..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > LOKMAN ZOR




21 Nisan 2004
Söyleþi  
Savaþýn Kazananý Yoktur

LOKMAN ZOR


Tiyatro Oyuncusu ve Yönetmeni Nurþim Demir ile Yapýlmýþ Bir Söyleþi


:DAFJ:
Savaþýn Kazananý Yoktur...

"Savaþ, insanlýk onuruna ve insanlýk mirasýna saldýrýdýr. Sadece yenilenler deðil, yenenler de insanlýk onurunu yitirirler. Bana göre savaþýn, kazananý yoktur, en büyük kaybedeni de kadýnlardýr."

Erzurum Devlet Tiyatrosu'nun yeni oyunu "Kadýnlar da Savaþý Yitirdi"nin yönetmeni Nurþim DEMÝR'le savaþ, kadýnlar ve Erzurum üzerine konuþtuk.

LOKMAN ZOR - "Kadýnlar da Savaþý Yitirdi" oyununu siz mi seçtiniz yoksa görevlendirmeyle mi Erzurum'da bulunuyorsunuz?

NURÞÝM DEMÝR - Aslýnda her ikisi de. Amerika ile Irak'la ilgili niyetleri ve planlarý gündeme geldiðinde Troyalý Kadýnlar gibi savaþ karþýtý oyunlarýn oynanabileceðini düþünüyordum zaten. Düþündüðüm oyunlardan biri de bu oyundu. Ayný dönemde; Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Abdullah Bey, sahnelenmek üzere bu oyunu seçmiþ. Bana teklif ettiler, ben de zaten düþündüðüm için severek kabul ettim. Tiyatronun yaþananlardan ve gündemden uzak olmamasý gerekiyor. Ayný doðrultuda Aralýk ayýnda Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda yine savaþ konulu "Söz Veriyorum" adlý oyunu yönetmiþtim.

LOKMAN ZOR - Tiyatronun yaþananlardan ve gündemden uzak olmamasý gerektiðini söylediniz. Bu oyunlarda çalýþmanýzýn sebebi, tamamen bu düþüncenin ve gündemi takip etme arzusunun bir neticesi midir?

NURÞÝM DEMÝR - Tiyatroyu yaþamdan uzak düþünmek mümkün deðildir. Tiyatronun gündemi birebir yansýtmasý yada takip etmesi mümkün olmayabilir. Ancak sanatçý olarak bazý toplumsal olaylara karþý duyarsýz kalamazsýnýz. Yaþananlarýn farkýndaysanýz bunlara yönelik bir düþünceye sahip olmanýz kaçýnýlmazdýr. Biz de karþý karþýya kaldýðýmýz bu savaþ gerçeðine yönelik düþüncemizi, iþimizi yaparak ve "Savaþa Hayýr" diyerek ortaya koyuyoruz. Yoksa tiyatro, mutlaka gündemi birebir izlemeli gibi bir düþünce her zaman gerçekleþmeyebilir.

LOKMAN ZOR - "Kadýnlar da Savaþý Yitirdi" oyunu savaþ karþýtý söylemini ne þekilde ortaya koyuyor?

NURÞÝM DEMÝR - Oyun bu söylemi, özellikle savaþ sonrasýnda kadýnlarýn durumunu ele alýyor. II.Dünya Savaþý'nda Viyana'ya giren Sovyet Ordusu'nun, savaþýn maðduru aç ve sefil Viyana kadýnlarýný, günlük nafaka karþýlýðýnda askerlerin cinsel ihtiyaçlarýný karþýlamak üzere kullanmasý anlatýlýyor. Savaþ karþýtlýðý, her dönemde savaþtan en büyük zararý gören kadýnlarýn, cinsel kimliklerinin uðradýðý þiddeti ele alýyor.

LOKMAN ZOR - Bu ifadenizde kadýn olmanýzdan kaynaklanan duygusal bir bakýþ açýsý var mý? Zira savaþ, insanlýk tarihi boyunca zararlý ve tahrip edici olmuþ bunun zararýný da herkes eþit bir þekilde görmüþtür.

NURÞÝM DEMÝR - Bu bakýþ açýsýnýn kadýn olmamla ilgisi var mý bilmiyorum ama gerçekten savaþlarýn kadýnlara çok daha fazla acý verdiðini düþünüyorum. Kadýnlar savaþta babalarýný, kardeþlerini, kocalarýný, çocuklarýný yitiriyorlar. Bunun yaný sýra, insanýn kolay kolay kabul edemeyeceði bir baþka þeylerini de yitirebiliyorlar, bir erkeðin yitirmediði bir þeylerini: Bedenlerini kullaným hakkýný. Bu beraberinde kadýnlýk ve insanlýk onurunun da yitirilmesi sonucunu getiriyor. "Kadýnlar da Savaþý Yitirdi" daha çok bunun üzerine kurulu. Savaþ, herkesten alýp götürdüðü, yok ettiklerinin daha fazlasýný kadýnlardan götürüyor. Bunu insanlýk tarihinin her döneminde yaþadýk, en yakýn örneðini birkaç yýl önce Bosna'da, Arnavutluk'ta ve belki Irak"ta hep beraber gördük. Herkes, çok büyük acýlar yaþadý ancak en büyük acýlarý tecavüze, ve benzeri kötü muamelelere uðrayan kadýnlar yaþadý. Bana göre savaþýn, kazananý yoktur, en büyük kaybedeni de kadýnlardýr.

LOKMAN ZOR - Bunun her dönemde ayný olduðunu mu düþünüyorsunuz?

NURÞÝM DEMÝR - Tabi ki, ilk çaðlardan günümüze hep ayný olmuþ, gelecekte de farklý olmayacaktýr. Oyunda 1945'lerde yaþananlar anlatýlýyor. Biz o dönemde hatta daha öncelerde yaþanan acýlarýn, þiddetin, saldýrganlýðýn günümüzde de sürdüðüne, fazla deðil, beþ-on yýl önce tanýk olduk ve oluyoruz. Oyunda bu acýlarýn her dönemde yaþandýðýný söylemeye çalýþýyoruz.

LOKMAN ZOR - Bahsettiðiniz acýlara bizzat þahit olmuþ Malaparte'den bahsedelim birazda. Hem I.Dünya Savaþý'nda hem II.Dünya Savaþý'nda bulunmuþ, bir dönem Ýtalyan Faþist Partisi'nin görüþlerini benimseyip savunan asker kökenli birinin, savaþ karþýtý bir oyun yazmýþ olmasý ilginç bir durum.

NURÞÝM DEMÝR - Sizin de ifade ettiðiniz gibi her iki dünya savaþýnda görev almýþ ve I.Dünya Savaþý'nda savaþ niþanýyla ödüllendirilmiþ bir Ýtalyan Subayý Malaparte. Bir süre Faþizmin görüþlerini benimsemiþ olmasýna raðmen sonradan bu görüþlerden vazgeçmiþ ve Hitler Faþizmi'ni devirmek için "Hükümet Yýkma Tekniði" adlý ünlü eserini yazacak kadar karþý olmuþ bu görüþe. II.Dünya Savaþý süresince birçok cephede görev yapmýþ, savaþýn verdiði acýya ve yarattýðý tahribata birebir tanýk olmuþ. Bence onun hayat hikayesi, savaþýn gerçek yüzünü göstermek için en iyi örnek. Asker kökenli birinin savaþa yönelik böylesine bir bakýþ açýsýna sahip olmasý, savaþ olgusunun ürkütücü boyutunu gözler önüne sermektedir. Oyunda ortaya koyduðu tavýr da "asker olma"nýn önüne geçen "insan olma" düþüncesinin neticesidir.

LOKMAN ZOR - Oyun 8 Mayýs'ta prömiyer yapýyor ve prova süresi oldukça kýsa. Bu durum gözünüzü korkutmadý mý?

NURÞÝM DEMÝR - Korkutmadý desem yalan olur. Ama ortada yapýlmasý gereken bir iþ var ve birinin çýkýp bu iþi yapmasý gerekiyor. Sürenin kýsa olmasý, biraz daha fazla çalýþmayla sorun olmaktan çýkarýlýr. Ben de bunu düþünerek hareket ettim. Bu doðrultuda en büyük avantajým; oyuncularýmýn hepsinin çok genç, enerjik ve istekli olmalarýdýr. Hepsi çok zor þartlar altýnda çalýþýyor olmalarýna raðmen oldukça verimli bir prova sürecimiz söz konusu oldu. Açýkçasý çalýþmaya baþlamadan önce böyle bir þeyi beklemiyordum.

LOKMAN ZOR - Buraya gelmeden önce Erzurum Devlet Tiyatosu'nu yada Erzurum seyircisini tanýyor muydunuz?

NURÞÝM DEMÝR - Erzurum'a daha önce 1980 yýlýnda bir turneyle gelmiþtim. Erzurum halkýný o dönemde az da olsa tanýma imkaným oldu. Ancak aradan geçen zamanýn neleri deðiþtirdiðini tahmin etmek zor. Buraya geldikten sonra Erzurum'un çok sevecen ve algýlarý açýk bir seyirci kitlesine sahip olduðunu gördüm. Çok istekli ve sanatsal etkinliklere karþý duyarlý bir seyirci var ve o insanlara bir þeyler verilmeli onlar için bir þeyler yapýlmasý gerekli diye düþünüyorum. Erzurum Devlet Tiyatrosu'nu ise ayný kurumun çatýsý altýnda çalýþýyor olmamýz dolayýsýyla az çok tanýyordum. Ama burada bulunduðum süre içerisinde daha fazla bilgi sahibi oldum.

LOKMAN ZOR - Erzurum'un veya diðer bölgelerin yeterli imkanlara sahip olduðunu düþünüyor musunuz?

NURÞÝM DEMÝR - Bunu düþünmek mümkün deðil, örneðin burada birçok eksik, birçok imkansýzlýk söz konusu ve bu durum sadece Erzurum için deðil, her yer için geçerli. Devlet Tiyatrolarý'na yönelik acil bir iyileþtirme þart. Sorunlar çok ve büyük, buna karþýn ortada çözüm yok. 1949'da çýkmýþ Devlet Tiyatrolarý yasasýnýn en son 1970'te elden geçirilmiþ olduðunu ve o dönemde daha küçük bir kurumun ihtiyacýna göre ayarlanmýþ. Tiyatrolarý için yeni bir yasa, yeni bir yapýlanma þart. Ancak ne yazýk ki, hiçbir dönemde hiçbir siyasi, ciddi ve çözüm üretici bir yaklaþýmla meselenin üzerine gitmedi. Hepsi kültürel ve sanatsal hizmetin getirisini maddiyatla deðerlendiriyor. Bunun aksine, öyle uygulamalar söz konusu oldu ki, "gölge etmeyin baþka ihsan istemiyoruz" noktasýna geldik. Siyasilerin hiçbir þekilde anlamadýklarý iþimize burunlarýný sokmalarý, o kadar kötü þeyler yaþamamýza sebep oldu ki uðradýðýmýz kan kaybýný telafi etmek, yaralarýmýzý sarmak neredeyse mümkün deðil. Alýn iþte en sonuncusu ortada: Kültür Bakanlýðý'yla Turizm Bakanlýðý'ný birleþtiriyorlar. Söylemek istediðim þey; imkansýzlýklar yada yaþanýlan sorunlar sadece Erzurum'a ve diðer bölgelere has þeyler deðil, Devlet Tiyatrolarý'nýn genel sýkýntýlarý ve bunlarýn aþýlmasýnýn tek yolu var: Bizim önerilerimiz doðrultusunda ve bizim bilgimiz dahilinde "Yeniden Yapýlanma".

LOKMAN ZOR - Bahsettiðiniz sýkýntýlarýn "Kadýnlar da Savaþý Yitirdi" oyunu üzerinde olumsuz etkileri oldu mu?

NURÞÝM DEMÝR - Çok net bir þekilde görünmese de mutlaka oldu ve oluyor. Sanatçýsýndan teknik personeline kadar herkes ister istemez etkileniyor bundan. Örneðin, bazý günler gece 10'dan sonra 2'lere kadar prova yapmak zorundayýz. Sanatçý arkadaþlar gündüz çocuk oyununda, akþam diðer oyunda oynuyor. Oyundan sonra provaya katýlýyor bu arada da turneye gidiyorlar. Teknik kadro için de ayný durum geçerli. Onlar da sabah gelip çocuk oyununun dekorunu kuruyorlar, çocuk oyunundan sonra onu söküp prova için bizim dekoru kuruyorlar. Yine de birileri Ankara'da Ýstanbul'da oturduðu yerden Devlet Tiyatrolarý çalýþanlarýnýn sezon boyunca yattýðýný, çalýþmadýðýný söyleyerek yazýp çiziyorlar. Bu emeðin tiyatro adýna ahkam kesenler veya siyasiler tarafýndan dikkate alýnmamasý, farkýnda olunmamasý çok acý. Bütün bunlar tabi ki olumsuz bir takým etkiler doðuruyor. Ancak bunlara raðmen herkes çok büyük özveri, fedakarlýk ve hevesle çalýþýyor, çalýþmaya da devam edecektir.

LOKMAN ZOR - Bu özveri ve fedakarlýðýn, ortaya iyi ve baþarýlý bir çalýþma çýkaracaðýný umuyorum. Söyleþi için teþekkür ediyor, bundan sonraki çalýþmalarýnýzda baþarýlar diliyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Makale

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yalnýz Balýkçý [Öykü]
Yaþamýn Aydýnlýk Yüzü [Öykü]
Çobanýn Büyüsü [Öykü]
Ýnsanýn Serveti [Öykü]
Kaçtýðým Yer: Kendim [Öykü]
Vapur Hikayeleri I [Öykü]
Bir Mum Daha Söndü Özgürlüðe; Yanarak ve Eriyerek [Öykü]
Kýyamet Mektubu [Öykü]
Önemsiz Bir Soru Ya da Ölmek [Öykü]
Sipil Üçlemesi II [Öykü]


LOKMAN ZOR kimdir?

ÜÇÜNÜ TEKÝL KÝÞÝNÝN ÝÇ DÜNYASININ YAZARI

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © LOKMAN ZOR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.