Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
Zaman Üzerine Serbest Düþünceler Gazetelerin ve TV bültenlerinin gündemi her zamanki gibi sýkýntý verici! Farkýndalýðýn daha fazla acý vermemesi için siz gelin; býrakýn o 3. sayfa haberlerini, ekonomik veya siyasal krizleri, kýsýr siyasal gündemi, savaþlarý, basiretsiz insanlarýn o yanýltýcý beyanlarýný bir an için bir kenara da, daha anlamlý bir konu üzerinde hasbýhal edelim!.. Ýnanýn bana, daha keyifli de olacak! Konumuz zaman olsun... Çünkü zaman, sizlerin yani düþünen, zeki ve meraklý bireylerin genç yaþlardan baþlayarak üzerinde ilk kafa yorduðu felsefi bir konu. Bizlere önceleri, ilköðretim kitaplarýnda zamaný, düz bir çizgi üzerinde, geçmiþten gelip geleceðe uzanan bir nicelik olarak tanýmlamýþtýlar. Sonra lise yýllarýnda, daha ileri bir fizik okumaya baþladýðýmýzda; rölativite kuramýný, hýz-zaman iliþkisini öðrenmiþtik. Büyük hýzlarda, örneðin saniyede üç yüz bin kilometre olan ýþýk hýzýna yaklaþtýkça, zamanýn lastik gibi sünüp uzayacaðýný anladýk. Teorik olarak, madde ýþýk hýzýna ulaþtýðýnda zaman ilerleyiþi duracaktý… Bu olgu o zamanlar bize çok ilginç gelmiþti, ölümsüzlüðe ulaþmak gibi bir þeydi! Bakýn, Zaman isimli þiirinde, Ahmet Hamdi Tanpýnar nasýl söylemiþ: Ne büsbütün içindeyim zamanýn Ne de büsbütün dýþýnda Yekpare geniþ bir anýn Parçalanmaz akýþýnda Yazar, bu þirinde, sanki zamanýn durduðu bir noktayý tarif ediyor! Biraz ileriye gidelim. Artýk günümüzde klasik fizik biliminin yaný sýra neredeyse bütün ünlü fizikçilerin üzerinde çalýþtýðý bir parçacýk fiziði yani bilinen adýyla Kuantum Fiziði var. Kuantum fiziðinin zaman üzerine kurduðu kuramlara göre, artýk ýþýk hýzýnýn limit sýnýrý olmadýðý, saniyede 300 000 km. olan ýþýk hýzýnýn üzerine çýkýlan hýzlarýn da olasý olduðu hipotezine artýk karþý gelen kalmadýðýndan, bu durumda zamaný geriye doðru almak da olasý diye düþünmeye baþladýk! Atom altý parçacýklar zaten tuhaf þekilde yolculuk yapabiliyor, olmamasý gereken yer ve zamanda ortaya çýkabiliyordu. Atom üzeri varlýklarýn bu yolculuklarý solucan deliðine adý verilen kuramsal uzay fiziði olgularýnda gerçekleyebilecekleri hipotezleri kurulmuþtu. Üç boyutlu klasik fizik evrenini bir baþka boyut olan zaman bir zarf gibi sarýyordu. Zamanýn esnediði bazý þartlarda oluþan solucan delikleri sarmalýnýn içine düþen nesnelerin zaman içinde ileri geri gitmeyi olasý kuracaðý düþünülüyordu. Artýk bu tezi ispatlayacak deneyler de son aþamaya gelmiþ olup, Ýsviçre Cern laboratuarlarýnda 30 km. uzunluðundaki elektromanyetik tünel jeneratöründe ýþýk hýzýnýn üzerinde hýzlandýrýlacak atom altý parçacýklar çarpýþtýrýlarak sonucunda oluþturulacak mikro ölçekteki big bang (büyük patlama) deneyinde, atom boyutunda da olsa içinden zaman yolculuðu olasý olan kurt deliklerinin oluþacaðý bekleniyor! Yani artýk o bilim kurgu filmlerde izlediðimiz zamanda yolculuk olayýnýn kapýsýna kadar geldi insanlýk! Kuantum fiziði, sürprizlerle dolu ve neþeli bir bilim dalý. Ama gerçekten çok karmaþýk. Bu nedenle biz gelin onu bir kenara býrakalým ve kendi gündelik yaþamýmýzdaki zamanýn felsefi boyutunu irdeleyelim, felsefe ve fiziði harmanlayalým: Ýnsanoðlu 45 yýl önce uzaya çýktýðýnda, ilk defa uzay ortamýnda izafi olsa da yüksek hýzlara ulaþtý ve bunun sonucunda ilk defa klasik fiziðin ölçülebilir dünyasýnda hýz arttýkça zamanýn yavaþladýðý kuramýnýn, artýk deneysel olarak da ispatlandýðýna da þahit olduk..! Uzay laboratuarýnda uzun süre kalan kozmonotlarýn saatlerinin, yer saatine göre 1/50 oranýnda daha yavaþ ilerlediði tespit edildi... Bu bulgu kuantum fizikçilerinin 20.yüzyýl baþýnda öne sürdükleri; zamanýn da en, boy, derinlik gibi, bir uzaysal boyut olduðu kavramýnýn kanýtýydý. Yani uzayda bir cismin en, boy ve derinliði gibi bulunduðu yeri belirten koordinatlarýnýn içine, zaman da eklenmiþti. ( Bu boyutlara, fiziksel olarak henüz formüle edilemese de, beþinci boyut olarak, düþünce boyutunu da eklemek gerektir. Örneðin insanoðlunun uzayda-evrende-yaþamda uzandýðý boyut; algýlamasý, idraki, yani düþüncesi ölçüsünde bir büyüklükte olmalýdýr!) Þimdi yeni bir noktaya gelmiþtik: eðer zaman kesin olarak fizik formülleri ile bir boyut olarak açýklanabiliyorsa, zamanýn bir boyut olarak uzandýðý uzayýn/evrenin içinde, geçmiþ ve gelecek birlikte(!) bulunmaktadýr. Dikkat ediniz, evrende geçmiþ ve gelecek, birlikte var olduðu hipotezini öne sürüyoruz..! Ama iþte bu nokta da, kaçýnýlmaz olarak þu sorular ortaya çýkmaktadýr: Geçmiþ ve gelecek birlikte varsa, þimdiki zaman var mýdýr? Geçmiþ ve gelecek bir eksenin iki uçlarýysa, þimdiki zaman denilen þeyi nereye koyacaðýz? Acaba þimdiki zaman dediðimiz þey, durmaksýzýn deðiþen, tek tek anlardan mý oluþuyor? Acaba biz insanlarýn zaman gerçeði; hep þimdi, þu anda yaþadýðýmýz kýsa kýsa anlardan mý oluþuyor? Acaba tasavvufçularýn þimdinin üzerine dikkatlerimizi çekmek istemekle, bize vermek istedikleri mesaj nedir? Kuantum fiziði bu konuda þöyle demektedir: Zaman, süreksiz anlardan oluþmaktadýr, her an kendi içinde bir bütündür ve bir an ile diðer an arasýnda sürekli bir iliþkinin bulunmasý zorunlu deðildir. An adýný verdiðimiz zaman süresi son derece kýsa, adeta sýfýra yakýn olmakla birlikte tamamen sýfýr da deðildir. Bu çok kýsa süre Kuantum kuramýndaki Planck sabiti ile orantýlý olup Planck zamaný olarak tanýmlanmýþtýr. Tüm evren bu Planck süreleri arasýnda bir var olmakta, bir yok olmaktadýr. Mevlana: Geçmiþ ve gelecek, Tanrýyý bizim gözümüzden saklar, her ikisini de ateþe atýn! Der iken, ne demek istemektedir? Geçmiþ ile gelecek uzay boyutunda olmakla, bizim gibi ‘düþük süratle’ seyreden varlýklarýn hayatlarýnda, boyut içinde yer deðiþtirecek bir þey olasý deðilse; Acaba, geçmiþ ve gelecek konusunda, gereksiz yere zihnimizin oyunlarý ile boþuna mý oyalanýyoruz? Ömer Hayyam diyor ki: Geçmiþ, geleceðe; suyun suya benzediði kadar benzer! (Hep ayný yollardan tekrar tekrar geçiyor olmamýz, bu sebepten olmasýn?) Bakýn, yine eski çað bilgesi bu konuda daha baþka neler söylemiþ: Rubai Geçmiþ günü beyhude yere yad etme Gelmemiþ bir an içinde feryat etme Geçmiþ, gelecek bütün bunlar hep masal! Eðlenmeye bak, ömrünü berbat etme. Not: Bu felsefi sorunun daha ötesini merak eden okurlara ‘Kuantum Felsefesi ve Mutluluk’(Okyanus Yayýnlarý) adlý kitabýmý öneririm.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cengiz Özder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |