Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
http://www.kubrick2001.com/2001.html 2001: Bir Uzay Efsanesi, bilim-kurgu yazarý Arthur C. Clarke’ýn en ünlü romandýr. Dört kitaplýk dizinin birincisidir. Stanley Kubrick bu romaný filme çekmek istediðinde yazarý ile birlikte konunun akýþýnda birkaç deðiþiklik yapmýþlar. Bu deðiþiklikler ve romanýn esin kaynaðý olan küçük bir bilim-kurgu öykü dizinin birinci bölümün sonuna eklenmiþtir. Küçük öyküde geliþmiþ bir uygarlýða ait bir uzay gemisi, ilkel zeka düzeyine sahip canlýlarýn bulunduðu bir gezegene iner. Ýlkel canlýlarýn bazýlarýyla dostça iliþkiler kurarlar. Onlara iþlerine yarayacak þeyler öðretirler. Daha sonra ilkel canlýlar ilk kentleri kurmaya baþlarlar. Ýlk kentin adý Babil’dir! Sözü edilen ilkel canlýlar insan, gezegen de Dünya’dýr! Roman baþlý baþýna bir olay olmakla birlikte, o film olduktan sonra çevrilen bilim-kurgu filmlerin, örneðin Arnold Schwarzenegger’in Terminatör dizisinin esin kaynaðý olmuþtur. Filmin büyük baþarýsýndan sonra baþka artistler ve baþka bir yönetmen ikinci kitabý da filmleþtirdi, ancak pek baþarýlý olamadý. Bunun en belirgin nedeni birinci kitap ve filmde verilmek istenen mesajýn tamamýnýn verilmiþ olmasýdýr. Konu Ýntenet sitesi filmi dört bölümde inceliyor. I- Ýnsanýn yükseliþi II- Uzaya açýlma III- Jüpiter’e yolculuk IV- Ölüm Efsanemiz 4 milyon yýl önce baþlar. Gerçek anlamda insanlarýn (Homo Sapiens) olmadýðý bir zamanda. O zamanlar bilimsel adý Australopithecus Afrensis(*) olan insan-maymun arasý canlýlarýn zamanýdýr. Hiçbir alet kullanmasýný bilmeyen, yýrtýcý hayvanlarýn býraktýðý artýk leþleri yiyerek hayatta kalmaya çalýþan, ve hatta kendileri yýrtýcý hayvanlara yem olan canlýlar... Diðer hayvanlara göre görünürde tek üstünlükleri var (Bunun bir üstünlük olduðunu bile bilmezler): Daha çok arka ayaklarý üzerinde yürüdükleri için ön ayaklarýnýn serbest kalmasý ve baþparmak ucunu diðer parmak uçlarýna deðirebilmesi. Ölmemek için gruplar halinde yaþarlar ve gruplar birbirlerine düþmandýr. Çünkü kurak bir bölgede çok zor bulunan su ve yiyeceði paylaþmak istemezler. Bu insansý maymunlar hayatta kalmaya çabalarken bir gün bir grubun yaþadýðý yere yüksekliði 6m, eni 2m, kalýnlýðý 20cm kadar olan siyah, pürüzsüz yüzeyi olan, mezar taþýna benzeyen bir taþ gelip yerleþir. Maymunlarýn gizli özellikleri ortaya çýkmaya baþlar. Taþtan, önce korkan maymunlarda hemen peþinden bir merak uyanýyor ve cesaretle gidip ona dokunurlar. Ýnsansý maymunun gizli iken belirginleþen özellikleri: Korku, merak ve cesarettir. Taþ bir gün insansý maymunlardan birine bir fikir verir. Maymun, ölmüþ bir hayvanýn bacak kemiðinden ilk aletini yapar: Bir sopa. Bu sopa ile grup bir yýrtýcý hayvan öldürür; yakýnlarda yaþayan baþka hayvanlarý da öldürerek kendilerine besin saðlar; diðer gruptan bir insansý maymun öldürerek onlarý kovar ve su kaynaðýný iþgal ederler. ... Bu bölümden sonra 2001 yýlýna geçeriz. Bu yýlda Ay’da bir koloni kurulmuþtur. Hem Ay hem dünya çevresinde uydular dönmektedir. Ay’a giden bir uzay gemisinde bir hostes sendeleyerek yürürken yerçekimi olmadýðý için havada uçan bir kalemi yakalayýp uyumakta olan yolcunun cebine yerleþtirir. Mesaj: Ýnsan düþünerek yaptýðý aletler, makineler sayesinde bir uygarlýk yarattý, ancak uzayda yine bir çocuktan farksýzdýr. Çünkü yaptýðý aletler burada pek bir iþe yaramaz. 2001 yýlýný özel yapan þey Ay’da yapýlan bir keþiftir. Maden kazýlarý sýrasýnda topraða gömülü olarak mezar taþýna benzeyen siyah, pürüzsüz bir taþ bulunmuþtur. Geçen 4 milyon yýl içinde maymunsu insan ne kadar geliþmiþ, ne kadar deðiþmiþ olursa olsun, temel özellikleri yok olmamýþtýr. Sanki yok olmuþ gibi görünse bile! Korku, merak ve cesaret. Gerçekte taþ oraya insanýn ne kadar geliþtiðini test etmek için Dünya dýþý canlýlar tarafýndan yerleþtirilmiþtir. Taþ görünümlü þey üzerine güneþ ýþýðý deðer deðmez Jüpiter gezegeni yönünde bir sinyal gönderir. Ýnsanlarýn algýlayýcýlarý gönderilen sinyali ve yönünü kaydeder. Ne olduðunu anlamak için Jüpiter’e bir araþtýrma gemisi göndermeye karar verirler. ... Birden kendimizi Jüpiter’e giden araþtýrma gemisinin içinde buluruz. Dünya’dan Jüpiter’e üç ay sürecek yolculuk nedeniyle iki kiþi dýþýnda bütün mürettebat yaþam fonksiyonlarý aðýrlaþtýrýlmýþ olarak yataklarýnda uyumaktadýr.Geminin bir de HAL 9000 adlý bir bilgisayarý vardýr. (Alfabede IBM harfleri bir geri alýnýrsa HAL elde edilir. YazarArthur C. Clarke’ýn küçük bir oyunu). Ýnsanýn ürünü olan bu bilgisayar insanla taban tabana zýt bir karakterdedir. Korkusuz, meraksýz ve cesaretsiz, yani tümüyle duygusuz. Fakat mantýklý. Satranç oyunlarýnda hep kazanýr. Onun için önemli olan görevin yerine getirilmesidir. Görev Jüpiter’e gidip sinyalin ulaþtýðý yeri bulmaktýr. Kendi kendine mantýk yürütme yeteneði olan HAL, insanlarýn verdiði görevleri yerine getirirken bir noktadan sonra onlarý görevin yerine getirilmesinde bir tehlike olarak görmeye baþlar. Çünkü onlar iþlerine duygularýný karýþtýrmaktadýrlar. Ayný zamanda kendisi olmadan insanlar 4 milyon yýl önceki kadar bilgisiz ve iþe yaramazdýrlar. Gemideki bütün iþi HAL yapmaktadýr. HAL’in gözleri sayýlan kameralar bütün gemiyi kontrol etmektedir. HAL ilk olarak geminin Dünya ile iletiþimini keser. Önce bir arýza olduðunu sanan astronotlar bir kusur bulamayýnca HAL’in niyetini sezerler ve HAL’i devre dýþý býrakmaya karar verirler. Ona çaktýrmadan aralarýnda konuþurlarken HAL onlarýn dudak hareketlerini okur ve ne düþündüklerini anlar ve bir mücadele baþlar. Uyuyan mürettebatýn yaþam desteðini keser ve onlarý öldürür. Diðer ikisinden birini daha öldürür. Kalan son kiþiyi çok zor durumda býrakýr ancak insanýn içinde 4 milyon yýldýr eksilmemiþ olan cesaret onu zor durumdan kurtarýr ve yalnýzca basit bir tornavida ile HAL’in belleðini yerinden söker. Yani bir anlamda onu öldürür. ... Tek baþýna kalan astronot, bu þekilde araþtýrmanýn gerisini baþaramayacaðýný anlamýþtýr ancak gemi yine de yoluna devam eder. Onun için ölüm artýk kaçýnýlmazdýr.Sinyalin ulaþtýðý yere geldiðinde Ay’da ve Dünya’daki taþlarýn benzeri bir taþ onu karþýlar. Bir uzay kapýsý açýlýr. Oradan girerken renklerin bütün tonlarý, þekiller, kara parçalarýna benzer görüntüler, ýþýk gösterileri gözünün önünden geçer. Girdiði yerde bütün insanlýk tarihini, kendi geçmiþini, dünya uygarlýðýnýn o güne kadar yaptýðý geliþmeleri görür. Ancak her þey bir görüntüden ibarettir. Örneðin bir buzdolabý varsa, onun içinde bulunan yiyecek ve içecekler gerçek deðildir. Bulunduðu odanýn dýþý yoktur. Bu noktada astronot, dolayýsýyla insan, uygarlýk yolunda geçirdiði aþamanýn ilerisine geçer. Önce kendi yaþlýlýðýný görür; yaþlý hali de ölümünü... Ölüm fakat ölümsüzlük. Bedenden ayrýlma fakat yaþamý beden olmadan da sürdürebilme. Bu durumda uzay aracý olmadan uzayda yolculuk edebilme. Birinci kitap burada sona erer. Kimi izleyiciye göre konu havada kalmýþtýr. Ancak dediðim gibi kitap ve film bu kadarýyla vermek istedikleri mesajý vermiþlerdir. Bu film 1968 yýlýnda çevrildi. Ben de zamanýnda izlemiþtim. Henüz Ay’a inilmemiþti. Yazar filmden sonra devam kitaplarýný yazmýþ. 2010, 2061 ve son efsane 3001. Bu kitaplarda hep bilime dayalý olan birbirinden ilginç düþünceler iþlenmiþtir. Örneðin ikinci kitap 2010’da Jüpiter’in güneþe dönüþmesi konuyla ilgisi olmayanlar için çok uçuk bir düþünce gibi görünebilir. Ancak Jüpiter, Güneþ sisteminde güneþ gibi enerji üreten tek gezegendir. Bir örnek daha, Jüpiter’in Europa adlý gezegeninin yüzeyi bildiðimiz buzla kaplýdýr ve onun altýnda kuzey kutbunda olduðu gibi sývý su olduðu sanýlýyor. Burada bilimsel olarak ilkel düzeyde yaþam olmasý büyük olasýlýktýr. Jüpiter’i güneþe dönüþtüren dünya dýþý canlýlar, Jüpiter’in uydularý hakkýnda dünyaya bir mesaj gönderirler: “Tüm bu dünyalar sizin; Europa dýþýnda. Oraya inmeyi denemeyin.” Bu yasaðýn nedenini daha sonra anlarýz. Europa’da zaten canlýlar vardýr fakat insan için yaþam demek olan oksijen onlar için zehir etkisi yapmaktadýr. Gerçekten de oksijen çok solunursa insanda bile zehir etkisi yapar. Mikroplar oksijenli ortamda ölürler. Yalnýzca iki örnek verdim. Bunlar gibi daha birçok konu var. Filmde kullanýlan müzikler içinde ikisi ön plana çýkýyor. Biri Richard Strauss’un ‘Zerdüþt Böyle Söyledi’, biri Johann Strauss’un ‘Mavi Tuna Valsi’. Stanley Kubrick 1999 yýlýnda yaþama gözlerini yumdu. 2 yýl öncesi yani artýk tarih olan 2001 yýlýný göremedi. Her ne kadar Ay’a gidildiyse de Ay’da filmde öngörüldüðü gibi bir koloni kurulamadý. Buna karþýn romanda öngörülen birçok olay gerçekleþti. Yazar Arthur C. Clarke Eðitimini matematik ve fizik üzerine yapmýþ. 50 kadar bilim-kurgu kitap yazmýþ. Ýletiþim uydularýnýn onun buluþu olduðu söyleniyor. Halen yaþamakta. (*) Australopithecus Afrensis: Bilimsel kanýtlar ýþýðýnda, iki ayaðý üzerinde yürüyen ilk insanlarýn Güney Afrika’da yaþadýklarý ve bütün dünyaya buradan yayýldýklarý sanýlýyor. Bilimsel adý Australopithecus Afrensis olan iki ayaklý canlýlar bundan 4 milyon yýl önce yaþamýþtýr, soylarý tükenmiþtir ve bugünkü primatlarýn (Goril, Þempanze, Orangutan), soyu tükenmiþ olan Neanderthal insanýnýn ve Ýnsanlarýn (Homo Sapiens) atasý olarak kabul edilir. Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta vardýr. Biri bugün soyu tükenmiþ olan Neanderthal insanýnýn bir zamanlar yaþamýþ olduðudur. Diðeri halk arasýnda yanlýþ olarak bilinen günümüzde yaþayan maymunlarýn insanlarýn atasý deðil fakat kuzeni olduðudur. Bu konu çok geniþ olup Antropoloji biliminin konusudur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |