soðuk yorgunuydu gözleri
don vurgunu yüzü
ve bedeni

- sanki...deniz çekilmiþti içine -

pul pul gümüþi
ayýn þavký
üzerimizde

kalp atmýþtý bir kere
usulca
istiyerek

- sessiz ve ihtirassýz -

uzaklarda yitecekmiþ

- kalp atýþý -

geriye dönmeyecekmiþ gibi
bakýþlarý
rahvan uzayda

binlerce mühür vurulmuþ
bedeninde
ve hala kalbinin ilk atýþýndayken
nura daldý gözleri

kabaran geniþ bir dalga
rahminde köpürüp

- sýcak bir solukla -

kasýklarýna doðru aktý

ýþýðýnda
gökyüzündeki yýldýzlarýn
eridi binlerce mühür

- çözüldü baðlar -

gül kurusu bir ýþýk sýzýntýsý
yayýldý tüm bedeninden

kabarýp inen göðüsleri þiþti
üzüm salkýmlarý gibi dolu
ve aðýrdýlar

daralan kalçalarý ile
dik duran beden bir çiçek sapý gibi
kök salýyordu derinlere
özsuyunu çekmeye

- bitti bitecek bir baharda -

titriyordu yapraklar
dudaklarýnda

kýmýldanýyordu dallar
bedenime sarýlan
kollarýnda

kýz oðlan kýz çiçeklerinin
tomurcuklarý çatlýyordu

- bitti bitecek bir baharda -

don vurgunu beden dirilmiþti
eriyordu don
damla damla

ter
ter damlýyordu
yaðmur damlalarý gibi
çatlamýþ tomurcuklara

bir inci çiçeðinin
iki orta yapraðýnýn arasýnda

- yetkinleþen derin soluklarla -

toparlamýþtý fýrtýnasýný

azgýn dalgalarýnýn arasýnda
boðuþmalardan
öpüþlerine ve kuma bulanmýþ
bir gövdeydi
benden geriye kalan

kýrýk midye ve deniz kabuklarý
batýyordu tenime

ince, tatlý sýzýlarla
bitkinlik tadýnda
bir sessizlikti artýk

- küçük, küçücük çýðlýklarýn hapsinde -

zaman kuþlarýnýn ötüþleriyle
sabahýnda uyanýþým