..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon > Gökhan AYBEK




4 Kasým 2003
Görüntülü Yalnýzlýk Tarihi  
Televizyon sizi etrafýnýzdaki herkesten daha çok seviyor”.

Gökhan AYBEK


Televizyon yalnýz aletlerinden biridir evimizin. Genellikle salonlarýmýzýn baþ köþesine oturttuðumuz oturma gruplarýnýn yemek odasý takýmlarýnýn arasýnda tek baþýnadýr. Diðer eþyalardan farklýdýr; o içerisi sürekli baþkalarý tarafýndan doldurulan ve sizin


:BBDB:
Televizyon sizi etrafýnýzdaki herkesten daha çok seviyor”.
The Awfull Truth
Televizyon yalnýz aletlerinden biridir evimizin. Genellikle salonlarýmýzýn baþ köþesine oturttuðumuz oturma gruplarýnýn yemek odasý takýmlarýnýn arasýnda tek baþýnadýr. Diðer eþyalardan farklýdýr; o içerisi sürekli baþkalarý tarafýndan doldurulan ve sizin lezzet anlayýþýnýza uygun olaný seçme özgürlüðünüz bulunan bir buzdolabýdýr.
Peki! Kimler piþirip dolduruyor bu dolabý?
Toplu halde izlenirken bile ayrý ayrý yalnýzlaþtýrabilen iletiþim, haberleþme adýna bihaber hale getiren bu alet; görüntülü yalnýzlýk tarihini yazmaya aday bir sosyal olgudur.
Baþ aþçýlar TV kanallarýnýn yöneticileri aracýlýðý ile karar veriyor, hayatýn birçok tadýný izleyiciye sunmaya yetkili kýlýnan kiþiler nereden ve nasýl geliyor ve bu yetkiye hangi kriterler baz alýnarak sahip oluyor? Üniversitenin iletiþim bölümleri, sinema tv bölümlerinden gelen insanlar (mektepli)  ya da alaylý tabir edilen iþin mutfaðýndan yetiþen (çekirdekten yetiþmeler) insanlar bir film, dizi setine ya da televizyon programlarýna asistan olarak gelip hem iþi öðrenip hem de kariyeri kendisinden daha iyi olanlarý taklit ederek yükselmeye çalýþýyor. Bunda baþarýlý oldukça da yükselebiliyor.
Önce fedakarlýk ve zorluklarla aþýlýyor engeller. Bu iþin kurallarýndan biri hatta belki de en temeli. Karar mercii olan kiþi kendisine en çok ve en çabuk benzeyenini seçecektir elbet. En iyi þekil deðiþtiren, en hýzlý onlara benzeyen kazanýyor bu yarýþý. Ve o da farkýnda olarak ya da olmayarak benzediði üsleri gibi yaþamayý ve hareket etmeyi kabulleniyor hemen. Saðladýðý ekonomik gücün cazibesine kolayca kapýlýp otobüs yerine çabucak edindiði Jeep’i ile eskiden dolaþtýðý irtifanýn sadece bir metre yukarýsýna çýkmanýn yanýlgýsýyla hayata bakýþ açýsýný deðiþtiriyor.
Televizyon dünyasýnýn da parlayan yýldýzlarý katýldýklarý programlarda ya da iletiþim organlarýnda verdikleri demeç benzeri beyanlarda hep bundan þikayet ederler: “Ortalýkta eskisi gibi rahatlýkla dolaþamýyorum!”
Hiçbir þeyi eskisi gibi yapamadýklarýný, eski mekanlarýna rahatlýkla gidemediklerini, eski zevk ve alýþkanlýklarýný býrakmak zorunda kalýþlarýný anlatýp dururlar. Haklýdýrlar da aslýnda. Bu durum aynen böyledir. Tüm istek ve iyi niyetli giriþimlerine raðmen Halk’ýn arasýndaki o eski yerlerini artýk kaybetmiþlerdir. Çünkü girdikleri ortamlarda hemen tutum ve davranýþlar deðiþir. O arayýp durduklarý eski doðallýðý bir türlü bulamadýklarý, ortamýn yapmacýk bir ambiyansa büründüðü yerlere dönüþür hemen bulunduklarý ortamlar. Bu doðallýðýný yitiren ne ortamlar ne de yeni bir þekle giren, deformasyona uðrayan (HALK) deðildir ki aslýnda. Kendisidir deðiþen sadece. Onlarý bu þöhrete ve kendilerini daha önemli saymaya yarayan baþarýya benzer ruh haline ve sosyal statüye taþýyan yolculuðun baþýnda beslendikleri kaynak; yani içinden geldiði zümre daha da “yani”si halk, eskisi gibidir. Ama o artýk eskisi gibi deðildir.
Artýk onlarý besleyen ve bu noktaya taþýmýþ olan en önemli kaynaktan mahrumdurlar. Zira o kaynak artýk onlara eski doðal yüzünü göstermemektedir. Doðal olarak baþka kaynaklar daha etkin kullanýlmaya çalýþýlarak bu açýk kapatýlmaya çalýþýlýr. Kitaplar, yine TV, sanal ortam, gazete, dergi, fýkra ve akla gelebilecek benzeri bir sürü þey, birtakým teknikler. Örn:(brain storming, duygu hafýzasý, head hunting, Good Will Hunting, Re iki-üç-dört, workshop, terapi, equip working ekip çalýþmasý “yani imece”, offroad, on the road, streaching, spreading, tracking, treading, reading, metafor, anafor, metamorfoz… vb… gibi bence çoðu zýrva) bir sürü yöntem denenmeye baþlanýr. Bu safhaya gelindiðinde hiçbir þey kaybetmediðine inanmak çok yanlýþ olur. Hatta bunu bir þekilde iddia etmek ise düpedüz küstahlýktýr. 
Peki bu kaçýnýlmaz sonuç nasýl olup da avantaj haline gelmektedir? Ýþte bu noktada evvelki zamanlarda yetenek ve üretkenliklerinin bir kere toplum tarafýndan onanmýþ olmasýnýn avantajý yatmaktadýr. Bu avantaj yer alacaðý projelerin karar mekanizmasý için ise hatýrý sayýlýr bir baský unsurudur. (Halk’tanmýþ) gibi yapan bir þöhreti soðuk kýþ günlerinde otobüs beklemeyi sadece silik bir aný olarak anýmsayan karar mekanizmasý (Örn:kanal yöneticisi) gerçekten Halk’la iç içe biri olarak algýlayýp iþi tekrar ona verebilmekte.
Peki ya biz (yani izleyici).
·         Seyirci sevdiði þöhreti izliyor.
·         Çok yakýþýklýyý izliyor.
·         Sexapeli yüksek sunucuyu bekliyor.
·         Seviyesi ne olursa olsun izlediði diziden bahsedildiðinde söz söyleyebilmek için izliyor.
·         Karýsýnýn onu meþgul sanýp gerçek sorunlardan bahsetmesini savuþturuyor.
·         Kocasýnýn maç yorumu izlemesinden daha iyi bir þeydir nasýlsa diye izliyor.
·         Yapacak daha iyi bir þey yok ki diyerek izliyor.
·         Alýþkanlýktan.
·         Baþka þansý yok.
Beðendikleri için deðil bence. Piyasa bunun istendiði fikrinden yola çýkarak bir tek buna pirim veriyor. Hatta televizyon dünyasýnda bu zinciri kýrmak isteyenlerin (piyasa iþi yapmak istemeyenler) feryadý hiç yer duyulmuyor.
Özetle “Görüntülü yalnýzlýk tarihi” Karar mekanizmasýnýn da oyuncunun da ortak yalnýzlýðý, ortak kaderidir bir bakýma.
Televizyon sizi etrafýnýzdaki herkesten çok seviyor.
Gökhan AYBEK

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: olmuþtur...
Gönderen: Gültekin BAYIR / Ýstanbul
9 Kasým 2003
peki birader ne seyredicez biz ???




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sinema ve televizyon kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Alet Ýþler El Övünür"...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
An da Zaman Yýl da Zaman [Þiir]


Gökhan AYBEK kimdir?

future is in the eye of the dreamer

Etkilendiði Yazarlar:
o.henry,boris vian,beckett,charlie kaufman


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gökhan AYBEK, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.