..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan melek olsaydý dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > BURAK ÖRKÜN




1 Mart 2004
Alkol Ko (R) Kusuyla Uyuyan Þizofren Yürek  
BURAK ÖRKÜN
Senden de üvey babamdan da nefret ediyorum dedi... Üstelik sen de onun gibi alkollusun. O gün öylesine gittim ki kayboldu geliþlerim...


:BEHG:
ALKOL KO(R)KUSUYLA UYUYAN ÞÝZOFREN YÜREK

Þehir yine kaybolmuþtu o gün. Sokaða çýktým.sahipsiz caddelerde; avare, beþ parasýz ve ter kokulu halimle dolaþtým. Hava o kadar soðuktu ki; ceplerime ellerimi koyma alýþkanlýðýmý bir yana býrakmýþ, onlarý koltukaltýma sýkýþtýrmýþtým. Donmak üzere olduðumu düþünürken bir yaðmur tanesi ensemden içeri girdi. Oradan da sýrtýma süzülerek beni kendime getirdi. Ürpermiþtim.

Ne zaman yaðmur çiselese –hele o ilk damlalarda- ; hasta olabileceðimi düþündüðü için annemin beni top oynadýðým sokaklardan çaðýrýþý gelir aklýma. Tam da mahallenin en güzel kýzý ip atlýyorken penaltý kazanmýþýz... Ama yine de annemin o þefkatli, acý ve endiþe dolu sesi kulaklarýmda çýnlar. Upuzun ve eskimiþ yýllarýn içinden gelip soðuk bir apartman kapýsýnýn önünde bulurum kendimi... O ses kulaklarýmda çýnlýyordur hala. Þu an kapýyý çaldýðýmda kulaklarýma çarpan megafon sesi gibi...

-     Kim o?
Sesinde yine hüzün vardý.notalarý yosun tutmuþ alaturka bir þarký gibi.
-     Þey... Benim bir þey diyecektim de...

Ve ne zaman açýlacaðýný bilmediðim otomatik kapýnýn açýlýþ sesi... Apartmanýn merdivenlerinden yukarý çýkarken dairelerin önünde ayakkabýlar gördüm.hepsi çamurlu ve eskiydi. Yani yoksullardý ayakkabýlar. Çocuk yýllarýmda onlarý kapýnýn önünde daðýnýk býraktýðým akþamlarda annemin bana kýzmasýna sebebiyet veren ayakkabýlar... Sokakta eskitirdim onlarý, sonra okula gitmeye utanýrdým. Onca siyah ve boyalý ayakkabý arasýnda bir maymun suratý gibi çirkince sýrýtýrdý ayakkabýlarým.Öyle utanýrdým ki...Þu an eski yaþanmýþlýðýmýn gölgesinde büyüttüðüm geçmiþ aþkýmýn karþýsýnda utandýðým gibi...

Kapýyý açtý. Soðuk ve bir þeye ayak diriyormuþ gibi bir hali vardý. Ne istiyorsun cümlesini tekrarlamadan kapýyý açýk býrakýp uzun koridordan oturma odasýna doðru yürüdü... Üzerinde kahverengi bir kazak vardý, omuzlarýna düþen saçlarý, açýk pencereden esen rüzgarla uçuþuyordu...

Kendi iç hesaplaþmalarýmla uðraþýrken konuþmayý unutan dilim yeni yeni açýlýyordu.
-     Üzgünüm ve piþmaným demeye kalmadý lafýmý kesti...
-     Boþ ver dedi.. alýþtým... –tanrým yalan söylemek ona hiç yakýþmýyordu. Bugüne kadar bana hiç yalan söylememiþti aþk yaþadýðýmýz günlerde bile.-

Açýk pencereden esen rüzgarýn daðýttýðý saçlarý yüzünü kapatýyordu. Yüzündeki gizem gittikçe büyürken bir elini diðer elinin üstüne koyup dizinde birleþtirdi. O an sonsuza dek sürebileceðini düþündüðüm bir sessizlik baþladý. Kayboluþun tanrýsý yüzümüzdeki sahipsiz anakaralara yokluk kentleri kuruyordu. Sonra ýslaklýða teslim etmemek için gözlerimi, kapadým onlarý... o sahipsiz tanrýnýn kurduðu kentlere daldým...

Yürürken düþünüyordum: Neden üzgün ve piþmaným?.. Belki de benim yaradýlýþým bu. Ben sevmeye yetenekli deðilim. Her þeyin yok olup deðiþebileceði bu sahte evrende sevgimi hiçbir varlýða adayamýyorum. Onlara baðlanma korkusu bile beni ürkütüyor. Belki de yaþamaya korktuðum duygularým yüzünden yalnýzlaþýyorum... tüm bu sorunlardan ve hiç sevmediðim bu kentten derin bir uykudan kopar gibi koptum...

-     Ne düþünüyorsun? Dedi
-     Hiç, hiçbir þey dedim... zaten hiçbir þeylik üzerine düþünme konusunda bir Nobel hakkettiðimi hep düþünmüþümdür.

Kýsa cevaplar verdikçe sorular uzun bir hal alýyordu. Daðýnýk saçlarýný eliyle kulaðýnýn arkasýna alýp konuþmaya baþladý:
Korktun hep korktun sevmekten. Bunlarý söylerken gözleri kýzarmýþ, yüzü kasýlmýþ, elleri titriyor bir haldeydi... sorumluluklardan korktun. Ufacýk bir þeyi taþýmaktan yorulurdu güçsüz omuzlarýn. Yalan mý... Eve erken dönmek deðil, evde seni bekleyen biri olduðu için eve dönmek korkuttu seni. Hayatýn sana yüklediði ufak þeylerden kaçtýðýn için þimdi sana yüklenen büyük sorumluluklar altýnda eziliyorsun dedi. Gittikçe büyüyen gözlerinden yaþlar dökülmeye baþladý. Elmacýk kemiðinden yanaklarýna ve oradan da boynuna doðru akan yaþlar gizemli yolculuklarýný sürdürüyorlardý. Ben suskunluðumu bozamadým. Ellerini yüzüne koymuþ aðlýyordu. Lanet olsun, senden nefret ediyorum dedi. O an beni dinlemesini rica ettiðim bir hareket ve mimikte bulundum. Sözünü kesmedi. Ýyi ki kesmedi, çünkü ne konuþacaðýmý bilmiyordum. O durmadan ayný cümleyi kuruyordu. Senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum... gittikçe gözlerimden uzaklaþan bir þehre benziyordu. Son kez senden nefret ediyorum dedi ve ben:

-     “Yeter”. dedim
-     “Kaçýp gittiðin o günden beri yalnýzlýktan yok oluyorum.” dedi
-     “Býrak düzelteyim hatalarýmý, yaþamýna yeni anlamlar yükleyeyim.” dedim

Bana öyle inanmayan gözlerle baktý ki, kendimi o güne kadar hiç bu denli kötü hissetmemiþtim. Yanýna gittim, ellerini tuttum. Çekmek istedi býrakmadým. O da tekrar çekmedi zaten, aðlamaktan þiþen gözleri ona öyle yakýþýyordu ki... Kulaðýna yaklaþýp özür diledim. Parfümünün kokusu tenimin kokusuyla birleþip burnumdan içeri ve oradan tüm hücrelerime yayýldý. Parfümünün kokusu ruhumu teninin kokusu erkekliðimi okþuyordu. Kulaðýna onu sevdiðimi söylemeye devam ettim. Aðlamaktan, baðýrmaktan ve yalnýzlýktan yorulmuþtu bedeni. Boynuna eðilip onu öptüm. Ellerini boynuma doladý ve saçlarýmý okþamaya baþladý. Meydanda kalmýþ son savaþçýlar gibiydik... Dudaklarým dudaklarýna deðdi. Aylardýr göremediðim, giysilerinin içinde gizlenen kadýnlýðý diriliverdi mezarýndan. Günah iþlemeyi seven melekler gibi seviþtik bütün gece... terlemiþ ve rahatlamýþ iki beden hiçbir problemi çözememiþti. Artý ne baþladýðýmýz yerdeydik ne de bitirmek istediðimiz noktada... Hafýzamýn uyanýþ saati gelmiþti. Geçmiþte yaþadýðým(ýz) ; acýlar, sevinçler, umursamazlýklar, paylaþýmlar, yeniden oluþum çabalarý... Hepsini kýsa bir rahatlýktan sonra huzursuz bir hissin sardýðý bedenime aldýrmaksýzýn hatýrladým. O hala uyuyordu. Nefes alýp verirken, yorganýnýn örttüðü göðsü hep ayný hareketi tekrarlýyordu. Sayýklar gibi oldu, az sonra sýrtýný bana dönüp tekrar daldý uykuya. Okul balosundan döndüðümüz o günde dönüp sýrtýný yatmýþtý bana. Sýrf dansetmeye utandýðým için konuþmamýþtý benimle. Karþýmda o günlerden bir hayli uzaklaþmýþ olgun bir kadýnýn bedeni yatýyordu. Yara almýþ ruhu ise hiç karþýmda duramamýþtý. Ruhunu hep hayallerimde yaþatmýþtým. Bir gün suya düþerken hayallerim, derin bir denize doðru kayboldu ruhu. O günden beri avare ve yalnýz bir adam olarak kaçtým hep sorumluluklarýmdan ve hep öyle yaþadým...

Konsolun üstündeki sigara paketini eðilerek aldým. Ne vakit kendimi yargýlasam sigara içerim. Sonra tekrar bana doðru döndü. Simasýnda uyandýrýlmayý bekleyen bir çocuðun ifadesi vardý. Uyandýrmadým. Uyandýramadým... ya kalktýðýnda bana sorular sormaya baþlarsa... Ya neden o kadar önemli bir konuyu konuþurken birden seviþtiðimizi sorarsa... sigara aðzýmda berbat bir tat býrakmýþtý. Yataktan çýktýðýmda üþümeyeceðimi bilsem kusmaya gidecektim. Gözlerini açacak gibi oldu. Sonra derin bir nefes aldý ve tekrar uyumaya devam etti. Saat sabahýn beþiydi. Ben, onun uyandýðýnda soracaðý sorularý düþünüyordum. Çünkü korkuyordum. Çünkü ne zaman onunla birbirimize cevabý ruhumuzu inciten sorular sorsak, ardýndan unutulasý geçmiþimizin kirli kalýntýlarý çýkýyordu. Ona dair, yaþanmýþlýk adýna ne varsa gözümün önüne geliyordu. Bir kýþ akþamýydý. Yüzünün kurak topraklarýna yaðmur yaðmýþ gibi sevinçliydi. Ýkimiz de sarhoþtuk. Yada ben sarhoþtum. Onun sarhoþ olup olmadýðýndan þimdi bile emin deðilim. Odasýna girdik. Onun odasýna önceleri yüzlerce kez girmiþtim ama hiçbir zaman o an hissettiðim duygularý hissetmemiþtim. Ne olduðunu bilmediðim bir duygu, beni onun hayatýna dair derin anlamlý sorular sormaya yöneltti. Ona cevap verilmesi o kadar zor sorular sordum ki, öyle suçladým ki, öyle inanmayan yüzümle dinledim ki, aðlamamak için zorlanan gözleri, yüreðimi hapsettiðim gözlerime baktý.
O gece de geçen gece gibi özür diledim ve öptüm. O gece de tenim tenine deðdi. O gece de gözleri az biraz ürkek baktý... onu soymaya baþladýðýmda...

-     “Senden de üvey babamdan da nefret ediyorum.” dedi. Üstelik sende onun gibi alkollüsün.
-     ...


O gece öyle bir uykuya dalmýþtým ki ancak bu sabah uyanabildim. Ve yine o vardý yanýmda. Acaba benden nefret mi ediyordu?

Lastik tokasýnýn tutamadýðý saçlarý yastýða dökülmüþtü. Gerçekten de çok güzel görünüyordu. Güzel yüzü onu anlamlý kýlmasa da, içimde hala karþý koyamadýðým bir takým duygularým vardý. Yataktan kalktým. Çýplak ayaklarýmla, üþüyerek geçtim soðuk ve uzun koridordan. Lavaboda ellerimi ve yüzümü yýkadým. Ne yaparsam yapayým yüzümden ve ellerimden çýkmayan o günahlarý temizlemek için þansýmý bu sabah yine denedim. Üstümü giyindim.gitmeliyim dedim kendi kendime. Çünkü ben ufak bir kýz çocuðuna tecavüz eden sarhoþ bir adamýn yüreðine benzetilmiþtim. Çünkü ben zavallý bir aþk þiirinin son cümlesinden silinmiþtim. Çünkü ben korktuðum için üstüme gelen yüreðime yenilmiþtim...

Yavaþça kapýyý açtým. Kapýnýn gýcýrtýsý yankýlandý apartmanýn eski duvarlarýnda. Geri(m)de dün gece öylece uykuya dalan dirini býrakmýþtým ki, hiçbir dönüþüm artýk onu uyandýramazdý...

Kaybolmuþ bir þehrin sokaklarýnda, avare, beþ parasýz ve ter kokulu halimle dolaþýyordum yine... Yine gidiyordum yitik bir sevgiye, yeni bir öyküye...


BURAK ÖRKÜN














Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Metafizik Bahçelerime Papatyalar Ektim


BURAK ÖRKÜN kimdir?

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © BURAK ÖRKÜN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.