Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin |
|
||||||||||
|
Karanlýk bir vakitte bir telefon geliyor; ardýndan adým koridorlarýn duvarlarýna çarpýyor, acýmasýzca yankýlanýyor. Yataðýmdan isteksizce kalkýp iðrenç bir bakýþýn elinden alýyorum ahizeyi. Birden binlerce kilometre uzaða firar ediyor aklým. Yarim, konuþuyor, konuþtukça konuþuyor, o konuþtukça saydamlaþýyor her þey. Kulaðýma martýlar eðiliyor, burnumu Marmara'nýn o nemli ve tuzlu kokusu yakýyor, Eminönü'ndeki balýkçýlardan balýk alýyorum, iskeledeki koyu tenli çocuklara bozuk paralarýmý daðýtýyorum, hepsi birden bacaklarýma sarýlýyorlar. Çayýmý yudumluyorum vapurun kýçýnda. Kayboluyorum Kadýköyün ara sokaklarýnda, Bomonti'de bir çay içiyorum... O konuþtukça yüzüm gülüyor, o konuþtukça her þey düzeliyor. An geliyor seni seviyorumlar, seni çok özledimler bitiyor. Ahizeyi iðrenç bakýþ alýyor elimden, yerine koyuyor. Önce Ýstanbul'un mavisi birden karamsar bir griye dönüþüyor, ardýndan yüzümün tüm mimiklerine felç iniyor. Farkediyorum ki sevdiðim aslýnda yüzlerce, binlerce trafik ýþýðý uzakta, kalbim ise sayfalarca imge geride. Kirpiklerimden bir kaç damla intihar ediyor. Derin bir nefes alýp damlalarýn toplu bir eyleme dönüþmesini faþizan bir tavýrla engellemeye çalýþýyorum. Koþar adýmlarla gecenin mavi karanlýðýnýn en kör duvar dibine atýyorum kendimi, görmesinler ýslak kirpiklerimi... Yüzümü dökecek bir dost yok buralarda ya da bir omuz verecek. Herkes kendi halinde, herkes içe dönük, herkesin suratýnda birer hiçlik. Sabahlarý iþkenceden farksýz. Belli ki bütün gece kapanmakla kapanmamak arasýnda kararsýz kalan gözlerim, tüm gece okuduðum kitabýn paragraflarýn herhangi birinin boþluðundan faydalanarak, sabaha karþý ani bir saldýrýya uðramýþ ve gafil avlanarak kapanmýþ. Ýðrenç bir ses baþucumda iki kez "Koðuþ Kalk!" diye baðýrdýktan sonra devam ediyor, "Kalkýn Ulan Pezevenkler!". Eðer hemen kalkmazsan, karýn boþluðunda kocaman ve kirli bir botun tüm aðýrlýðýný hissedebilirsin. Fýrlýyorum yataktan, avýna atýlan vahþi bir hayvan gibi kükrüyor "Size kalkýn demedim mi lan yavþaklar! Ani bir hareketle yanýmdaki ranzada yatanýn üzerine atýlýyor yakapaça yataktan çýkartýp karþýki demir dolaplara yapýþtýrýyor yüzünü kaþýnýn biri açýlýyor gözlerinden akan uyku ile sýcak kan kokusu havaya karýþýyor. Yarý açýk gözlerle acele ile üzerimi giyinirken uzaklardan kimliksiz bir güneþ yeni doðmakta. Mosmor gözlerim karanlýktan uyanmamaya kararlý. Yýlgýn hareketlerle tuvaletlere iniyorum. Sular yine akmýyor, dýþarýdaki musluðun önünde 30 kiþilik sýra her birinin elinde birer ibrik yüzünü yýkamak ve traþ olmak için bekliyor. Sýrada beklersem ayakta uyuyacaðým biliyorum. Yemekhaneye giriyorum. Bir tabak içinde 3 dilim bayat ekmek, 5 tane zeytini boðazýmdan geçmesinde yardýmcý olmak için imamýn abdest suyu gibi renksiz, kiþiliksiz bir bardak çayý uzatan el "Bok ye!" dercesine bakýþ fýrlatýyor. Bakýþa aldýrmadan hatta cevap bile vermeden uzatýlan tabaðý alýp boþ bir masada oturup kazýnan miðdemi oyalýyorum. Yüzümü dökecek bir dost yok buralarda ya da bir omuz verecek. Herkes kendi halinde, herkes içe dönük, herkesin suratýnda birer hiçlik. Burada tek tanrý, tek aþk var o da "þafak". Herkes, heryere, "Þ:bilmem kaç" yazýyor. Þafak adamlýðýnýn, sözünün geçmesinin yani saygýnýn tek nedeni. Biri ters birþey söylerse ya da birþeylere birinlere muhalafet ederse "Þafaðýn kadar konuþ ulan!" lafý yapýþýyor yüzüne. Her güneþ doðduðunda sessiz sedasýz bayram sürüyor. Akþamlar karanlýk, soðuk. lanetli... Sanýrým 3 ay sonra ilk defa silah aldým. Ne dediysem dinletemedim. Aðzýmdan bir laf çýkmasýný ya da karþýcý bir hareketimi bekleyen surat zorla tutuþturdu elime silahý. Namlusuna ilk dokunduðum an ilk atýþým geldi aklýma. Kulaklarým týkandý, gözümü kapattým, soðuk namlý elimi yaktý. Kalbim hýçkýrýklandý, dilim kurudu, konuþamadým. Yutkundum, tüfeði omzuma astým, tam kapýdan çýkarken bir böðürtü enseme saldýrdý "Baldýzýný da al ulan götveren!" Anlamsýzca baktým sesin geldiði yere deponun en karanlýk köþesinden bir karaltý fýrattý üzerime. Kafamýn ortasýna kasatura patladý ardýndan acýmasýz bir kahkaha...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Tuðushan Özdener, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |