Ýnsan olarak bizler düþünür ve sonra hareket ederiz. Ýnsan dýþýndaki varlýklarda ise bu farklýdýr. Örneðin çiçekler büyüme veya üreme gibi faaliyetlerini düþünmeden yaparlar.
Burada doðanýn kurallarýný açýklama çabasýnda deðilim. Sadece yýllardýr aldýðým eðitim ve yaptýðým çalýþmalar sonucu aklýmýn almadýðý birtürlü nedenini bulamadýðým "savaþ" olgusunu eleþtirmek istedim.
Savaþýn neden çýktýðýný veya kimlerin çýkardýðýný kimse önceden tahmin edemez. Bu nedenler birçok sebebin biraraya gelmesi sonucu oluþur. Fakat ben daha çok savaþýn bize ve dünyamýza verdiði zararlar konusunda ilginizi çekmek isterim. Maddi zararlarýn yanýnda kapanmayacak manevi zararlar oluþmaktadýr.
Yaþadýðýmýz dünyayý genç nesillere hasarsýz olarak býrakabilme çabalarý Sürdürülebilir Kalkýnma kavramýný ortaya çýkarmýþtýr. Bu kavram çevreye en az zarar verecek faaliyetlere izin vermemizi, zarar verenleri ise engellememizi ister. Gel gelelim savaþlar ve bu savaþlara yapýlan hazýrlýklar sürdürülebilir çevre olgusunun zýttýna çalýþan en büyük etkilere sahiptir. II: Dünya Savaþýnda A.B.D.'nin Japonya'ya attýðý atom bombalarý tarihte görülmüþ en büyük çevre felaketlerinden biri olmuþtur. Peki neden atom bombasý atýlmýþtýr? Bu soru yazýmýn asýl baþlýðýný oluþturur. Ben kendi sýnýrlý aklýmla bu soruya cevap bulamadým.