..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitabýnýn bir kopyasýný gönderdiðin için saðol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceðim. -Moses Hadas
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > HAKAN ÞEVKET TELKES




26 Haziran 2003
Ben Kime Benziyorum?  
HAKAN ÞEVKET TELKES
Sizi hiç birine benzettiler mi? Bu öykünün kahramaný herkese benziyor...


:DHDA:
     Býktým artýk.Doðduðum günden beri birilerine benzettiler beni. Ya düþünün þimdi bir insan adýný nasýl alýr? Cevabý basit: Bir çocuklarý olacaðýný öðrenen ana baba hele de çocuðun cinsiyetini öðrenince oturur karara varmazlar mý çocuðun adýný koymak için? Tabii ki öyle yaparlar. Ama bu olay bende böyle olmamýþ. O zamanlar þimdiki gibi ultrason falan da yok,cinsiyet belirlemekte zor tabii bu sebepten. Bizimkiler benim hangi cinsten çýkacaðýmý bilemedikleri için bir türlü bana verecek bir isim bulamamýþlar. E tabii iþin içine anneanneler,babaanneler de girince(dedelerin ikisi de çoktan rahmetli olmuþlar Allah’tan) iyice karýþmýþ herþey. ”Kýz olacak”dermiþ babaannem. O yüzden adý da Hayrünnisa olmalý. Yani annemin ismi. ”Babaannem altta kalýr mý? ”Benim adým olsun kýz olursa Kevser.Eðer erkek olursa da Abdullah. O da rahmetli eþimin adý.”
     Annem ve babam da yerlermiþ tabii birbirlerini bu arada Babam zaten kýz olma ihtimalini düþünmüyor bile.Erkek olacak ve adý Metin olacak.(Rahmetli Metin Oktay’dan dolayý. En büyük hayranlarýndandýr babam Metin Oktay’ýn. Hala anlatýr O’nun futbolunu ballandýra ballandýra.) Annemse kýz bekliyor. Herþeyim pembe hazýrlanmýþ bu yüzden. Modern isimler istiyor annem. Iþýk, Bilge falan.
     Neyse benim doðum zamaný gelmiþ. Annemin sancýlarý baþlayýnca ebe Memnune’yi çaðýrmýþlar. ”Allah rahmet eylesin.çok iyi ebeydi.”der annem. Neyse doðurtmuþ beni Ebe Memnune, almýþ kucaðýna. Bir bana bir anneme bakmýþ. ”Siz”demiþ. ”Bu çocuða isim arýyordunuz deðil mi?” ”Evet”demiþ bizimkiler. ”Orhan olsun o zaman”demiþ O da. ”Olsun da”demiþ annem. ”Neden Orhan?”
     Ebe Memnune kýzarmýþ rahmetli. Üzerime sardýðý bezi açýp benim ufaklýðý göstermiþ bizimkilere. “Benim Orhan Efendi’ninki de ayný buncaðýzýnki kadar”deyivermiþ.
     Bizimkiler de gülsünler mi aðlasýnlar mý? Annemin anlattýðýna göre de kocasý Orhan da pehlivan gibi adam.
     Ýþte o andan itibaren baþladý insanlarýn beni birilerine benzetme hikayesi. Babama göre Metin Oktay’ýn kopyasýymýþým. Dudaklarým annemin, alýn babamýn kopyasý. Babaanneme göre yüzüm ayný dedem. Kulaklarým da Bakkal Hilmi’nin ne alakasý varsa? Hatta babam bayaðý kýskançlýk krizlerine girmiþ o zamanlar.
     Annem kýz çocuk bekliyormuþ demiþtim ya en baþta 5 yaþýma gelinceye kadar uzatmýþlar saçlarýmý. O zamandan resimlerim var uzun saçlý .O günlerde kýza benzetirlermiþ beni. Hatta enemin dediðine göre Zeynep Deðirmencioðlu’nun kopyasýyým. Saçlarým okul zamaný kesilince bu kez de ayný Ömercik. Evimize gelip giden herkes birine benzetiyor beni. Akrabalarýn ebediyete intikal edenlerinden hepsi ayný ben.
     Neyse büyüdüm, okul zamaný geldi. Ýlkokula baþlayacaðým. Babam, annem ve ben kayýt olmaya gittik. Müdürün odasýna girdik. Adamcaðýz beni görünce hüngür hüngür aðlamaya baþlamaz mý? Meðerse ben küçük yaþta kaybettikleri oðullarýna benziyormuþum. Allah’ý var adamýn, Ýlkokula gittiðim süre içinde ilgisini hiç eksik etmedi benden.
     Çocukluktan beri çok severim müziði ve sesim de güzeldir. Ýlkokulda sýnýf öðretmenim beni diðer sýnýflarýn müzik derslerine de sokar þarký söyletirdi. O zamanlar da sesimi ve görünüþümü TRT Çocuk Korosu’ndaki çocuklardan birine benzetirlerdi ne alakaysa? Tabii bu sýrada okuldaki bütün öðretmen tayfasýnýn akrabasý, tanýdýðý, sevdiði oldum çýktým.
     Ortaokul sakin geçti Allah’tan. Öyle çok takýlan olmadý bana.birkaç karþý cins çýktý tabii karþýma beni yabancý þarkýcýlara benzeten.
     Ortaokul bitti, liseye geldik. Alçakgönüllülüðe gerek yok, yakýþýklý çocuðum. Sarýþýným, gözlerim renkli. Fiziðim de iyi. Bizim aþklar baþladý tabii yavaþ yavaþ. Kýpýrtýlar var tabii yüreklerimizde ve içimizde. Karþý cinsle iliþkiler, oynaþmalar... Sýnýfta hasta olduðum bir kýz var. Afet birþey ama salak, harbi salak hem de. Bende de gözü var hatunun. Neyse bir punduna getirip kýzý attým bizim eve. Gittikçe yaklaþýyoruz birbirimize. Tam uzattým dudaklarýmý öpeceðim ne dese beðenirsiniz?: ”Seni öpemem.” ”Neden?” ”Çünkü dudaklarýn Tecavüzcü Coþkun’un dudaklarýna benziyor. Haydaa. Ulan heryerimi herkese benzettiler tamam da bu salak kýzýn dudaklarýmý Tecavüzcü Coþkun’un dudaklarýna benzetmesi afallattý beni. Kalktým hemen aynaya koþtum. Ýyi de Coþkun’un dudaklarý nasýl ve neye benzer bilmiyorum ki. Hem ben severim Coþkun Aðbi’yi. Yeþilçam’ýn kötü karakterlerine karþý daima saygým vardýr. Coþkun Aðbi de iyi aktördür. Valla bundan sonra beni aldý bir merak. Coþkun Aðbi’nin bir sürü filmini seyrettim. Video kaset dönemi o zamanlar. Kasedi alýyorum. Coþkun Aðbi’nin yakýn çekim bir görüntüsü olunca durduruyorum makineyi. Bakýyorum dikkatlice dudaklarýna. Tam bir saplantý hali yani.2 sene falan kurtulamadým bu paranaoyadan. Hayýr kýzlardan da kaçar oldum. Ya baþka biri de rahmetli Erol Taþ’a benzetirse bir yerlerimi.
     Ýþte o sýrada benim bu saplantýmdan kurtulmamý saðlayacak bir þey oldu, edebiyat öðretmenimiz deðiþti. Lise son sýnýftayýz. Emekliliði çoktan gelmiþ olan Edebiyat hocamýz nihayet emekli oldu da yerine baþka bir hoca geldi. Hoca da ne hoca? Tam bir afet. Sýnýfta bütün erkek populasyonunun Divan Edebiyatý’na ilgisi bir anda artýverdi. Hepimiz þakýr þakýr okuyoruz failatün failatün failün. Levni,Nef’ine varsa bülbül gibi þakýyoruz. Yalnýz Hoca’nýn bana ilk günden bir ilgisi var. Birgün edebiyat kitabýmýn arasýnda bir not buldum. Ben sýnýftan Sevda gönderdi diye açtým kaðýdý. O sýrada O’nunla yazýþýyoruz bu þekilde. Kaðýtta bir yazý:
     “Orhan, kusura bakma. Hocan olduðum için sana bu yazýyý yazmam yanlýþ biliyorum ama inan dayanamýyorum artýk. Seni ilk gördüðüm andan itibaren gözüme uyku girmiyor. Bugün seni evime bekliyorum. Akþam beþte. Lütfen beni kýrma ve gel. Bu benim için çok önemli.
                                   Edebiyat Hocan Nermin
                                   Adresim: Falan, filan.”
     Haydaa. Huylanmadýmda deðil aslýnda. Kendi kendime soruyorum: Bakalým bu hoca beni kime benzetecek? Saat 5 oldu. Evine gittim. Kapýyý açtý, içeri buyur etti. Ben koltuða oturur oturmaz O da kucaðýma oturup beni öpmeye baþlamaz mý? ”Dur, yapma”diyorum. Dinlediði yok ki. Zoraki can alýcý soruyu sordum: ”Peki sen beni kime benzettin hocam?” ”2 yýl önce ayrýldýðým ama hala unutamadýðým sevgilime benziyorsun “demez mi? O günden sonra Edebiyat Hoca’mla iliþkimiz lise bitene kadar sürdü. Rüya gibi 4 ay. Hakkýný vermek lazým ama hocanýn, çok þey öðrendim O’ndan. 2 soru daha yapsam üniversite sýnavýnda bütün Türkçe sorularým doðru olacak. O sayede kazandým ya üniversiteyi. Ah ulan þu Matematik hocasý Kel Mehmet (Kel Mahmut’tan alýntý falan deðil. Adam keldi ve adý Mehmet’ti. Bazen iðrenirdik O’ndan. Ders sýrasýnda sürekli balgam çýkartýr, hatta burnunu karýþtýrýp çýkardýklarýný askýdaki paltolara falan sürerdi.) de emekli olaydý da yerine Nermin Hoca gibi biri geleydi. Nerdeee? Kel Mehmet’in ”Evet oðlum evet” leriyle soðuduk matematikten.
     Üniversiede 4 yýl boyunca yaþadýðým benzer þeyleri de anlatmayacaðým burada, bu saçmalýklardan býkar ve yazdýklarýmý okumayý býrakýrsýnýz diye korkuyorum. Hele Asker Ocaðý’nda yaþadýklarým...
     Neyse hepsi geride kaldý Allah’tan. Hatta inanmazsýnýz son zamanlarda beni kimse birine benzetmiyor. Asker dönüþü güzel bir de iþ buldum kendime. Ýþe alýnmam sýrasýnda bile kimse bir þeye benzetmedi beni. Hatta bunun için yani hem iþe girdiðim hem de kimseye benzetilmeden girdiðim için kocaman bir koç kurban ettim adak olaraktan.
     Ama yanýlmýþtým ve romanlarda yazýldýðý gibi kader aðlarýný örmüþtü. Nasýl mý? Anlatayým da dinleyin:
     Çalýþtýðým iþyerinde bir kýz var: Adý Gülay. Ýlk görüþte aþýk olduk birbirimize. O da kimseye benzetmiyor beni ne güzel. Çýlgýnca seviyoruz birbirimizi. Bir gün evlenme teklif ettim O’na çýkmamýzýn altýncý ayýnda, hemen kabul etti. Ailelere haber verildi, istemeye gideceðiz. Hazýrlýklar yapýldý. Ýlk seferde ailelerin tanýþma faslý olacak, sonrasýnda söz niþan falan. Neyse gittik.evlerine. Bir çiçek yaptýrmýþým çelenk gibi. Çikolata dersen devasa. Takýmlarýmla “iki dirhem bir çekirdek” derler ya, aynen öyle görünüyorum. Kim olsa verir kýzý bana. Evden içeri girdik. Ellerini öptüm Gülay’ýn anne ve babasýnýn. Bizimkiler de tanýþtýlar. Ama Gülay’ýn babasý bir tuhaf, somurtup oturuyor. Çýt yok adamda. Konuþulan bir þey de yok. Annem hal hatýr olayýna girdi bir ara. Adam yarým aðýzla cevap veriyor. Gülay’la kaþ göz ediyoruz. O da hiçbirþey anlamamýþ. Neyse babam konuya girdi “Allah’ýn emri “ diye. Adam yine yarým aðýzla: ”Hayýrlýsýysa olur” diyor. Çýldýracaðým. Babam da baþka konu açacak ama adamda çýt yok, put gibi oturuyor. ”Evet, h ýhý, haklýsýnýz”
Kahveler geldi, hemen içildi. Baþka ikrama gerek kalmadan bizimkiler “kalkalým”dediler. Ben “Durun” falan diyeceðim ama damada konuþmak yasakmýþ. Ne yapalým? Kalktýk çaresiz. Arabaya bindik ve eve gidene kadar tek kelime konuþmadýk. Herkes þaþkýn çünkü. Bu arada Gülay’la mesajlaþýyoruz. O da hala bilmiyor ne olduðunu. Nihayet ertesi gün ortaya çýktý ne olduðu.
Yok merak etmeyin babasý beni birine benzetmemiþ. Gerçi benzetmiþ ama beni deðil. Babamý yýllar önce kendisini kazýklayýp ortadan kaybolan iþ ortaðýna benzetmiþ. Durmadan: ”Oðlana lafým yok. Temiz yüzlü bir delikanlý ama babasý. Yüzüne bakýnca o adi Recep geliyor aklýma” der dururmuþ. (Rastlantýya bakýn ki babamýn adý da Recep’tir.)
Býktým artýkkk... Eskiden sadece beni birine benzetirlerdi....



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Delikanlýnýn Günlüðü
Kuni'ye Mektup
Ýsim Deðiþikliði

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaðmur
Simitçi...


HAKAN ÞEVKET TELKES kimdir?

YAZMAYA BAÞLAYALI ÇOK OLMADI. GÜZEL ÞEYLER YAZDIÐIM ÝDDÝASINDA DEÐÝLÝM. AMA GÜZEL ÞEYLER YAZMAK ÝSTÝYORUM VE BÝLÝYORUM KÝ DAHA YOLUN ÇOOOK BAÞINDAYIM.

Etkilendiði Yazarlar:
AZÝZ NESÝN,MUZAFFER ÝZGÜ,RIFAT ILGAZ...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © HAKAN ÞEVKET TELKES, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.