Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Her yönden silah sesleri, baðrýþmalar geliyor. Roketlerin výzýldayarak,ufak çaplý bir kuyruklu yýldýz misali gözümün önünden geçtiðini görüyorum. G-3 ve kalaþnikof sesleri sanki hiç kesilmeyecek gibi...Çok fazla kalaþnikof sesi duymam, kötüye iþaret;kalaþnikof kötü adamlarýn yani teroristlerin silahý. Bu da düþtüðümüz pusunun büyüklüðünü gösteriyor. En az 50 kiþi saldýrmýþ olmalý. Karþýlýk olarak tek tük duyulan bizimkilerin G-3 sesleri durumun kötü olduðunu kesinleþtiriyor. Fena pusuya düþmüþüz. Hepsi o aptal teðmenin inatçýlýðý yüzünden oldu. Vadinin üstünden gitmek varken,vadinin altýndan; dere yataðýndan gitmek onun fikriydi. O kendini bi bok sanan ukala gür sesiyle, etrafa emirler yaðdýrmadýðýna göre, bir þarapnel parçasý ya da bir mermiyle çoktan tanýþmýþ olmalýydý. Kafamý güçlükle saða çevirip biraz kafamý kaldýrdýðýmda, ilerde yatan iki kiþi gördüm. Öndeki bizim bölüðe katýlan yeni çocuk, sanýrým düþen bir roketten nasibini almýþ. Yanýk et ve kan kokusu burnumun direðini sýzlatýyor. Onunla tek muhabbetim, bu sabah kahvaltýdan sonra bana sorduðu “sigaran var mý?” cümlesiydi. Ýlk ve son diyaloðumuz olmuþtu. Kimbilir belki daha samimi,belki de dost bile olabilirdik. Kafa dengi birine benziyordu. Ama artýk geçti. Aslýnda her þey için çok geçti. Karþýlýk vermek istiyorum,tüfek ne kadar aðýrlaþmýþ. Kaldýracak mecalim yok. Her þey, yavaþ çekim misali, çok yavaþ ilerlemeye baþladý. Tanrým galiba ölüyorum. Artýk ayaklarýmda kandan bir gölet oluþtu. Üþüyorum,çok üþüyorum... Düþünceler etrafýmý sarýyor.Benim hiç çocuðum olmayacak. Çocuðumu kucaðýma aldýðýmda herkesin “dünyanýn en büyük mutluluðu” dediði hissi tadamayacaðým. Benim hiç karým olmayacak. Hep nikahlarda gýpta ile baktýðým;gelinin duvaðýný açýp alnýný öpemeyeceðim. Sevgilim, sen kollarýmda yatarken,saçlarýný koklayýp, kulaðýna iyi geceler deyip huzurla uyuyamayacaðým... Tanrým,20 yaþýndayým, hayat bu kadar kýsa olmamalý. Neden tanrým, neden...Annemi artýk göremeyeceðim. En çok da buna üzülüyorum. Sevgilimse sýmsýcak dudaklarý artýk bana çok uzak. Umarým cennet denen yer vardýr. Ben þehit olacak mýyým acaba? Þehit olursan cennete gidersin diyorlardý, umarým doðrudur. Cenneti bilmesem bile cehennemin ne demek olduðunu biliyorum. Son 20 dakikadýr onun içindeyim. Tanrým bu acý dayanýlacak gibi deðil. Onca aldýðýmýz eðitimden sonra,daha ne olduðunu anlayamadan,ilk çatýþmada pusuya düþmüþ,açýlan ilk ateþte vurulmuþtum. Oysa askerden sonra ne hayallerim vardý. Hepsi boþmuþ. Tüm planlar ve umutlar namludan çýkan kurþuna baðlýymýþ. Deniz kýyýsýnda ki kumdan kaleler gibi...hep yýkýldý, yeniden yapamam artýk... Ölürken hayatýn film þeridi gibi gözlerinin önünden geçer cümlesi kafamda yankýlanýyor. Oysa benim düþünüp görebildiklerim; annemin benim öldüðümü duyduðu andaki aðlayýþ ve feryatlarý, bir de sevgilim, aþkým, caným, bir tanemin ben birliðe teslim olurken ki son vedalaþmamýzdaki, buhulu otobüs camýnýn arkasýndan gördüðüm hüzünlü el sallayýþlarý... Artýk acý hissetmiyorum. Ýçim huzur dolu. Ne bileyim, kendimi hiç böyle hissetmemiþtim. Üzerime bir karaltý geliyor. Yardým et demek istiyorum, belki bizimkilerdendir umuduyla. Ama aðzýmý oynatamýyorum, sanki biri sesimi almýþ. Acaba kim bu gelen? Azrail mi yoksa melekler beni omuzlarýmdan tutup cennete götürmek için mi geldi. Ama melek veya azrail kalaþnikof taþýmaz ki...Yaklaþýyor,yaklaþýyor. Yüzünü belli belirsiz görüyorum, muhtemelen 15-16 yaþlarýnda bir çocuk. Silahýný bana doðrultuyor. Bana ateþ ettiðini, namludan çýkan ateþle, göðsüme gelen basýnç nedeniyle anlýyorum. Artýk kimin umurunda , hiçbir þey hissetmiyorum, hiçbir þey duyuyorum. Çocuk yaklaþmaya devam ediyor. Tüfeðini kaldýrdýðýný görüyorum. Suratýma tüfeðinin dipçiðiyle vuruyor. 2 tane sayabiliyorum. Sonra birden inanýlmaz derecede hafiflediðimi hissediyorum. Tanrým, yükseliyorum. Aþaðýya bakýyorum, vücudum orda. Çocuk da orda, hala suratýma dipçikle vurmaya devam ediyor. Oysa ben yükseliyorum,yükseliyorum...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © mavi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |