Mutlu köle çoktur. -Darwin |
|
||||||||||
|
Çok bilinmezli denklemler gölgesinde büzülmekten de artýk gýna gelmiþti. Çýkmalýydý, daha fazla kalmadan bu anlaþýlmaz ve anlatýlmaz halden. Çok ivedi karar vermesi gerekiyordu; her gece bu þekilde uykuya varýyor uyumak için, kafasýný boþaltamadýðý için ve yüreðindeki aðýrlýðý kaldýramadýðýndan uyuyamýyordu. Günler, haftalar ve aylar bu sýkýntýlý hâlin aðýrlýðý ve bir þey yapmamanýn ezikliði ile geçti. Birilerine bu durumu açmak ve çýkýþ yolu aramak, çâresizliðini sonuçlandýrmak istiyordu ama, kiþiliði üzerinde býrakacaðý menfi tesirlerden dolayý bundan da kaçýnýyordu. Bir dað gibiyken zerre bile olabilirdi, aslýnda zerre olduðunu ve zerreden olduðunu zaman zaman hatýrlamýyor deðil di de. Bir hastânede gözlerini açtýðýnda, baþýna ne geldiðini anlayacak durumda deðildi ve etrafýnda soracak bir kimse de yoktu. Karný aðrýlar içindeydi. Baþý zonkluyordu aðrýdan. Kalkmak için þöyle bir yekindi, mümkün deðildi kalkmasý. Epeyce bekledi. Ne kadar zaman geçti bilmiyordu bir hemþire geldi ilaç vereceðini söyleyerek. “tamam ona her þeyi sorar öðrenirim” diye düþündü ve “neden hastanede olduðunu sordu” Hemþire hastanýn kendine geldiðini görmekten oldukça sevinmiþe benziyordu. Sorulan soruya biraz da þaþýrarak cevap verdi: “aa ayýldýnýz mý?ne güzel! Ne kadar uðraþtýrdýnýz bizi ve ne kadar sevindirdiniz anlatamam! Hele durun, þu ilaçlarýnýzý bir vereyim ve ilgili doktora ayýldýðýnýz müjdesini ileteyim” diyerek sorduðu soruyu duymamýþ gibi davrandý. Ýlaçlarý verdikten sonra; “sorduðunuz soruya cevabý doktorunuz verir, ona sorarsanýz” diyerek odadan yoðun bakým odasýndan çýktý. Bir süre sonra doktor geldi. “Geçmiþ olsun, nihayet kendinize gelebildiniz mi, bu demektir ki kefeni yýrttýnýz artýk!” diyerek baþucuna dikildi. Doðrusu kendine neler olup bittiðini bilmediðinden söylenenlere oldukça þaþýrmýþtý.Bir ân önce de öðrenmeyi düþünüyordu; gerçi hiçbir þey için gücü de yok gibiydi ya. Doktora; “niçin öyle söylediniz, çok mu güç durumdaydým, lütfen bana olup biteni açýklar mýsýnýz? Niye buradayým? baþýma ne geldi?”diyerek arka arakaya sorularý sýralýyordu ki, Doktor daha fazla konuþmasýna fýrsat vermeden: “buraya aðýr yaralý ve doðum yapmak üzere getirildiniz, yanýnýzda kimliðiniz ve sizi tanýyan hiç kimse yoktu. Acilen ameliyata alarak sezaryenle doðum yaptýrdýk. Üçüz çocuðunuz oldu. Maalesef sadece birini yaþatabildik, diðerleri ise, Allah rahmet eylesin ve size sabýr versin vefât ettiler” dedi” ardýndan “hastane masraflarýnýz oldukça yüklü sosyal güvenceniz ve bir ödeyeniniz yoksa iþimiz zor” diyerek ekledi. Ne yapacaðýný bilmez halde donmuþçasýna kalakaldý, adeta nutku tutulmuþ gibiydi. Bir þeyler sormak veya söylemek arasýnda cendereye sýkýþtýrýlmýþ gibi çâresizce pustu sessizliðe. Kendine ne olduðunu anlamak isterken bir de üçüz çocuk çýkmýþtý ortaya ve ödenmesi sor olan hastâne borcu. “Aman Allah’ým! Ne yapacaðým, bunlar da nereden çýktý?” v.b sorularýn kýskacýnda kývranýp durdu Bir süre sonra kendisine hiç þaþýrmammýþ þekilde bakan doktora dönerek; “siz ne diyorsunuz doktor bey? Ne hamileliði, ne doðumu? Üstelik üçüzden bahsediyorsunuz? ben hiçbir þey hatýrlamýyorum bu anlattýklarýnýzdan. Nasýl olur ben evli deðildim ki, hele gayr-ý meþru bir iliþkim hiç yoktu. Eðer söylediðiniz gibiyse insanlara bunu nasýl izah edeceðim? Hele anne ve babamýn yüzlerine nasýl bakacaðým? Bu utanç beni ve yakýnlarý mý kahreder! Lütfen doðruyu söyleyin! Gerçekten anlattýklarýnýz doðru mu?” Diye doktorun gözlerine yalvararak baktý. Doktor: “maalesef anlattýklarým doðru, sizi arayan soran çýkmamasý kimsesiz olduðunuz fikri uyandýrmýþtý bizde. Demek anne ve babanýz var.Niye arayýp sormadýlar acaba” diye cevap verdi ve baþka hastalarla ilgilenmesi gerektiðini söyleyerek odadan çýktý. Kendi kendine; “bu ne biçim doktor, insan aðýr yaralý olan hele ölüm tehlikesi geçiren birine ardý ardýna böyle þeyleri nasýl söyler?Hele doktor nasýl söyler” diye içerledi. Hayret, þaþkýnlýk ve ne yapacaðýný bilmez durumda öylece kalakaldý. Ne kadar zaman geçtiðini bilmiyordu baþucunda kendisine “haydi artýk uyan” diyen bir sesle uyandý. Etrafýna ve bulunduðu yere baktý. Hastane deðildi. Hele hiç hasta deðildi ve hiçbir yeri de aðrýmýyordu. Yaþadýðýný sandýðý ânýn dayanýlmaz aðýrlýðý ve yýllarca içinden kalkmayacak olan tesiriyle periþan bir haldeydi. Etrafýnda çocuk filan da yoktu. Kendini uyandýran ise annesi idi. Demek gördüðü bir rüya idi ve gerçeðe ne kadar yakýndý. Rüya olduðuna o kadar çok sevindi ki ömrünce böyle bir sevinç yaþamadý dense yeriydi. Gördüðü rüyânýn gerçek olmasý ihtimâlini düþündükçe için için dehþete kapýldý ve þükretti sessizce içine aðlayarak böyle bir durumda olmadýðýna. Ve kesin bir karar verdi: bundan böyle hayatý daha dikkatli ve konulan hudutlara uygun olarak yaþayamaya gayret edecekti. Yapageldiði ve sonradan piþmanlýk duyduðu bir çok þeyi de artýk yapmayacaktý. Sonra sýk sýk; “hayat bir rüya gibidir” diyen babasýnýn sözünün ne kadar doðru bir söz olduðunu düþündü ve babasýna hak verdi. Çünkü bir rüyâ hayatýný altüst etmiþ ve gidiþatýný deðiþtirmiþti. Ya hayatý gördüðü rüyâ gibi olsaydý..!? düþünmek istemiyordu…!!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kadir KARAMAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |