Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France |
|
||||||||||
|
Ailesinin durumundan dolayý okula kýsa bir süre gidip býrakmak zorunda kalmýþtý, okuma yazmayý da vagonlarda ki istasyon tabelalarýndan sökmüþtü. Kars – Erzurum... Haydarpaþa... Bu tabelalarla yüzleþtiði her defa da : - Ey koca tren! Bir gün beni de Erzurum,Sivas deðil ta Haydarpaþa’ya götüreceksin, diye içinden geçiriyordu. Bu trenle, dedesi ve aðabeyi kasabaya, dedesinin aylýðýný almak için gidiyorlardý. Ne kadar bu yolculuðu arzu etse de dedesi aðabeyini daha çok sevdiði için hep kasabaya onu götürüyordu. Aylýklarýn alýndýðý aylar geçti ve o, yine trenin istasyona vardýðý vakitte inip binenleri seyrediyordu, zemheri ayýnda. Koca tren, “gidiyorum” diye feryat ediyor ve yine onu almadan köyden uzaklaþýyordu. Ellerini cebine attý usul usul yokuþu týrmanarak evin yolunu tuttu. Bir anda içinde yarýn o trene binme yolunda bir ateþ alev aldý ve kendi kendine tekrarlamaya baþladý baðýra çaðýra: - He ya! He koca tren yarýn beni de götüreceksin Haydarpaþa’ya, beraber gideceðiz oraya. Aklýna iyice yer etmiþti, Haydarpaþa’ya gitme arzusu. Eve vardýðýnda dedesinin odasýna girdi ve cayýr cayýr yanan sobanýn yaný baþýnda ki sekiye uzanýp: - Heyt ulan! Aha bende gidiyorum Haydarpaþa’ya. Siz götürmezseniz götürmeyin... Yarýn gidiyorum, diye sayýklayarak uyuyakalmýþtý. Ýþlerini bitirip odaya varan babasý, kucaklayarak onu yataðýna götürdü. - Ah balam, ben istemez miydim senin okuyup ta büyük þehirlerde barýnmaný. Ama nasip olmadý iþte ne yaparsýn, dedi ve yanaðýna kondurduðu kocaman bir öpücükle odadan ayrýldý. Bu bir veda öpücüðüydü ufaklýk için ama kim biliyordu ki? Yine sabahýn erken saatinde kalkýp koyulmuþtu iþe. Yaptýðý iþe öylesine dalmýþtý ki sabah treninin vaktini kaçýrmak üzereydi; Haydarpaþa aklýna geldi. Can havliyle elinde ne varsa savurup istasyona doðru koþmaya baþladýðýnda, tren de “ben geliyorum” çýðlýklarýný atmaya baþlamýþtý köye girerken. Nefes nefese varmýþtý istasyona ve yine trenden inenler, binenler... Yolcu vagonlarýna binemeyeceði biliyordu. Çünkü cebinde sadece bakkala verip bir avuç akide alabileceði, folluktan yeni çýkardýðý bir tane yumurtasý vardý. Trenci amcayý da bu yumurta ile kandýramayacaðýný biliyordu. “Yolcu vagonuna binemezsem, ben de yük vagonlarýna binerim” diye düþündü. O kalabalýkta usulca yük vagonlarýndan birine sokuldu ve aralanmýþ kapýsýndan sýzdý içeriye. Vagon yarýya kadar saman doluydu. Ýstiflenmiþ saman balyalarýna sýrtýný dayadý, gözlerini kapadý ve yine: - Aha geliyorum Haydarpaþa bakalým ne menem bir yermiþsin sen, diye sayýkladý kendince. Ama garibimin hiç haberi yoktu, köyünün ülkenin bir ucunda Haydarpaþa’nýn ise diðer ucunda olduðundan. Ki o zemheri soðuðunda trenin vardýðý bir istasyonda vagonun yükü boþaltýlacakken görmüþlerdi; ufaklýðýn elindeki yumurtaya sarýlmýþ,soðuktan mosmor olmuþ o minicik bedenini...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Musa YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |