ne kadar güçlü olduðunu fark ediþin sebep olduðu iþe yaramayan bir hamleydi sadece. Sanki o an otobüs hareket etse bütün bu ýstýrap bitecekti.
O güne kadar galiz küfürler savurmuþtu bu þehre ve yaþadýklarýna. Güzel kelimesiyle nitelendirilebilecek her þey terk etmiþti onu bir gün. Ya da yolcu bütün terk ediliþleri o gün fark etti. Her gün bir güzellik terk ederken onu, bir rakamýnýn nesnelerin dünyasýndaki mütevazýlýðýndan olsa gerek, “bir”lerin toplanýp bütünü oluþturduðunu bilemedi. her þeyiyle bütün bu ýstýraplarýnýn kaynaðýnýn bu þehir olduðuna inanýyordu. Üniversiteyi kazanamamýþ, iyi bir iþ bulamamýþ, hepsinden önemlisi saygýn bir yer edinememiþti. Ona göre yalnýzlýðýnýn, baþarýsýzlýklarýnýn, fark edilemeyiþinin, onu üzen, mutsuz eden her ne varsa sebebi bu þehirdi. Tüm bu yaþadýklarýnýn hafýzasýndan silinmesinin bu þehirde kaldýðý sürece mümkün olmayacaðýný düþünüyordu. Farklý bir yerde, çok daha güzel bir hayat yaþayacaðýna inandýrmýþtý kendini. Bu terk ediliþin acýsý ancak bir terk ediþle küllenir diye düþünmüþtü. Öyleyse demiþti kendi kendine, burada kalmak için hiçbir sebebim kalmadý artýk. Terk edenle terk edilen ayný kaldýrýmlarý adýmlayamaz, ayný havayý teneffüs edemezdi. Sevgiliyle paylaþýlan ve paylaþýlacak olan her þey onun acýsýný artýracaktý. Öyleyse bu paylaþýmý bitirmenin vakti gelmiþti. Ne kadar da kolay olacaktý her þey. Bunlarý düþünürken eskiler ne kadar da abartmýþ ayrýlýðý diye düþünmeden edememiþti. Yolculuðun ilk duraðýnda, ilk dinlenme tesisinde yeni bir hayat kollarýný açacaktý ona. Bu yeni bir þehirde, yeni insanlarla yeni bir hayata baþlamak demekti.
Her zaman memleket ve gurbet kelimelerine fazlaca anlam yüklendiðini düþünürdü. Ne memleket abartýldýðý kadar deðerli ne de gurbet o kadar ýstýrap verici olmalýydý. Bu iki kavram üzerine bütün anlatýlanlar, bütün yazýlan hikayeler insanoðlunun abartma iþtiyakýnýn bir sonucu olmalýydý. Yýllardan beri yaþadýðý memleketinde deðer vereceði hiçbir þey görememiþti. Hatta bazen, bu þehirde doðduðu için üzüldüðü de oluyordu. Bu þehirli olup üniversiteye giden bazý öðrencilerin, memleketlerinin ismini söylemekten utandýklarýný duyduðu zaman içten içe onlara hak vermiþti. Bu hav veriþ þehri önemsemek demekti. Bu hak vermeler, “Ah! Baþka bir þehirde olsam…” þeklinde baþlayan hayaller dünyasýnýn kapýsýný açtý yolcuya.
Gözlerini kapadý yolcu. Þehre doðru baktý. Harþit boyunca attýðý adýmlar üzerine üzerine gelmeye baþladý. Sonra gördükleriyle tanýdýklarýnýn eþit sayýda olduðu caddeler daralmaya baþladý. Ýyice daraldý ve yolcuyu sýkmaya baþladý. O kadar sýktý ki yolcu, kemikleri kýrýlacak, toz olup etrafa daðýlacak sandý. Avazý çýktýðý kadar baðýrmak istedi, sesi çýkmadý. Mahallesine giden yol göründü sonra. Çocukluðunu bütün hayallerini derininde barýndýran bu tozlu yol rahatlattý yolcuyu. Yol boyunca yürüdüðünü fark etti. Bir türlü yol bitmiyor, uzadýkça uzuyordu. Mahallesine doðru baktý. Çok yakýndaymýþ gibi görünüyordu. Ama yürümeye baþlayýnca yol uzuyor, mahalle uzaklaþýyordu. Býkmadan usanmadan yürüdü. Kan ter içinde mahallesine vardý. Her zaman saatlerce oturduðu, bu yolculuðu planladýðý mahalle kahvesinde oturmak, biraz dinlenmek istedi. Kahvenin kapýsýný açmaya çalýþtý. Kapý açýlmadý. Kahvenin kapalý olduðunu düþündü ve tam geri dönecekken, bu saatte hep açýk olurdu diye düþündü. Camdan içeriye doðru baktý. Ýçerde insanlarýn oturduðunu fark etti. Tekrar kapýyý açmaya çalýþtý. Kapý açýlmadý. Kahveciye iþaret etti. Fark etmedi onu. Sadece kahvecinin deðil hiç kimsenin onu fark etmediðini anladý sonra. Sanki içeridekilerin hepsi, bütün mahalleli, kördü. O an birisinin yaklaþtýðýný gördü. Kenara çekildi. Yaklaþýnca eski arkadaþýný tanýdý ve ona doðru koþtu. Ama o, yüzüne bile bakmadan yanýndan geçti. Seslendi ona. Duymadý. Peþinden koþtu, yakalamak istedi onu, bir gölge gibi ellerinin arasýndan geçip gitti. Kahvenin kapýsýný açtý ve içeri girdi. Yolcunun gözleri yaþardý. Ama aðlamamalýyým dedi. Tuttuðunu zannetti yüreðine akan gözyaþlarýný. Arkasýný döndü ve evine doðru yürümeye baþladý. Annesi ve babasý evde olmalýydý. Eve yaklaþtýðýnda ýþýklarý fark etti önce. Kapýya doðru koþtu. Zile bastý uzun uzun. Bir süre bekledi, kapýyý açan olmayýnca, kapýyý yumruklarýyla dövmeye baþladý. Hiçbir ses gelmedi içeriden. Cama koþtu. Ýçeriye baktý. Televizyonun karþýsýnda uyuklayan annesini fark etti önce. Sonra babasý girdi salona. Cama vurdu. Neredeyse cam kýrýlacaktý; ama içeriden hiçbir ses gelmiyordu. O an annesinin uyandýðýný ve cama doðru geldiðini gördü. Heyecanla pencereyi açmasýný bekledi. Annesi pencereyi açtý ve karanlýða doðru baktý. Anne ben geldim dedi yolcu. Eline uzanýp öpmek istedi. Annesinin elleri uzaklaþtý ellerinden. Bir süre daha baktý karanlýða “hayýr ola” dedi ve kapadý pencereyi. Baðýrdý yolcu, haykýrdý. Duyan olmadý. Takat kalmadý dizlerinde. Eðildi yere doðru. Sonra dizlerinin topraða deðdiðini fark etti. Sarsýla sarsýla aðlamaya baþladý.
Gözlerini açtý yolcu. Muavinin ona seslendiðini fark etti. Bütün yolcular etrafýnda toplanmýþtý. Muavin, neyiniz var beyefendi , su getireyim mi, hasta mýsýnýz? diye sordu. Yok, yok bir þeyim dedi. Yanýnda getirdiklerinin sadece valizindekiler olmadýðýný anlayýnca ayaða kalktý yolcu. Pardösüsünü giydi. Kapýya doðru yürümeye baþladý. Þoför, delikanlý nereye gidiyorsun, kalmak üzereyiz dedi. Yolcu ben kalýyorum dedi ve aþaðý indi. Karanlýða doðru yürümeye baþladý. Muavinin arkasýndan doðru koþtuðunu fark etti. Durdu, gelmesini bekledi. Muavin valizini ona uzattý. Yolcu ona burada ihtiyacým yok dedi. Her þehir, kýymetini baþlamayan ya da sonu gurbete çýkan yol hikayelerinden alýr dedi kendi kendine. Þehre doðru baktý. O kadar güzel göründü ki ona, yeni bir þehri keþfedecekmiþçesine yürümeye devam etti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kent kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Perdeleri Çekersem Biliyorum Hayat Daha Güzel Olacak

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yüzleþme


Fatih Yalçýn kimdir?

En baþta kendini tanýtmaktan hoþlanmayan birisi. Þehrin gürültüsünden, hayatýn ve insanlarýn sýradanlýðýndan bunaldýkça kaleme ve kaðýda delirmemek için sarýlan bir adam. Öðretmen. Bilinçaltýný yazmayý seviyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Kemal Tahir, Yaþar Kemal, Oðuz Atay, Nazan Bekiroðlu, Ahmet Hamdi Tanpýnar, Sebahattin Ali, Ahmet Turan Alkan, Nihat Genç, ,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fatih Yalçýn, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.